Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1622 E. 2022/2137 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1622 Esas
KARAR NO: 2022/2137
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2020
NUMARASI: 2015/141 E. – 2020/39 K.
DAVA: Fikir ve Sanat Eserine Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 19/06/2015
BİRLEŞEN, İSTANBUL 1. FSHHM’NİN 2016/6 ESAS-2016/5 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi ve Tazmini
DAVA TARİHİ: 07/01/2016
BİRLEŞEN, İSTANBUL 1. FSHHM’NİN 2016/80 ESAS-2016/108 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Fikir ve Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ:08/04/2016
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mali hakları müvekkili …’da bulunan … isimli albümün davalı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından izinsiz ve sözleşmesiz çoğaltılıp yayımlanması ve mali hakların kullanılması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik toplam 3000 TL maddi tazminat ile elde edilen kazanç ve karın ve haksız rekabet nedeniyle 5000TL manevi tazminatın kendilerine avans faizi ile ödenmesi talebi ile eserin bundan sonraki kullanımının engellenmesi için muhtemel tecavüzün meni davası ile tedbir talebinde bulunmuştur. Söz konusu dava dilekçesinin devamında, …’ın solo icra ettiği 11 şarkıdan oluşan “…” isimli albüme ilişkin mali hakların sahibi olduğu, İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2010/146 E.2011/50 K ve 04.05.2011 tarihli kararı ile de hükme bağlandığı, bu kararın Yargıtay denetimden geçtikten sonra 15.07.2013 tarihinde kesinleştiği belirtilmiştir. Yine söz konusu dilekçede davalı …’in eseri plak ve CD olarak çoğaltıp yaydığı, Eserin dijital haklarının tahsilini yaptığı, eserin reklam filminde kullanımından ötürü gelir elde ettiği, MÜYAP meslek birliğinden bu esere ilişkin gelir tahsil ettiği ifade edilmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddiasının aksine “…” adlı albümün fonogram haklarının ve albüm içinde bulunan icraların mali haklarının sahibi olmaması sebebiyle taraf sıfatı olmadığını, …’ın … albümü içinde yer alan kayıt ve icralarının ilk tespitinin …-… tarafından yapılıp yine … logosuyla piyasaya arz edildiği; başka hiçbir firma ya da kişiye 2015 yılında müvekkillerine yapılan devir haricinde devredilmediğini, hak devir zincirinin Anamur Noterliği’nin 06.08.2015 tarih ve … yevmiye nolu -geçmişe dönük olarak alınmış- devir sözleşmesi ile sağlandığı ve işbu sözleşmenin hukuka uygun olduğu belirtilmiştir. Öte yandan Davacı yanın Istanbul 2.FSHHM 2010/146 E. Sayılı – Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş- karar ile sabit olduğunu belirttiği mali hak sahipliğinin davaları açısından kesin hüküm niteliği taşımadığı ve eksik inceleme ile verilmiş bir karar olduğu ifade edilmiştir. Davalı vekili aynı dilekçede, davacının yayınladığı … adlı yapım içinde yer alan icraların ilk olarak …- …’a okunmuş ve okunan bu eserlerin tüm hakları … tarafından …’a devredilmiş olduğu belirtilmiştir. Ek olarak bu eserlerin bir başka firmaya okunmayacağının da taahhüt edildiğini; dolayısıyla … adlı albümün fonogram haklarının ilk tespiti yapan ve …’dan ilgili tüm hakları devralan … tarafından …’a hiçbir şekilde devredilmediği gibi, … tarafından tüm hakların …’a devredilmiş olması ve bu şekilde malvarlığından çıkmış olması sebebiyle … tarafından ilgili eserler ve icralar bakımından yapılan ikinci devir de FSEK 54. uyarınca geçersiz olduğunu ifade ederek davanın reddini talep etmiştir. … albümünün eser işletme belgesinin, davacı tarafından …’tan devraldığı, …’ın ise davacıya devrettiği hakları …’tan devraldığı ancak …’ın söz konusu hakların sahibi olmaması sebebiyle yapılan