Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1637 E. 2022/1962 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1637 Esas
KARAR NO: 2022/1962
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2022
NUMARASI: 2022/71D.İş Esas, 2022/74D.İş Karar
TALEBİN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati Tedbir ve tespit isteyen vekili dilekçesinde Müvekkili şirketin, TÜRKPATENT nezdinde tescilli 16 farklı markası arasında “…”, “…” ve “…” gibi markalar da bulumakta, “…” ibaresini reklam filmlerinde, broşür ve dergiler ile bunun benzeri yazılı reklam araçlarında ve daha birçok reklam vasıtalarında kullandığı, “…” markasıyla halen inşaat proje ve faaliyetlerine devam etmekte olduğu, kendisine ciddi bir pazar payı oluşturduğunu, davalı tarafın 16.03.2018 tarihi öncesinde “…” markasının sahibi olup kullanma hak ve yetkisine sahip, müvekkili firma ile davalı taraf arasında 16.03.2018 tarihli Beşiktaş … Noterliği … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesine göre “…” ve “…” markasının kullanım hakkını topyekün bir şekilde müvekkil davacı tarafa devrettiğini, taraflar arasında imzalanan aynı tarihli sulh ve ibra sözleşmesine göre devreden davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması durumunda 200.000,00 TL cezai şart ödeyeceği kararlaştırıldığını, davalı taraf “…” ve “…” markalarının bütün kullanım haklarını davacı müvekkiline devrettiğini, ancak protokol hükümlerine uymayarak davacı adına kayıtlı markayı haksız şekilde kullanmaya devam ettiğini, davalı taraf farklı tarihlerde Türk Patent ve Marka Kurumuna “fer inşaat” markasına ilişkin tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuru yapılan markaya ilişkin kullanılan logo müvekkili firmanın markasına ilişkin logonun birebir aynısı olduğu, yapılan bu başvurulardan 06. Sınıfa ilişkin olan TPE nezdinde kabul edildiğini, 37. Sınıfa ilişkin başvuru reddedildiğini, 35 ve 42. Sınıflara ait başvuru süreçlerinin de halen devam etmekte olup, açıkça görüleceği üzere davalı yan taraflar arasında akdedilmiş protokol hükümlerine aykırı olarak davacı müvekkilin tescilli markasına tecavüz etmekte ve sözleşmeye aykırı davranmakta olduğunu, yine taraflar arasında imza altına alınmış sözleşmenin 4 ve 5. Maddesinde markayı devreden firmanın şirket unvanından “…” ibaresinin çıkarılması ve …com.tr ibareli alan adını iptal edeceği kararlaştırılmış, ancak ekte sunulan mersis kaydından görüleceği üzere davalı taraf ticaret unvanından “…” ibaresini çıkarmadan kullanmaya devam etmekte, ayrıca …com.tr alan adını halen aktif olarak kullanmaya devam etmekte olup, bahsi geçen internet sitesinde sergilenen fotoğrafların da müvekkiline ait tescilli markanın davalı tarafça üretilen ürünlerin üzerine basıldığını da açıkça görülmekte olduğunu, ihtiyati haczin İİK 257. Maddesinde düzenlendiğini, kanunun lafzından anlaşılacağı üzere ihtiyati hacze karar verilebilmesi için borcun muaccel olması ve rehinle teminat altına alınmamış olması aranmakta olduğunu, Yargıtay karralrının da bu yönde olduğunu, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması durumunda markayı devreden davalı tarafın cezai şart ödeyeceği kararlaştırıldığını, muacceliyetin oluştuğunu, TBK madde 179 gereğince cezai şartın talep edilebileceğini, kötüniyetli olarak sözleşmeye aykırı davranan davalının cezai şartı ödeme talebi karşısında mal kaçırma yoluna gideceğini şüphe gerektirmez bir gerçek olduğunu, bunun sonucu olarak alacaklının zarar görmemesi için, borçlunun mal kaçırma riski de mevcut olduğunda ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “… Somut talep dilekçesinde ise , davalı taraf ile talep eden firma arasında 16.03.2018 tarihli Beşiktaş … Noterliği … yevmiye numaralı marka devir sözleşmesinin akdedildiğini, “…” ve “…” markasının kullanım hakkının topyekün bir şekilde davacı tarafa devredilmiş olduğunu , aynı tarihli sulh ve ibra sözleşmesine göre , sözleşme