Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1609 E. 2022/1977 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1609 Esas
KARAR NO: 2022/1977 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/08/2022
NUMARASI: 2022/237 D.İŞ – 2022/241 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TALEP: İhtiyati tedbir talep edenler vekili dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş. Firması ile … arasında, 28/12/2021 tarihli Hisse Devri Sözleşmesi imzalandığı, dava dışı … A.Ş. ve … A.Ş.’nin %100 hisselerinin müvekkili şirkete devredildiğini, … tarafından hile, aldatma ve gizli ayıpların kasten gizlendiğini, sözleşmeler kapsamında verilen toplam 8.900.000 USD bedelli 8 adet senedin kötüniyetle, aralarında organik bağ bulunduğu ileri sürülen davalı …’a verildiğini, talep konusu senedin dayanağı sözleşmenin iptal edildiğinin sözleşmenin karşı tarafına bildirildiğini, senetlerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek, keşidecisi müvekkili … olan, müvekkilleri … A.Ş. ve … tarafından ciro edilen, 25/07/2022 vade tarihli, 1.100.000 USD bedelli malen kaydı içeren bonodan dolayı müvekkillerinin karşı tarafa borçlu olmamasına rağmen ödememe protestosu ile protesto edildiğini, müvekkilinin bono bedelini ödeme tehdidi altında olduğunu ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği diğer nedenlerle bononun karşı tarafa ve/veya hamiline ödenmemesi, bononun icra takibine konu edilmesi halinde takibin durdurulması, icra veznesine ödeme yapılması halinde ödenen bedellerin alacaklıya ödenmesinin engellenmesi ve icrai işlemlerin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/08/2022 tarihli 2022/237 D.İş-2022/241 D.İş K sayılı kararıyla; “Somut olayda, talep edenin istemi bonodan dolayı borçlu olunmadığı ileri sürülerek bono bedelinin ödenmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup; iddianın talebe konu bonoda lehtar olmayan karşı taraf …’a yöneltildiği, mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre karşı taraf lehtarın bonoyu kötüniyetli olarak devraldığı yönünde yaklaşık ispatın bu aşamada sağlanamadığı, davacının iddiaları ile tedbir talebinin açılacak bir menfi tespit davasında değerlendirilebileceği, bu nedenle HMK 389 ve devamı maddelerinde öngörülen koşullar bulunmadığı” gerekçesiyle; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Tedbir talep edenler vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; …’ın söz konusu senedi kötüniyetle devraldığını, … ile müvekkilini zarara uğratmak maksadı ile hareket ettiklerini, …’ın oğlu … ‘ın, …’ın sağ kolu ve sahip olduğu firmaların CEO’su olduğunu, (birlikte çekilmiş fotoğrafının bulunduğu gazete haberi ve hisse devir işlemlerinde birlikte devreden taraf olarak yer aldıklarına dair fotoğrafları sunduklarını), senet bedeli dikkate alındığında bu bedeli karşılayacak alışverişlerinin bulunmadığını, …’ın diş hekimi olup senet bedeli karşılığında birşey vermediğini, aralarında müvekkilini aldatma kastına yönelik organik bağ bulunduğunu. -Senedin bedelsiz olup, aldatma ile müvekkilinin iradesine fesat karıştırılarak elde edildiğini, … ile …’ın birlikte hareket eden kötüniyetli kişi olduğunu. -…’ın eylemlerinin öğrenilmesi üzerine, Ankara … Noterliği’nin 21/07/2022 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek TBK 36. Madde, 221. Madde ve 227. Maddeler gereğince, sözleşmelerin iptal edildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin seçimlik hakkını sözleşmelerin iptali yönünde kullandığını, bedelsiz kalan senedin …’a ciro edilerek haksız kazanç sağlanmaya çalışıldığını. -Tedbir talebinin reddi ile müvekkilinin bedelsiz senedi ödemek zorunda kalarak büyük zarara uğrayacağını, tesis hiç çalışmadığından gelir elde edilemediğini, yaptıkları araştırmada … ile …’ın çok sayıda borçları olduğu ve bedelin iadesine yetecek malvarlığının olmadığının öğrenildiğini. -HMK 391. Madde gereğince tedbir red kararlarının gerekçeli yazılacağının düzenlendiğini, mahkemelerin kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorunda olduklarını, eksik, şekli ve görünüşte gerekçe yazılmasının adil yargılanma (hukuki dinlenilme hakkının) ihlali teşkil ettiğini, gerekçeli bir ara karar bulunmaması nedeniyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Aleyhine tedbir istenen vekilinin cevap dilekçesinde; kıymetli evrakın, doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut nitelikte bulunduğunu, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra, doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluğun kıymetli evrakın geçerliliğine etkisinin olmayacağını, karşı edimin elde edilip edilmemesinin öneminin de