Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1734 E. 2022/2041 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1734 Esas
KARAR NO: 2022/2041
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/08/2022
NUMARASI: 2022/114
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin bayilik sistemi ile çalıştığını, bu şekilde kitapları ve yayınları daha az maliyetli bir şekilde satışını yaptığını, davalıların ise kitabın üzerindeki satış fiyatından daha az bir bedel ile kitabı satışa sunduğunu, bu nedenle hem müvekkilinin hem de diğer bayilerinin yaptığı yatırım ve satışı bozacak şekilde dürüstlük kuralına aykırı şekilde satış yaptığını belirterek, TTK 55 ve 56. madde gereği müvekkili ve bayilerinin bu haksız rekabet nedeni zarar gördüğünü belirterek satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca haksız rekabetin tespiti ve men’i ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
CEVAP: Davalı …A.Ş. vekili, davanın TTK’nın haksız rekabet hükümlerine göre açıldığını, dolayısıyla mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkilinin davadan önce arabuluculuk başvurusunda karşı taraf olarak gösterilmediğinden davalı olarak belirtilmesinin mümkün olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin 5651 sayılı kanun uyarınca yer sağlayıcı olduğundan hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, bu yönden davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davanın her halükarda esastan da reddi gerektiğini savunmuşutr.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 05/08/2022 tarihli 2022/114E. Sayılı kararı ile;”…Burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir. Zira kesin hukuki koruma zaten deliller toplanıp yargılama sonuçlandırıldıktan sonra haklılık durumuna göre sağlanacaktır. Dolayısıyla geçici hukuki korumanın önemi ve amacı verilecek bir tedbir kararı ile gerçekleştirilmiş olacaktır. Tüm dosya kapsamı, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluşmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiğine kanaat getirilmekle davacının tedbir talebinin reddi…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı talep eden davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, davalı …’ın müvekkili şirket ile aralarında herhangi bir sözleşme olmadığı halde müvekkiline ait yayınları … mağazası adı altında … şirketinin internet sitesi üzerinde haksız rekabet teşkil edecek şekilde satışa sunulduğunu, fiyatının da yayın değerinden aşağı sattığını, yapılan bu işlemin haksız rekabet olup, müvekkilini zarara uğrattığını, konu ile ilgili olarak dava açtıklarını ve tedbir istediklerini ancak mahkemenin bu talebi reddettiğini, oysa haksız rekabetin TTK’nın 55. Maddesinde hükme bağladığını, 55/6 maddesinde ise haksız rekabet sebebiyle zarar veren kimsenin başvuracağı yolların düzenlendiğini, müvekkilinin bayilik sistemi ile çalıştığını, davalıların kitapları düşük fiyatla satarak müvekkilinin ve diğer bayilerinin yatırım ve satışlarını bozacak şekilde dürüstlük kuralına aykırı satış yaptıklarını, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, davalıların özellikle ders anlatım föyü satışı yaptıklarından zararın her geçen gün büyüdüğünü ve tedbir kararı verilmesinin zorunlu hale geldiğini, tedbir kararı verilmemesinden dolayı müvekkilinin geriye dönülemez zararlara uğrayacağını mahkemenin hangi şartların oluşmadığını gerekçesinde açıklamadığını bildirmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesine ekli arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde başvurucunun davacı olduğu, karşı tarafın ise davalı … olduğu, anlaşamama tutanağının 26/04/2022 tarihinde düzenlendiği görülmüştür. Tek satıcılık sözleşmesinin davacı ile dava dışı … A.Ş arasında 02/01/2022 tarihinde düzenlendiği, görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti, men’i ile maddi tazminat talebine ilişkindir.Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir.İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir.Davacı taraf iddiaları ile ilgili olarak dosyanın mevcut hali itibariyle yaklaşık ispat koşulunu sağlayamamıştır. Dosyanın mevcut hali dikkate alındığında yaklaşık ispat koşulu sağlanamadığından bu aşamada yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.07/12/2022