Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/168 E. 2023/1498 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/168 Esas
KARAR NO: 2023/1498
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2021
NUMARASI: 2020/461 2021/883
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ev hanımı olan müvekkilinin kızı ile birlikte yaşadığını, eşi ile uzun süredir görüşmediğini, davalının müvekkili hakkında 10/09/2018 tarihli adi yazılı iş yeri devir sözleşmesine dayalı olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak sözleşme üzerine müvekkiline atfen atılan imzanın gerçekte müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin söz konusu sözleşme gereğince davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince, davalı tarafından bizzat sunulan takibe ve davaya konu senet üzerinde, davacının imza ve yazı örnekleri alınarak ve mukayeseye elverişli imza örnekleri temin edilerek yapılan bilirkişi incelemesi sonucu sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı davalının kendi imzasının olduğu belgede davacının imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda olması ve bu belgeyi takibe konu etmesi karşısında takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 48.000,00 TL bedelli takibe konu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 10.364,58 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine kararı verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; -Davaya konu evrak üzerindeki diğer imza davacının eşi …’e ait olduğunu, davacının eşinin kendi imzasına itiraz etmediğini, -İlgili evrakın … tarafından eşine imzalattım diyerek müvekkiline getirildiğini, -Müvekkilin çıplak gözle söz konusu imzanın aidiyetini tespit edemeyeceği ve bunu bilebilecek konumda olmadığını ileri sürerek, müvekkil aleyhine hükmedilen kötü niyet tazminatının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit talebine ilikindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından kötü niyet tazminatı yönünden istinaf edilmiştir. Menfi tespit davasının kabulü halinde davacı lehine tazminatı düzenleyen İİK 72/5.maddesine göre “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”şeklindedir. Buna göre davanın kabulü halinde davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi davalının kötü niyetli olduğunun ispatlanması gerekir. Davaya konu takip dayanağı belgede davacı ve davacının eşi …’in imzasının bulunduğu, icra dosyasının incelenmesinde davacının eşi olan dava dışı …’in menkul mallarının haczedilerek satıldığı, buna rağmen davacının eşinin kendi imzasına ilişkin itiraz ettiğine veya dava açtığına dair ortada bir delil bulunmadığı, bu durumda mahkemenin davacının davalı aleyhine takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatlandığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. HMK’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın kabulü ile; davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 48.000,00-TL bedelli takibe konu sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 4-Şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, 5-İlk derece yargılaması yönünden; a- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 3.278,88‬ TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 885,01 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 2.393,87‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, b-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı + 885,01 TL peşin nispi harç + 7,80TL vekalet harcından ibaret toplam 947,21‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, c- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 149,50 TL posta/tebligat/ mü- zekkereden ibaret) 949,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, ç-Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesi- sine yer olmadığına, d-Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine, e-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 7.040,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a-İstinaf talebi kabul olunmakla, davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, b-Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 70,10 TL posta-teb.-müz.giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 26,00 TL (posta-teb.müz.)giderinin üzerinde bırakılmasına, ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, d-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgisine iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2023