hükümlerine aykırı davranması durumunda 200.000,00 TL cezai şart ödeyeceği kararlaştırıldığını ileri sürdüğü, dolayısıyla sözleşmesel yükümlülüklerin ihlal edilip edilmediği, verilen lisansın süresi, sınırları, basit lisans bı intihari lisans mı olduğu, davalı kullanımının cezai şart ödenmesini gerektirip gerektirmediği, cezai şartta varsa tenkis şartlarının bulunup bulunmadığı hususları tamamen çekişmeli yargı içinde çözümlenecek nitelikte olup, esas dava içinde görülüp esas dava kapsamında karşı yanın delilleri de toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle çözümlenecek nitelikte olduğundan, basit yargılamaya tabi değişik iş dosyası üzerinden yargılama yapılmadan henüz doğmamış bir çezai şart alacağı yönünden ihtiyati haciz isteminde bulunulması mahkememizce yerinde görülmemiştir. Davacının iddialarının tamamı tahkikatı (yargılamayı ) gerektiren bir husus olup D.iş delil tespiti dosyası ile çözülemeyeceği, açılacak asıl davada tarafların tüm delil ve belgeleri toplanıp tahkikat aşamasında ve aralarında inşaat sektöründen ve marka uzmanından oluşan konusunda alanında uzman bir bilirkişinin de yer alacağı heyetin sunacağı rapora göre ihtiyati haciz talebinin haklılığı veya haksızlığı değerlendirilebileceğinden bu aşamada talebinin reddine …” şeklindeki gerekçeler ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle talep dilekçesini tekrarla; ilk derece mahkemesinin talepleri hakkında yargılamayı gerektirir değerlendirmesinin hatalı olduğunu. ihtiyati haczin şartları ve sonuçları İİK’ da düzenlendiğini, ilgili kanun maddesi lafzına göre İhtiyati haciz için temelde 2 şart bulunduğunu, bunlar alacağın muaccel olması ve yine alacağın rehinle temin edilmemiş olmasının şartları olduğunu, kanun koyucunun ihtiyati haciz kararı için şartlarını kanunda sınırlı olarak saydığını ve yaklaşık ispat ölçütleri ışığında ihtiyati haciz kararı verileceğini ifade ettiğini, Sözleşmenin dosyaya sunulduğunu, sözleşmeye göre cezai şart alacağının muaccel hale geldiğini, davalının ticaret unvanından fer ibaresini terkin ettirmediğini, alan adına ilişkin yükümlülüğün de yerine getirilmediğini, sözleşmenin 6.maddesinin açık olduğunu, 4. ve 5.maddeye aykırılık halinde cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, karşı tarafın sözleşmeye aykırı olarak fer ibareli marka başvuruları yaptığını, davacı müvekkilin tescilli markasına tecavüz etmekte ve sözleşmeye aykırı davranmakta olduğunu, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, marka hakkının ihlal edilip edilmediği değerlendirmesi yapılarak istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, İhtiyati haciz talebinin aslen karşı tarafın sözleşmedeki cezai şarta ilişkin hükme aykırı davranmasına ilişkin olduğunu, marka hakkının ihlalinin ayrı bir dava konusu yapılacağını, Taraflarca imza altına alınmış sözleşmeye karşı tarafça aykırı davrandığı sunulan delillerde açıkça gözükmesine ve yaklaşık ispat ölçüleri ışığında borcun varlığını, muacceliyeti kanıtlanmış olmasına rağmen ilk derece mahkemesinin yanlış değerlendirme ile uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ret kararı vermesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Talep; ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık ise ihtiyati haciz isteminin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta ihtiyati haciz talep eden vekilinin isteminin; akde aykırılık iddiasına dayandığı, taraflar arasındaki 16.03.2018 tarihli marka devir sözleşmesi ile sulh ve ibra protokolü ve eki delilleri sunulduğu görülmekte ise de; cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı/tenkis gerektiren bir durum olup olmadığı esas hakkındaki yargılamada karşı tarafın savunma ve delilleri incelendikten sonra değerlendirilebilecek olmakla mahkemece bu aşamada ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, ihtiyati haciz talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/11/2022