Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/143 E. 2023/1484 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/143 Esas
KARAR NO: 2023/1484
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2021
NUMARASI: 2019/782 2021/1046
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’in … İnşaat Tic. A.Ş.’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalının ise … Hayvancılık A.Ş.’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkillerinin ortağı ve yetkilisi oldukları … Enerji İnş. Tic. A.Ş. aracılığı ile Kültür ve Turzim Bakanlığı tarafından ihale yoluyla kiraya vermek amacıyla ihaleye çıkardığı … mevkiinde bulunan 40.000 m2 alanlı 5 parsel sayılı taşınmaz için ihaleye girdiklerini, bu ihale sürecinde davalı ile yaptıkları şifahi ve takibe konu senedin arkasına kısmen yazdıkları anlaşmaya göre, davalının ihaleye çıkan diğer yerleri alması ve burada kayak tesisi inşa etmesi halinde ve 5 parselin de müvekkillere tahsisi halinde parselin 15.000 m2 lik kısmının özel imarla belirlenmek şartıyla müvekkillerinin yapacağı inşaata müdahale etmeyecek olan alandan davalının inşa edeceği kayak tesisine geçit amaçlı kullanılmak üzere davalı tarafın kullanımına verileceği konusunda mutabık kaldıklarını, tanzim ve vade tarihi, alacaklısı boş olan, borçluları … ve … olan 300.000,00 TL tutarlı bononun müvekkilleri tarafından imzalanmış ve davalıya senedin imzalandığı tarihteki şirket yetkilisi olarak Teminat Senedi olarak teslim edilmiş olduğunu, bu senedin Teminat Senedi olduğunun bononun arkasına yazılmış olduğunu, ancak müvekkilleri tarafından ihale yoluyla alınan bahse konu taşınmazın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ihalenin yapıldığı tarihte müvekkillerinin yetkilisi olduğu … A.Ş.’ye tahsisinin yapılmamış olduğunu, daha sonra şirketlerin değişmiş olduğunu, davalı tarafından müvekkillerine ihtarname keşide edildiği tarihte herhangi bir tahsis yapılmamış olduğunu, davalının temsil ettiği … Hayvancılık A.Ş.’nin lehine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından herhangi bir tahsis yapılmamış ve taraflar arasında mutabakata varılan ve takibe konu teminat senedinin de arkasına yazılan anlaşmanın temel/kurucu şartının yerine gelmemiş olduğunu, yani davalıya ve yetkilisi olduğu şirkete Kültür ve Turzim Bakanlığı tarafından herhangi bir tahsis yapılmadığından, davalının geçit amaçlı kullanacağı taşınmaza ihtiyacı kalmadığından, müvekkillerinin teminat amacıyla boş olarak imzalayarak verdiklerini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 300.000,00 TL tutarlı bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, takibinin iptaline, icra takip tutarı olan 415.992,01 TL’nin %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; aynı konu hakkında Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/696 Esas sayılı dosyasının bu dosya yönünden derdestlik oluşturduğunu, dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, hukuki menfaat yokluğu söz konusu olduğunu, ortada teminat senedi olmadığını, bilindiği üzere bir senedin teminat senedi olarak kabulü için, senet üzerinde sadece teminat senedi ibaresinin yer alıyor olmasının yeterli olmadığını, bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerektiğini, senedin arka kısmından hiçbir şey anlaşılamamakta olup, neyin teminatı olduğunu açıkça belirtmediğini, davacının, taraflarca mutabakata varıldığını iddia ettiği hadiseleri kabul etmediklerini, ancak davacının tek taraflı olarak ileri sürdüğü iddiaların gerçekliği araştırılacak olsa, davacının dilekçesinde belirttiği; Ordu … … parsel sayılı 40.000 m2 miktarlı taşınmazın Kültür ve Turizm Bakanlığından ihale yoluyla kiraladıklarını, ancak tahsis ve izin işlemlerinin tamamlanmadığını, tarafımıza teslim ve tahsisi tamamlanmamış bir taşınmaz üzerinde şuan için tasarrufta bulunmalarının mümkün olmadığı, şeklindeki açıklamanın, gerçeği yansıtmamakta olduğunu, taraflarınca kabul edilmemek kaydı ile var ise bile bir şart, tahsis işlemi yapılmış ve şart gerçekleşmiş olduğunu beyanla; davanın reddine, davacının