devirlerin tümünün hukuken geçersiz olduğu belirtilmiştir. Esasa ilişkin olarak ise … (… adlı albümün orijinal ismi …’dir) adlı albümün gerek fonogram, gerekse icradan kaynaklanan hakları müvekkil tarafından gerçek hak sahibi olan …’dan, Anamur Noterliği’nin 06,08.2015 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmesi olarak devralındığı dolayısıyla müvekkillerinin hakkın yasal sahibi olması sebebiyle yayınlama faaliyetinin hukuka uygun olduğu, davacının hukuka aykırı davrandığı ifade edilmiştir. Bununla birlikte davacının maddi tazminat talebinin mükerrer olduğu, bu talebin FSEK 68.maddeye mi yoksa FSEK.T0 maddeye mi dayandığının açık olmadığı belirtilmiştir. Davacının haksız rekabet iddiasıyla talep etmiş olduğu 5000TL manevi tazminata ilişkin olarak, davalının cevap dilekçesinde açıklanan sebepler ve haksız rekabete ilişkin hükümler çerçevesinde Haksız Rekabet teşkil eden bir eylem olmaması sebebiyle reddi talep edilmiştir. Sonuç olarak yasal dayanağı olmadığı ifade edilen tedbir talebinin reddi, davanın esasa girilmeden taraf sıfatı yokluğundan reddi; esasa girilmesi halinde davaya konu hakların müvekkili tarafından gerçek hak sahibinden geçmiş kullanımları da içeren şekilde tam ruhsat halinde devralınmış ve müvekkilin kullanımının yasaya uygun oluşu sebebiyle davanın esastan reddine karar verilmesi istenmiştir.
BİRLEŞEN DAVA (İstanbul 1. FSHHM 2016/6 Esas):Davacı taraf birleşen davada aynı gerekçelerle, … isimli yapım üzerindeki mali hakların müvekkiline ait olduğunun tespiti ile davalıların yapım üzerindeki her türlü müdahalesinin menini, refini ve mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA İstanbul 1. FSHHM 2016/80 Esas):Davacı … vekili dava dilekçesi ile; … tarafından 1974 yılında …-… arasında akdedilen anlaşma çerçevesinde … firması adına sözleşme süresi içinde …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, ve … adlı 20 eseri 45 devirlik plak ve LP.olarak seslendirdiğini, taraflar arasında imzalanan 22/05/1974 tarihli iki sene süreli anlaşmanın hitama ermesiyle birlikte sözleşmede … belirtilen eserlerin tüm mali haklar, çoğaltma ve yayma haklarını sözleşmenin 5.maddesi gereğince …- …’e aidiyetini kabul ederek bu eserleri başka firmalara plak ve bant olarak yapmamayı taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki fesihnamenin 2.maddesine göre … tarafından …- …’e yapılan devrin süresiz olduğunu ve mali hakları bir başkasına devretme hakkına da sahip olduğunu, 06/08/2015 tarihinde noterde mali hakların … tarafından müvekkiline devir edildiğini iddia ederek “…” ve “…” isimli albümlerin mali haklarının davacı şirkete ait olduğunun tespitini, davalı murazasının önlenmesini, FSEK 68.maddeye göre dava hakları saklı kalmak üzere 20.000 TL maddi, FSEK 70/1 maddesi gereğince 5.000 TL manevi tazminatın tahsili, FSEK 69.maddeye göre mali ve manevi haklara tecavüzün önlenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22.01.2020 tarih ve 2015/141 Esas – 2020/39 Karar sayılı kararıyla; “Davaya konu … isimli yapımın mali hak devri ile ilgili olarak yapılacak ilk sözleşme FSEK 48 çerçevesinde asli iktisap anlamında eser sahibi olan …’ın yapacağı sözleşmedir. Bu sözleşme de dosyada mübrez olan … ile birleşen davanın davalısı … arasında yapılan Beyoğlu … Noterliğimin … yevmiye nolu 22 mayıs 1974 tarihli sözleşmedir. Bu sözleşmenin 2 inci maddesine göre sözleşmenin süresi 2 yıldır. Yine sözleşmenin 11 inci maddesinde devralan … FSEK 49 anlamında başkasına hakkı devir yetkisi de verilmiştir. Bu sözleşme ile ilgili olarak sözleşmenin tarafları arasında yapılan 19.7.1976 tarihli fesih sözleşmesine göre de daha önce yapılan 22 Mayıs 1974 tarihli sözleşmenin sona ermesine karar verilmiş