Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1766 E. 2022/2148 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1766 Esas
KARAR NO: 2022/2148
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/30
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine ait markalarını TPMK nezdinde tescil ettirmekte olup, asıl ve ayırt edici unsuru “…” olan markaların tescil sahibi olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde tescil süreci devam eden marka başvuruları bulunduğunu, markalarındaki asıl ve ayırt edici unsurun “…” ibaresi olduğunu ve markaların seri marka niteliğinde olduğunu, davalının ise “… ” ibareli marka başvurusunda bulunmuş olup söz konusu başvurunun iptal edildiğini, ancak buna rağmen www…com adlı web sitesinin alan adında ve içeriğinde bu ibareyi kullandığını, davalının kullanımlarının müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, bu sebeplerle öncelikle bu kullanımlar yönünden delil tespiti yapılmasını, akabinde ihtiyati tedbir kararı verilerek davalıya ait web sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/03/2022 tarihli ara kararı ile; “Dosyaya celp edilen Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; davacının en eski tarihli … numaralı ” …” markasının 41.sınıfta tescili için 05/05/2015 tarihinde başvuruda bulunulduğu ve markanın 10/05/2016 tarihinde tescil edildiği, davalıya ait “…com” alan adlı internet sitesinin ise davacının marka tescil başvurusundan önce 18/06/2014 tarihinde kaydedildiği, davalının internet sitesine erişimin engellenmesi için alan adının davacının markalarına tecavüz ettiğinin yaklaşık olarak ispatlanması gerektiği, davalının “…” ibaresini davacının marka tescil başvurundan önce alan adında kullandığı, alan adları sisteminde “önce gelen alır” şeklinde özetlenen ilke gereği alan adının alınmasından önce davacının “…” ibaresi üzerinde hak sahibi olup olmadığının ve davalının kötü niyetli olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, davalı adına da 41.sınıfta “eğitim ve öğretim hizmetleri” için tescilli … tescil numaralı “… EĞİTİM+Şekil” markasının tescilli olduğu, alan adı ile marka haklarının birbirinden bağımsız haklar olduğu, tüm bu nedenlerle HMK’nun 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizin 05/07/2022 tarih, 2022/817 E. – 2022/1291 K. sayılı kararıyla; “Yukarıda açıklanan deliller ve beyanlar kapsamında, davalı tarafça önceye dayalı hak iddiasında bulunulduğu bu hususun yargılamayı gerektirdiği, davacı adına … ibareli markaların tescilli olduğu anlaşılmakla, davalının internet sitesi alan adı tescil tarihi de gözetilerek, alan adına erişimin engellenmesine yönelik tedbir talebi yerinde değilse de, internet sitesinde 41. sınıftaki markasal kullanımların davacı tescilli markaları ile iltibas yarattığına ilişkin bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacının olası zararlarının önlenmesi bakımından, tarafların menfaatleri arasında denge kurulmak suretiyle, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile davalı tarafın 6769 Sayılı SMK 159/2-c maddesi gereğince teminat yatırmasına karar verilmesi gerekirken, tedbir talebinin tümüyle reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında açıklandığı şekilde, tedbir kararının kısmen kabulüne karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/09/2022 tarihli ara karar ile; “Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılmış olması nedeniyle dosyanın yeniden ele alınıp incelenmesi sonucunda; “…” ibaresinin 41. sınıfta “eğitim öğretim hizmetleri” için davacı adına tescilli olduğu, davalının da aynı hizmetler için markayı internet sitesinde kullandığına dair bilirkişi raporunda görüş bildirildiği, her ne kadar davalının internet sitesinin oluşturulma tarihi davacının marka tescil başvurusundan daha önce ise de, “…” markasının davacının tescilli