alacağın % 20 sinden az olmayacak miktarda tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…. İş bu davaya konu teminat senedinin hangi hukuki ilişkinin ve hangi şartın teminatı olarak düzenlendiğinin senedin arka yüzünde açıkça yazılı olduğu görülmektedir. Davalı alacaklının senedi dayalı olarak talepte bulunabilmesi için senet arkasında yazılı olan şartın gerçekleşmiş olması gerekmekte ise de, Kültür ve Turizm Bakanlığından gelen yazı cevabının incelenmesinde belirtilen şartın gerçekleşmediği ve davalı tarafın yetkilisi bulunduğu şirket adına tahsis yapılmadığı görülmüştür. Mevcut durum itibari ile senet arkasında teminat amacı ile verildiği ve teminatın hangi amaçla verildiği açıkça yazılı olduğundan ve dosya kapsamı ile amacın gerçekleşmediği anlaşıldığından açılan davanın kabulüne, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin ise reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesi ile neticete Açılan davanın KABULÜ İLE; 1-Davacıların Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında ve takibe konu bonodan dolayı davalı tarafa borçlu olmadıklarının TESPİTİNE, icra takibinin İPTALİNE, 2-Kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının teminat senedini icraya koyduğu sabit olduğundan kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kötüniyet tazminatı yönünden kaldırılmasını, davalının istinaf isteminin ise reddini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Aynı konu hakkında Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/696 Es. Sayılı dosyası üzerinden açılan davanın arabuluculuk dava şartı yönünden reddedildiğini, karar kesinleşmeden bu davanın açılmış olması nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini, Teminat senedi olarak kabul edilebilmesi için teminat senedi ibaresinin yer alıyor olması ve neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki ya da arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen) ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerektiğini, Senet metnini Yerel Mahkemec okunamadığını, açıklama istendiğini, ihtarnamedeki hususlara gidilmesinin yerinde olmadığını, Davacılar tarafından keşide edilip müvekkiline tebliğ edilen bir ihtarname olmadığını, ihtarname kabul edilmemekle birlikte dava dilekçesine göre ihtarnamede sadece senet miktarı belirtilmekte olup, “senedin vade ve tanzim tarihleri” belirtilmediğini, miştir. Dolayısıyla dava konusu icra takibine konu edilmiş senede açıkça atıf yapıldığının kabulü mümkün değildir. Dosya arasına sunulmuş ihtarnamelerin incelenmesinde, hiçbir yerde takibe konu senedin açıklayıcı unsurlarından bahsedilmemektedir. teminat senedi olduğu kabul edildiği anlamına gelmemek kaydı ile bu iddiayı ileri sürebilecek olan kişi, aradaki hukuki ilişkinin tarafı olanlar olduğunu, davacısı …’ in dava dışı şirketin yetkilisi olduğunun beyan edilmesi sebebiyle, şirketle aynı kişi kabul edilmesi durumunda, diğer davalı …’ ın sorumluluğu devam edeceğini, davacının şirketin yetkilisi olup olmadığına dair araştırma da yapılmadığını, Davacının senet metninin açıklanması olarak beyan ettiği ibarede kendilerince 40.000 M2 yerin tahsis edilmesi ihtimalinde 15.000 M2 özel imarla geçiş amaçlı olarak verileceği anlamı olmadığını, kabul edilmemek kaydı ile var ise bile böyle bir şart, tahsis işlemi yapılmış ve şart gerçekleşmiş olduğunu, ancak tahsis işleminin doğrudan … A.Ş ye değil, … A.Ş nin hakim hissedarı olduğu … A.Ş isimli şirkete yapılmış olduğunu, bu hususlar değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeni ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası sureti incelendiğinde; davalı takip alacaklısı tarafından davacı takip borçluları aleyhine 300.000,00 TL bono, 114.731,51 TL işlemiş faiz, 600,00 TL bono komisyonu, 660,50 TL ihtiyati haciz tutarı olmak üzere toplam 415.992,01 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Takibe konu 300.000TL bedelli 01.11.2016 tanzim, 11.11.2016 vade traihli senedin incelenmesinde, senedin lehtarının davalı, keşidecilerinin davacılar olduğu, senet üzerinde nakden ibaresinin yer aldığı ve arka yüzünde “İş bu sene teminat senedi olup … … nolu parselden 15.000,- m2 arsayı kullanımının … Anonim Şirketi tahsis edilmesi … adına imzalanmıştır. Taahhüt yerine gelmezse işleme konulacaktır.” ibaresinin yer aldığı görülmüştür. Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde davalının yetkilisi olduğu … Hayvancılık A.Ş. adına tahsis yapılmadığı görülmüştür. Davalı tarafından öncelikle … Hayvancılık A.Ş. isimli şirketi adına Bakırköy … Noterliğinin … yevmiye numaralı İhtarnamesi ile “Ordu … … nolu parsel numaralı taşınmazın 15.000,00 m2lik kısmının … Hayvancılık A.Ş. kullanımına tahsis ve teslim edilmesini, aksi halde bu kapsamda verilen 300.000, TL bedelli bononun yasal icra takibine konu edileceği” ihtar edilmiştir. Davacının yetkilisi olduğu … şirket adına …, Ordu … Noterliği … yevmiye numaralı İhtarnameye Cevap ile “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından … Hayvancılık A.Ş.lehine …’ ndan taşınmaz tahsis işlemi yapılmamış olduğundan geçiş hakkı verilmesinin hukuken mümkün olması imkansız ifa talep edildiğinden, lehlerine tahsis ve teslim işlemi yapılmadan taleplerinin kabul edilemeyeceği ve 300.000,00 TL bedelli bononun teminat şartına aykırı olarak icraya konulması halinde yasal yollara başvuracağımız” şeklinde ihtara cevap verilmiş olup ekinde şirketi temsile 01.02.2016 dan itibaren 3 yıl süre ile münferiden yetkili olduğunda dair imza sirküleri ve eki mevcuttur. Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/231 E. sayılı dosyası üzerinden davalının Bedelsiz Senedi Kullanmak suçundan yargılandığı, mahkemece HAGB kararı verildiği görülmüş olup ilgili dosyada davalının sözlü ifadesine rastlanmamıştır.
GEREKÇE Davacılar takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, teminatın hükümsüz hale geldiğini belirterek menfi tespit istemi ile dava açmışlardır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 md gereğine kamu düzeni ve taraflarca ileri sürülen istinaf sebeplerine göre yapılmıştır. Davalı vekili, derdestlik dava şartı yönünden usule ilişkin istinaf sebeplerini ileri sürmüş ise de; Bakırköy 1.ATM’nin 2019/696 E , 2019/967 Karar sayılı dosyası UYAP’tan incelendiğinde; dosyada arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı gerekçesi ile 26.09.2019’da davanın usulden reddine karar verildiği, kararın 04.02.2020’de kesinleştiği dikkate alındığında derdestlik dava şartından bahsedilemeyeceğinden bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Dava konusu senette nakden kaydı mevcut olup davacı senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğinden iddiasını ispatla yükümlüdür. Takibe konu bononun arka yüzünde; “İş bu senet teminat senedi olup Çambaşı 5 nolu parselden 15.000,- m2 arsayı kullanımının … Anonim Şirketi tahsis edilmesi … adına imzalanmıştır. Taahhüt yerine gelmezse işleme konulacaktır.” ibaresinin yer aldığı, 5 özel parsel numaralı taşınmazın 12.03.2018 tarihinde … Şti’ye teslim edildiği, davalının yetkilisi olduğu şirketin ön izinlerinin ise iptal edildiği, davacıların bonoda asıl borçlu olarak yer aldıkları, davalının istinaf dilekçesinde tahsis işleminin dava dışı … şirketine yapıldığını beyan ettiği dikkate alındığında teminatın dayanağı hükümsüz kaldığından mahkemece menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davacı vekili istinafında; kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürmüş ise de, davacıların bonodaki imzayı inkar etmedikleri, senedin ihdas nedenini tadil ettikleri, iddiaların yargılamayı gerektirdiği, davalının takipte kötüniyetli olduğunun sabit olmadığı dikkate alındığında kötüniyet tazminat isteminin reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle taraf vekillerinin istinaf isteminin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85-TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, -Alınması gereken 20.493,00-TL harçtan, peşin alınan 5.123,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.369,75-TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2023