Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1620 E. 2022/1713 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1620 Esas
KARAR NO: 2022/1713
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ:24/06/2022
NUMARASI:2021/560 2022/111
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin çok uzun yıllardan bu yana TPMK nezdinde … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin ve müdürü olduğu … Sanayi Anonim Şirketinin kozmetik ve kişisel bakım ürünleri ithalatı, toptan perakende ve e-ticaret satışı alanlarında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin “…” ibareli markayı maruf ve meşhur hale getirilmesi için uzun yıllardır emek ve çaba sarf ettiğini, ancak hal böyle iken, davalının müvekkilinin meşhur hale getirdiği markasının ününden faydalanmak için tamamen kötü niyetli olarak marka üzerinde hiçbir mali ya da fikri hakkı olmamasına rağmen TPMK nezdinde başvuru bulunduğunu, başvurusunun … sayı ile 35.sınıfta tescil edildiğini, davalının müvekkilinin markasının birebir aynısını kullanarak internet satış kanalı olan trendyol’de herhangi bir izne dayanmaksızın haksız ve hukuka aykırı olarak kullanarak satışını yaptığını, ihlal teşkil eden eylemlerin sonlandırılması amacıyla iki kez noter aracılığıyla ihtarname keşide edildiğini, ancak davalının bu eylemlerine devam ederek, müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin internet üzerinden ürün satışı yaptığını, dava konusu markaya konu ürünlerin üretiminin Çin’de yapılan ve tüm dünyaya satılan bir ürün olduğunu, ürün dünya genelinde … adına marka olarak tescil edildiğini, üretici tarafından tüm dünyaya mal satışı yapılmakta olup, müvekkili tarafından yapılan ithalatla orjinal ürün satışı yapıldığını, müvekkilinin Çinli firmanın Türkiye’deki distribütör firması olduğunu, müvekkilinin dava konusu marka ve bu markaya ait ürünlerin Türkiye’de satışı ile ilgili olarak yetkiyi üretici firmadan almış olduğunu, sözleşmeye dayalı olarak da kendi adına marka tescili gerçekleştirdiğini, davacının iddialarının bir dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24/06/2022 tarih, 2021/560 E.-2022/111 K. Sayılı kararı ile; “…Dava sebebine göre hükümsüzlüğe dayanak markanın davacıya ait olmaması ve davacının başka türlü bir hukuki yararının bulunduğunu ispatlayamaması nedeni ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine…” şeklinde karar verilmiş. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusunun … numaralı davalıya ait marka olduğunu, davalının müvekkilinin portföyünden haksız kazanç elde etmek amacıyla müvekkilinin satış kanallarından yararlandığını, müvekkilinin söz konusu markadaki İconsing ibaresinin maruf hale getirdiğini, tedbir talepli D.İş dosyasından önce bu markanın sahibi olduğunu, dava tarihinden hemen önce bu markayı yetkilisi olduğu … San. A. Ş ‘ye devrettiğini ancak kendisinin markanın kullanılması konusunda en geniş yetkili inhisari lisansı bulunduğunu, mahkemenin gerekçeli kararda lisans sözleşmesi bulunmadığını belirtmiş ise de, 24/06/2021 tarihli lisans sözleşmesinin 29/11/2021 tarihinde dosyaya sunulduğunu, sözleşmenin basit lisans olmadığı, özellikle 10. Maddesinin içeriğinin dikkate alındığında müvekkilinin marka haklarının ihlali halinde her türlü davayı kendi adına açabileceğinin hükme bağlandığını, kaldı ki marka sahibi şirketin de davaya katılmak için vekaletname sunduğu gözetilmediğini bildirmiştir.
DELİLLER: Davacı tarafça dayanılan … başvuru numaralı şekil+… markasının 03. Sınıfta 23/02/2020 başvuru tarihinden itibaren dava dışı … San. A.Ş. Adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Marka tescil kaydından, … başvuru numaralı şekil+… markasının 35. Sınıfta 02/12/2019 başvuru tarihinden itibaren davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça WIPO nezdinde 3. Sınıfta tescilli 30 Eylül 2018 başvuru tarihli, … numaralı … markasının … adına tescil kayıt örneği ile, 01 Ocak 2021 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği belirtilen ve Çin merkezli … Ltd. İle davalı şirket arasında yapılan Distrübütörlek sözleşmesinin örneğinin sunulduğu, sözleşme Ek A “ÜRÜNLER” baylıklı kısımda sözleşmeye konu markaların … ve … olduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. Replik dilekçesinde davacı vekilince müvekkilinin marka devir sözleşmesi ile markayı yetkilisi olduğu … San. A.Ş ye devrettiğini ancak müvekkilinin marka üzerinde hak ve lisans sahibi olduğunu, lisans sözleşmesinin ekte olduğunu dolayısıyla dava açmakta hukuki yararları bulunduğunu bildirmiştir. Dosyanın incelenmesinde davacı vekilince Uyap’tan 19/11/2021 tarihinde sunulan cevaba cevap dilekçesinde sözleşmenin yer almadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine ilişkindir. Mahkemece davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf incelemesi, istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın dayandığı markasının davacı adına değil, dava dışı davacının yetkilisi olduğu … Tic. ve San A.Ş. adına tescilli olduğu görülmüştür. Davacının dayandığı marka, kendi adına tescilli olmadığından iş bu davayı açmaktan hukuki yararı bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı tarafça söz konusu markayla ilgili olarak dava dosyasına 29/11/2021 tarihli dilekçe ekinde lisans sözleşmesi sunulmuş ise de davacının gerek dava dilekçesinde gerekse delil listesinde bu lisans sözleşmesine dayanmadığı, davalı tarafın verdiği cevap dilekçesi üzerine davacı vekilinin cevapa cevap dilekçesinde bu lisans sözleşmesinden bahsettiği ancak ilk olarak 29/11/2021 tarihli dilekçe ekinde sunduğu görülmüştür. Ayrca söz konusu sözleşme adi yazılı sözleşme olup her zaman düzenlenebilir niteliktedir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince veirlen karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf taleblerinin reddi gerekkmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2022