Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1722 E. 2022/1968 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1722 Esas
KARAR NO: 2022/1968
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2022
NUMARASI: 2022/193 2022/112
DAVANIN KONUSU: Noterlik İşlemlerinin İptali
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Beyoğlu … Noterliği tarafından düzenlenen 03.09.2012 tarihli …-… yevmiye numaralı NOTER İŞLEMLERİNİN İPTALİNE, Beyoğlu … Noterliği tarafından hukuka aykırı olarak düzenlenen 03.09.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ve yine 3.09.2012 tarih … yevmiyeli muvafakatnamelerin içeriklerinin davalı yada davalının izniyle 3. şahıslarca, doğrudan yada dolaylı olarak kullanılmasının, hukuki işleme konu edilmesinin tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….Dava konusu ; Beyoğlu … Noterliği tarafından düzenlenen 03.09.2012 tarihli …-… yevmiye numaralı NOTER İŞLEMLERİNİN İPTALİNE ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde özetle Davacıların ünlü halk ozanı müteveffa … ın yasal mirasçıları olan eşi ve kızı olduğunu, …’a 10.12.2010 tarihinde kanser teşhisi konulduğunu, 03.09.2012 tarihinde Mecidiyeköy’deki evine Beyoğlu … Noterliği katiplerinden İsminin … olduğunu öğrendikleri kâtip ile davalı …’ın kendisi olduğunu düşündükleri şahsın giderek , çıplak gözle okunamayacak çok küçük harflerle (4-5 punto olduğu tahmin edilen) ekleriyle birlikte birincisi 11 sayfa (… yevmiye numaralı muvafakatname) ikincisi ise ekleriyle birlikte 31 sayfa ( … yevmiye numaralı muvafakatname) toplamda 42 sayfa evrak Imzalatıldığını, Noterlik işleminin yapıldığı sırada Müteveffa …’ın yanında Davacılar veya yakın akrabalarından hiç kimse bulunmadığını, İmzaların …’a ait olup olmadığı da ayrı bir şüphe konusu olduğunu, Davalı … tarafından organize edilerek söz konusu muvafakatnamelerin Hazırlandığını, … işlemin yapıldığı 03.09.2012 tarihi itibarıyla 74 yaşında ve ağır ilaçlar kullanan 4. Evre kanser hastası olduğu , temyiz kudreti bulunmadığı halde Noterlik mevzuatı ve uygulaması gereği önemli işlemlerde doktor raporu dahi talep edilmeden imzalatılmış olduğunu, işlemlerin hukuken sakat ve geçersiz olduğunu, Beyoğlu … Noterliği tarafından düzenlenen 03.09.2012 tarihli …-… yevmiye numaralı NOTER İŞLEMLERİNİN İPTALİNE, Beyoğlu … Noterliği tarafından hukuka aykırı olarak düzenlenen 03.09.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ve yine 3.09.2012 tarih … yevmiyeli muvafakatnamelerin içeriklerinin davalı yada davalının izniyle 3. şahıslarca, doğrudan yada dolaylı olarak kullanılmasının, hukuki işleme konu edilmesinin tedbiren önlenmesini talep ve dava etmiştir. Sunulu veraset ilamına göre; … 25.9.2012 tarihinde vefat etmiş olup, Medeni Kanun hükümlerine göre mirasçılar arasında murisin mal varlığı, hak ve borçları yönünden iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerlidir. Bu nedenle mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olup, huzurdaki davayı davacılardan … ve … açmış olup, oysa sunulu veraset ilamına göre …’ın … ve … isimli mirasçılarının da bulunduğu, bu mirasçıların davacılara dava açma yetkisi verdiğine dair kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise; o kişi veye kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, defi değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın açılmasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsa bile mahkemece resen nazara alınmalıdır. ( Kuru, Baki- Arslan, Ramazan – Yılmaz, Ejder : a.g.e.,s. 231-232 ; Üstündağ, Saim; Medeni Yargılama Hukuku, Alfa Basım Yayım Dağıtım, İstanbul 1997, s. 307 ) Davacılar dışında başkaca mirasçıların bulunduğu veraset ilamı kapsamı ile sabittir. NOTER BELGESENİN İPTALİ hukuksal nedenine dayalı davada terekeyi oluşturan /temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, tüm mirasçılarının davada temsil edilmesi gereklidir. (TMK’nın 640 vd) Öte yandan aktif dava ehliyeti tamamlandığı takdirde dahi huzurdaki dava noter belgesinin iptali istemine ilişkin olduğundan mahkememiz davayı görmeye görevli değildir. Zira davacıların iddiası muvafakatnamelerin geçersiz olduğu, yok