Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1767 E. 2022/2251 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1767 Esas
KARAR NO: 2022/2251 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/639 E. SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP ve DAVA ;Davacı vekili Kırıkkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/51 E.sayılı dosyasına sunduğu dilekçesinde; davacı …’nin Kırıkkale ilinde … isimli iş yerini işlettiğini, diğer davacı …’ın ise davacıya yardımcı olmak için ara ara iş yerinde bulunduğunu, davalı banka tarafından ticari kredi kullandığından bahisle … ve … isimli şahıslar hakkında İstanbul …İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibi başlatıldığını, bu dosyadaki borçlunun davacı …’ın annesi … olduğunu ancak 11/02/2020 tarihinde davacının iş yerine hacze geldiklerini, iş yerinde bulunan malları haczetmeye kalkıştığını ve davacı da istihkak iddiasında bulunduğunu, malların haczedilerek yediemin olarak davacı …’a bırakıldığını, davalı banka vekilinin 04/03/2020 tarihinde tekrar borçlu …’ın borcu için davacının iş yerine gelerek haczedilen malları muhafaza altına almaya yönelik baskı ve tehditte bulunduğunu, bunun üzerine davacı …’ın, malların …’ın olmadığı, eşi …’ye ait olduğunu dile getirdiğini, davalı banka vekilinin buna rağmen malları kaldıracağını, muhafaza altına alacağı konusunda ısrar ettiğini, davacıların senet imzalamasını istediklerini, davacı … ve …’nin borçlu olduğu ve alacaklısının ise … olan 09/03/2020 vade tarihli 154.000,00-TL bedelli bono imzalattığını ve iş bu bonoyu aldıktan sonra da kendi aralarında protokol tanzim ettiklerini, borçlular … ve …’dan alacağını tahsil edemeyen banka vekilinin davacıları bankaya borçlu duruma düşürmesinin kanunu aykırı olduğunu, davacıların davalı banka ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, borçlanmalarını gerektirecek bir bağlantılarının da olmadığını iddia ederek davacıların davalı bankaya 09/03/2020 tarihli 154.000,00-TL bedelli alacaklısının …, borçlularının … ve … olan bonoya ilişkin borçlu olmadıklarının tespitine ve senedin iptaline ve senedin takibe konulmasının önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, HMK 6. Maddesi gereğince“(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde olduğunu, davalının ikametgahının Şişli/İstanbul ‘da bulunduğunu, bu nedenle yetkili yerin İstanbul Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, esas yönden ise davalı bankanın alacağının tahsili amacıyla borçluları … ve … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile takibe geçildiğini, borçluların menkul, gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için 11.02.2020 tarihinde Kırıkkale İcra Dairesi … Tal. sayılı dosyası ile … Mah. … Cad. No:… adresinde haciz işlemi gerçekleştirilmiş, gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında … tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, istihkak iddiasına itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğünce dosya İİK m.97. mucibinde İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiğini İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/222 E., 2020/231 K. Sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiğini, takibin devamı kararının akabinde yeniden 05.03.2020 tarihinde haciz, ek haciz ve muhafaza gerçekleştirmek üzere adrese gidildiğini, ek haciz işlemi sırasında davacılar … ve … tarafından dosya borcu üstlenilerek senet düzenlendiğini, dosya borcuna istinaden tanzim edilen bu senet, davacıların borçlu ile birlikte hareket ettiğini açıkça gösterdiğini, davacılar tarafından tanzim edilen senet vadesinde ödenmediğinden davacılar aleyhine 10.03.2020 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. dosyası ile takibe geçildiğini, akabinde davacılar tarafından huzurdaki menfi tespit davasının açıldığını, haciz işlemi İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası borçlusu olan … ve … aleyhine gerçekleştirildiğinden, takip borçlusu olmayan davacıların kendilerini haciz baskısı altında olduğunu, bu nedenle senet verdiklerini iddia edemeyeceklerini, takibin devamı kararı da hacizli malların borçlunun elinde bulunduğunu gösterdiğini, borçlu ile 3. kişiler arasında açık bir şekilde organik bağ bulunduğunu, haciz mahallinde yapılan evrak araştırmasında borçluya ait muhasebe ve ticari nitelikte birçok evrak bulunduğunu, bulunan belgelerin hayatın olağan akışı içinde 3.kişilerde bulunmasının mümkün olmayan belgeler olduğunu, istihkak iddiasının alacaklıları zarara uğratmak ve alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile muvazaalı olduğunu, borçlu ve 3.kişi arasında yakın akrabalık gereği yine organik bağ olduğunu, 3. Kişinin istihkak iddiasının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacılar tarafından borçlu şirketin borcu kabul edilmiş ve üstelenilmiş olduğunu beyanla davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI; Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/03/2020 tarihli 2020/51 Esas sayılı 5) a) tensip kararıyla;”Davacı vekilinin davaya konu bono üzerine ihtiyati tedbir talebinin; Dosya kapsamında belirtilmiş olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacıların taraf sıfatının bulunmadığı, dava konusu bononun dava dışı kişilerin borcu nedeniyle düzenlendiği değerlendirildiği” gerekçesiyle; bu aşamada teminatsız olarak tedbir talebinin kabulü ile, İ.İ.K. 72/2 maddesi gereğince davaya konu alacaklısı … A.Ş.’ye ait 09.03.2020 vade tarihli 154.000,00 TL tutarlı; borçluları … ve … olan bononun takibe konulmasının önlenmesine, bu hususta bono üzerine İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, karar verilmiştir.Davalı Bankaya tensip zaptı ile birlikte tedbir kararının 23/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı bankanın 23/12/2020 tarihli yazısı ile; tedbir karar tarihinde vekilleri tarafından bononun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, icra işlemlerinin durdurulduğunu, tedbir kararının icra dosyasına bildirilmesi konusunda taktirin mahkemeye ait olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır. Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/03/2021 tarihli 2020/51 Esas-2021/61 Karar sayılı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yetkisizlik kararı üzerine yargılamaya İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinde devam olunmuştur. Davalı vekilinin İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ibraz ettiği cevap dilekçesinde; davanın esasına ilişkin cevaplarını bildirdiği ve görevsiz ve yetkisiz mahkemece verildiği ayrıca teminatsız olarak tedbir kararı verilmesinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle, tedbir kararına itiraz ettiği anlaşılmıştır.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI; İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak 21/06/2022 tarihli 2021/639 E. sayılı ara kararıyla; “…Açık yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere takipten önce açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulması yönünden tedbir kararı verilmesine herhangi bir engel yoktur. Her ne kadar yetkisiz mahkemede hükmedilmişse de dosya kapsamında yer alan tedbir kararı hukuka ve dosya içeriğine uygun olmakla davalı vekilinin tedbirin kaldırılması yöndeki itirazlarının reddine” Ancak yine açık yasa hükmüne göre icra takibinin durdurulmasına dair tedbir kararı verilirken alacağın %15’i oranında teminat alınması gerekmektedir. Dosyadaki tedbir kararının teminatsız olarak verildiği ve ileride ortaya çıkması muhtemel zararlar bakımından teminat alınması gerektiği yasa hükmünden de anlaşıldığından davalı vekilinin teminata yönelik itirazının kabulüne karar verilerek davacının davaya konu alacaklısı … A.Ş.’ye ait 09.03.2020 vade tarihli 154.000,00 TL tutarlı; borçluları … ve … olan bono tutarının %15’i oranında teminat yatırması halinde tedbire hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü kısmen reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı banka vekili tarafından ticari kredi kullandığından bahisle … ve … isimli şahıslar hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … E sayılı icra takibi başlatıldığını, bu dosyada borçlu olan …’ın, davacı …’ın annesi olduğunu, dava dışı …’ın borcundan dolayı müvekkillerinin işyerine hacze gelindiğini, 11/02/2020 tarihinde davalı banka vekilinin davacı müvekkilinin iş yerine giderek iş yerinde bulunan malları haczetmeye kalkıştığını, davacı müvekkilinin de istihkak iddiasında bulunduğunu, istihkak iddiasına karşılık davalı banka vekilinin malları haczederek yediemin olarak davacı müvekkili …’a bırakarak iş yerinden ayrıldığını ancak 04/03/2020 tarihli talimat yazısı gereği tekrar borçlu …’ın borcu için davacı müvekkillerin iş yerine hacze gitmiş ve haczedilen malları muhafaza altına almaya yönelik baskı ve tehditte bulunması üzerine haciz baskısı altında davacı müvekkili … ve davacı müvekkili …’nin borçlu olduğu ve alacaklısının ise … olan 09/03/2020 vade tarihli 154.000,00 ( yüzellidörtbin ) bedelli bono imzalatarak bonoyu aldıktan sonra da kendi aralarında protokol tanzim ettiklerini, müvekkillerinin mağdur edildiğini, bir de teminat alınması halinde müvekkillerinin telafisi imkansız mağduriyet yaşayacağını beyanla, mahkemenin teminat alınmasına ilişkin 21/06/2022 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: İstinaf başvurusuna konu kararın İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 21/06/2022 tarihli 2021/639 E. sayılı ara kararı olduğu, ara kararda davalı vekilinin tedbir kararına yönelik itirazının değerlendirilerek, teminata ilişkin itirazın kabulüne, %15 teminat alınmasına, tedbirin esasına yönelik itirazın ise reddine karar verildiği, davacılar vekilinin mahkemenin ara kararına karşı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.Dosyanın incelenmesinde davalı Banka’ya tedbir kararının 23/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dosyanın yetkisizlik kararı ile İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi üzerine, davalı vekilinin, ibraz ettiği cevap dilekçesinde tedbirin görevsiz ve yetkisiz mahkeme tarafından teminatsız olarak verildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek tedbirin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak, itiraz eden vekilinin teminata yönelik itirazının kabulüne, ihtiyati tedbirin1 haftalık kesin süre içerisinde davaya konu bono bedeli olan 154.000,00 TL’nın %15’i oranında teminatın mahkeme veznesine yatırılması halinde devamına karar verdiği, davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. HMK 394/1 maddesi gereğince karşı taraf dinlenmeden verilen tedbir kararına itiraz edilebileceği, HMK 394/2 maddesinde itirazın bir haftalık kesin süre içerisinde yapılacağı ve HMK 394/4 maddesinde itirazın duruşmalı olarak inceleneceği düzenlenmiştir. Mahkemece dosya üzerinde inceleme yapıldığı anlaşılmakla, yasada öngörülen duruşmalı inceleme usulüne uyulmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 355. Madde gereğince resen gözetilen sebeplerle kabulüne, mahkemenin 21/06/2022 tarihli 2021/639 E. sayılı ara kararının kaldırılmasına, dosyanın duruşmalı inceleme yapılarak karar verilmesi yönünden mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin resen gözetilen sebeplerle kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 355 ve 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 21/06/2022 tarihli 2021/639 E sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacılara tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 66,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 29/12/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.