Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1524 E. 2022/1885 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1524 Esas
KARAR NO: 2022/1885
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2022
NUMARASI: 2022/52D.İŞ E, 2022/54D.İŞ Karar
TALEBİN KONUSU: Tespit, tedbir (D.İş)
KARAR TARİHİ: 04/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin Türk Patent nezdinde … ve … kod numarası ile tescilli ”…” markasının sahibi olduğunu, kurulduğu günden bu yana ”…” markası ile faaliyette bulunduğunu, bu faaliyeti neticesinde sektöründe kalitenin, güvenin ve dürüstlüğün simgesi haline gelmiş olduğunu, müvekkilinin markasının muhtelif defa tecavüz girişimleri ile karşı karşıya kaldığını, karşı tarafın şirketleri ve yetkilileri vasıtasıyla müvekkiline ait marka ile iltibas oluşturma çabasında olduğunu, karşı tarafın kendi markası yerine talep edene ait markanın itibarından yararlanmaya çalıştığını, karşı tarafın … kod numarası ile müvekkiline ait markanın benzeri için başvuruda bulunmuş olduğunu ve başvurusunun reddedildiğini, karşı tarafın YİDK kararına karşı dava açtığını ve bilirkişi raporu ile de iltibasın tespit edildiğini, müvekkilince karşı yana markaya tecavüz teşkil eden eylemlerine son vermesi için ihtarname gönderildiğini fakat herhangi bir netice alınamadığını, karşı tarafın kötü niyetli olarak müvekkiline ait markayı kullanmaya devam ettiğini, karşı tarafın ”… Mah. … Cad. No:.. Zeytinburnu İstanbul” adresinde talep edene ait markayı işletme adı olarak kullandığını ve faaliyette bulunduğunu, karşı tarafın bağlantılarına yer verilen kendi internet sitelerinde ve bir çok sosyal medya hesaplarında da talep edene ait markayı kullandığını, -https://www…com/…, -https://www…com/… -https://www…com/tr/… -https://www…com/…-… karşı tarafın markasının asli unsurunun ”…” ibaresi olduğunu, öncelikle markasının başına eklenen “…” ibaresinin İngilizce’de genelden çok özel durum içerisinde yer alan bir unsuru belirtmek amaçlı kullanıldığını, “…” ibaresinin de markanın tescil edilmek istenen sınıf ve sektörde tanımlayıcı nitelikte olduğunu, karşı tarafın logosunda bu unsuru arka planda tuttuğunu, ve ”…” ibaresini koyu lacivert bir arka plan üzerine beyaz ve kalın puntolu olarak yazarak ön plana çıkardığını, karşı tarafın markasının asli unsurunun müvekkiline ait marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, Türk Patent başvurunun reddedilmesinin de bu durumu teyit etmekte olduğunu, web siteleri, sosyal medya hesapları ile … Mah. … Cad. No:… T Zeytinburnu İstanbul adresinde bulunan işyerinde müvekkili adına kayıtlı … kod numaralı … markası ile iltibas kuran markanın kullanıldığının tespitini talep ettiklerini, karşı tarafın … ibaresini kullanmasının, … ibaresi ile reklam ve tanıtım yapmasının tedbiren önlenmesine karar verilmesini, … ibaresinin her türlü tanıtım unsuru ve dokümandan çıkarılmasını, çıkarılması mümkün olmadığı takdirde imha edilmesini, … ibaresinin web siteleri dahil olmak üzere sosyal medya hesaplarından kaldırılmasını, … ibaresini ihtiva eden web sitesi ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesini talep ve beyan etmişlerdir.