ancak davaya konu … isimli yapım da dahil olmak üzere daha önce devredilen eserlerin tüm mali haklarının süresiz olarak …’a ait olduğu ve yine …’ın dilediğinde devraldığı bu hakları başkalarına devredebileceği kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede davacının davaya konu yapım üzerinde mali hak sahibi olması için yukarıda belirtilen bu sözleşme ile bağlantılı olarak silsile halinde kendisine yapılmış bir devrin bulunması gerekir. Dosyada yer alan sözleşmeler dikkate alındığında ise davacıya yapılan devirlerin işbu ilk sözleşmeye dayanmadığı görülmektedir. Dosyada mübrez 05.06.1989 tarihli Eser Devir Sözleşmesi ile davaya konu yapımın mali hakları … tarafından … isimli şirkete, … isimli şirket tarafından da 06.05.1991 tarihli Eser Devir Sözleşmesi ile davacıya devredilmiştir. Ancak 22 Mayıs 1974 tarihli sözleşme ile mali hakkı ilk olarak iktisap eden … tarafından gerek … gerekse … devredilen bir mali hakka ilişkin devir sözleşmesi söz konusu değildir. Nitekim davaya konu yapım için sanatçı … ile ilk sözleşmeyi yapan birleşen davanın davalısı … 04.03.2016 tarihli dilekçesinde …’na herhangi bir devir yapmadığını beyan etmiştir. Her ne kadar davacı taraf dosyada mübrez Beyoğlu …Noterliğinin 11.7.1975 tarihli … yevmiye nolu vekaletnamesi ile …’ın …’na sözleşme yapma yetkisi verdiğini ve …’nun da bu çerçevede devir sözleşmeleri yaptığını iddia etmiş ise de belirtilen vekaletname incelendiğinde vekaletnamenin kurulması düşünülen bir şirketle ilgili olarak verilen bir vekaletname olduğu vekaletnamede açıkça mali hak devir sözleşmelerinin yapılacağına ilişkin bir yetki verilmediği görülmüştür. Yine davacı taraf … ile …’nun aynı adreste ortak faaliyet göstermeleri akraba olmaları nedeniyle fiilen …’nun yapacağı devirlerin de geçerli olduğunu beyan etmiş ise de dosyadaki bilgi ve belgelerden gerek … gerekse …nun farklı vergi kayıtlarının olduğu ve ayrıca FSEK 52 çerçevesinde verilmiş bir muvafakatnamenin de bulunmadığı görülmekle davacının gerek asıl dava gerekse birleşen dava yönünde mali hak sahibi olmadığı dolayısıyla taleplerinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Ayrıca birleşen dosya davacısı …’in …’dan aldığını iddia ettiği mali hakları incelenecek olursa, … ya da … isimli albümlerde eser sahibi, eserleri meydana getiren ünlü sanatçı …’dır. …’la yaptığı sözleşmeye göre …’in hak sahibi olacağı düşünülebilirse de, sözleşme ve fesih beyanı sanatçının tüm haklarını süresiz devrettiğini içermektedir. Öte yandan bu sözleşmenin eserlerle plak doldurulmasına ilişkin olduğu, plak başına 1,5 kuruş ücret kararlaştırıldığı görülmüştür. Bilindiği gibi fikir ve sanat eserlerine ilişkin hak devrini içeren sözleşmelerin yazılı olması ve ilişkin olduğu hakların açıkça belirtilmesi gerekir, sözleşmede bu kurala uyulmamış ve genel ifade ile tüm mali hakları, süresiz olarak …’a devredilmiştir. Mahkememizce bu devrin de usulüne uygun olmadığına kanaat getirilmiştir. Öte yandan …’in de iddia edilen bu hakkını uzun yıllar bizzat kullanmadığı, adeta unuttuğu görülmüştür. Bu süre zarfında birleşen davalı … tarafından elindeki devir sözleşmesine istinaden uzun yıllar …’ın kasetleri, plakları çıkarılmıştır. Yetkisiz kişiden mali hakları devir alan, iyiniyetli olsa bile korunmaz. Ancak yetkili kişinin de uzun yıllar buna müdahale etmemesi ve hakkını talep etmemesi, adeta unutması iyiniyetli devralanın aradan yıllar geçtikten sonra tazminat ödemesine neden olacak bir etkiye sahip olamaz. …’nın kötüniyetli olduğu kanıtlanamamıştır. Kaldı ki 05.07.2004 tarihinden sonra bir plak, kaset, cd üretimde ve satışında bulunduğuna dair bir delil de elde edilememiştir. Bu sebeplerle birleşen davanın da reddine” karar verilmiştir.
