Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/153 E. 2023/1719 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/153 Esas
KARAR NO: 2023/1719
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2021
NUMARASI: 2017/297E, 2021/304K.
DAVA:MARKAYA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 18/11/2015
MAHKEMENİN 2018/73 ESAS SAYILI BİRLEŞEN DAVASINDA
DAVANIN KONUSU: Markanın Hükümsüzlüğü /kullanmama nedeni ile iptal
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ASIL DAVADA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … numara ile 43. Sınıfta tescilli “…” markasının sahibi olduğunu, davalının “ …” ibareli markalar için tescil başvurusunda bulunduğunu, davalının markasının müvekkilin markası ile karıştırma ihtimali bulunduğundan TPE’ne itirazda bulunduklarını ve davalının 43. Sınıf olan yiyecek içecek sağlanması sınıfında marka başvurularının reddedildiğini, davalının iptale rağmen birçok adreste cafe açtığını ve bayilik vererek markalarını hukuka aykırı olarak kullandığını, tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunu, müvekkilinin yasal olarak sahibi olduğu markaya ilişkin birçok lisans sözleşmesi düzenlemiş olduğunu, davalının eylemlerinden dolayı müvekkilinin ticari itibarının zedelenmiş olup maddi olarak kayba uğradığını bu nedenle davalının müvekkilinin markasına tecavüzünün önlenmesini, markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesini, reklam vasıtaları ile ürünlerin toplatılması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, verilecek kararın ilanını, şimdilik 10.000,00 TL manevi, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25/12/2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini ıslah etmiş, 47.595,00-TL’nin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının … markasını hangi mal ve ürünleri üzerinde kullandığını ispatlayamadığını, müvekkilinin “…” markasının stand tasarımını yaptığını ve TPE tarafından tasarımlarının tescil edildiğini, davacının tekstil alanında çalıştığını ve .. markasını kullanmadığını, davacının tescil ettirdiği markanın tuzak bir marka olduğunu, davacının TPE nezdindeki tescillerine bakıldığında 36 adet marka başvurusunun bulunduğunu ve iştigal alanından farklı faaliyet kullanımlarına yönelik mal ve hizmetleri tescil ettirdiğinin görüldüğünü, müvekkili adına tescil başvurusunda bulundukları “…” markalarının 30, 32, 35. Sınıflarda tescil edildiğini, 43. Sınıf açısından reddedildiğini, bu kararın iptali için açtıkları Ankara 2. FSHHM ‘nin 2015/220 Esas sayılı davanın derdest olduğunu, müvekkilinin markası ile davacının markasının karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin marka kullanımının tescile dayalı olduğunu, 30. Sınıfta tescil edilen markasını kullandığını, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMENİN 2018/97 ESAS SAYILI BİRLEŞEN DAVASINDA Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı adına … numara ile tescilli “…” markasının 43. Sınıf yönünden kullanmama ve mutlak red sebeplerine dayalı olarak hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 1.FSHHM’nin 2015/245 Esas (mahkeme devri nedeni ile 2017/297 Esas ) dosyası ile açılmış olan davanın halen derdest olduğunu, Ankara 2.FSHHM’nin 2015/220 E. 2016/186 K. sayılı davası ile de müvekkili lehine hüküm tesis edildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”….1-ASIL DAVANIN KABULÜ İLE davalının eyleminin, davacının tescilli markasından kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, 2- Maddi tazminat talebinin kabulüne; 47.595,00 TL maddi tazminatın, 10.000 TL’sinin faizsiz (dava dilekçesine faiz talep edilmemiştir) , kalanının ise ıslah tarihi olan 25/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3-Manevi tazminat talebinin kabulüne; 10.000 TL manevi tazminatın, ıslah tarihi olan 25/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-….com.tr alan adına Türkiye’de erişimin engellenmesine, karar kesinleştiğinde bu