Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/149 E. 2022/725 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/149 Esas
KARAR NO: 2022/725 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2021
NUMARASI: 2020/589 E. – 2021/555 K.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA TÜRÜ: İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili asıl dava yönünden dilekçesinde; davalı şirketin kullandığı krediye diğer davalıların müteselsil kefil olduklarını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen ödenmeyen borç sebebiyle Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıkları, ancak takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, sözleşmeye göre davalı borçluların ana para ve faize yönelik itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, uygulanan faiz oranlarının yasal olduğunu, yine sözleşmede müteselsil kefillerin sorumluluklarının düzenlenmiş olduğunu ve sözleşme ile imza altına alınmış olduğunu belirterek borçluların itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde ; müvekkilince borçların süresinde ödendiğini, müvekkilinin imzaladığı genel kredi sözleşmesi kapsamında davacıdan müvekkili adına dava dışı İpragaz ile yapmış olduğu iş nedeniyle almış oldukları 75.000,00-TL, 65.000,00-TL ve 60.000,00-TL bedelli üç adet teminat mektubu olduğunu, davacının, dava dışı İpragaz ile işlerini sonlandırması nedeniyle henüz iade alınmayan ve süresi geçmiş olan toplamda 200.000,00-TL bedelli üç adet teminat mektubunun 29/05/2014 tarihinde paraya çevrilerek …’a ödendiğini, mektupların süresinin 14/02/2014 olup, bu tarihten sonra paraya çevrilmesinin söz konusu olamayacağını, teminat mektuplarının yenileme süre uzatım belgelerinin davalının çalışanına 10/04/2014 tarihinde … imzasına teslim edilerek iptal edildiğini, dava dışı şirkete teminat mektuplarının karşılığının ödendiğini, bu nedenle 2014/219 esas sayılı dosya ile menfi tespit davası açtıklarını, ipotekle teminat altına alınan borç için öncelikle borcun oradan temin edilmesi gerekirken davacı tarafça eş zamanlı olarak takip başlatıldığını, teminat mektupları sebebiyle borçlu olmadıkları gibi vadesi gelmeyen borçlar sebebiyle de borçlu olmadıklarını, davacı banka nezdinde müvekkili aleyhine esnek kredi hesabı açıldığını, müvekkilinin ihtardan önceki taksitin ödenmiş olmasına rağmen bu ödemeyi taksit olarak almayıp kötüniyetli olarak eksi bakiyeli esnek hesaba mahsup ederek müvekkilinin taksitlerini ödemediğinden bahisle ihtarname keşide edildiğini, kat ihtarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin takipten sonra 25/09/2014 tarihinde 36.633,18 TL ve 12.10/2014 tarihinde 12.300,00 TL yatırdığını, bunların dikkate alınmadığını, davacının haksız ve hukuka aykırı şekilde davranarak kötü niyetini ortaya koyduğunu beyan ederek davanın reddine ve %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN KOCAELİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2014/219 ESAS SAYILI
DAVA: Davacı … Ltd. Şti. vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin dava dışı şirket olan … A.Ş. ile yapmış olduğu iş nedeniyle davalıdan 3 adet teminat mektubu aldığını, ancak dava dışı şirketin müvekkili ile işlerini sonlandırmış olması ve görüşmelerin de devam etmesi nedeniyle davalıdan teminat mektuplarının henüz iade alınmamış olduğundan 200.000,00 TL değerinde 3 adet teminat mektubunun 29/05/2014 tarihinde paraya çevrilmek suretiyle dava dışı … A.Ş.’ye ödendiğini, halbuki müvekkilinin davalıdan almış olduğu teminat mektuplarının süreli olduğunu ve sürelerinin 14/02/2014 tarihinde sona erdiğini belirterek, davalının müvekkili şirkete vermiş olduğu teminat mektuplarının müvekkilinin bilgisi dışında ve yine süresi geçtikten sonra paraya çevrilmiş olması nedeniyle müvekkili şirketin davalıya borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin iddia edildiği gibi kötü niyetli olmadığını, dava dışı … A.Ş.’nin 27/01/2014 tarihinde müvekkili bankaya başvurarak dava konusu teminat mektuplarının yenilenmesini, yenilenmeyecek ise tazminini talep ettiğini, bu başvurunun teminat mektuplarının vadesinden önce ve ayrıca vade uzatım mektuplarının müvekili bankaya iade tarihinden önce olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