DAİREMİZ GERİ ÇEVİRME KARARLARI: Dairemizin 02/02/2021 tarih, 2021/196 E. – 2021/190 K. sayılı ilamı ile; “1-Hükme karşı istinaf yoluna başvuran davacı … davacısı olduğu dosyalar yönünden istinaf isteminde bulunmuş ise de; istinafa geliş aşamasında tek dosya yönünden harç yatırdığı anlaşılmakla, davacı …’nın bir adet maktu istinaf harcı ile bir adet istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırması gerektiği; 2-İlk derece mahkemesince oluşturulan karar başlığında, birleşen İstanbul 1. FSHHM’nin 2016/6 Esas 2016/5 Karar sayılı dosyası taraflarında …’nın hem davacı hem davalı olarak yer aldığı, bu kişilerinin aynı kişi olup olmadığının anlaşılamadığından bu husustaki karışıklığın giderilmesi gerektiği; 3-İlk derece mahkemesince oluşturulan karar başlığında, birleşen İstanbul 1. FSHHM’nin 2016/6 Esas 2016/5 Karar sayılı dosyası taraflarında davalı olarak gösterilen yönünden 26/09/2019 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ara karar verilmiş ise de, gerekçeli karar başlığında …’e yer verildiği ve hükümde ilgili davalı yönünden ayrı bir hüküm kurulmadığı anlaşılmış olmakla davalı olarak belirtilen …’e tebligat aşamasının tamamlanması gerektiği;Hususlarındaki eksikliklerin giderildikten sonra yeniden Dairemize gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine çevrilmesine” karar verilmiştir. Dairemizin 15/06/2021 tarih, 2021/1098 E. – 2021/1243 K. sayılı ilamı ile; “İstanbul 2. FSHHM tarafından verilen karar üzerine istinaf incelemesi için Dairemize gelen dosyanın yapılan ön incelemesinde ilk derece mahkemesince oluşturulan karar başlığında, birleşen İstanbul 1. FSHHM’nin 2016/6 Esas 2016/5 Karar sayılı dosyası taraflarında davalı olarak gösterilen yönünden 13/04/2021 verilen ek karar ile Birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/6 esas sayılı dosyasında; davalı … mirasçısı davalı … yönünden açılan davanın HMK 119/2 mad. gereğince açılmamış sayılmasına yönünde karar verildiği anlaşılmış olmakla mirasçı davalı …’e ilişkin tebligat aşamasının tamamlanmadan Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Yargılama aşamasında davalı … yönünden tefrik kararı verilmediği, asıl hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, … hakkında Dairemizin geri çevirme kararından sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; bu kararın ek karar ile oluşturulduğu görülmekle ek karar asıl karara tabi olup asıl karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulduğundan davalı mirasçı davalı …’e asıl kararın, ek kararın ve istinaf dilekçesinin tebliğe çıkarılıp tebligatın dönüşünden itibaren kanunda belirtilen süre beklenildikten sonra yeniden Dairemize gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine çevrilmesine” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI:İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/04/2021 tarih ve 2015/141 E. – 2020/39 K. Sayılı ek kararıyla; “Birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/6 esas sayılı dosyasında; davalı … mirasçısı davalı … yönünden açılan davanın HMK 119/2 mad. gereğince açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı -birleşen dosya davalısı … vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkilim yasal yollardan dava konusu albümü eser işletme belegesine dayalı olarak ve bu belgeye güvenerek devir aldığını ve neredeyse 25 yılı aşkın süredir bu hakları kullandığını, bu nedenle albüme ilişkin hakların müvekkilde olduğunun tespitine ve sair taleplerimizin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu, Albümün yapımcısı ve albüm için eser işletme belgesi çıkaran doğan plak ve yüksel plak hakları usulüne uygun olarak almış olup bu konuda vekaletnameler ve sözleşmelerin sunulduğunu, Her ne kadar yazılı sözleşme gerekliliği belirtilse de aradaki fiili ilişkilerde yazılı bir sözleşmeye gerek olmadığı yazılı sözleşmenin olmadığının