hususta Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına, 5-Davalının; Davacının markasıyla iltibas yaratacak şekilde internet ortamında, ambalaj, tabela, eşyalar üzerinde her türlü yazılı ve basılı malzeme üzerinde kullanımlarının engellenmesine, ilanlara ve reklamlara konu yapılmasının veya başka bir surette ticaret mevkiine konulmasının yasaklanmasına, önlenmesine, davacıya ait tescilli markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, toplatılan ürünlerin davacı tarafından belirlenen yeddiemine teslimine ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline, BİRLEŞEN DAVANIN REDDİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMLERİ:Karşı davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle;Asıl dava yönünden; mahkemenin karara dayanak gösterdiği birlirkişi raporundaki hatalı tespitleri kabul etmediklerini, İltibas ihtimalinin olmadığını, Cevze markası ile “keyif molası … kahve” markasının benzer kabul edilemeyeceğini,Bilirkişiler … tarafından hazırlanan 29.06.2018 Tarihli raporda; … şeklindeki davalı markasal kullanımının “kahve esaslı içecekler” mal ve hizmetinde yer aldığı, – “kahve esaslı içecekler” mal ve hizmetlerin de … ibareli davacı markasının tanımlayıcı olduğu ve zayıf marka olduğu, “ kahve esaslı içecekler” mal ve hizmetlerin de “…” ibaresinin de tanımlayıcı olduğu, bu sebeple … şeklindeki davaları markasal kullanımının “kahve esasları içecekler” mal ve hizmetleri ile sınırlı olmak üzere davacı markası … ile karıştırılma ihtimalinin bulunmadığının belirtildiğini,… ibaresinin zayıf marka olmaktan çok “jenerik” ifade olduğunu, tanımlayıcı bir ibarenin marka olarak tescilinin de mümkün olmadığını, jenerik sözcüklerin ayırt edici niteliği sahip olmadıklarını, Dosyadaki Prof.Dr …. mütalaasında mutlak tescile tabi işaretin kötüniyetli tescil olarak değerlendirilmesi gerektiğine değinildiğini Davacının 43. sınıfta tescilli … sözcük unsurundan oluşan markasını davalı ile aynı hizmetlerde kullanımı dahi tartışmaya açıkken davalının yoğun bir şekilde kullandığı ve bu suretle Sektörel tanınmışlığı olan (keyif molası … kahve www…com) markasının davacı markasından farklı olduğu gözetilmeden karıştırma ihtimalinin kabul edilemeyeceğini,Müvekkili ile hiçbir ilgisi olmayan …’in ticari kazançlarının müvekkilinden tazminat olarak talep edilemeyeceğini, markayı da devreden sıfatı bulunmayan 3. Kişinin, ticari kazançlarını müvekkilinden tazminat olarak talep edilmesinin yerinde olmadığını,Markaların bütünsel incelenmesi gerekirken bilirkişilerin markaları bölerek incelediklerini, davacının markasının yazı stili renk gibi hiçbir ayırtım gücü olmadığını, kavramsal işitsel görsel farklılık olduğunu, Y.11HD 2007/3750, 2008/52778 K sayılı ilamında belirtildiği üzere ortak ibare bulunmasının iltibas oluşturmayabileceğini, 15 adet şube olduğu değerlendirilerek maddi tazminat hesabı yapılmasının da yerinde olmadığını, faaliyet alanlarının incelenmediğini,Birleşen davada ise; markanın ciddi kullanılmadığı ve markasal korunmadan yararlanılamayacağının açık olduğunu, Bilirkişiler tarafından tüm yargılama boyunca sunulan yalnızca 2 adet fatura ve lisans sözleşmelerine göre markanın 43.sınıfta ciddi kullanıldığı sonucuna varılmasının yerinde olmadığını, faturaların gerçekolduğu muhattap şirkette kayıtlı olduğu kabul edilse dahi ciddi kullanımdan söz edilemeyeceğini,Davacının iştigal konusunun konfeksiyon ve hazır giyim olduğunu, İTO kayıtlarına göre suni, deri ve kumaştan mamul iç ve dış giyim malları, ayakkabı çanta olduğunu, marka koruması için tescil eidldiği alanda gerçek bir kullanım gerektiğini, Davacının … markasını gerçek anlamda kullanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Asıl davada davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapılması gerekirken birleştirme kararı verilmesinin yerinde olmadığını, Mutlak red nedeni ve kullanmama iddiası ile açılan davanın ayrı görülmesi gerektiğini,Davalının … markasının 43.sınıf bakımından malın cinsini