Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1431 E. 2022/1721 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1431 Esas
KARAR NO: 2022/1721
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/227
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 09/05/2022 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; “…senet aslı üzerinde yapılan bilimsel incelemed ; “Tarafıma tevdi edilen Bono fotokopisi ile tarafımızdan aslı incelenen bononun Borçlu … adı ve imzalar ile bono üzerinde rakam ve “Üç milyon Türk Lirası” yazıların üst üste örtüştürüldüğünde aynı oldukları tespit edilmiştir. Buna göre bononun teminat olarak verilen açık senet olduğu, bu senet metninde boş yerlerin ihbar olunan … tarafından doldurulup alacaklı vekiline verildiğinin saptandığı, Sayın Mahkemeye arz ettiğimiz boş senet metninde yazılı yazılar ile dava konusu edilen senet metnindeki yazıların ebat ve aynı özellikleri taşıdığı, diğer yandan incelenen senet metninde örneğindeki yazıların dışındaki yazıların ise … eli ürünü olduğunun ıslak el yazıları ile karşılaştırılmasından anlaşıldığı, senet üzerinde alacaklının imzası ve yazısı olmadığı, özellikle senet lehtarının yazı karakteri olarak …’ ya ait olduğu, senedin de bu senet olduğu, tüm bu nedenlerle alacaklı kişinin mal varlığı olmayan, dosyaya girecek paranın alacaklı tarafa ödenmesi halinde iadesinin de mümkün olmayacağı, takip konusu icra dosyasında alacağından fazla taşınmaz hacizleri konulduğu, bu nedenle dosyaya intikal edecek paranın alacaklı tarafa ödenmemesi ve taşınmaz satış işlemlerinin durdurulması” yönünden tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KISMEN KABUL KARARI: İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/227 Esas ve 12/05/2022 tarihli ara kararı ile; “2004 sayılı İİK.nun 72/3 maddesinde ‘İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.’ denilmektedir. İşbu menfi tespit davasının davacı borçlu aleyhine icra takibi yapılmasından sonra açıldığı gözetilerek, davacı tarafça sunulan bilgi ve belgeler, davalı tarafın cevap dilekçesi içeriği ve dosya kapsamı gözetilerek icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin İİK m.72/3 gereğince alacağın %15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde bu yöndeki talebinin kabulüne; davacının diğer talebi olan taşınmaz satış işlemlerinin durdurulmasına yönelik talebinin takibin durdurulması mahiyetinde olup, takipten sonra açılan menfi tespit davalarında bu yönde karar verilemeyeceğinden bu tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle: dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile takibin 3.000.000-TL asıl alacak (bono bedeli), 1.387.643,84-TL işlemiş faiz ve 9.000-TL bono komisyonu olmak üzere toplam 4.396.643,84-TL üzerinden açıldığı, dolayısıyla dava değerinin 4.396.643,84-TL olduğunun açık olduğunu, İİK md.72/3’e göre ” gecikmeden doğan zararların karşılanması ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere teminat gösterilmesi şartlarıyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”şeklindeki madde metninde belirtilen alacağın aynı zamanda dava değeri olduğunu, Nitekim Mahkemece “dava değeri”inin yüzde on beşi oranında teminat gösterilmesi şartıyla ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğu üzere, bu davada harca esas dava değerinin 4.396.643,84-TL olduğu, dolayısıyla Mahkemece teminat için gösterilmesi gereken tutarın 3.000.000,-TL üzerinden değil, 4.396.643,84-TL üzerinden hesaplanmak zorunda olduğunu, öte yandan yüzde on beş oranında teminat gösterilmesi karşılığında tedbir kararı verilmesinin de doğru olmadığını, zira İİK md.72/3’e göre tedbir kararı verilebilmesi için tek şartın belli oranda teminat gösterilmesi değil, borçlunun aynı zamanda gecikmeden doğan zararları da karşılamak olduğunu, gecikmeden doğan zararların karşılanmasından kasıt takibe konu alacağın tamamının dosyaya yatırılması yani borçlunun hem alacağın tamamını hem de alacağın %15’inden az olmayan bir tutarı teminat göstermek, başka bir deyişle borçlu, takibe konu alacağın %115’ini teminat olarak göstermek zorunda olduğunu, mahkemece sadece %15 oranında, ki o da yanlış hesaplayarak, teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verdiğini, bu miktarda bir teminatın, müvekkilin alacağına geç kavuşması nedeniyle uğradığı zararları karşılamayacağının açık olduğunu, sonuç olarak, müvekkilin gecikmeden doğan zararlarını da karşılayacak şekilde %115 oranı üzerinden hesaplanacak teminat yerine yalnızca %15 oranı üzerinden hesaplanan teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, üstelik %15 oranında teminat hesaplanırken eksik alacak/dava değeri üzerinden hesaplama yapılmış olması nedeniyle ihtiyati tedbirin kanuni şartlarının oluşmadığını, bu nedenle mahkemenin 12/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına itiraz ettiklerini belirterek, resen gözeteceği diğer hususlar ışığında; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında icra veznesine yatırılacak olan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine yönelik 12/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise 4.396.643,84-TL olan alacak/dava değerinin %115’i olarak hesaplanacak teminat karşılığında, bunun da kabul görmemesi halinde 4.396.643,84-TL olan alacak/dava değerinin %15’i olarak hesaplanacak teminat karşılığında ihtiyati tedbir uygulanmasına karar talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/227 Esas sayılı dosyasında verilen 14/06/2022 tarihli ara karar ile; “İİK’nın 72. maddenin 3. fıkrasında”….İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.”düzenlemesi yer almaktadır. Maddenin düzenleniş biçimine göre, borçluya alacaklının gecikmeden doğan zararlarını karşılamak üzere teminat yatırarak, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödememesini isteme hakkı verilmiştir. Bu durumda mahkemenin tedbir hususunda takdir hakkı olmayıp, sadece teminat tutarını belirlemede takdir hakkı bulunmakta olup, verilen tedbirin alınan teminat miktarı ile uyumlu olduğu anlaşılarak netice itibari ile itirazın reddine ” karar verilmiştir. Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava değerinin gösterilenden daha yüksek olduğunu, Yargıtay yerleşik içtihatları uyarınca menfi tespit davalarında dava değerinin asıl alacak miktarı değil, icra takibiyle talep edilen alacak olduğunu, buna göre dava konusu takibin 3.000.000-TL asıl alacak (bono bedeli), 1.387.643,84-TL işlemiş faiz ve 9.000-TL bono komisyonu olmak üzere toplam 4.396.643,84-TL üzerinden açıldığı, dolayısıyla dava değerinin 4.396.643,84-TL olduğunun açık olduğunu, Tedbirin kanuni şartlarının oluşmadığını, İİK md.72/3’e göre Mahkemece dava değerinin yüzde on beşi oranında teminat gösterilmesi şartıyla ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğu üzere, bu davada harca esas dava değerinin 4.396.643,84-TL olduğu, dolayısıyla Mahkemece teminat için gösterilmesi gereken tutarın 3.000.000,-TL üzerinden değil, 4.396.643,84-TL üzerinden hesaplanması gerektiğini, Öte yandan yüzde on beş oranında teminat gösterilmesi karşılığında tedbir kararı verilmesinin de doğru olmadığını, zira İİK md.72/3’e göre borçlunun aynı zamanda gecikmeden doğan zararları da karşılamak zorunda olduğunu, başka bir deyişle borçlu takibe konu alacağın %115’ini teminat olarak göstermek zorunda olduğunu, Mahkemece sadece %15 oranında (o da yanlış hesaplayarak) teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından 12/05/2022 tarihli ara karar ile; “… Davacı vekilinin talebinin kısmen kabulü ile; İİK.72/3.maddesi uyarınca dava değeri olan 3.000.000,00-TL’nin %15’i oranında hesap edilen 450.000,00-TL teminatın Mahkeme veznesine depo edilmesi ya da kesin ve süresiz teminat mektubunun Mahkememiz dosyasına sunulması koşuluyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası yönünden icra veznesine yatırılacak olan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına, -Davacı vekilinin taşınmaz satış işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi talebinin reddine” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece 14/06/2022 tarihli ara karar ile; “… İİK 72/3 maddesinin düzenleniş biçimine göre, borçluya alacaklının gecikmeden doğan zararlarını karşılamak üzere teminat yatırarak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödememesini isteme hakkı verilmiştir. Bu durumda mahkemenin tedbir hususunda takdir hakkı olmayıp, sadece teminat tutarını belirlemede takdir hakkı bulunmakta olup, verilen tedbirin alınan teminat miktarı ile uyumlu olduğu anlaşılarak netice itibari ile itirazın reddine ” karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İİK 72/3. maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. İİK 72/3 maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebilmesi için teminat miktarı alacağın yüzde onbeşinden aşağı olamayacaktır. Mahkemece dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat kurallarının gerçekleştiği kanaatiyle tedbir kararı vermesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Ancak davacı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti amacıyla dava açmış ve harca esas değeri 3.000.000,00 TL olarak göstermiştir. Ancak dava konusu takip dosyası incelendiğinde takibin bonoya dayalı olarak 3.000.000,00 TL asıl alacak, 1.387.643,84-TL işlemiş faiz ve 9.000-TL bono komisyonu olmak üzere toplam 4.396.643,84-TL üzerinden açıldığı ve dava değerinin 4.396.643,84-TL olması gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ihtiyati tedbir için talep edilen teminatın gerçek dava değeri olan 4.396.643,84-TL üzerinden hesaplanması gerektiğinden, mahkemece bono bedeli olan 3.000.000,00 TL’nin % 15’i üzerinden teminat takdiri hatalı olduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/227 sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜ ile; İİK.72/3.maddesi uyarınca dava değeri olan 4.396.643,84-TL’nin %15’i oranında hesap edilen 659.496,58-TL teminatın Mahkeme veznesine depo edilmesi ya da kesin ve süresiz teminat mektubunun Mahkememiz dosyasına sunulması koşuluyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası yönünden icra veznesine yatırılacak olan paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına, davacı vekilinin sair ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 4-Teminat yatırıldığında kararın ilgili icra dairesince icrasına, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 220,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 28,50-TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2022