Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/155 E. 2023/1687 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/155 Esas
KARAR NO: 2023/1687
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2021
NUMARASI: 2019/238 Esas – 2021/193 Karar
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının metal dekorasyon ürünlerinin TPE başvurularının ve WIPO tescillerinin sahibi olduğunu, kendisine ait tescilli … markasıyla www…com ve www…co internet siteleri, şirkete satış noktaları aracılığıyla tüm dünyada satışa sunduğunu, davacı tarafından tasarlanıp üretilerek satışa sunulmuş metal dekorasyon ürünlerinin davalı tarafından taklit olarak üretilerek herhangi bir izin alınmaksızın www…com internet sitesi ve mobilya satış mağazaları üzerinden satışa sunulduğunu, … isimli tasarımını ise 07.12.2016 tarihinde tasarlayarak piyasaya sunmuş olduklarını, dava konusu tasarımlar tescilli olmamalarına rağmen tasarımlardan 07.12.2016 tarihinde tasarlanarak dekoratif metal tablo haline getirilen “…”un “Tescilsiz tasarımların koruma süresi, koruma talep edilen tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren üç yıldır.” hükmünce tescilli tasarımmışçasına korunduğunda şüphe bulunmamakta olduğunu, davalı tarafından kopyalanan fakat Türkiye’de tescilli olmayan davacıya ait “…, “…”,”…”, “…”, “…”, “…” isimli tasarımlar, 21.06.2018 tarihli … tescil numaralı WIPO tesciline sahip olduğunu, anılan tasarımların Türkiye’de tescilsiz oldukları SMK 69/2’ye göre yalnız 3 yıl süreyle korumaya tabi olmalarına rağmen, Madrid Protokolüne üye tüm ülkelerde korunacağı ve hak doğuracağı anlamını taşımakta olduğunu; davalı tarafından piyasaya sürülen metal tabloların, davacıya ait tasarımların kopyalanarak üretildiklerinin tespitini, davalının haksız rekabeti neticesinde davacının uğradığı zararın tespitini, dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte; SMK 151/2/a ve 151/4 maddelerince, hesaplanacak tazminattan şimdilik 25.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, tecavüzün meni ve refine karar verilmesini, davalıya ait stokta bulunan taklit ürünlerin imha edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız rekabetten kaynaklı tazminat davasında Asliye Ticaret Mahkemelerin görevli olduğunu, davacının tarafına ait olduğunu iddia ettiği www…com internet sitesinin 11.07.2014 tarihinde … isimli dava dışı üçüncü kişi tarafından açıldığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davaya konu ürünlerde davacının tescilli tasarımı bulunmadığını, davacının 14 farklı modelden 12 sinin müvekkili firma tarafından satışa sunulduğunu iddiasının aksine davalının herhangi bir tecavüzünün söz konusu olmadığını. davacının TPE nezdinde 09.02.2017 tarihli … başvuru numaralı başvurusu ile 9 adet metal tasarımı için başvuruda bulunduğunu ancak bu başvurusunda sadece 9 nolu tasarımı olan ”…” figürü tescil edildiğini, diğer tescil taleplerinin geçersiz olduğu ilan edildiğini, ancak buna rağmen davacı tescilsiz tasarımlarında kamuya ilk defa kendisinin sunduğunu ve buna ilişkin SMK 69/2 maddesi uyarınca tasarımının tescilsiz olsa da korunduğunu iddia ettiğini, tescilsiz tasarımın korunmasının hukuken mümkün olmadığını, tasarımların Türkiye’de ilk kez davacı tarafından kullanılmadığını, davacının tasarımı olduğunu iddia ettiği tasarımlarda yenilik şartı gerçekleşmediğini. haksız rekabetin de şartlarının mevcut olmadığını, müvekkil şirketin Türkiye’nin en büyük mobilya mağazalarından birisi olduğunu, davanın reddine karar verilmesinitalep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… dava, tescilsiz tasarıma dayalı haksız rekabet nedeni ile tecavüzün meni ve refi ile maddi tazminat istemine ilişkin olup, davacı şirketin davaya konu dekoratif … ürünlerinin tasarımcısı ve üreticisi olduğunu iddia ettiği. davaya konu tasarımların bir kısmının 2014 bir kısmının 2015 bir kısmının ise 2016 yılında piyasaya sürüldüğünü, 2017 yılında davaya konu tasarımın tescili için TPMK’ ya başvuruda bulunduklarını fakat başvurunun red edildiğini, tescilsiz tasarımların 3 yıl boyunca korunacağını, davalı şirketin davacıya ait tasarımları taklit etmek sureti ile haksız rekabette bulunduğunu iddia ederek, tazminat talebinde bulunduğu, Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi bakımından aldırılan 16/09/2019 tarihili bilirkişi raporunda; incelenen davaya konu tasarımlar ile davalı internet sitesinde yer alan ürünlerin benzer olduğunun belirtildiği, mahkememizce davalı vekilinin de savunmaları değerlendirilmesi bakımından dosyanın tüm deliller toplandıktan