Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1448 E. 2022/1530 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1448 Esas
KARAR NO: 2022/1530 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2017
NUMARASI: 2014/310 E. – 2017/91 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince 2014/310 Esas 2017/91 Karar sayılı ve 31/01/2017 tarihli hüküm ile; “Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu Eyüp … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçluların yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 112.731,00-TL olmak üzere toplam 122.731,00-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile TAKİBİN DEVAMINA, -Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, asıl alacağın (122.731,00-TL) %40’ı tutarında olmak üzere 45.092,40-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2018/55 Esas 2019/619 Karar sayılı 21/03/2019 tarihli ilamı ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, temyiz talebi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/2909 Esas 2020/5750 Karar sayılı 09/12/2020 tarihli ilamı ile Dairemizce verilen kararın onanmasına karar verilmiştir.
TASHİH VE TAVZİH TALEBİ; Davalılar vekilinin 15/04/2022 tarihli dilekçesi ile; hükümde maddi hataya düşülerek sehven 122.731,00 TL rakamının 112.731,00 TL olarak yazıldığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün (Eski Eyüp İcra Müdürlüğü) … Esas sayılı icra dosyasında ilamının infazına devam edildiğini, kapak hesabının bir kısmında gerçek alacak olan 112.731,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığını, bu hesap üzerinden takip borçlusunun 113.500,00 TL ödemede bulunduğunu, 15/10/2021 tarihinde bakiye borç hesaplanırken 122.731,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığını beyanla, asıl alacağın 112.731,00 TL olduğu gözetilerek hükmün HMK 304-305. Maddelerine göre düzeltilmesini, bu miktarın Mahkeme kararının yazılımı ve kesinleşmesine kadar infazının durdurulması yönünde ihtiyati tedbire dair karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2022 tarihli 2014/310 Esas-2017/91 Karar sayılı ek kararıyla; “… somut talebe konu mahkeme kararı içeriğinde talep sahibi davalılar vekili tarafından dile getirilen olgunun maddi hata ya da çelişki niteliğinde olmadığı, talebin kabulü halinde HMK m.305/2 uyarınca tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçlar sınırlandırılamayacağı gibi genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceğine yönelik yasaklara açıkça aykırı davranılmış olacağı, zira mahkemenin hüküm fıkrası, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti vs. Tüm hükümlerinde değişiklik yapılması ve taraflara yüklenen miktarlarda değişiklik yapılması gerekeceği, bu hususunun açıkça kanun hükmüne aykırılık oluşturacağı, hükmün tavzihine yönelik talebin ve hükümdeki miktar farklılığının yazı, miktar hatası gibi açık hata niteliğinde olmadığı, tüm hüküm fıkralarının da ayrıca ilgili talep sahibi tarafından hatalı olduğu belirtilen bedel üzerinden belirlenmiş olduğu” gerekçesiyle; Mahkemenin 15/04/2022 tarihli 2014/310 esas ve 2017/91 karar sayılı ilamının tashih ve tavzihine yönelik talebinin REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçeli kararında a ve b fıkralarında sehven asıl alacak tutarı 122.731,00 TL olarak yazılsa da, ilamda yer alan icra inkar tazminatı, ücreti vekalet ve diğer kalemlerin hesaplanmasında takip asıl borcu olan 112.731,00 TL’nın dikkate alındığını ancak gerekçeli kararda sehven 1. ve 2. Fıkrada asıl alacak tutarının 122.731,00 TL olarak yazıldığını, taleplerinin mahkeme ilamındaki alacağın sınırlanması yada genişletilmesi sonucunu doğurmayacağını, talebin HMK 304 ve 305. Maddelere uygun olduğunu, icra takip dosyalarında 29.07.2020 tarihinde yapılan kapak hesabında; asıl takip alacağının 112.731,00-TL olarak alındığı, 15.10.2021 tarihli kapak hesabında ise asıl alacağın 122.731,00-TL olarak alındığını, her iki rakam arasında 10.000,00-TL fark ortaya çıktığını, yazım hatası sebebiyle, haksız ödemenin yapılmasının yasal yolunun açılacağını, mahkeme ilamının henüz infaz edilmediğini beyanla, mahkemenin ek kararının kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilinin 28/08/2022 tarihli dilekçesi ile; mahkemenin ek kararı ile hükümdeki yazım hatasının düzeltilmediğini, icra dosyasından müvekkilinin taşınmazının satışa çıkarıldığını beyanla icra işlemlerinin, gayrimenkul satışı dahil yargılama sonuna kadar durdurulmasına dair tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Davalılar vekilinin, mahkeme hükmünde yazım hatası yapılarak asıl alacağın 112.731,00 TL olmasına rağmen, 122.731,00 TL olarak yazılması nedeniyle, hükmün infazı sırasında yapılan kapak hesabında farklı sonuç çıkarıldığını beyanla, hükümdeki yazım hatasının HMK 304-305. Maddeler gereğince düzeltilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verildiği, davalılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 304. Maddesinde; “(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” 6100 sayılı HMK’nın 305. maddesinde “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince, davalılar vekilinin düzeltme talebinin konusunun, maddi hata ya da çelişki niteliğinde olmadığı, talebin kabulü halinde HMK m.305/2 madde de düzenlenen tavzihle hükümde belirtilen haklar ve borçların sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceğine yönelik yasağa aykırı davranılmış olacağı, mahkeme hükmünün değişmesi, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti gibi tüm hükümlerinde değişiklik yapılması ve taraflara yüklenen miktarlarda değişiklik yapılması sonucunu doğuracağı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan icra dosyası ve mahkemenin gerekçeli kararının incelenmesinde; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün (Kapatılan Eyüp İcra Müdürlüğü) … Esas sayılı icra dosyasında, alacaklı tarafın 112.731,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep ettiği, ilk derece mahkemesince 1 numaralı hükümde, “… takip konusu asıl alacak 112.731,00-TL olmak üzere toplam 122.731,00-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile TAKİBİN DEVAMINA” denildiği, icra dosyasında bulunan takip talebi ve ödeme emrinde sadece asıl alacak talebinde bulunulduğu anlaşılmakla, 122.731,00 TL şeklinde yazımın maddi hataya dayandığının anlaşıldığı, hükmün ikinci fıkrasında; “… asıl alacağın (122.731,00-TL) %40’ı tutarında olmak üzere 45.092,40-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmişse de, mahkemece tahsiline karar verilen 45.092,40 TL inkar tazminatının, 112.731,00 TL asıl alacak üzerinden hesaplandığı, nispi karar ve ilam harcınında yine aynı miktar üzerinden hesaplandığı, bu hususların da mahkemenin hükmünde rakam hatası/maddi hata yapıldığını gösterdiği, yapılacak düzeltme ile taraflara tanınan haklar ve yükümlülüklerde değişiklik olmayacağının anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince HMK 304. ve 305. Maddeler gereğince, 1 ve 2 numaralı hükümlerdeki, maddi hataya dayalı olarak yazılan 122.731,00 TL rakamının 112.731,00 TL olarak tashihine karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin ek kararının kaldırılmasına, tashih talebi ilk derece mahkemesi kararına yönelik olmakla, dosyanın 1 ve 2 numaralı hükmün düzeltilmesine karar vermek üzere mahkemesine gönderilmesine, davalılar vekilinin icra işlemlerinin durdurulmasına yönelik tedbir talebi hakkında ise mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmediği, talebin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2022 tarihli 2014/310 Esas-2017/91 Karar sayılı Ek Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde tashih kararı verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalılar vekilinin icra işlemlerinin durdurulmasına yönelik tedbir talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, 6-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 149,000 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/09/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.