CEVAP: Karşı taraf vekilinin delil tespiti ve ihtiyati tedbir talebine itiraz dilekçesinde özetle; Yetki itirazının olduğunu, müvekkilinin ‘ …” markası adı altında Fişekhane/Zeytinburnu’nda faaliyet gösterdiğini, ürünlerin Zeytinburnu’ndaki butik pastanede bulunduğunu, delil tespitinin burada yapıldığını, ihtiyati tedbir vermeye yetkili mahkemenin Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkiline ait marka ile muteriz markanın tamamen farklı tüketici kitlesine hitap ettiğini, herhangi bir iltibas durumunun söz konusu olmadığını, müvekkilinin uzun yıllardır ticaret ile uğraşan ve Türkiye’nin büyük ölçekli susam ticaretini gerçekleştiren büyük bir firma olduğunu, günlük yaklaşık 100 ton kapasite ile faaliyet gösteren dünyanın en büyük tahin üreticilerinden olduğunu, Amerika’da New Jersey ve Los Angeles’ta bulunan iki merkezi ile global çapta gıda dağıtım işi yaptığını, müvekkilinin susam ticaretinde dünya çapında bilinir bir firma olmasından aldığı güç ile tahini tüm dünyaya tanıtmak istemiş ve bu kapsamda ” …” markası adı altında butik bir kafe açtığını ve ürünlerini de bu kafede pazarlamaya başladığını, müvekkilinin “…” markasının üst segment tüketiciye hitap etmesini istediği için devasa yatırımlar yaptığını, İstanbul’un en gözde noktalarından olan Büyükyalı Sitesi’nde bir kafe açtığını, kafenin içindeki çatal bıçakları dahi “Hermes” markasından kullandığını, diğer taraftan … Gıda Şirketi’nin tek faaliyetinin hurma ve kaju toptan satışı olan, Bayrampaşa İstanbul’da faaliyet gösteren toptancı bir şirket olduğunu, şirketin kısıtlı bu ürünlerini internet üzerinden dahi satışa koymadığını, internet üzerinden şirketin ismi ile arama yapıldığında karşılaşılan tek bilginin şirketin web adresi olduğunu, bu web adresi üzerinde de şirketin ne ürünlerine ait bilgi ne de vermiş olduğu hizmetlere ilişkin bilgiler olmadığını, sadece iletişim bilgisinin yer aldığını, şirketin online ya da e-ticaret hizmeti vermediğini, yalnızca toptan satış hizmeti verdiğini, tüketicinin sadece şirketin adresine fiziken gitmek suretiyle toptan alışveriş yapabileceğini, bu surette yapacağı alışverişte satın alacağı ürünlerin hiçbirinin müvekkil markası tarafından satılmadığını, müvekkilinin içeriğinde tahin olan tatlı ve tuzlu hazır gıdaların satışını yaptığını, talep edenin hitap ettiği üst segment bir müşteri kitlesinin olmadığını, müvekkiline ait markayı görünce aklına talep edenin markasının geleceğini düşünmenin mümkün olmayacağını, müvekkil markasının “…” ibaresinden bağımsız olarak sadece “…” olarak düşünülemeyeceğini, ” …” şeklinde bütün ve tek bir marka olarak ele alınması gerektiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve tedbir kararı vermeye elverişli olmadığını, sektörel bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyetten hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınmadan asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette bir tedbir kararı verilmesinin müvekkilinin mahvına sebep olacağını, incelemeyi kabul etmediklerini, talep eden markadan yararlanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, karşı tarafın herhangi bir cafesi ya da restaurantının olmadığını, davaya konu markalar arasında “…” ibaresi dışında hiçbir ortak yönünün olmadığını, yetki itirazlarının kabulü ve dosyanın yetkili Bakırköy Mahkemeleri’ne gönderilmesini, yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmasını, tedbir talebinin reddine karar verilmesini, karşı tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve ihtiyati tedbir istemi duruşmalı olarak incelenmiştir. 