MAHKEME KARARI: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2/17 tarihli 2014/1370 Esas-2017/388 Karar sayılı kararıyla; ” A-Mahkememizin 2014/1370 esas sayılı asıl dosyası yönünden; 1-Davacı banka tarafından davalılar aleyhine açılan itirazın iptali davasının, takip konusu alacakların yargılama sırasında tahsil edilip dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmakla dava konusuz kaldığından itirazın iptaline ilişkin davanın esası yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davalılar itirazlarında haksız olmakla İİK 67/2 maddesi gereğince; -… Limited Şirketi, … ve … yönünden; takip konusu ticari kredi ve teminat mektubu kredisi toplamına ilişkin asıl alacak miktarı olan 423.848,40-TL ile esnek ticari kredi alacağı asıl alacak miktarı olan 12.575,79-TL alacakların toplamı olan 436.424,19-TL, -… ve … yönünden; takip konusu teminat mektubu kredisi asıl alacak miktarı olan 217.004,71-TL, -Asıl alacak tutarları üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının itirazında haksız olan davalılardan alınarak davacıya verilmesine” B-Birleşen mahkememizin 2014/219 esas sayılı dosyası yönünden; 1-Açılan davanın REDDİNE, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF KARARI: Dairemizin 20.11.2020 tarihli 2017/6402 E. – 2020/1973 K.sayılı kararıyla; “…Dosya içerisinde bulunan icra dosyalarının incelenmesinde; davacı alacaklının Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 12/09/2014 tarihinde, borçlu … Ltd. Şti. Ve ipotek veren taşınmaz maliki … aleyhine “İpoteğin Paraya Çevrilmesi” yoluyla takip başlattığı, icra dosyasında bulunan resmi senet örneği ile tapu kayıtlarından üç adet bağımsız bölüm üzerinde 300.000,00TL limitli ipotek konulduğu anlaşılmıştır. İİK 145/1 maddesi gereğince “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir ” hükmü gereğince, davacının ancak ipoteği aşan borç miktarı yönünden ilamsız takip yapması mümkün bulunmaktadır. Davacı taraf ise ipotek limiti ile teminat altına alınan miktarı mahsup etmeden, dava konusu haciz yolu ile takip ile birlikte aynı gün aynı miktarda aynı alacağa ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmış olup, takip talebinde, karar gerekçesinde yer verilen “tahsilde tekerrür olmamak kaydı” konulmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkilinin takipten sonra 25/09/2014 tarihinde 36.633,18 TL ve 12.10/2014 tarihinde 12.300,00 TL yatırdığını, bunların dikkate alınmadığını beyan ettiği, cevap dilekçesi ekinde ödeme dekontları sunduğu, davalı vekilinin 24/02/2016 tarihli rapora itiraz dilekçesinde dava açılmadan önce yapılan ödemelerin dikkate alınmamasının hatalı olduğunu beyan ettiği, mahkemece alınan 15/03/2016 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşte değişiklik yapılmayacağının bildirildiği görülmekle, mahkemece yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere ipotek limitinin üzerinde kalan alacak miktarı bulunarak, hesaplama yapılırken davalının ödeme belgeleri incelenerek, hangi kredi borcuna mahsuben ödeme yapıldığı, miktar ve tarihlerinin dikkate alınması gerekirken, davalı savunmaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. İtirazın iptali talepli asıl davada ve menfi tespit talepli birleşen davada, davalı-birleşen davada davacı vekilinin; dava dışı … şirketi tarafından davacı bankaya gönderilen teminat mektuplarının paraya çevrilmesi talebinin usulüne uygun olmadığı, riskin gerçekleşmediği, mektupların usulsüz olarak paraya çevrilerek dava dışı şirkete ödendiğinin iddia edildiği görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde de yer verilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/11/2014 tarihli 2014/7115 Esas-2014/16916 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere “..Teminat mektubu vermekle bankalar mücerret bir borç altına girmeyip belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesini garanti etmeleri nedeniyle, yazılı tazmin talebinde mutlaka, lehtarın teminat mektubu ile garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin belirtilmesi gerekmektedir. Vadeli teminat mektuplarında uygulamada sıkça rastlanan “teminat mektubunun vadesinin uzatılması, aksi takdirde mektubun tazmini'” (extend or pay) şeklindeki talebin, teminat mektuplarının yukarıda açıklanan niteliği ile bağdaşmamaktadır, zira “uzat veya tazmin et” talebinde riskin doğup doğmadığı anlaşılamadığından, bankanın ödeme yükümlülüğü de doğmayacağından..” denilmekle, dosya kapsamında bulunan dava dışı İpragaz şirketinin 27/01/2014 tarihli yazısının usulüne uygun tazmin talebi içerip içermediğinin incelenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu yöndeki davalı savunmaları değerlendirilmediğinden, davalı vekilinin asıl dava ve birleşen davada bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın dava tarihi itibarıyla, takipten sonra davadan önce varsa davalı ödemelerinin incelenerek, ipotek limitini aşan alacağın hesaplanması yönünden ek rapor yada yeniden rapor alınması ve dava dışı … şirketinin 27/01/2014 tarihli yazısının usulüne uygun tazmin talebi içerip içermediğinin değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için, mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin istinaf talebinde alacağın yargılamayı gerektirdiği, likit olmadığı inkar tazminatına hükmedilemeyeceği ileri sürülmüşse de, karar eksik inceleme nedeniyle kaldırıldığından, bu aşamada inkar tazminatına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir….” karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2021 tarihli 2020/589 Esas – 2021/555 Karar sayılı kararıyla; “…asıl dava olan itirazın iptaline konu olan takip bedelinin dava açıldıktan sonra borçlu tarafından bankaya yapılan ödemeler nedeniyle takip dosyası infazen kapatılmış olup, asıl dava yönünden davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği, ancak alacak likit olduğundan ve takip talebinde bulunmakta davacı bankanın haklı olduğu ve davalıların da itirazlarında haksız bulunduğu, tespit edilen asıl alacak miktarları üzerinden icra inkar tazminatı ödenmesine %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği, Birleşen dosya yönünden davacı … Ltd Şti, dava dışı … AŞ ile yapmış olduğu sözleşme nedeniyle davalı bankadan 60.000,00, 65.000,00 ve 75.000,00 TL tutarlı üç adet teminat mektubunu aldığı, davalı bankanın üç adet teminat mektubunu 29/05/2014 tarihinde paraya çevirmek suretiyle dava dışı … AŞ’ye ödeme yapıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın teminat mektupları ile ilgili olarak … AŞ tarafından … Bankası AŞ ye paraya çevirme hususunda usulüne uygun talimat verip vermediği hususunda olduğu, dosya içerisindeki belgeler incelendiğinde … Bankası tarafından üç adet teminat mektubunun … AŞ’ye verilmek üzere davacı şirkete verildiği, 29/05/2014 tarihli dosya içerisindeki dekontlardan teminat mektuplarının nakde çevrildiği, … AŞ tarafından … Bankası AŞ’ye hitaben 27/01/2014 tarihinde … Körfez/Kocaeli Şubesi tarafından …’ın bayisi bulunan … Ltd Şti lehine verdiği … numaralı 04/03/2010 tanzim tarihli 14/02/2014 vadeli 65.000,00 TL’lik banka teminat mektubunun lehtar yükümlülüğünü yerine getirmediğinden tazminine karar verildiği, bu teminat mektubunun yenilenmesi için … Körfez Şubesi ile temasa geçilmesi, yenilemeyecek ise de bedelinin tahsili için talepte bulunduğu ve bu talep üzerine … tarafından lehtar yükümlülüğünün yerine getirilmediği ibaresi de İpragaz tarafından bildirilmiş olduğundan ve arkasından 27/05/2014 tarihinde … tarafından … Aş’ye gönderilen talimatta da “27/01/2014 tarihli talimatımıza istinaden lehtar yükümlülüğünü yerine getirmediği” ibaresinin talimatta yer alması ve dava dışı … Aş’nin … AŞ’ye teminat mektuplarının nakde çevrilmesi hususunda talimat verdiğinin kabul edildiği ve bu talimattan sonra 29/05/2014 tarihinde teminat mektuplarının nakde çevrilmiş olduğu, bu durumda davacı şirketin menfi tespit davasının yerinde olmadığı, zira 27/05/2014 tarihli talimat evrakının da 27/01/2014 tarihli talimat evrakı ile bağlantılı olduğu, … AŞ’nin dava dışı … AŞ tarafından lehtar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle teminat mektuplarını usulüne uygun olarak nakde çevirdiği” gerekçesiyle; “…A-Mahkememizin 2020/589 esas sayılı asıl dosyası yönünden; 1-Davacı banka tarafından davalılar aleyhine açılan itirazın iptali davasının, takip konusu alacakların yargılama sırasında tahsil edilip dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmakla dava konusuz kaldığından itirazın iptaline ilişkin davanın esası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davalılar itirazlarında haksız olmakla İİK 67/2 maddesi gereğince; -… ve … yönünden; takip konusu ticari kredi ve teminat mektubu kredisi toplamına ilişkin asıl alacak miktarı olan 423.848,40-TL ile esnek ticari kredi alacağı asıl alacak miktarı olan 12.575,79-TL alacakların toplamı olan 436.424,19-TL, -… ve … yönünden; takip konusu teminat mektubu kredisi asıl alacak miktarı olan 217.004,71-TL, -… Limited Şirketi yönünden; takip konusu ticari kredi ve teminat mektubu kredisi toplamına ilişkin asıl alacak miktarı olan 130.948,16-TL ile esnek ticari kredi alacağı asıl alacak miktarı olan 12.575,79-TL alacakların toplamı olan 143.523,95-TL asıl alacak tutarları üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının itirazında haksız olan davalılardan alınarak davacıya verilmesine, B-Birleşen mahkememizin 2014/219 esas sayılı dosyası yönünden; Açılan davanın REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalılar birleşen davada davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile 434.248,15 TL lik alacak için Takip başlatıldığını, Müvekkillerinin icra takibine itiraz ettiklerini, davacı Kocaeli …İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile 434.248,15 TL lik dosyası ile 250.000TL İpotek limiti bulunan Teminat için İpoteğin paraya