Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1741 E. 2022/2147 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1741 Esas
KARAR NO: 2022/2147
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/4
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu … portresinin davalı tarafından hukuka aykırı şekilde kullanıldığının tespitini, dava konusu portrenin fiziksel ve … formatında dijital ve tespit edilecek diğer formatlarda kullanıldığının ve umuma iletildiğinin tespitini, FSEK 77.maddesi ile HMK 389.maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, yargılama süreci devam ederken müvekkilinin izinsiz kullarımdan doğarı zararlarının ve mevcut hak ihlallerinin daha da artmasının önlenebilmesi için dava konusu portrenin izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığı çevrimiçi platformlarırının taraflarınca tespit edilen: -https://…io/… -https://twitter.com/… -https://twitter.com/… -https://www.instagram.com/…/ linklerine erişim ve … adlı platformda yer alan … formatında satışa sunulan portrenin satışının engellenmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/4 Esas ve 21/06/2022 tarihli ara kararı ile; ” Dava dilekçesi, bilirkişi raporu, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyanı ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: İhtiyati tedbir yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kanaatine varıldığından, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davalı vekili 26/07/2022 tarihli dilekçesinde özetle: ihtiyati tedbir kararına ayrıntılı şekilde açıkladıkları üzere usul ve esas yönünden itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/4 Esas ve 07/09/2022 tarihli ara kararı ile; “Dava dilekçesi, bilirkişi kurulu raporu, taraf vekillerinin ihtiyati tedbir kararına karşı beyan – itiraz dilekçeleri, mürafaa duruşmasındaki taraf vekillerinin beyanları ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğine; davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İhtiyati tedbir kararının verilmesinin sebebi veya gerekçesi belirtilmediği gibi, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının da sebebi veya gerekçesi belirtilmediğini, tedbir verilmesine ilişkin hiçbir somut delil, gerekçe ve dayanak gösterilmediğini, Bilirkişi raporunun netice bölümünde sadece … yönünden hukuka aykırılık tespit edildiğini, dolayısıyla twitter ve instagram linklerindeki kullanımlarla ilgili olarak, hiçbir hukuka aykırılık tespit edilememiş olduğu açık olduğundan, bu linklere yönelik erişimi engelleme kararı verilmesinin hiçbir dayanağı olmadığını, Davada tek davalının müvekkil olduğunu, dolayısıyla tedbir kararının verilebilmesi için, anılan eseri … haline getiren kişinin müvekkil olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, halbuki bu yönde bir tespitin bulunmadığını, müvekkilin sadece anılan eserin eser sahibi olduğunu, İhtiyati tedbir kararı, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder nitelikte olup, bu şekilde bir tedbir kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu, Davaya konu … Portresi müvekkilimizin sevilen bir sanat eseri olup, eserin herhangi bir kamuya açık mecrada yer almasının engellenmesinin mümkün olmadığını, Tüm yasal hakları müvekkilimize ait sanat eserinin herhangi bir kullanımında tek izin yetkisi müvekkilimize ait olduğundan anılan kullanıma izinsiz demenin 5846 Sayılı Kanuna aykırı olduğunu, Dava konusu eserin müvekkilimize ait olduğunu, esere ilişkin davacının murisi … eser sahibi olmadığı için davacıya eser sahipliğinden kaynaklanan herhangi bir hakkın intikal etmediğini, Davacının talebi 5846 Sayılı Kanun çerçevesinde doğan bir hakka dayanmadığını, TMK.24 kapsamındaki bir talebi incelemek ihtisas mahkemesinin görev alanı içinde olmadığını, mahkemenin görevsiz olduğunu, Dosyaya sunulan veraset ilamında …’nın davacı yanında başka mirasçısı olduğunun da görüldüğünü, bu durumda davanın tek başına davacı tarafından açılabilmesinin mümkün olmadığını, Bilirkişi heyetinin bir akademisyen ressam, bir bilişim uzmanı ve bir de FSEK uzmanından oluşturulduğunu, kişilik haklarının, heyet kapsamındaki hiçbir bilirkişinin uzmanlık alanında olmadığını, kaldı ki raporun son derece özensiz ve hatalı olduğunu, Herhangi bir sanatçının, kamuya malolmuş bir kişinin portresini yapması ve keza bu portreyi satmasını/kullanmasını engelleyecek bir düzenlemenin mevcut olmadığını, Bilirkişilerin FSEK ve TMK.m.24 arasında kurmaya çalıştığı ilişkinin temelinden hatalı olduğunu, bilirkişilerin aslında dava konusu fiilin FSEK.86 kapsamında hukuka aykırı olmadığını kabul ettiklerini, çünkü rapor içinde davacının murisi …’nın kamuya malolmuş bir kişi olduğunun ve keza ölümünden 10 yıl geçtiğinin kabul edildiğini, FSEK.86 kapsamında bir ihlal bulunmamakta olup, TMK.m.24 kapsamındaki değerlendirme de aslen Sayın Mahkemenin konusu olmadığını, eserin hangi formatta olursa olsun eser sahibi tarafından umuma sunulması ve/veya satışa sunulması sadece ve sadece eser sahibini ilgilendiren bir hak olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Mahkemece alınan 19/04/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda: “27.01.2022 tarihinde internet üstünden yapılan bilişim yönünden inceleme sonucunda, https://…io/… incelemesinde; internet sayfasının “…” adlı kullanıcıya ait olduğu, internet sayfasında “…” adıyla dijital çizimin yayınlanmış ve yayınlanmakta olduğu, https://twitter.com/… incelemesinde; sosyal medya sayfasının “…” adlı kullanıcıya ait olduğu, incelenen sosyal medya sayfasında “…” olarak başlayan açıklama ile 10.10.2021 tarihinde davaya konu çizimin basılı olarak sergilendiği fotoğrafın yayınlanmış olduğu, sosyal medya sayfasında “#…” etiketi ile 16.09.2021 tarihinde davaya konu çizimin yayınlanmış olduğu, https://www.instagram.com/…/ İncelemesinde; sosyal medya sayfasının “…” adlı kullanıcıya ait olduğu, sosyal medya sayfasında “Geçmişteki günlerde yeniden buluşuruz …” olarak başlayan açıklama ile ve “#…” etiketi ile 10.10.2021 tarihinde davaya konu çizimin basılı olarak sergilendiği fotoğrafın yayınlanmış olduğu, sosyal medya sayfasında 01.10.2021 tarihinde davaya konu çizimin yayınlanmış olduğunun tespit edildiği, davacının murisinin dış görünümünün ticari amaçlı portreleştirilip … yolu ile satışa arz edilmesinin FSEK 86. ve TMK 24 maddeleri çerçevesinde kişilik hakkının ihlali sayılacağı, mahkemece görevlendirme kararında tazminat hesabına ilişkin bir görev verilmediğinden bu hususta değerlendirme yapılmadığı.” bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, FSEK’e dayalı olarak hukuka aykırılığın tespiti, durdurulması ve maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dairemizin önüne gelen uyuşmazlık ise, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair kararın istinaf istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesi tarafından, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, davalının tedbire itirazı duruşmalı inceleme sonucunda reddedilmiş, bu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Mahkemenin görevli olduğu, taraf teşkilinde sorun olmadığı, mahkemece aldırılan bilirkişi raporu dikkate alınarak yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği gerekçesiyle verilen ihtiyati tedbir kararında isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.22/12/2022