15/06/2022 tarihli kararında; “…. Tüm dosya kapsamı, sunulan marka tescil belgeleri, bilirkişi raporu ve yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla birlikte tedbirin ağırlığı dikkate alındığında muhtemel zararların temini açısından belirlenen teminat miktarı üzerinden ters tedbir uygulanmasının yerinde olacağına kanaat getirilmekle, aşağıdaki şekilde tedbir kararı tesis olunmuştur şeklindeki gerekçe ile; …6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesi gereğince Karşı tarafça 14/06/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdiren 500.000 TL (beşyüzbintürklirası) ya da bu miktardaki teminat mektubunun bir haftalık kesin süre içerisinde yatırılması/sunulması halinde aşağıda ayrıntıları belirtilen TEDBİR KARARININ UYGULANMASININ ERTELENMESİNE, -Belirtilen kesin süre içerisinde teminat yatırılmadığı ya da bu miktarda teminat mektubu mahkememize sunulmadığı takdirde; Tedbir talebinin 21/06/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdiren 100.000 TL teminat ya da bu miktardaki teminat mektubu karşılığında kabulü ile tedbirin derhal uygulanmasına; Bu bağlamda karşı tarafın talep edene ait tescilli marka ile iltibasa sebebiyet verdiği değerlendirilen “…” ibaresini içerir kullanımlarının önlenmesine, karşı tarafa ait https:// www…..com/…,https:// www…com/…/ https://www…com/tr/…-…-….html, https://www…com/ …-…-…- …/ … adreslerinde yer alan … İBARESİNİ İÇERİR KULLANIMLARIN İLGİLİ SİTELERDEN KALDIRABİLMESİ İÇİN 2 HAFTALIK KESİN SÜRE VERİLMESİNE AKSİ TAKDİRDE İLGİLİ SİTELERE erişiminin engellenmesine, -Karşı tarafın bu ibareyi her türlü ticari alanda kullanımının durdurulmasına ve önlenmesine, işyerlerinde, araçlarında ve tüm adreslerde kullanılan ”…’ ibarelerini içerir afiş, tabela, stiker vb. her türlü tanıtım ve reklam evrakına, SÖKÜLMESİNE, aksi takdirde bu ibareyi taşıyan ürünlere karşı taraf nezdinde olmak kaydıyla masrafları talep edene ait olmak üzere el konulmasına, toplanmasına ve yedi emine teslim edilmesine, ticari evrak ve faturaların ticari hayattaki güven ilkesi ve üçüncü kişilerinin haklarının teminat altına alınmasına bakımından el konulması işlemi dışında tutulmasına, -İnfazda 13/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili istinaf isteminde özetle; Talep edenin iddialarını yaklaşık olarak dahi ispat edememişken tek taraflı beyana göre karar verildiğini, Müvekkilinin markası ile talep edenin markasının tamamen farklı tüketici kesimlerine hitap ettiğini, farklı ihtiyaçları karşıladığını, karıştırılma ihtimalinin olmadığını, Müvekkilinin Gaziantep’te (… olarak adlandırılan bölgede) uzun yıllardır susam ticareti yapmakta olduğunu, susam ticaretinde dünya çapında bilinir bir firma olmasından aldığı güç ile tahini tüm dünyaya tanıtmak istemiş ve bu kapsamda ” … …” markası adı altında butik bir kafe açtığını ve ürünlerini de bu kafede pazarlamaya başladığını, ‘ … …” markasının üst segment tüketiciye hitap etmesini istediği için yatırımlar yaptığını, Tedbir isteyen “…” gıda şirketinin tek faaliyeti hurma ve kaju toptan satışı olan Bayrampaşa İstanbul’da faaliyet gösteren kendi halinde toptancı bir şirket olduğunu, internet üzerinden şirketin ismi ile arama yapıldığında karşılaşılan tek bilgi şirketin web adresi olduğunu, Talep eden şirketin markasının piyasada bilinirliği veya ünü olmadığı gibi; gıda sektöründe herhangi bir marka değeri de bulunmadığını, 43. Sınıfın (yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri) çok geniş bir sektör olup, hitap ettiği müşteri kitlesi ve ürünlerin satış yöntemi değerlendirilmeden bu şekilde yalnızca görsel ve işitsel değerlendirme yapılarak sonuca varılması hatalı olduğunu, markaların bir bütün olarak tüketici nezdinde bıraktığı izlenim çerçevesinde iltibas tehlikesi değerlendirilmesi gerektiğini, Davaya konu markalar arasında ”…” ibaresi dışında hiçbir ortak yön olmadığını, iki marka arasında yalnızca işitsel olarak kısmi benzerlik