Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/162 Esas
KARAR NO: 2023/1700
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2021
NUMARASI : 2021/101 2021/252
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/09/2020
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tarafından “…” işaretinin önce tescilsiz ve sonra tescilli marka olarak genel olarak 25. sınıf ürünler ve onların perakendeciliğinde kullanıldığını, markanın … tescil numaraları ile müvekkili adına tescilli olduğunu, TPMK kayıtlarında ihlal araştırması yapılırken … tescil numarası ile davalı … adına “…” ibaresiyle tescil edilmiş marka kaydına rastlanılması üzerine, “…” ibareli marka başvurusunun YİDK kararının iptaline rağmen ve kesinleşmesi beklenmeksizin tescil edildiğinin görüldüğünü, markanın kararı sonuçsuz bırakmak amacıyla ve suiniyetle davalı şirket tarafından devralındığını, “…” markasının davalılar tarafından perakendecilik, mağazacılık faaliyetinde ve ayrıca www…..com internet sitesinde ve muhtelif sosyal medya hesaplarında, tanıtım ve reklam araçlarında, müvekkilinin markası ile iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığını, özellikle davalıların “…” ve “…” kelimelerini birleştirerek, “…” ibaresini kullanmak suretiyle ilişkilendirilme ve karıştırılma ihtimali ile haksız yarar sağlamaya çalıştıklarını ileri sürerek, davalı adına … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne, davalıların müvekkilinin tescilli “…” ibareli markasına tecavüzünün tespitine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalıların iş yerlerinde, vitrinlerinde, her türlü tanıtım evrakında “…” ibaresinin tek başına veya başkaca eklerle olan kullanımlarının kaldırılmasına, bu ibareyi tek başına veya eklerle taşıyan tanıtım araçları, etiket, paket, poşet, antetli kağıt ve ürünlerinin toplatılarak imhasına, davalının “www…..com” alan adı ve “…” ibaresini taşıyan sosyal medya hesaplarının kullanılmasının men’ine, bu alan adı ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraf markalarının mal ve hizmet sınıfı açısından birbirleriyle alakasız olduğunu, iltibasın konusu olamayacağını, müvekkilinin hizmet ve meslek grubunun ayakkabı ve ayakkabı yan sanayi olduğunu, markasının 25. sınıfa ilişkin olduğunu, davacıya ait “…” ibareli markaların ise 35. sınıfta yer alan mağaza yönetimi ve mağaza zincirleri oluşturma, kurma hizmetine ilişkin olduğunu, bu hizmetin herhangi bir mala özgülenmemiş genel mahiyetteki perakendecilik hizmeti ile benzer kabul edilebileceğini, sınıflandırma tebliğinde yer alan herhangi bir mal sınıfı ile doğrudan benzer görülemeyeceğini, müvekkilinin “…” ismine ek olarak, ayakkabı kelimesinin İngilizce anlamının “…” olması dolayısıyla bu kelimeyi de kullandığını, “…” markasının sosyal medya hesaplarında “libashoes” ibaresiyle kullanılmasının sadece söz konusu sosyal medya hesaplarının kullanıcı isimlerindeki kelimeleri birleştirme özelliği dolayısıyla olduğunu, kelime anlamı ile elbise, giyecek şey, giysi demek ol “…” ibaresinin ayırt edicilikten yoksun olduğunu ve kimsenin tekeline bırakılamayacağını, müvekkilinin Rus bir müşterisinin isminden esinlenerek markasına “…” adını verdiğini, davacı ile müvekkillerinin faaliyet alanlarının açıkça farklı olduğu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; TPMK kayıtlarına göre … tescil numaralı “…” esas unsurlu markaların davacı adına, hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı “…” ibareli markanın ise 22/01/2014 tarihinden itibaren on yıl müddetle davalı şirket adına tescilli olduğu, davalı şirket adına kayıtlı markanın tescil başvurusu aşamasında davacı tarafın itirazının kurumca reddedildiği ve davacı tarafça Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/278Esas sayılı dosyasına YİDK kararının iptali istemiyle markanın önceki sahibi davalı … aleyhine dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 18/05/2016 tarih ve 2015/278 Esas – 2016/151 Karar sayılı kararı ile tescili istenen 25.sınıf yönünden davacının önceye dayalı hak sahipliği nedeniyle davanın kabulü ile YİDK kararınını iptaline karar verildiği, ancak marka tescilli olmadığından hükümsüzlüğe karar verilmediği, bu kararın kesinleştiği, ancak Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesindeki yargılama devam ederken kurumca marka tescilinin yapıldığı ve bu arada davalı … tarafından markanın diğer davalı şirkete devredildiği, buna göre davalı markasının, davacının eski tarihli “… ” ve “… ” markalarının tescili kapsamına mahkeme kararıyla eklenen 35. sınıfta mağazacılık hizmeti kapsamındaki 25. sınıf emtialar ile benzerlik arz ettiği ve “…” işaretleri arasında görsel ve sessel benzerliğin mevcut olduğu gerekçesiyle karıştırılma ve bağlantı kurulma ihtimaline sebep olabileceği, davacının dava konusu marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, davacının tanınmış marka iddiası ispat edilmediği , davalılara ait işyerlerinde yapılan incelemede “…” ibareli marka kullanımına rastlanıldığı, bu kullanımın davacıya ait önceki tarihli “…” ibareli markalarla karıştırılma ve bağlantı kurulma ihtimali doğurduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile; davalı şirket adına tescilli … tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davalıların davacı adına tescilli “…” esas unsurlu markalar ile, iltibasa neden olacak şekilde “…” ibaresini iş yeri adreslerinde, ürünlerinde ve internet ortamı ile, e-ticaret yerlerinde kullanmak suretiyle davacının bu markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu meyanda davalıların iş yerlerinde, vitrinlerinde, her türlü tanıtım evrakında, “…” ibaresinin tek başına veya başkaca eklerle olan kullanımlarının kaldırılmasına, bu ibareyi tek