Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1501 E. 2022/1652 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1501 Esas
KARAR NO: 2022/1652 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2021
NUMARASI: 2021/341 E. – 2021/1235 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/341 E. 2021/1235 K. sayılı 16/11/2021 tarihli kararıyla; Mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin gerekçeli kararının davacı vekiline ve davalı vekiline 22/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığı, mahkemece kararın 08/02/2022 tarihinde kesinleştiğine dair şerh verildiği, kesinleşme şerhinin 29/04/2022 tarihli olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin, mahkemeye sunduğu 05/04/2022 tarihli dilekçesinde; dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/341 E. 2021/1235 K. sayılı 29/04/2022 tarihli ek kararıyla; “Davacı vekilinin 05/04/2022 tarihli dilekçesinde dosyanın gönderilmesini talep ettiği; dosyanın incelenmesinde, kararın kesinleştiği tarihten itibaren HMK. m. 20/1’de belirtilen iki haftalık süre içinde başvuruda bulunulmadığı, davacının en geç 22/02/2022 tarihinde gönderme dilekçesi sunması gerektiği halde 05/04/2022 tarihinde dilekçe sunduğunun anlaşıldığı” gerekçesiyle; 6100 sayılı HMK 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, AAÜT 7/1 uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan her iki icra takibi yönünden ayrı ayrı 1.320,00-TL olmak üzere toplam 2.640,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin, mahkemenin ek kararına karşı süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı tarafa yapılan tebliğ tarihi ile davalının istinaf başvurusunda bulunup bulunmadığı bilinemeyeceğinden, mahkemenin kesinleştirme tarihi dahi süresinde yapılmadığından, ancak kesinleştirme kararı ve ek karar kendilerine 09/05/2022 tarihinde tebliğ edildiğinden, davanın açılmamış sayılması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu. -AAÜT’nin 7/1 maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar, davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra tamamına hükmolunur…” maddesi gereğince, 5100 TL’nın yarısına hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. -Ancak esas hakkında hükümle birlikte arabuluculuk masraflarına hükmedilmesi gerekirken arabuluculuk masrafına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesine, aksi kanaatte olunması halinde davanın görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
G E R E K Ç E: İlk derece mahkemesince görevsiz olduğu, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle, davanın dava şartı yokluğundan reddine, dosyanın HMK 20. Maddesi uyarınca kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvurulması halinde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmadığından 08/02/2022 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekilinin dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talepli dilekçesinin ise kesinleşme tarihinden itibaren HMK 20. Madde de öngörülen 2 haftalık kesin süreden sonra 05/04/2022 tarihinde ibraz edildiği, mahkemece kesinleşme şerhinin 29/04/2022 tarihinde verilmesinin sonuca etkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. HMK 20/1-son cümle gereğince, mahkemece resen süresinde gönderme talep edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği, HMK 331/2 maddesi gereğince de yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılacağı düzenlendiğinden, mahkemece verilen açılmamış sayılma ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 7/1 maddesinde düzenlenen; “Ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar, davanın nakli, davanın açılmamış sayılması, görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi durumunda bu tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra tamamına hükmolunur. Şu kadarki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez” hükmü gereğince, mahkemece ön inceleme duruşması yapılmadan görevsizlik kararı verilmekle, dava değeri olan 102.730,23 TL üzerinden hesaplanan, 13.640 TL nispi vekalet ücretinin 1/2’si 6.820 TL olmakla, hüküm tarihindeki tarifeye göre, ikinci kısmın ikinci bölümünde düzenlenen 5.100 TL maktu vekalet ücretini geçemeyeceğinden, mahkemece 5.100 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde ve 6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-13. Maddesi gereğince arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olmakla, davacıdan tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/10/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.