olduğunu, görsel bir benzerlik olmadığını, Markaların logolarının renkleri, görselleri, işaretler, yazı puntolar tamamen farklı olduğunu Delil tespit raporunda bilirkişi heyetinin, … ibaresini kavramsal olarak tartışmadığını, ve kelimenin etimolojik kökenine hiçbir şekilde değinmediğini, SMK’nun 7/5. Maddesinin b bendinde dürüstçe bir kullanım olduğu ve engellenemeyeceği hüküm altına alındığını,“…” etimolojik olarak doğu anlamına geldiğini, Akdeniz’in doğusunu betimlemek amacıyla kullanıldığını, … bölgesinin günümüz ülkelerinden Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Ürdün, Filistin ve Mısır’ı kapsadığını, müvekkilinin susam ve tahini ürettiği fabrikasının Gaziantep’te … bölgesinde yer aldığını, … …, ibaresi de … anlamına geldiğini, talep edenin tedbir kararı verilmesini gerektirir acil bir ihtiyacı olmadığını, Tedbir talep eden tarafla müvekkiller arasında yaklaşık 2 yıldır devam eden bir ihtilaf olduğunu, Müvekkilinin … adı altında yaklaşık 2 yıldır cafe işlettiğini, davacının da bu durumu bildiğini, ancak ses çıkarmadığını, iki sene bekledikten sonra, tedbir talebinde bulunması Tmk 2.md aykırı olduğunu, Müvekkilinin markasının … ‘IN birleşiminden oluştuğunu, sadece … ÜZERİNEN DEĞERLENDİRİLMESİnin hatalı olduğunu, … ibaresi gibi … kelimesinin de markanın tahin işi yapmakta olduğunu göstermekte ve satmış olduğu ürünlerin içeriği hakkında bilgi vermeyi amaçladığını, müvekkilinin “…” markasını da ayrıca tescil ettirdiğini bir bölgede yetiştirilen veya o bölgede meşhur olduğu bilinen ürünün, isim tamlaması ile markalaşmasının mümkün olduğunu, bilirkişi heyetinde gıda sektöründen bir bilirkişi olmadığından raporun eksik olduğunu ve denetime elverişli nitelikte olmadığını ve uzman görüşü ile bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu Ters tedbir için takdir edilen teminat miktarının fahiş olduğunu, Teminat yatırılmaması halinde talep eden tarafın talebini 100.000 TL teminat ile kabul ederken, müvekkilin ters tedbir talebinin 500.000 TL üzerinden kabul edilmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının yetkisiz mahkemece verildiğini, Müvekkili şirketin, Fişekhane/Zeytinburnu’nda faaliyet gösterdiğini, tedbir taleplerinin ürünlerin toplatılması, imha edilmesi şeklinde olup ürünler Zeytinburnu’ndaki butik pastanede bulunduğunu, ihtiyati tedbir vermeye yetkili mahkemenin Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Marka vekili …, bilişim uzmanı…raporlarında; ”Talep eden tarafından dosyaya sunulan ve bahsi geçen “www…..com” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 10.08.2020 tarihinin kayıt olunduğu, İlgili internet sitesi içerik saylayıcısı tespiti için detaylıca incelendiğinde firma adının “…. A.Ş” olarak, açık adresinin “ … … Mah. … Cad. Fişekhane/ Büyükyalı Zeytinburnu / İSTANBUL” olarak,… belirtildiği ve web sitesi içerisinde tespite konu “…” ibarelerinin ve görsellerin kullanıldığı, Bahsi geçen “thelevanttahinier” isimli Instagram ve “ …” isimli Facebook sosyal medya hesaplarına ait sayfaların kullanımda ve aktif olduğu ve genel profil sayfası ve paylaşımlar kontrol edildiğinde tespite konu “www…..com” sayfasıyla ilişkili olduğu, bu sebeple ilgili sosyal medya sayfaların sahibi ile internet sitesinin sahibinin aynı kişiler olduğunun anlaşıldığı ve bahse konu sosyal medya içeriklerinde tespite konu “ …” ibarelerinin ve görsellerinin kullanıldığı, Fiili tespit işleminin gerçekleştirildiği geçen “… Mahallesi, … Caddesi, NO: …, Zeytinburnu/İSTANBUL” adresinde bulunan işletmenin aleyhine tespit talep olunanlardan “… ANONİM ŞİRKETİ” tarafından işletildiğinin tespit edildiği, Her ne kadar aleyhe tespit talep olunan yanların farklı unsurlar ile birlikte marka tescilleri ve marka tescil başvuruları mevcut ise de; ilgili