ileri sürülmesi ya da yetki tartışması yapılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu,Sunduğumuz tanık listeleri değerlendirilmemiş olup fiili ilişkiye yönelik ispat yollarımızın kapatıldığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir. Birleşen davada davacı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; “Daha önce sözleşmelerle ilgili olarak İstanbul 2.FSHHM.’nde 2010/146 E..sayılı dava dosyası ile … tarafından yapılan cayma beyanına karşı, birleşen davamızın davalısı … tarafından açılan caymaya itiraz davasında davalı …’ın cayma hakkının kullanımının haklı olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle ‘caymanın hükümsüzlüğüne’ davacının devredilen hakların sahibi olduğunun tesbitine karar verildiğini, bu davada eserler üzerinde …’ın tercihe şayan mali haklarının bulunmadığının tesbit edildiğini, davacının hak sahipliği ile ilgili olarak yapılmış bir irdeleme bulunmadığını,Mahkemenin dosyada mevcut tamamı lehimize olan bilirkişi raporlarına itibar etmediği gibi, asıl davada dosyaya sunuları Doç Dr. … tarafından düzenlenen 26/08/2015 tarihli Hukuki Mütalaa”yı da nazarı itibara almadığının 17 sayfadan oluşan bu mütalaa da “netice olarak müvekkilin hak sahipliği sonucuna varıldığını, …’nın açtığı asıl davayı reddeden mahkemenin birleşen davanın davalısı …’yı iyiniyetli kabul etmesinin hatalı olduğunu, …’nın mali haklarını devraldığı yapımları yetkisiz bir kişinin verdiği vekaletnameye dayanarak ve yetkili resmi makamları da kandırmak suretiyle eser işletme belgesine bağlatıp, bugüne kadar kaset, plak olarak ticaret mevkiine koyduğu ve ayrıca digital haklarını da halen almaya devam ettiğini, Bilirkişi raporunda da belirlendiği gibi FSEK.54/1’e göre, ‘Mali bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre selahiyetli olmayan kimse de iktisap edende hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye görmez.’ madde kapsamında hak sahipliğini fonogram yapımcısı …’a dayandırmayan ve hak sahipliği zincirini ispatlayamayan …’nın tazminat yükümlüğü ortada olduğunu, davalının 2004 tarihinden bu yana plak, kaset, cd. üretiminde ve satısında bulunduğuna dair bir delil elde edilememiş olmasının 2004 ve öncesi yıllar için tazminat isteme hakkımızı engellemeyeceğini, zira FSEK.’nun 68 ve 70. maddelerine dayalı telif tazminatı yönünden zamanaşımı süresinin 10 yıl olarak kabul edilmekte ise de tecavüzun men’i (FSEK.m.69) davası ile birlikte açılan tazminat davasında zamanaşımının bulunmadığını, çünkü tecavüzün ve sonuçları devam ettiğini, Mahkemece asıl dava ve birleşen davalar yönünden hükmedilen vekalet ücretlerinin de hatalı olduğunu, asıl davanın reddi nedeniyle davacı aleyhine maddi ve manevi tazminat dışında vekalet ücreti takdir edilmezken, müvekkilin açtığı birleşen dava yönünden vekalet ücretinin takdir edildiğini, ayrıca miktarları farklı olan maddi ve manevi tazminatlar için 4.910,00 TL vekalet ücreti takdirinin de anlaşılamadığını, maktu vekalet ücretinin 1.350,00 TL olması gerekirken 4.910,00 TL olarak takdirinin de hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava; asıl ve birleşen dava yönünden eser sahipliğinin tespiti, muarazanın önlenmesi ve maddi manevi tazminat istemlerine yöneliktir. İlk derece mahkemesi tarafından, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı- birleşen dosya davalısı … vekili ve davalı-birleşen dosya davacısı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Asıl ve birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/6 Esas sayılı dosyalarda davacı …’nın davaya konu sanatçı …’a ait “…” müzik albümüne ait haklarının kendisine ait olduğunun tespiti ve maddi – manevi tazminat talebinde bulunduğu; birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/80 Esas sayılı dosyasında davacı … Limited Şirketi’nin anılan albümün haklarının kendisinden olduğundan bahisle FSEK 69.maddesi