hükmünde olduğu,şekil şartlarına uygun düzenlenmediği, noterlerin uyması gereken prosedüre uygun olarak düzenlenmediğini, Noterlik tarafından düzenlenen belgenin iptali istemine ilişkindir. Dava konusu dilekçede açıkça noter belgesinin iptali olup, belge içeriğinin mali hakların 25 yıl süre ile davalıya verilmesine ilişkin olması mahkememizi görevli hale getirmemektedir. Zira belgenin usulsüz düzenlendiği ve düzenleme sırasında iptal koşullarının bulunduğu davacılarca ileri sürülmüş olup, yargılama görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda dava şartıdır (HMK md. 114) ve taraflar davada ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilir. Yapılacak yargılama sonucunda davacılarca açılan davada noter belgesinin iptal koşulları bulunduğu yönünde bir kanaat oluşmuş ise mahkemece tedbire her zaman karar verilebilir. Huzurdaki davada mirasçıların birlikte dava açmadıkları aktif dava ehliyetlerinin bulunmayışı, ayrıca noter belgesinin iptali yönünden mahkememizin görevsiz oluşu gözetilerek MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE, Dosyanın yetkili ve görevli NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK Mahkemesine gönderilmesine, …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsizlik kararının hatalı olduğu gibi görev tartışması sürecinde tedbir kararı verilmemesinin de davayı sonuçsuz bırakacağını, tedbir isteminin kabulünün gerektiğini, FSEK 76/1 md gereğince mahkemenin görevli olduğunu, dava ile birebir örtüşen İstanbul BAM 16.HD nin 2019/236 E, 2019/365 K sayılı ilamının; “Muvafakatnamenin ve iş ortaklığı sözleşmesi konusunun seneryosu davacıya ait olduğu bildirilen Netekim Karakolu adlı sinema filmi olduğu, davacının muvafakatname ile dava dışı …’e hangi haklarını devrettiği, davalı adına yapılan iş ortaklığı sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve varsa sorumluluğunun tespitinin 5846 sayılı FSEK hükümlerine göre tespiti gerektiği, 5846 Sayılı FSEK 76. Madde gereğince bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklanan davaların ihtisas mahkemesi olan Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği, mahkemenin görevli olup olmadığının, kamu düzeni ile ilgili olduğu, re’sen dikkate alınacağı kanaatiyle HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın görevli olmayan ticaret mahkemesinde görüldüğü anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın görevli İstanbul Anadolu FSHHM gönderilmesi için, mahkemesine iadesine karar verilmiştir ” şeklinde olduğunu,… yevmiye nolu muvafakatnamenin konusu sözleri ve müziği …’a ait olan eserlerin notalandırılması, yayınlanmamış şiirlerinin ve isminin … tarafından yazılan “…” adlı kitapta kullanılması, yayınlanması vd; … yevmiye nolu muvafakatnamenin konusunun ise; eki listede yer alan sözleri ve müziği kendisine ait olan tüm eserlerin davalı tarafından 25 yıllığına kullanılması olduğundan uyuşmazlığın Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, Mahkemenin …’ın sağlığında hüküm doğurması amacıyla düzenlendiği açık olan noter işlemlerini sadece …’ın işlem akabinde vefat etmiş olması nedeni ile hatalı olarak ölüme bağlı tasarruf olarak değerlendirdiğini, Diğer yandan dava konusu muvafakatnameler bir an diğer yönlerden geçerli kabul edilse dahi FSEK 56.md gereğince geçerli olmadığını, FSEK 56/2 md açık hükmüne göre söz konusu muvafakatnameler aksi kararlaştırılmadığı için basit ruhsat sayılacağını, Söz konusu muvafatlerden çok önce 2001 yılında müteveffa tarafından eserlerin FSEK bağlamındaki tüm haklarının dava dışı … LTD ŞTİ ye tam ruhsat şeklinde devredildiğini, eser sahibinin bir kişiye mali haklar ile ilgili tam ruhsat tanınmış ise artık aynı hakları basit ruhsat dahilinde de olsa bir başkasına tanıyamayacağını, ikinci işlemin yoklukla malul olduğunu, dava konusu muvafakatnamelerin bu sebeple geçersiz olduğunu Mahkemenin dava ehliyetine ilişkin tespitine katılmadıklarını, tek bi rhak sahibini bile açabileceği davanın vasiyetin iptali olarak yorumlandığını, ancak bu diğer mirasçıların da vekalet verdiklerini, bu nedenle bu hususun önemi kalmadığını, davacı sıfatı ile davaya dahil