sonra yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edildiği, 21/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davalının internet sitesinde yapılan incelemede kayıtlara rastlanmadığını, tasarım yönünden ise taraf ürünleri arasında ayniyet derecesinde benzerlik olduğu ve tasarımların anonim sayılamayacağı yönünde görüş bildirildiği, maddi tazminat hesabı yönünden ise davacının dava konusu ürünlerin satışı nedeni ile toplam 28.133,00 TL kar elde ettiği, buna göre davaya konu tasarımlar üzerinde davacının hak sahibi olup olmadığı yönünde yapılan incelemede, davacı şirkete ait www…com ve www…co isimli internet sitesi üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde; toplam 12 adet davaya konu tasarımın mevcut olduğunu internet sitelerinin 2014 ve 2016 yılında kayıt altına alındığının belirtildiği, yine dosyamız içerisine getirilen davacı şirketin tasarım başvuru belgeleri incelendiğinde; … numaralı tasarımın toplam 9 adet tasarımdan oluştuğu, bu tasarımlardan davamıza konu olan 8 adetinin daha önce çeşitli internet sitelerinde yayınlandığı gerekçesi ile başvuru talebinin red edildiği, yine davaya konu “…,…,…,…,… ve … isimli tasarımların … numarası ile WPO nezdinde tescilli olduğu, tüm bu deliller bir arada değerlendirildiğinde davacının davaya konu tescilsiz tasarımlar üzerinde hak sahibi olduğu, davaya konu tasarımların tescilsiz olmaları kamuoyuna ilk sunulduğu tarihten itibaren 3 yıllık sürenin geçmiş olması nedeni ile TPMK nezdinde korunamayacağı fakat dava konusunun tasarım hakkına tecavüz olmadığı, haksız rekabete ilişkin olduğu, haksız rekabet bakımından yapılan değerlendirmede alınan bilirkişi raporlarında davacı ve davalı internet siteleri üzerinde yapılan incelemede, davacı tasarımları ile davalının satmış olduğu ürün tasarımlarının ayniyet derecesinde benzer olduğunun tespit edildiği bu durumda davalının TTK. Nun 55/1-a 4. fıkrasında yer alan “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” maddesine aykırı davrandığı, yine davalının bu eyleminin dürüstlük kuralına da aykırı olduğu, davaya konu tasarımların bilirkişi raporu ile de belirlendiği üzere anonim olmayıp özgün çalışmalar olduğu ve ilk olarak davacı tarafından kamuya sunulduğu her ne kadar davalı tarafından daha önce kamuya sunulduğu belirtilmiş ise de buna ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediği bu nedenle davacının hak sahibi olduğu tescilsiz tasarımların haksız rekabet hükümlerince korunabileceği, davacının haksız rekabet hükümlerinin düzenlendiği TTK^nun 56.1.d maddesi uyarınca davalının kusurlu olması halinde maddi tazminat talebinde bulanacağı, taraf internet siteleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile taraf tasarım ürünlerinin ayniyet derecesinde benzer olması, tasarımların anonim olmaması, davacı tarafından ilk defa Türkiye’de kamuya sunulması hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin kusurlu olduğu sonucuna varılmış, maddi tazminat talebi yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketin davaya konu tescilsiz tasarımlarla ilgili ürünlerin satışından elde ettiği karın toplam 28.133,00 TL olarak belirtildiği, bu miktar kadar davacının zarara uğramış olduğu tespit edildiğinden tazminat miktarının 28.133,00 TL olarak tespiti ile neticeten haksız rekabetin tespitine, meni ve refi ile maddi tazminatın kabulüne.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Davacının tasarımına tecavüz edildiği iddiası ile TTK hükümlerine göre haksız rekabete dayalı olarak tazminat talep ettiğini, iki tarafın tacir olması ve işin tarafların ticari işletmesinden kaynaklandığı göz önüne alındığında huzurdaki haksız rekabetten kaynaklı tazminat davasında Asliye Ticaret Mahkemelerin görevli olduğunu, Davacının tarafına ait olduğunu iddia ettiği www…com internet sitesinin 11.07.2014 tarihinde … isimli dava dışı üçüncü kişi tarafından açıldığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davacının sahip olduğu www…co internet sitesinin ise daha sonra açıldığını, davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, “www…co internet sitesi” Kolombiya ükesine ait bir site olmakla Türkiye’de herhangi bir hak ve tazminat talebinde bulunulmasının hukuken mümkün olmadığını, Davanın SMK hükümlerine dayanılarak açıldığını, ancak mahkemenin TTK hükümlerine göre inceleme yaparak karar verdiğini; davacının SMK’da düzenlenen “tescilsiz tasarım”lara sağlanan koruma kapsamında iddialarda bulunarak netice ve talep kısmında SMK 151/2-a ve 151/4 kapsamında yapılacak hesaplama ile tazminat talep ettiğini, mahkemece ‘SMK’da düzenlenen tescilsiz tasarımlar için öngörülen 3 yıllık koruma süresinin geçmiş olması nedeniyle bu sebeple tecavüzün söz konusu olamayacağı’ ifade edilmesine rağmen, devamında somut olayda haksız rekabetin söz konusu olduğundan bahisle TTK madde 54 vd. hükümlerin uygulanmasının hatalı olduğunu; davacının haksız rekabet hükümlerine dayanmadığını, taleple bağlılık ilkesine rağmen mahkemenin haksız rekabet hükümlerine göre inceleme yapmasının usule aykırı olduğunu, Somut olayda haksız rekabete ilişkin şartların da mevcut olmadığını; tescilsiz tasarımlar için haksız rekabet hükümlerinden yararlanabilmek için davacı yanın, ürünün meydana getirilmesinde, piyasaya sürülmesinde, ayrıca bir bilinirlik kazandırılmasında söz konusu ürünlerin davacı şirketle halk tarafından bağdaştırılması noktasında emek sarf edilmiş olması gerektiğini, ayrıca davacının müvekkil şirketin kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, somut olayda bu şartların bulunmadığını, ayrıca aksi düşünülse dahi TTK 60’da düzenlenen süreler geçmiş olmakla taleplerin zamanaşımına uğradığını, Davacı hukuka aykırı olarak daha önceden kamuya sunulmuş tasarımları sanki kendi tasarımıymış gibi tescil başvurusunda bulunmuşsa da … nolu başvurusu üzerinden inceleme yapan TPE, Tasarım Araştırma ve İnceleme Raporu ile tasarımların davacıdan daha önce kullanıldığının tespit edildiğini, davacının tasarımı olduğunu iddia ettiği tasarımlarda yenilik şartının gerçekleşmediğini, Söz konusu ürünler, davacı haricindeki şahıslar tarafından kamuya sunulmuş olmakla davacının sadece SMK kapsamında değil, TTK kapsamında da herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığını, çünkü tasarımların davacıya ait olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasarım hakkına tecavüz nedeniyle haksız rekabetin tespiti, meni, refi ile maddi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından,”Davanın KABULÜ ile, davacıya ait tescilsiz tasarımlara davalı tarafından haksız rekabette bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin meni, ve refine, davalı tarafından davacıya ait tescilsiz tasarımlara benzer ürünlerin satışının üretiminin yasaklanmasına, maddi tazminat olarak 28.133 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı, tescilsiz tasarımlarının davalı tarafından taklit edilerek ilgili ürünlerin satışa sunulması nedeniyle haksız rekabetin bulunduğundan bahisle haksız rekabetin tespiti, meni, refi ve maddi tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise öncelikle görev ve husumet itirazında bulunarak, tescilsiz tasarımlar üzerinde davacının hak sahibi olmadığını, haksız rekabetin şartlarının da bulunmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemenin davaya bakmaya görevli olduğu, davada zamanaşımı ve hak düşürücü süre sorunu bulunmadığı, www…com internet sitesinin 11.07.2014 tarihinde … isimli dava dışı üçüncü kişi tarafından açıldığı beyanıyla husumet itirazında bulunulmuş ise de; internet sitesinde davacı şirkete ait telefon ve adres bilgilerine yer verilmiş olması ve davacıya ait olduğu anlaşılan www…co adresli internet sitesinin anılan siteye yönlendirilmiş ve birlikte kullanıldığı hususları birlikte değerlendirildiğince www…com internet sitesinin davacı kullanımında ve tasarrufunda olduğunun anlaşıldığı ve sonuç olarak davada husumet sorununun da bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece alınan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi kurulu raporlarıyla, davaya konu tescilsiz tasarımların davacıya ait olduğu, tasarımların ilk defa davacı tarafından kamuya sunulduğu, davalıya ait www…com adresli internet sitesinde satışa sunulan ürünlerin davacıya ait tescilsiz tasarımlar ile ayniyet derecesinde benzerlik gösterdiği, tasarımların anonim olmadığı ve yenilik özelliklerine sahip olması karşısında davalının eyleminin haksız rekabet olduğunun kabulüyle mahkemece haksız rekabetin tespiti, meni ve refi kararı verilmesinde isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalının eyleminin haksız rekabet olması karşısında, davacının tazminat hakkının bulunduğu, bilirkişi incelemeleriyle davalı şirketin davaya konu tescilsiz tasarımlarla ilgili ürünlerin satışından elde ettiği toplam kârın 28.133,00 TL olarak tespiti nedeniyle mahkemece bu oranda tazminata karar verilmiş olması da isabetli olmakla, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.921,76 TL harçtan, peşin alınan 480,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.441,46 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/11/2023