çevrilmesi amacıyla Takip başlattığını, takibin İpotek limitinin üzerinde olduğunu, müvekkillerinin takibe itiraz etmediğini, davacının tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takiplere şerh düşmüşse de, hangi dosya olduğunu açıklamadığını, davacının kötüniyetli takip yaptığını, mahkemenin ipotek teminatının borcu karşılamadığına dair tespitinin hatalı olduğunu, itirazın iptali davasına kadar müvekkilinin yaptığı ödemelere davacı tarafından itiraz edilmemiş olmasına karşın mahkemece dikkate alınmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ipotek limiti üzerinde ve asıl alacak kadar yapıldığının dikkate alınmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.06.2014 Tarih 2014/19-1122 esas ve 2016/765 Karar sayılı ilamının emsal mahiyette bulunduğunu, müvekkillerinin kefil olarak üstlendikleri borçlarının da teminat altına alındığını, teminat altına alınan taşınmazın malikinin müvekkilleri olduğunu, taşınmazın kıymet taktirinde alacağı karşılayacak nitelikte olduğunu, takipte ipotek limitini aşacak şekilde tüm alacağın talep edilmesine karşın itiraz edilmediğini, müvekkillerinin iyi niyetli olduğunu, Bankanın ise kötüniyetli olduğunu, mahkemenin bu hususları dikkate almadığını. -Mahkemece alınan bilirkişi raporunun 8. Sayfasındaki tabloda, davanın açıldığı 13/10/2014 tarihine kadar müvekkilinin ödemeleri düşüldükten sonra kalan borç bakiyesinin 395.067,64 TL olduğu takip tarihinden önce yapılan ödemelerin toplam alacaktan düşülmediğinin açık olup dava konusu alacağı likit olmadığını, ipotek bedelinin dahi düşülmediğini, likit alacaktan bahsetmenin mümkün olmadığını, inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu. -Birleşen dava yönünden; teminat mektuplarının paraya çevrilmesine ilişkin talep konusunun hukuki olduğu ve bu konuda rapor alınmasının kanuna aykırı olduğunu, bilirkişilerin uzmanlık alanı olmamasına karşın alınan rapora itirazlarının yok sayılarak, davanın reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu, raporda davalı banka tarafından süresi geçmiş teminat mektuplarının paraya çevrilmesine ilişkin talebin usulüne uygun olduğuna dair beyan da bulunmadığını, mahkemenin gerekçesiz olarak usulüne uygun olduğu şeklinde yorum yaptığını, 27.01.2014 tarihli ve dava dışı … tarafından Bankaya gönderilmiş olan talebin; “iş bu teminat mektubunun yenlenmesi için yapı kredi körfez şb. / kocaeli şubenizle temasa geçmenizi, eğer yenilenmeyecek ise bedelinin tahsili için yardımlarınızı rica eder, bu işlemin yapılmasında ki katkılarınızdan dolayı teşekür ederiz.” şeklinde olduğunun görüldüğünü, YARGITAY 11. HD 2014/7115 Esas ve 2014/16916 karar sayı ve 05.11.2014 tarihli ilamında; “Teminat mektubu vermekle bankalar mücerret bir borç altına girmeyip belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesini garanti etmeleri nedeniyle, yazılı tazmin talebinde mutlaka, lehtarın teminat mektubu ile garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin belirtilmesi gerekmektedir. Vadeli teminat mektuplarında uygulamada sıkça rastlanan “TEMİNAT MEKTUBUNUN VADESİNİN UZATILMASI, AKSİ TAKDİRDE MEKTUBUN TAZMİNİ'” ( extend or pay ) şeklindeki talebin, teminat mektuplarının yukarıda açıklanan niteliği ile bağdaşmamaktadır, zira “uzat veya tazmin et” talebinde riskin doğup doğmadığı anlaşılamadığından, bankanın ödeme yükümlülüğü de doğmamaktadır.” denildiğini, mahkemenin hukuki konuda bankacı bilirkişiden rapor alarak karar vermesinin HMK 266. Madde gereğince yerinde olmadığını, yazıyı alan bankanın 18/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, talebi uzatma talebi olarak kabul ederek 03/02/2014 tarihinde süre uzatım belgeleri düzenlediğini, teminat mektuplarının sürelerinin 14/02/2014 tarihinden 12/02/2015 tarihine kadar uzatıldığını, bu süre uzatım belgelerinin “10.04.2014 tarihinde … iptal edilmiştir. Aslını teslim aldım” şerhi düşülerek bankaya iade edildiğini, Teminat mektuplarında, ödeme talebinde riskin doğduğunun açık ve kesin olarak ifade edilmesi gerektiğini, dava dışı İpragaz A.Ş.’nin talebinin usulüne uygun bir ödeme talebi olmadığını. -Dava dışı … A.Ş.’nin sonradan düzenlendiği yönünde itiraza uğrayan 27.05.2014 tarihli yazısı kapsamında talebin dayanağı olarak yine 27.01.2014 tarihli yazı gösterilmişse de, Bankanın dosya kapsamına sunduğu beyanlarda teminat mektuplarının 27.01.2014 tarihli talep doğrultusunda paraya çevrildiğini ifade ettiğini, bu talebin usulüne uygun olmadığını savunduklarını, bir an için 27.05.2014 tarihli yazının, bağımsız bir ödeme talebi olarak kabul edilmesi halinde de paraya çevirme işleminin teminat mektuplarının süresi 14/02/2014 tarihinde dolduğundan hukuka aykırı olacağını, dosyaya sundukları Dr. … tarafından verilen mütalaada ve Yargıtay kararları karşısında davacı Banka tarafından teminat mektuplarının usulsüz olarak paraya çevrilmiş olduğundan müvekkilinin teminat mektupları nedeniyle borçlu olmadığını beyanla mahkeme kararının her iki dava açısından da kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; dosyada alınan bilirkişi raporu karşısında itirazın iptali davasında haklılıklarının kanıtlandığını, birleşen davanın da mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, dava dışı … A.