uyarınca tecavüzün önlenmesi, ref’i ve maddi – manevi tazminat isteminde bulunduğu görülmüştür. Davaya konu “…” müzik albümünün hak sahipliği yönünden yapılan incelemede; sanatçı …’ın albümün ilk çıktığı dönemde birleşen dosya davalısı … ile yaptığı Beyoğlu …Noterliği’nin 22/05/1974 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşme ile eserin tüm mali haklarını iki yıl süreyle davalı …’a devrettiği, 19/07/1976 tarihinde akdedilen fesih sözleşmesi ile sanatçı … tarafından eser sahibi sıfatıyla sahip olunan tüm hakların süresiz olarak davalı …’a devredildiği, bu sözleşme ile davalıya hakların devir yetkisinin de verildiği dosyada mevcut sözleşme ve belgelerle anlaşılmıştır. Davalı-birleşen dosya davalısı … ile eserin mali haklarını yukarıda açıklanan şekliyle elinde bulundurduğu sabit olan davalı … arasında Anamur Noterliği’nin 06/08/2015 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile eserin haklarının davalı – birleşen dosya davacısı …’ne devredildiği, böylece eserin haklarının hali hazırda davalı – birleşen dosya davacısında olduğu anlaşılmıştır. Davacı – birleşen dosya davalısı … eser sahipliği iddiasında bulunmuş ise de; davacı – birleşen dosya davalısı ile birleşen dosya davalısı … Ticaret Limited Şirketi arasında İstanbul …Noterliği’nin 06/05/1991 tarih ve … yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile davaya konu albümün haklarının davacı – birleşen dosya davalısı …’ya devredildiği belirtilmiş ise de, birleşen dosya davalısı … Ticaret Limited Şirketi’nin hak sahipliğinin geçerli bir hukuki ilişkiye dayanmadığı, davalı …’nun albümle ilgili hakları devir yetkisi olmadığı halde … tarafından farklı yetkilerle verilen vekaletnameye dayalı olarak yapılan devir işleminin geçerli olmadığı, böylece davacı – birleşen dosya davalısı …’ya davaya konu albümün haklarının hukuka uygun bir şekilde devredilmediği sabittir. Yine İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2010/146 Esas – 2011/50 Karar sayılı kararının “caymanın hükümsüzlüğüne” ilişkin olduğu ve kararda davacı – birleşen dosya davalısı …’nın hak sahipliği ile ilgili olarak yapılmış irdelemenin bulunmadığı anlaşılmakla, karar ile davacı – birleşen dosya davalısı …’nın mali hak sahipliğinin tespit edildiğinin kabulü de mümkün değildir. Tüm bunlar dikkate alındığında; mahkemece asıl ve birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/6 Esas sayılı dosyaları yönünden davanın reddine dair verilen kararın isabetli olduğu; ancak yukarıda özetlenen şekilde dava konusu esere ilişkin hak sahipliğinin davalı – birleşen dosya davacısı …’ne ait olduğu gözetilerek birleşen İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/80 Esas sayılı dosya yönünden davacının maddi ve manevi tazminat talepleri konusunda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davalı – birleşen dosya davacısı … Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı – birleşen dosya davacısı … Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Davacı – birleşen dosya davalısı … vekilinin istinaf isteminin REDDİNE, 3-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/01/2020 tarih, 2015/141 E. – 2020/39 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı – birleşen dosya davacısı … Ticaret Limited Şirketi’ne iadesine, 6-Davacı – birleşen dosya davalısı …’dan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacı – birleşen dosya davalısı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, 7- İstinaf aşamasında davalı – birleşen dosya davacısı … Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 231,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 393,60 TL’nin davacı – birleşen dosya davalısı …’dan alınarak davalı – birleşen dosya davacısı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine, 8-Davacı – birleşen dosya davalısı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/12/2022