nitelediğini, ayırt edicilikten yoksun olan markanın tescil talebinin kabulünün yasaya aykırı olduğunu, bilhassa 43 sınıfta yemek ve içmek hizmetleri dahilindeki “cafe hizmetleri” bakımından ayırt edici bir işaret olmadığının açık olduğunu, … kelimesi tasviri bir işaret olarak tanımlandığından tek başına davacının tekeline bırakılamayacağını, davalının … ibaresine kullanma ile ayırt edicilik kazandırmasının da söz konusu olmadığını, davalının … markasını tescilden önce ve sonra kullanmadığını, … ibaresinin Türk kültürü için sembol olduğunu, zayıf bir marka olduğunu, Davacı … şirketinin iştigal konusuna rağmen neden kahve sektöründe … ibaresini marka olarak tescil ettirdiğinin de anlaşılamadığını, davalının tekstilde faaliyet gösterdiğini,Markayı aktif şekilde kullanmayarak tekel oluşturmaya çalışarak 43 sınıfta tescilleri engelleyerek kötüniyetli olarak sektörde haksız rekabet oluşturduğunu, Markanın TUZAK MARKA olup olmadığının değerlendirilmediğini, Davalı şirketin 36 adet marka başvurusu olduğu, başvuruların iştigal alanı ile örtüşmediğini, Davacının jenerik bir ibareyi hiçbir ayırt edicilik eklemeden tescilinin kötüniyetli tescil olarak kabulü gerektiğini, Davalının lisans sözleşmesine istinaden 25.11.2013 tarihli tek bir fatura düzenlediğini, markanın göstermelik olduğunu, davalının ve dava dışı şirketlerin de ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, Mahkemenin eksik inceleme ile … markasının 5 yıldır 43sınıfta kullanıldığı kanaatine varmasının yerinde olmadığını, Mahkemece markanın devredildiği belirtilerek birleşen davada yeni marka sahibi dosyaya eklenmiş ise de; esas davada müvekkilinin taraf olarak devam etmesinin yerinde olmadığını, kaldı ki davacının 25.12.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dosyayı markayı devralan …’ na yönlendirdiğini beyan ettiği, … yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, Markalar arasında benzerlik olmadığını, bütünsel inceleme yapılması gerektiğini, markanın tescilli halinde de … ibaresine hiçbir ayırt edicilik katılmadığını, koyu ve büyük harf ile düz yazı olduğunu,Mütalaanın değerlendirilmemesinin yerinde olmadığını, Markanın önce de sonra da kullanılmadığını, kullanma niyeti olmadığı halde rakipleri engellemek için marka tescilinin kötüniyet olduğunu, … sözcüğünün jenerik bir ifade olduğunu, TPMK da … ibaresi yer alan pek çok marka bulunduğunu, Manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, Maddi tazminat yönünden raporu kabul etmediklerini, yıllık vergi gelir beyannamesinde müvekkilinin faaaliyet konusunun farklı kod ile yer aldığını, tüm karın markadan kaynaklandığının kabul edilemeyeceğini, Markanın kayıtlı mal ve hizmetler için işleve uygun ciddi kullanımın ispatlanamadığını, hatalı rapora göre ve benzerlik yönünden hukuki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini belirterek asıl ve birleşen dosyadaki kararların kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:TPMK kayıtlarına göre; … numaralı “…” ibareli marka 30,32, 35 sınıflarda kahve emtiası ile kahve emtiaısna yönelik 35.sınıftaki mağazacılık hizmetini içerir şekilde 26.02.2014 başvuru tarihi ile 30.09.2015 te … adına tescil edilmiş, 04.08.2016’da … devredilmiş, 22.07.2019’da ise …’na devredilmiştir.Birleşen davada hükümsüzlüğe ve iptale konu … numaralı … maraksı 15.08.2011 Tarihinden itibaren 11.10.2012 de 43 sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri” İçin davalı …adına tescil edilmiştir. Davalı … Şirketinin dava dışı … ile 25.09.2017 tarihli 5 yıl süreli lisans sözleşmesi sicile tescil edilmiş olup incelendiğinde … numaralı … markasının kullanımına ilişkin olduğu görülmüştür.Dava dışı … şirketi ile … maraksının yiyecek ve içecek hizmetlerinin sağlanması sınıf yönünden 02.06.2014 tarihli 5 yıl süreli inhisari olmayan lisans sözleşme sureti mevcuttur.Dava dışı …şirketi ile … maraksının yiyecek ve içecek hizmetlerinin sağlanması sınıf yönünden 25.11.2013 tarihli 5 yıl süreli inhisari olmayan lisans sözleşme sureti mevcuttur.