Ş.’nin teminat mektuplarının süresi dolmadan 27/01/2014 tarihinde tazminini talep ettiğini, davacı tarafın vade uzatım mektuplarını 10/04/2014 tarihinde … adına iptal edilmiştir kaydıyla teslim etmişse de, iptal bildiriminin 10/04/2014 tarihinden sonra hüküm ifade edeceğini, teminat mektuplarının tazmin tarihinin ise daha önce olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu işlemin bankacılık mevzuatına uygun olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular … Ltd. Şti., …, …, … ve … aleyhine kredi taahhütnamesi/sözleşmesi, ihtarname ve hesap özetine dayanılarak 12/09/2014 tarihli takip talebi ile 423.848,40 TL asıl alacak, 5.993,21 TL işlemiş temerrüt faizi, 299,64 TL faizin gider vergisi, 806,90 TL masraf olmak üzere 430.948,15 TL nakit toplamı ve 3.300, TL depo talep edilen gayri nakit toplamı olmak üzere 434.248,15 TL ticari kredi, teminat mektubu kredisi ve gari nakit alacaklar için takip talebinde; “Toplam borcunuzun, 430.948,15 TL’lik nakit kısmının, 423.848,40 TL olan asıl alacağa 12/09/2014 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK.100 Md. uyarınca kısmi ödeme öncelikte faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık 36,36 temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte ve ilaveten Taahhütname gereği alacaklı bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 5 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 3.300,00 TL’nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte …, …’DAN, *220.226,56 TL’lık nakit kısmının, asıl alacağın 217.004,71 TL’lık kısmına 12/09/2014 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK.100 Md. uyarınca kısmi ödeme öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık %36,36 temerrüt faizi, faizin 65 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte ve ilaveten Taahhütname gereği alacaklı bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 5 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 3.300,00 TL nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere avukatlık ücreti ve İcra masraflarıyla birlikte …, …’DEN, *152.868,82 TL’lık nakit kısmının (430.948,16TL olan alacağın 278.079,34TL’lık kısmı limit ipoteğiyle temin ve takip edilmiş olduğundan),irtibatlı dosyadaki dökümde belirtildiği üzere 423.848,40 TL olan asıl alacağa 12/09/2014 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK.100 Md. uyarınca kısmi ödeme öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık 436,36 temerrüt faizi, faizin 65 gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte ve ilaveten Taahhütname gereği alacaklı bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 5 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 3.300,00 TL nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere avukatlık ücreti ve İcra masraflarıyla birlikte … Ltd.Şti.’den, *Esnek Ticari Krediden kaynaklı 12.575,79 TL asıl alacak, 152,78 TL temerrüt faizi ve 7,63 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 12.736,20 TL’nin, yıllık %30,24 temerrüt faizi, faizin %5 , gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla , … Ltd.Şti., …, …’DAN, tahsilinin talep edildiği, (Takip öncesinde yapılan 970,81 TL tahsilatın takipten önce borçtan düştüğü) , borçlularca yasal süresi içinde sunulan dilekçeler ile itirazda bulunulduğu, Alacaklı vekilinin 27/05/2015 tarihli dilekçesi ile borçlu şirketten muhtelif tarihlerde 352.958,87 TL haricen tahsil ettiklerini beyan ettiği anlaşılmıştır. Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 12/09/2014 tarihinde “İpoteğin Paraya Çevrilmesi” yoluyla takip başlatmış olup, bu takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Bankası tarafından borçlular … Ltd. Şti. ve … aleyhine kredi taahhütnamesi, sözleşmesi, ipotek belgesi, akit tablosu, ihtarname ve hesap özetine dayanılarak, … Esas sayılı icra dosyasındaki alacak ve ferileri miktarlarının aynısının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığı, dava konusu takip dosyası ile aynı alacağa ilişkin olduğu ve “İş bu takibimiz (Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı haciz takibi ile irtibatlı olup tahsilde tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile açılmıştır” açıklaması bulunduğu, taşınmaz üzerinde toplam ipotek limitinin 300.000,00 TL olduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine 20/10/2015 tarihinde satışların düşürülmesine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece alınan 28/09/2016 tarihli raporda; “davalı borçlulara gönderilen ihtarnamenin 05/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği, 1 günlük mehil sonucunda davalıların 07/09/2014 tarihi itibarıyla temerrüte düştükleri yapılan hesaplamada; Davacı bankanın kredi borçlusu davalı … Ltd. Şti.’ve müşterek borçlu müteselsil kefiller …, …, … Ve …’den, 12.09.2014 Takip tarihi itibariyle, 423.848,40,- TL asıl alacak, 4.423,56,-TL İşlemiş faiz, faizin %5’i 221,18,-TL BSMV ve 806,90,-TL Masraf olmak üzere toplam 429.300,04,-TL alacağı bulunduğu, ipotek tutarı 278.079,34,-TL’nin mahsubu sonucu ipotek limitini aşan 151.220,70 TL alacağı bulunduğu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar bu borçlulardan 423.848,40,- TL matrah üzerinden % 36,36 nispetinde temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’nin talep edilebileceği, Takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar müşterek borçlu müteselsil kefiller … Ve …’den’ 217.004,71-TL matrah üzerinden (Talep gibi) % 36,36 nispetinde temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’nin talep edilebileceği, Davacı bankanın belirtilen tespitler ( 429.300,04 TL alacak, ipotek tutarı 278.079,34,-TL’nin mahsubu sonucu ipotek limitini aşan 151.220,70 TL ) üzerinde talep ettiği 152.868,02,-TL ve 430.948,15,-TL’lik taleplerindeki fazlalık miktarların yerinde olmadığı, Davacı bankanın kredi borçlusu davalı … Ltd. Şti. ve Müşterek Borçlu Müteselsil Kefiller …, …’tan, Esnek Ticari Kredisi ile ilgili olarak, 12.09.2014 Takip tarihi itibariyle, 12.575,79,- TL asıl alacak, 120,56,-TL İşlemiş faiz, faizin %5’i 6,03,-TL BSMV olmak üzere toplam 12.702,38,-TL alacağı bulunduğu, davacı bankanın bu tespitler üzerinde talep ettiği kısmın yerinde olmadığı, 12.575,79,-TL matrah üzerinden % 30,24 nispetinde temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’nin talep edilebileceği, Davacı bankanın 5 adet çekin iadesini talep hakkının bulunduğu, çeklerin iade edilememesi halinde ise 5941 sayılı yasa hükmü gereğince, davacı bankanın toplam (5 x 1.120,00,-TL =) 5.600,00,- TL’nin (Talep 3.300,00,-TL) faiz getirmeyen bir hesapta blokesini talep edebileceği, takip tarihinden sonra çek sorumluluk tutarlarının banka tarafından ödenmesi durumunda, çek hamillerine sorumluluk tutarının ödendiği tarihten tahsiline kadar %36,36 temerrüt faizi ve faizin %5’i BSMV istenebileceği” beyan edilmiştir. Davalı vekili tarafından 24/02/2016 tarihli kök rapora itiraz dilekçesinde; rapora itiraz dilekçesinde dava açılmadan önce yapılan ödemelerin dikkate alınmamasının hatalı olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece alınan 15/03/2016 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşün değişiklik yapılmayacağının bildirilmiştir. Birleşen dosya içerisinde bulunan dava dışı İpragaz tarafından … Bankası Uluslararası İstanbul Şube Müdürlüğü’ne gönderilen 27/01/2014 tarihli yazılarda; “…/Körfez ŞB/Kocaeli Şubenizin Bayimiz … Ltd. Şti. Lehine verdiği…numaralı …tanzim tarihli…vadeli…. TL’lık banka teminat mektubunun lehtar yükümlülüğünü yerine getirmediğinden tazminine karar verilmiştir. İşbu teminat mektubunun yenilenmesi için …/Körfez ŞB/Kocaeli Şubenizle temasa geçmenizi, eğer yenilenmeyecek ise bedelinin tahsili için yardımlarınızı rica eder, bu işlemin yapılmasındaki katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.” ve imzanın altında “Yeni teminat mektubunu veya uzatma yazısının aslını Uluslararası Bnk. İstanbul adresine veya şirketimiz adresine gönderilmesi” yazılmıştır. Birleşen dosya içerisinde bulunan dava dışı İpragaz tarafından … Bankası Uluslararası İstanbul Şube Müdürlüğü’ne gönderilen 27/05/2014 tarihli yazıda; daha önce 27/01/2014 tarihli olup 30/01/2014 tarihinde teslim alınan LEHTARIN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEDİĞİ talimatı ile iletilen tazmin talebinin … Ltd. Şti.lehtarlı 65.000 TL, 60.000 TL ve 75.000TL tutarlı 3 adet banka teminat mektubu tazmin bedellerinin hesaplarına geçmediğini beyanla, talimat gereğince LEHTARIN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEDİĞİNDEN mektup bedellerinin hesaplarına acil olarak geçirilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 05/04/2017 tarihli duruşmada; ” Davalı taraf müvekkil bankaya olan tüm borçlarını ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takipte ipotekli gayrimenkulün satışı aşamasına gelindiğinde ödemiş olup, müvekkilin her iki takip dosyası ile