ettiklerini, Tedbir kararının ivedilik arz ettiğini, Davalı tarafından yazılan ” … /…” adlı kitabın hukuka aykırı düzenlenen muvafakatnamelere dayandığını, asla kabul anlamına gelmemek ile birlikte bir an için hukuka uygun olduğu varsayılsa bile, FSEK mevzuatına göre muvafakatnamelerin yalnızca davalıya kullanım izni verdiğini, üçüncü kişilere devir ve işleme izni vermediğini, Müteveffa …’ın sağlığında birçok kez ailesi ve yakın çevresine hayatının filme konu edilmesini istemediğini kesin bir dille açıkça belirttiğini, Kitaba adayalı filmin 23 Aralık 2022 de vizyona gireceği açıklandığından zararın doğaacağına ilişkin yakın tehlike olduğunu, … yevmiye nolu muvafakatnamede listede yer alan tüm eserlerin hiçbir karşılık olmadan 25 yıl süre ile hukuka aykırı olarak kullanım hakkı verildiğini, yetkinin öylesine geniş tutulduğunu ki adeta …’ın eserlerinin …’a aitmişçesine dilediği gibi söyleme, çoğaltma, yayma hakkı verildiğini, davalının halen bu sereleri icra edip çalıp söylediğini, Dairemizce tedbir kararı verilmemesi halinde bu süreçte müvekkillerinin manevi hakları ve aile değerlerinin telafisi imkansız şekilde zedeleneceğini belirterek kararın kaldırılmasını, dava konusu muvafakatnamelerin davalı ya da davalının izni ile 3.şahıslarca doğrudan ya da dolaylı olarak işleme eser vb şekilde kullanmasının hukuki işleme konu edilmesinin davalı ve 3.şahıslar tarafından kullanılmasının ve söz konusu hu n mali hakların üçüncü kişiye devrinin teminatsız olarak önlenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava konusu, Beyoğlu … Noterliği tarafından düzenlenen 03.09.2012 tarihli …-… yevmiye numaralı noter işlemlerinin iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde dava nedenleri başlıklı II. kısımda dayanılan sebepler tek tek incelendiğinde; murisin hukuki işlem ehliyeti olmadığı, noter belgelerinin tarihleri itibarı ile murisin 74 yaşında olduğu ve sağlık rahatsızlıkları olmasına rağmen doktor raporu alınmadan işlem yapıldığı, murisin muvafakatlerin hazırlanmasına ilişkin talebi olmadığı, murisin evine gidilerek işlem yapılmış ise de yapılan işlemin usulsüz olduğu, noterlik işlemlerinin mevzuata aykırı olduğu iddialarına dayanıldığı, dilekçe içeriğinde adli tıp uzmanı doktorun bilimsel görüşüne yer verildiği görülmektedir. İhtiyati tedbir talebi kısmında ise geçersiz muvafakatler ile devralınan hakların üçüncü kişiye devredildiği, kabul anlamına gelmemek ile birlikte hukuka uygun olduğu varsayılsa bile muvafakatnamelerde davalıya sadece kullanım için izin verildiğini, üçüncü kişilere devir ve işleme izni verilmediğini belirterek “muvafatnamelerin hukuki işlemde davalı tarafça kullanılmasının ve hukuka aykırı muvafakatname ile davalıya sağlanan mali hakların üçüncü kişilere devrinin durdurulmasını talep edildiği görülmektedir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde FSEK 56. md aykırılık oluştuğu iddiasına değinmiş ise de; bu husus dava dilekçesinde yer almadığından HMK 357. md gereğince istinaf aşamasında ileri sürülemeyecektir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin gerekçesinde yer verildiği üzere dava sebebinin, mali haklara ilişkin olmayıp muvafakatnamelerin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğine yönelik olduğu dikkate alındığında uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gereklidir. İlk derece mahkemesinin kararında dava ehliyetine de değinilmiş ise de; bu husus görevli mahkemece dikkate alınacaktır. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1.b.1 md gereğince esastan reddi gerekmiştir.Davacı vekili, murisin hayatının konu alındığı filmin, 23 Aralık 2022’de vizyona gireceğini ve Dairemizce ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de; dosyada ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı olmadığı, tedbir kararının öncelikle görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak bu husus hükümde belirtilerek Dairemizce davacıların tedbir istemi hakkında karar verilmemiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, -Davacıların ihtiyati tedbir isteminin görevli ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.25/11/2022