Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1706 E. 2022/2094 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1706 Esas
KARAR NO: 2022/2094
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2022
NUMARASI: 2022/152
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı …’in yetkilisi olduğu … Kurumları ile hasılat kirası sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin çaba ve gayretleri ile FESK 2017 Fen Spor Klübünün bölgede tanındığını ancak müvekkiline gönderilen ihtarname ile sözleşmenin feshediliğinin bildirildiğini, müvekkilinin çabaları sonucu müvekkili ile bütünleşmiş bir marka haline dönüşen “…” ibareli markanın davalı tarafından kendi adına tescil edildiğini öğrendiklerini, müvekkilince davalıya ihtarname gönlenilerek zararlarının tanzimi ile müvekkili ile tanınmış ve bütünleşmiş bu markaya tecavüzün men’i ve haksız rekabet teşkil eden tüm eylemlerin sonlandırılmasının istendiğini, müvekkilinin bu marka üzerinde öncelik hakkı bulunduğunu, davalının kötü niyetli olup, kötü niyetin kanun tarafından korunmayacağını belirterek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, men’i ile konu ile ilgili olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca marka hükümsüzlüğünü istemiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının iddialarının gerçeğe uygun olmadığını, müvekkilinin 35 yıldır aktif bir şekilde eğitim öğretim sektöründe faaliyet gösterdiğini ve … ibaresini devamlı olarak kullandığını, dava konusu markanın da 35 yıldır müvekkili tarafından kullanıldığını ve daha sonra da tescil edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede hatalı olarak FESK yazılmasının markanın davacıya ait olduğunu göstermeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiş, karşı davasında ise müvekkiline ait markaya davacı karşı davalının tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine, ayrıca müvekkilinin haklarını ihlal eden her türlü eylemlerin durdurulması ve yasaklanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 02/09/2022 tarihli dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda davacı karşı davalının davaya konu marakyı kullandığına dair bir delilin bu aşamada dosayda mevcut olmadığı, marka kullanımlarının ne şekilde tespit edilebileceğinin tedbir talep eden tarafından açıklanmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davalı-karşı davacılar vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı- karşı davacılar vekili istinaf dilekçesinde; cevap ve karşı dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, ayrıca davacı-karşı davalının müvekkilinin markasını hakkı olmadığı halde izinsiz olarak kullandığını ve menfaat elde ettiğini, bu durumun http://….com/ sitesi incelendiğinde ve … isimli instagram hesabı incelendiğinde müvekkilinin marka ve logosunun haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığının anlaşılacağını, müvekkilinin emek vererek oluşturduğu marka ve logoya açıkça tecavüz ettiğini, bu eylemlerin durdurulması ve önlenmesi için tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Dosya içeriğinden … tescil numaralı “…” markasının davalı-karşı davacı … adına 16/24/25/35/41 ve 43. Sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür.Davacı tarafından istenilen ihtiyati tedbir talebinin mahkemece reddedildiği, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu ve dairemizce bu talebin reddedildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Asıl dava markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, men’i ve hükümsüzlük taleplerine, karşı dava ise markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi taleplerine ilişkindir.Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık davalı-karşı davacının karşı davasında istediği ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir.İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir.Somut olayda dosya kapsamı dikkate alındığında yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada gerçekleşmediği, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde mevcut delil durumu itibariyle bu aşamada bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı-karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı-karşı davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı-karşı davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında davacı-karşı davalının yatırdığı gider avansından kullanıldığı anlaşılan 18 TL posta ve telgraf masrafının davalı-karşı davalılardan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/12/2022