takip konusu ancak tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile açtığımız ve tek bir alacak konusu olan borç ödenmiş olup bu nedenle bu davanın konusunu teşkil eden alacağımız da tahsil edildiğinden davanın konusu kalmamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince Dairemizin kararından sonra Hukukçu, Emekli Banka Müdürü ve Mali Müşavir bilirkişilerden alınan 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “1. Davaya konu teminat mektuplarında “ilk talepte ödeme kaydının” mevcut olduğu, 2. Dava dışı … şirketinin 27/01/2014 tarihli yazılarında, “…banka teminat mektubunun lehtar yükümlülüğü yerine getirmediğinden tazminine karar verilmiştir…” ifadelerini haiz olduğu, 3. Mezkur yazılarda her ne kadar “eğer yenilenmeyecek ise bedelinin tahsili” ifadeleri kullanılmış ise de lehtarın yükümlülüğünü yerine getirmediği hususun da açıkça yazılı olması sebebiyle takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dava dışı … şirketinin 27/01/2014 tarihli tazmin talebinin usulüne uygun olduğu sonucuna ulaşılabileceği, 4. BAM kararı gereğince, Takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce, İpotek limitini aşan banka alacağına yapılan kısmi tahsilatlar BK.100 gereğince esas alınmak suretiyle banka alacağı hesaplanmış, hesaplama sonrasında her ne kadar davacı bankanın alacak bakiyesi kalmış ise tahsilatlar dosya kapsamı ile sınırlı olduğu, Ayrıca dava tarihinden sonraki aşamalarda yargılama safhasında, tarafların mutabakatı ile Asıl dosyadan banka alacağının tamamen tahsil edilerek Takip dosyaları İnfaz edildiği, Davacı banka alacağının kalmadığı, Birleşen Menfi tespit talepli dava dosyasına konu Teminat Mektuplarının tazmininden dolayı birleşen dosya davacısının birleşen dosya davalısına tazmin edilen mektuplar tutarında borçlu olduğu ve işbu borç asıl dava dosyasından tahsil edildiği, 5. Takip dosyaları tahsilde tekerrür olmamak üzere ve taraflarında kabul ve beyanları ve mahkemeniz gerekçeli kararında da hüküm çerçevesinde tamamen infaz edilmiş olmakla bankanın davalılardan her hangi bir alacağının bulunmadığı, davaların konusuz kaldığı” mütalaa edilmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli asıl davada, davalılar vekili, davacı bankanın aynı alacak için hem haciz yoluyla ilamsız takip hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla mükerrer takip başlattığını, teminat mektupları nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığını, takipten sonra yaptıkları ödemelerin borçtan düşülmeden dava açıldığını savunmuştur. Birleşen dava yönünden ise davalı-birleşen davada davacı … Ltd. Şti. vekili müvekkilinin teminat mektuplarının paraya çevrilmesi nedeniyle borçlu bulunmadığını ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesinin 25/05/2017 tarihli 2014/1370 Esas-2017/388 Karar sayılı kararına karşı davalılar -birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, Dairemizin 20.11.2020 tarihli 2017/6402 E. – 2020/1973 K.sayılı kararıyla, davalılar birleşen davada davacı vekilinin itiraz ve savunmaları dikkate alınarak, ipotek limiti üzerinde kalan alacağın miktarının bulunması ve davalıların ödemeleri düşülerek hesaplama yapılması, ayrıca teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi gerektiğine işaret edilerek, eksik inceleme ile karar verildiğinden , istinaf başvurusunun kabulü ile yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dairemizin önceki kararında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/11/2014 tarihli 2014/7115 Esas ve 2014/16916 karar sayı ve 05.11.2014 tarihli ilamına atıf yapılarak, dosya kapsamında bulunan dava dışı … şirketinin 27/01/2014 tarihli yazısının usulüne uygun tazmin talebi içerip içermediğinin incelenmesi” gerektiğine karar verildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporundaki görüşün benimsenerek, dava dışı … A.Ş.’nin teminat mektuplarının nakde çevrilmesi hususunda talimat verdiği sonucuna varıldığı anlaşılmıştır. Dava dışı İpragaz tarafından, davacı Banka’ya 27/01/2014 tarihli üç ayrı yazı gönderildiği, davacı banka tarafından bu yazılar üzerine teminat mektuplarının süresinin bir yıl uzatıldığı, daha sonra uzatılmış teminat mektuplarının 10/04/2014 tarihinde davacı bankaya iade ve teslim edildiği, … tarafından … tarafından 27/05/2014 tarihinde yazılan yazı ile tazmin talebinin iletildiği anlaşılmıştır. Birleşen dosya içerisinde bulunan dava dışı … tarafından … Bankası Uluslararası İstanbul Şube Müdürlüğü’ne gönderilen 27/01/2014 tarihli yazı içeriklerinden, teminat mektuplarının uzatılmasının talep edildiği, davacı-birleşen davada davalı Bankanın teminat mektuplarının süresini uzattığı, daha sonra da, vade uzatım mektuplarının “10.04.2014 tarihinde … iptal edilmiştir. Aslını teslim aldım” şerhi düşülerek bankaya iade edildiği, … A.