bulunmadığını, temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının, varlığı ya da yokluğunun senedin bedel kaydını etkilemeyeceğini, davacı iddialarının tamamının soyut ve gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin Türkiye’nin sayılı çene cerrahlarından olup iddiaların itibarını zedeler nitelikte bulunduğunu, iddiaların hiçbirinin dayanağı ve delilinin bulunmadığını, bedeli ödememek zaman kazanmak için huzurdaki davanın açıldığını, müvekkilinin verdiği borca karşılık bonoyu aldığını ve iyiniyetli olduğunu, kabul edilmemekle birlikte kötüniyetli olduğu düşünülse bile bu durumun müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, sırf kötüniyet değil, bir de kişinin borçluyu ızrar etmek için hareket etmesi gerekliliğinin vurgulandığını, mahkeme kararının gerekçeli ve mevcut durumu yansıtır nitelikte bulunduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Tedbir talep eden vekilinin 15/11/2022 tarihli ek beyan dilekçesinde ;02.08.2022 tarihinde … tarafından müvekkilleri aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 04.08.2022 tarihinde … aleyhine İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2022/472 E. Sayılı dosyası ile menfi tespit davası ikame edildiğini, bu davada 09.08.2022 tarihli ara karar ile İİK 72/3 gereğince tedbir talebinin kabul edilerek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosya veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiğini, 23.08.2022 tarihli karar ile İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/472 E. Sayılı dosyasının İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2022/536 E. Sayılı dosyası ile birleşmesine karar verildiğini, … tarafından verilen tedbire itiraz talebinin İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/536 E. Sayılı dosyasından verilen 27/10/2022 tarihli karar ile reddedildiğini bu başvurunun müvekkilleri aleyhine … tarafından 25/07/2022 vade tarihli senet ile icra takibine başlanılmasından önce yapıldığını, haklı taleplerinin kabulünün gerektiğinin ekli kararlar ile sabit olduğunu, bu talebin reddi akabinde açılan menfi tespit davasında verilen kararın takipten sonra olması sebebi ile İcra dosyasının durdurulması yönünde olmadığından müvekkili aleyhine icra işlemlerine devam edildiğini beyanla tedbir taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER; Dosyaya 03/03/2022 tanzim, 25/07/2022 vade tarihli, keşidecisi … A.Ş. Lehtar … lehine düzenlenip, …’ya cirolanan “malen” bedel kaydı bulunan 1.100.000 USD bedelli senet, ödememe protestosu, diğer senet örnekleri, …’a keşide edilen ihtarname örnekleri ve hisse devir sözleşmesi örneklerinin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İhtiyati tedbir talep edenler vekilinin, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/237 D.İş sayılı dosyası üzerinden, karşı taraf … aleyhine, 25/07/2022 vade tarihli, keşidecisi … A.Ş. Lehtar … lehine düzenlenip, …’ya cirolanan “malen” bedel kaydı bulunan 1.100.000 USD bedelli bononun karşı tarafa ve/veya hamiline ödenmemesi, bononun icra takibine konu edilmesi halinde takibin durdurulması, icra veznesine ödeme yapılması halinde ödenen bedellerin alacaklıya ödenmesinin engellenmesi ve icrai işlemlerin engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Tedbir talep eden vekilinin dilekçesinde … ile aralarındaki hisse devir sözleşmelerinden kaynaklanan ticari ilişkide müvekkilinin aldatıldığını, iradesinin fesada uğratılarak senet elde edildiğini, karşı taraf ile …’ın birlikte hareket ettiğini, karşı tarafın kötüniyetli olduğunu ileri sürmüşse de, tedbirin D.İş dosyasından talep edildiği, ileri sürülen iddialar yönünden bu aşamada yaklaşık ispat şartının ve İİK 72/2 maddesi gereğince bononun ödenmemesi, icrai işlemlerin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince de iddiaların menfi tespit davasında değerlendirilebileceği, koşulların oluşmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verildiği, kararın gerekçe içermediğine yönelik istinaf sebebinin de yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Talep eden tarafça sunulan ek beyan dilekçesinde, karşı tarafça icra takibi başlatılması üzerine açılan menfi tespit davasında, İİK 72/3 maddesi gereğince tedbir kararı verildiğinin beyan edildiği anlaşılmakla, “icra veznesine ödeme yapılması halinde ödenen bedellerin alacaklıya ödenmesinin engellenmesine” ilişkin tedbir talebinde de, hukuki yarar bulunmadığından, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince tedbir talep edenler vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; tedbir talep edenler tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/11/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.