markası ile iltibas yaratacak şekilde davalı tarafça kullanılmaya devam edilmesi halinde davacının zarara uğrama ihtimali bulunduğu, olası bu zararın tazmininin sağlanması için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin kararında belirtilen gerekçe doğrultusunda SMK’nun 159/2-c maddesi uyarınca davalının uygun bir teminat yatırmasına karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı tarafça 50.000,00 TL teminatın bir hafta içinde yatırılmasına, aksi takdirde ihtiyati tedbirin ağırlaştırılacağının ihtarına” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İhtiyati tedbir talep eden tarafın HMK 390. maddesine göre davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, Davacı yan marka hakkına tecavüz edildiği iddiasında olup herhangi bir tazminat miktarı talebinde bulunmadığı gibi müvekkil adına davacı yandan dahi önce kayıtlı “www…com” alan adının ihtiyaten kapatılması taleplerinde bulunduğunu, Yapılan bilirkişi incelemesinde müvekkilin alan adı kaydının davacı taraftan daha önce yapıldığı “… Eğitim” ibaresinin gerçek hak sahibi olduğu ancak yanlış bir ifadeyle “tescilin gerçekleşmediği devam ettiğinin belirlendiğini, Türk Patent’te basit bir araştırmayla dahi şu anda markanın müvekkil adına tescilli olduğunun görüleceğini, İhtiyati tedbir kararının yaklaşık ispat ile belirlenmesi ve belirlenecek ihtiyati tedbirin fahiş ölçüsüz olmaması gerektiğini, mahkeme tarafından hangi gerekçe ve davacının hangi somut delili, ispatına dayalı olarak muhtemel zararının karşılanması için 50.000 TL belirlendiğinin izaha muhtaç olduğunu, Davacı yan söz konusu markasını kullandığına, tecavüze uğradığına dair net ve somut tek bir delil dahi sunamamışken, daha da önemlisi bir tazminat talebinde dahi bulunmamışken ne gerekçeyle 50.000 TL gibi fahiş ve ölçüsüz bir teminat tutarı belirlendiğinin izaha muhtaç olduğunu, Davacı yan adeta alan adları/domain name ve marka tescili ticareti yapar şekilde tesciller ve kayıtlar oluşturmakta ve bunlar üzerinde hak iddia etmekteyse de fiili olarak ve SMK 19 ile sınırları belirlenen ciddi kullanım şeklinde bir markasal kullanım sağlayamadığını, bu halde bir zarardan da bahsedilemeyeceğini, Davacı tecavüzlerinin önlenmesi saikiyle tarafımızca ikame edilen savcılık başvurusunda bilirkişi raporuyla davacıya ait web sitesindeki marka+logo kullanımının müvekkil haklarına tecavüz oluşturduğu kanaatine varıldığından iddianeme hazırlanarak ceza davası İstanbul Anadolu 1. Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemesi 2022/109 E. dosyasıyla görülmeye devam ettiğini, … ibaresi Ankara 4. FSHHM 2020/281 E. sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere Belarus’un başkenti olup, herkesin kullanımına açık olan tekelleştirilmesi yasaklanan bir ibare olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ile durdurulması istemine ilişkindir. Dairemizin önüne gelen uyuşmazlık ise mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının istinafına yöneliktir. İlk derece mahkemesi’nin 01/09/2022 tarihli ara kararı ile; “İhtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, -SMK’ nun 159/2-c maddesi gereğince davalı tarafça 50.000,00 TL nakdi ya da gayri nakdi teminatın kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde mahkemeye depo edilmesine, aksi takdirde ihtiyati tedbirin ağırlaştırılacağının kendisine ihtarına, -Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine.” karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararının Dairemizin 05/07/2022 tarih ve 2022/817 Esas – 2022/1291 Karar sayılı kararında işaret edilen hususlara uygun olarak verildiği anlaşıldığından; bu aşamada mahkemece 6769 Sayılı SMK 159/2-c maddesi gereğince ters teminata hükmedilmesinde ve takdir edilen teminat miktarında usule aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.22/12/2022