markaların mahalde tespit edilen … markasal kullanımlardan uzak olduğu, kaldı ki 2017 yılından bu yana markası bakımından hak sahibi olan tespit talep eden yanın ilgili markasına dayanarak yönelttiği huzurda bulunan ihtilaf bakımından aleyhe tespit talep olunanların SMK 155 hükmü gereği ilgili markaları savunma argümanı olarak ileri süremeyeceği, tespit talep taraf adına … şekil unsurlu markaların tescilli olduğu Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin 29 / 30 / 31 / 43. Sınıflarında gerçekleştirilen … unsurlu kullanımların nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer olduğunun ve ilgili kullanımların tespit talep eden yana ait tescilli markaları ihlal eder mahiyette olduğunun değerlendirilebileceği,” şeklinde görüş belirtilmiştir. Karşı taraf vekilinin 10/06/2022 tarihinde dosyaya sunduğu uzman mütalaasında; ”Taraf markalarının, 43. Sınıf, 29. Sınıfta yer alan tahin, fındık, fistık ezmeleri ve 30. Sınıfta yer alan bir takım tatlı çeşitleri bakımından ortaklık/benzerlik gösterdiği, Her iki dosyada seçilen bilirkişi heyetlerinde, gıda sektöründen bir bilirkişinin bulunmamasının, kavramsal benzerlik değerlendirmesinin yapılamamasına sebebiyet verdiği, … ibaresinin coğrafi kaynak belirten ayırt ediciliği düşük bir ibare olduğu ve markanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği hususları dikkate alındığında, taraf markalarının 6769 sayılı SMK’nun 6/1. Maddesi anlamında benzer olmadığı ve markaların karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığı, Karıştırılma ihtimali olmayan markalar bakımından, marka tecavüzü fiilinin ortaya çıkmayacağı bu nedenle, aleyhine delillerin tespiti talep edilenler tarafından gerçekleştirilen kullanımların, delil tespiti isteyen tarafa ait markaya tecavüz teşkil etmediği…” yönünde görüş belirtilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İhtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkilinin … ibareli markanın sahibi olduğunu, karşı yanın marka başvurusunun ise reddedildiğini, karşı yanın marka kullanımın kendi markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, iltibas oluştuğunu ileri sürerek … ibaresinin kullanmasının önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ters tedbire hükmolunmuş, bu karar yönünden karşı taraflar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; talep eden … TİC LTD ŞTİ’nin … nolu “…” ibareli … görselini ihtiva eden markası 20.02.2017 başvuru 08.08.2017 tescil tarihli olup 30,31,43.sınıflarda kayıtlı olduğu, yine … nolu “… ŞEKİL” markası 31.01.2017 başvuru 25.07.2017 tescil tarihli olup 29.sınıfta kayıtlı olduğu, karşı tarafın ise … ibaresini ürünlerinde, www…..com adlı internet sitesinde, sosyal medya hesabında ve işyerinde kullanmakta olduğu; bilirkişi raporuna göre karşı tarafın markasının … şeklinde olup … şeklinde tescilli markalarının olmadığı ve 29, 30,31,43. sınıflarda gerçekleştirilen … unsurlu kullanımların nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer olduğunun tespit edildiği, … marka başvurusunun reddi kararı yönünden karşı yanca dava açıldığı görülmekle mevcut delil durumuna göre mahkemece ters tedbire hükmolunması yerinde olup dosya kapsamı itibarı ile de takdir olunan teminat miktarı yerindedir. Karşı taraf vekili tedbir kararı veren mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürmüş ise de; ihtiyati tedbir talep edenin iddiasını markaya tecavüze dayandırdığı, internet üzerinden işlendiği iddia edilen fiilin etkilerinin her yerde görüleceği dikkate alındığında bu yöndeki istinaf istemi de yerinde görülmemiş istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, karşı taraflar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/11/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.