İlgili lisans sözleşmeleri yönünden “lisans bedeli ” açıklamalı 25.000TL bedelli 02.01.2015 tarihli ve 12.000TL bedellş 02.01.2015 tarihli faturaların dava dilekçesi ekinde sunulduğu görülmüştür. Bilirkişiler …, Maili MÜşavir …, Gıda mühendisi … 06/11/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … tescil no.lu “… + şekil” markası 30,32,35.sınıfta dava dışı … adına tescilli olduğu, TPMK YİDK Dairesi nin 2015/M-2326 sayılı kararı ile marka başvurusunun 43.sınıf hizmetler yönünden reddedilmiş olduğunu, red kararının iptali talebiyle Ankara 2 FSHHM nin 2015/220 E no.lu dosyası ile iptal davası açıldığını, Mahkemenin 08/06/2016 tarih ve 2016/186 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, davacı adına tescilli marka ile davalının yiyecek ve içecek hizmetlerinde kullandığı … markanın esas unsurlarının benzer olduğunu, markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde ortalama tüketici markalara maruz kaldığında karıştırılma ihtimallerinin bulunduğu, Mahkemece davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönünde kanaat oluşması durumunda, tazminata hükmedilebilmesi için aranan kusur şartının gerçekleştiği, davalının ticari defter ve kayıtlarını dosyaya sunmadığı görüldüğünden, 556 sayılı KHK’nın 66/b maddesi; “Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre, ” maddi tazminat hesabı yapılamadığı, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde delil olarak sunmuş olduğu lisans sözleşmeleri emsal olarak dikkate alınmak suretiyle yapılan hesaplamada, davalı şirketin işe başlama tarihi olan 09.01.2015 tarihinden 18.11.2015 dava tarihine kadar 313 günlük süre için, davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat bedelinin 3.173,00 TL olarak hesap edildiği, manevi tazminat bedelini takdirin mahkemeye ait olduğunu kanaatine varıldığı bildirmiştir. Bİlirkişiler marka vekili …, muhasip bilirkişi …, Sektör Bİlirkişisi … 29/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: “…” şeklindeki davalı markasal kullanımının “kahve esaslı içecekler” mal ve hizmetlerinde yer aldığı, “kahve esaslı içecekler” mal ve hizmetlerinde “…” ibareli davacı markasının tanımlayıcı olduğu ve zayıf marka olduğu, “kahve esaslı içecekler” mal ve hizmetlerinde “…” ibaresinin de tanımlayıcı olduğu, bu sebeple … şeklindeki davalı markasal kullanımının, “kahve esaslı içecekler” mal ve hizmetleri ile sınırlı olmak üzere, davacı markası”…” ile karıştırılması ihtimalinin bulunmadığı, mahkemenin de uygun görmesi halinde, kök raporda yapılan tazminat hesabına göre maddi tazminata karar verilebileceği, 556 sayılı KHK’nın 66/2-b maddesi gereği “Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” hesaplama yapılabilmesi için, Mahkemenin davalının ticari defter, kayıt ve belgelerini sunması ya da yerinde inceleme için heyete yetki verilmesi gerektiği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir. 07/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı şirket vekilinin 556 sayılı KHK 66/2-b maddesi gereği ” Marka hakkına tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” maddi tazminat hesaplanması talebinde bulunduğu, davalı … ile ilgili maliye tarafından dava dosyasına gönderilen 2013 ve 2014 yılı Yıllık Gelir Vergisi Beyannameleri incelendiğinde; davalı … in 2013 yılında 10.831,00 TL faaliyet zararı, 2014 yılına ise 10.175,90 TL faaliyet karı elde ettiğinin tespit edildiğini, ancak, davalı …’in 2013 yılı Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi’nde faaliyet konusunun … kodlu (cerrahı, tıbbi ve ortopedik alet ve cihazların toptan ticareti) olduğu, 2014 Yılı Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi’nde ise faaliyet konusunun 477401 kodlu (belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda tıbbi ve ortopedik ürünlerin perakende ticareti (gözlük hariç diğer medikal ürünler dahil) olarak yer aldığı, davalı …’in ortağı olduğu dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti,’ nin 2015 yılında dava tarihine kadar 17.045,98 TL faaliyet karı elde ettiğinin hesap edildiği, ancak, işbu faaliyet karının hangi tür izlemlerde elde edildiğinin beyannameler üzerinden tespit edilemediği, işbu 17.045,98 TL faaliyet karı tutan ile ilgili davalı …’in %34 hissesine düşen payın 5.795,63 TL olarak hesap edildiği, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde delil olarak sunmuş olduğu lisans sözleşmeleri emsal alınmak suretiyle yapılan hesaplamada, davalı şirketin işe başlama tarihi olan 09.01.2015 tarihinden 18.11.2015 dava tarihine kadar 313 ğünlük süre için davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat bedelinin 3.173,00 TL olarak hesap edildiği, manevi tazminat bedelinin mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Marka vekili …, Mali müşavir … 21/12/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Asıl dava açısından; Asıl davada davalının markasını tescil ettirdiği şekilde 30. Sınıfta yer alan emtialar için kullandığı ve fakat bununla yetinmeyip bu marka ile piyasaya satışa arz ettiği söz konusu ürünleri, yine … markası altında müşterilere bizzat sunduğu yani 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri’ni de verdiği, taraf markalarının sessel, kavramsal olarak benzer olduğu, şekil ve kompozisyon açısından farklar olsa da bu farkların davalının markasını davacı markasından uzaklaştırmaya yetmediği, tarafların … esas unsurlu marka ile 43.sınıftaki hizmetleri orta düzeydeki tüketici kitlerine sundukları, orta düzeydeki tüketici kitlesi nezdine aynı hizmetlerin benzer marka ile verilmesi halinde iltibasa düşme ihtimallerinin olduğu, marka hakkına tecavüz koşullarının olduğu, davalı şirket inceleme için ticari defterlerini dava dosyasına ibraz etmediği, https://…com.tr/franchise/ web sitesindeki ŞUBELERİMİZ listesinde yer alan görsellerde, davalının 15 şubesi olduğu şube adresleri ile birlikte yer aldığı, bu veriler baz alındığında; davalının 15 şube (Şubelerin açılış tarihleri bilinmemektedir.) için davacıya ödemesi gereken Lisans bedelinin 07.10.2019 tarihli kök raporda yer alan Lisans bedeli hesaplamasına göre 3.173,00 TL X 15 (Şube) = 47.595,00 TL olabileceğinin hesap edildiği, manevi tazminatın tayini ve miktarının tespitinin mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı, Birleşen dava yönünden Birleşen davanın davalısı adına … no ile tescilli …. markasının 43. Sınıftaki hizmetler açısından ayırt edici niteliğe haiz olduğu SMK 5/1 ve 25/1 maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı, Birleşen davanın davalısı adına … no ile tescilli … markası başvurusunun kötüniyetle yapıldığına ilişkin dosyada somut bir veri olmadığından kötüniyetli olarak değerlendirilemeyeceği, bu husustaki nihai takdirin ve hukuki yorumun Mahkemeye ait olduğu, davacı … markasının dava tarihinden geriye doğru son beş yılda 43. Sınıfta ciddi şekilde kullanıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Ankara 2 FSHHM’nin 2015/220 E. 2016/186 K ve 08/06/2016 tarihli kararı incelendiğinde; Davacının …, davalıların TPE ve …davanın Marka Tescil Başvurusunun Reddine dair YİDK Kararının İptaline ilişkin olduğu, davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleşme şerhinin olmadığı görülmüştür. Dairemizce UYAP tan yapılan incelemede iligili Kararın Yargıtay 11.HD nin 2021/8993, 2022/8428 Karar sayılı, 28.11.2022 Tarihli ilamı ile; “Dava marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali talebine ilişkindir. Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca markalar arasında karıştırılma ihtimali tespit edilirken, markalara konu işaretlerin, tescil kapsamındaki ürünler yönünden ayırt edicilik düzeyi ve gücü dikkate alınmalı, tanımlayıcı unsurlar ise karşılaştırmada dikkate alınmamalıdır. Somut olayda her ne kadar “…” ibaresi davalı taraf adına marka olarak tescil edilmişse de markanın tescil olunduğu hizmetler yönünden cafe, restoran hizmetlerinde “…” ibaresi ayırt ediciliği bulunmayan işaretlerden olup davacı başvurusunun …” ibaresi yanında “.. ibaresi ve ayrıca şekil unsurunu içeriyor olması nedeniyle markaya konu işarete ayırt edicilik kazandırıldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamış hükmün bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile kararın bozulmasına karar verildiği, karara karşı karar düzeltme yoluna başvurulduğu görülmüştür.