başına veya eklerle taşıyan tanıtım araçları, etiket, paket, poşet, antetli kağıt ve ürünlerin toplatılarak imhasına, davalı tarafça … alan adı ve “…” ibaresini taşıyan sosyal medya hesaplarının kullanılmasının men’ine, bu alan adı ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalılar vekilinin süresinde ibrazettiği istinaf dilekçesinde; -Yerel mahkemece … yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabule karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu,-Mahkemenin aldığı rapor ile Ankara 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/278 E. sayısı ile dosyasından alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, -Müvekkil şirketin markası iltibasa neden olmamadığını, özgün ve kendi kitlesine özel olduğunu, davalı markasının davacı markalarına tecavüzünün söz konusu olmadığını, fonetik benzerliğin iltibas için yeterli olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı adına tescilli … tescil numaralı “…” markasının hükümsüzlüğü, markaya tecavüzün tespiti, sonuçlarının ortadan kaldırılması, davalıların iş yerlerinde her türlü tanıtım evrakından “…” ibaresinin kullanımının kaldırılması, bu ibareyi taşıyan tüm tanıtım evraklarının imhası, davalıların “….” alan adı ve “…” ibaresini taşıyan sosyal medya hesaplarının kullanılmasının men’i ve bu alan adı ile sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, yukarıda yazılı şekilde davanın kabulüne kabulüne karar verilmiştir. Karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1-Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, kesinleşen Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/278 Esas sayılı kararı doğrultusunda hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı “…” ibareli markaya ilişkin davacının önceye dayalı hak sahibi olduğu, bilirkişi raporunda; davalı markasının, davacının eski tarihli … ve … markalarının
tescili kapsamına mahkeme kararıyla eklenen 35. sınıfta mağazacılık hizmeti kapsamındaki 25. sınıf emtialar ile benzerlik arz ettiği ve … işaretleri arasında görsel ve sesçil benzerliğin mevcut olduğu gerekçesiyle karıştırılma ve bağlantı kurulma ihtimaline sebep olabileceği kanaatine ulaşıldığı, davalılara ait işyerlerinde yapılan incelemede … ibareli marka kullanımına rastlanıldığı, bu kullanımın davacıya ait önceki tarihli … ibareli markalarla karıştırılma ve bağlantı kurulma ihtimali doğurabileceğinin değerlendirildiği, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.2-Dava tarihi itibariyle hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı “…” ibareli marka davadan önce davalı … tarafından diğer davalı … San.Tic.Ltd.Şti’ye devredilmiş olup, söz konusu marka dava tarihinde davalı şirket adına tescillidir. Bu nedenle hükümsüzlük davasında adı geçen davalı şirket hakkında karar verilmesi; söz konusu markanın eski sahibi olan davalı … aleyhine açılan hükümsüzlük davasının, adı geçen davalının sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, her iki davalı yönünden hükümsüzlük kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm kurularak; davalı … aleyhine açılan hükümsüzlük pasif husumet nedeniyle reddine,davalı … Ltd.Şti aleyhine açılan hükümsüzlük davasının kabulüne, markaya tecavüz yönünden davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2- Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18/11/2021 tarih ve 2021/101 2021/252 Esas – Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalı … aleyhine açılan hükümsüzlük davasının, adı geçen davalının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle REDDİNE,4-Davalı …Ltd.Şti aleyhine açılan hükümsüzlük davasının kabulü ile; davalı şirket adına tescilli … tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,5-Markaya tecavüz yönünden davalılar aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE; -Davalıların davacı adına tescilli “…” esas unsurlu markalar ile, iltibasa neden olacak şekilde “…” ibaresini iş yeri adreslerinde, ürünlerinde ve internet ortamı ile, e – ticaret yerlerinde kullanmak suretiyle davacının bu markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına;,-Bu meyanda davalıların iş yerlerinde, vitrinlerinde, her türlü tanıtım evrakında, “…” ibaresinin tek başına veya başkaca eklerle olan kullanımlarının kaldırılmasına, bu ibareyi tek başına veya eklerle taşıyan tanıtım araçları, etiket, paket, poşet, antetli kağıt ve ürünlerin toplatılarak imhasına, davalı tarafça www….com alan adı ve “…” ibaresini taşıyan sosyal medya hesaplarının kullanılmasının men’ine, bu alan adı ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine,6-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükümsüzlük davası yönünden alınması gereken 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının, davalı… Ticaret Ltd. Şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına, b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince tecavüz davası yönünden alınması gereken 59,30 TL ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,ç-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,e-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı, 38,50 TL tebligat- tezkere masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.647,30 TL yargılama giderinin, … Ticaret Ltd. şirketinden alınarak davacıya verilmesine,7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;a-Davalılar vekilinin istinaf istemi kabul olunmakla, peşin yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması için davalı … tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 70,10TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 232,20TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 8-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023