Ş. Tarafından süresi uzatılmış teminat mektuplarının bankaya iadesinden sonra, 27/05/2014 tarihinde yazılan yazı ile tazmin talebini ilettiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporundaki; 27/05/2014 tarihli talimat evrakının, 27/01/2014 tarihli talimat evrakı ile bağlantılı olduğu, … AŞ’nin dava dışı … AŞ tarafından lehtar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle teminat mektuplarını usulüne uygun olarak nakde çevrildiğine dair görüş, hükme dayanak yapılarak, teminat mektuplarının usulüne uygun olarak nakde çevrildiği sonucuna varılmışsa da, bilirkişi raporu ve mahkeme gerekçesinde, Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde, 27/01/2014 tarihli talimatın “lehtarın teminat mektubu ile garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden tazmini talebi” içerip içermediği, yada talimatın “teminat mektubunun süresinin uzatılması, aksi taktirde mektubun tazmini/uzat veya tazmin et” (extend or pay) talimatı şeklinde olup olmadığı, dosyaya sunulan deliller de değerlendirilerek usulünce tartışılmamıştır. Dosya içerisinde bulunan icra dosyalarının incelenmesinde; davacı alacaklının Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 12/09/2014 tarihinde, borçlu … Ltd. Şti. ve ipotek veren taşınmazlar maliki … aleyhine “İpoteğin Paraya Çevrilmesi” yoluyla takip başlattığı, icra dosyasında bulunan resmi senet örneği ile tapu kayıtlarından … adına kayıtlı üç adet bağımsız bölüm üzerinde, … Ltd. Şti. nin …’dan kullandığı krediler, verilmiş ve verilecek teminat mektupları, garantilerden…doğmuş ve doğacak borçlarından dolayı 300.000,00TL limitli ipotek konulduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasına konu Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında ise lehine ipotek verilen … İnşaat Şirketi yönünden, 430.948,16 TL alacaktan 278.079,34 TL ipotek limitinin mahsup edildiği açıklanarak 152.868,82 TL nakdi krediden kaynaklanan alacak üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Resmi senette ipotek limitinin 300.000,00 TL olduğu, ancak takipte 278.079,34 TL’nın mahsup edildiği açıklanmış, mahkemece İpotek limit miktarına ilişkin farkın sebebi araştırılmamıştır. Dairemizin 20/11/2020 tarihli kararında, davalı ödemelerinin de incelenerek hesaplama yapılması için bilirkişi raporu alınması gerektiğine işaret edilmiş, mahkemece Dairemizin kararından sonra alınan 24/06/2021 tarihli raporun 7. Sayfasında, davalı tarafça sunulan ödeme belgeleri ve davacı banka nezdindeki hesap ekstresi üzerinde yapılan incelemede, davalı tarafça 12/09/2014 tarihinde, esnek hesaba 970,81 TL, 25/09/2014 tarihinde esnek hesaba 12.575,95 TL, 25.09,2014 tarihinde Ağustos, Eylül, Ekim 2014 taksit ödemesi açıklamasıyla 36.633,18 TL, 10/10/2014 tarihinde Kasım 2014 taksit ödemesi 12.300,00 TL ödeme yaptığı, takipten sonra, 13/10/2014 tarihli davadan önce esnek hesaba yapılan kısmi ödemelerle 25/09/2014 tarihi itibarıyla tamamen kredi borcunun kapatıldığı, toplam 48.933,18 TL ödemenin de kredi hesabına yapıldığının beyan edildiği, ancak mahkemece davadan önce yapılan bu ödemeler nedeniyle, davacı tarafın itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı (HMK 114/1-h maddesi ve HMK 115. madde gereğince hukuki yarar dava şartı olup resen dikkate alınması gerekmektedir.) incelenmemiştir. İlk derece mahkemesince yargılama sırasında borcun ödendiğinden bahisle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de, asıl davada talep edilen icra inkar tazminat miktarı ile, taraflara yüklenecek yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden, her bir davalının takip ve dava tarihinde borçlu oldukları miktarın tespiti gerekmekle, mahkemece alınan bilirkişi raporu asıl ve birleşen dava yönünden yeterli inceleme içermediğinden, ve Dairemizin 20/11/2020 tarihli kararının gereği yerine getirilmediğinden, davalılar-birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda asıl ve birleşen dava yönünden yargılamaya devam edilerek, yeni bir heyetten rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar-birleşen davada davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 06/10/2021 tarihli 2020/589 E. – 2021/555 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek, yeni bir heyetten rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalılar – birleşen davada davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 97,70 TL tehir-i icra karar harcının davacı-birleşen davada davalıdan alınarak, asıl davada davalılar-birleşen davada davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/04/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.