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … numaralı soruşturma dosyası istenmiş, incelendiğinde: Müştekinin … SAN. TİC. LTD.ŞTİ, şüphelilerin …, …, suçun Marka Hakkına Tecavüz olduğu, 30/03/2016 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE Davacı asıl davada 2011/66428 sayılı … ibareli markasına dayanarak davalı yanın … vb. ibareleri markasal kullanımlarının davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabette oluşturduğunu ileri sürerek tecavüzün tespiti, menfi, refi ile maddi, manevi tazminata hükmedilerek hükmün ilanınına karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davada ise; Davalı adına 2011/66428 numara ile tescilli “…” markasının 43. Sınıf yönünden kullanmama ve mutlak red sebeplerine dayalı olarak hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemi ile dava açılmıştır.İlk derece mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı asıl dosyada davalı, birleşen dosyada davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Somut uyuşmazlıkta; Ankara 2.FSHHM’nin 2015/220 E. 2016/186 K sayılı dosyasında davacının …, davalıların TPE ve …Şti olduğu, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Yargıtay 11.HD nin 2021/8993, 2022/8428 Karar sayılı, 28.11.2022 Tarihli ilamı ile; “Somut olayda her ne kadar “…” ibaresi davalı taraf adına marka olarak tescil edilmişse de markanın tescil olunduğu hizmetler yönünden cafe, restoran hizmetlerinde “…” ibaresi ayırt ediciliği bulunmayan işaretlerden olup davacı başvurusunun …” ibaresi yanında “… ibaresi ve ayrıca şekil unsurunu içeriyor olması nedeniyle markaya konu işarete ayırt edicilik kazandırıldığı” şeklindeki tespitlere yer verilerek bozulduğu, davalı vekilinin ise karar düzeltme yoluna başvurduğu görülmekle bu aşamada ilgili dosyanın kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi bozma kararında işaret edilen hususlara göre ilgili davanın iş bu dosya yönünden bekletici mesele yapılması gereklidir.Kabule göre ise; asıl davada markaya tecavüze dayalı tespit, ref, men, tazminat taleplerinin de olduğu, markanın devri halinde eski ve yeni marka sahiplerinin husumetlerinin olup olmadığının her talep yönünden ayrı ayrı tartışılmaması gerekirken bu hususun dikkate alınmaması yerinde olmadığı gibi, birleşen davada davacının terditli talebi olan kullanmamaya dayalı iptal talebinin incelenmesinin gerekli görülmesi halinde markanın tescilli olduğu tüm alt sınıflar yönünden inceleme yapılması gerekirken eksik incelemeye dayalı rapora göre karar verilmesi de yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle davalıların istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353.1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Karşı davacı … vekili ve asıl davada davalı … vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2-İstanbul 1.Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/07/2021 tarih, 2017/297 E- 2021/304 K. sayılı kararının HMK 353.1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde karşı davacı … ve asıl davada davalı …’e iadesine, 5- İstinaf aşamasında karşı davacı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 324,20-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 83,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 407,70-TL’nin karşı davalıdan alınarak karşı davacı …’na verilmesine,-İstinaf aşamasında asıl davada davalı … tarafından yapılan yargılama gideri olan 324,20-TL istinaf yoluna başvurma harcının asıl davada davacıdan alınarak asıl davada davalı …’e verilmesine,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2023