Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1409 E. 2022/1722 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1409 Esas
KARAR NO: 2022/1722
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/161
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın Gaspı İddiasına Dayalı)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ve …’nin, medikal estetik sektöründe kullanılmak üzere bölgesel incelme cihazı (iki versiyon halinde), vakum terapi cihazı, popo kaldırma cihazı, galvenik adım başlıkları, vücut sıkılaştırma cihazı tasarımı geliştirmiş olduklarını, meydana getirilen bu tasarımlar bakımından tasarım isteme hakkı da dahil olmak üzere sahip oldukları tüm kullanım haklarını … LTD ŞTİ’ne (…) 01.01.2020, 01.09.2020, 01.11.2020 tarihlerinde üç ayrı devir sözleşmesi ile devretmiş olduklarını, müvekkil … ile dava dışı … Limited Şirketi (yeni unvanı: … Ticaret Limited Şirketi)’ nin ticari ilişkisi bulunmakta olup, …/… tarafından her türlü hakkı müvekkillere ait bölgesel incelme cihazı, vakum terapi cihazı, popo kaldırma cihazı, vücut sıkılaştırma cihazları, … Güzellik Merkezlerine tedarik edilmek üzere müvekkili şirketten satın alınmış olduğunu, bölgesel incelme cihazı (iki versiyon halinde), vakum terapi cihazı, popo kaldırma cihazı, galvenik adım başlıkları, vücut sıkılaştırma cihazı yönünden, davalı …’ın gerek tasarımcı, gerekse hak sahibi olarak Türk Patent Kurumu’na başvurduğu ve başvuruların …, …, …, …, … ve … numaraları ile tescil edildiğini, davalının, müvekkili şirketten cihaz alımı yapan …/…’in kurucu ve ortaklarından …’ın gelini ve siparişleri veren …’ın eşi olduğunu, müvekkillerinin tasarımcı olarak belirtilme ve tasarım haklarının perdeleme yoluyla kötüniyetli olarak gaspedildiğini, …/… tarafından davalıdan inhisari lisans alındığı iddia edildiğini, piyasada müvekkili şirkete ait ürünlerin potansiyel alıcılarına ihtarnameler gönderildiğini ve alıcıların korkutulmuş olduğunu, davalının faaliyetlerinden bu yolla haberdar olunduğunu ve müvekkilinin ciddi kâr ve itibar kayıplarına yol açmış olduğunu beyanla, davalının tasarım hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespitini, tecavüzün önlenmesine, durdurulmasına, giderilmesine, tecavüz teşkil eden ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara elkonulmasına ve imhasına, müvekkillerinden … ve …’nin tasarımcı olarak tespitine, …, …, …, …, … ve … sayılı tasarımların müvekkillerine devrine karar verilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu tasarımların 3. kişilere devrinin önlenmesine, tasarımlar ve tasarımların uygulandığı ürünlerin davalı tarafından üretilmesinin, satılmasının, dağıtımının, bulundurulmasının, tanıtımının, piyasaya sürülmesinin ve üçüncü kişiler ile haksız ve hukuka aykırı sözleşmelere konu edilmesinin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kararının ilgili sicile şerhini ve bültende yayınlanmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; davalı …’ın, 3 milyonun üzerinde takipçisi olan “…” adlı Instagram sosyal medya hesabında çeşitli hikayeler paylaşarak, işbu yargılamaya konu tasarımlar ile tasarımların uygulandığı ürünler bakımından gerçek dışı ve haksız beyanlarda bulunduğu, agresif şekilde işbu dava konusu tasarımların uygulandığı ürünleri kullanan üçüncü kişiler aleyhine yasal girişimlerde bulunma tehdidinde bulunduğu, gerçekte tasarımcı olmadığı halde kendisinin piyasaya sürmediği tüm ürünleri taklit ilan ettiği, müvekkilinin faaliyetlerini haksız ve kötüniyetli olarak kötüleyen imalarda bulunduğu ve sonuç olarak müvekkil piyasadaki itibarını alenen zedelendiğini, dava konusu tasarımlar ile ilgili olarak davalıdan lisans aldığını ve davalının ticari halefi olduğunu iddia eden …/… tarafından, müvekkili şirketin potansiyel alıcılarına ve müşterilerine ihtarnameler gönderilerek, müvekkil faaliyetlerinin engellenmeye çalışıldığı, agresif şekilde uyuşmazlık konusu ürünleri kullanan kişiler aleyhine yasal girişimlerde bulunma tehdidinde bulunulduğu, müvekkil faaliyetlerinin haksız ve kötüniyetli olarak kötülendiği belirterek, davalının ve ticari haleflerinin, dava konusu …, …, …, …, … ve … sayılı tasarımlardan doğan haklarının davanın kesinleşmesine kadar müvekkiline ve müvekkilinin ticari haleflerine karşı kullanılmasının ihtiyati tedbir kararı ile engellenmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRİN REDDİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/161 esas sayılı dosyasında verilen 18/07/2022 tarihli ara karar ile; “Davacı vekilinin benzer iddialarla aynı konuda yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmesi üzerine bu kez Mahkememizin 22/09/2021 tarihli ara kararı ile “davalıya ait …, …, …, …, …, … numaralı endüstriyel tasarım belgesinin tescilli olduğu ve koruma süresinin devam ettiğinin davacı tarafça bildirildiği, endüstriyel tasarımlar üzerinde davacıların hak sahibi olup olmadıklarının ve hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği, davacıların tasarımlar üzerinde hak sahibi oldukları konusunda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, bu aşamada davalının endüstriyel tasarım haklarına dayanarak üretim ve satış yapmasının yasaklanmasının Anayasadan kaynaklanan mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olacağı anlaşılmakla, bu sebeple davalının endüstriyel tasarım haklarına dayanarak üretim, satış, tanıtım ve ticari sözleşmeler yapmasının yasaklanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından 17.09.2021 günü saat 15:10’da Hukuk Mahkemeleri Ön Bürosu’ndan birtakım deliller ibraz edilmiş ise de; karşı tarafça sunulabilecek deliller ile davacılar tarafından sunulacak diğer tüm deliller toplandıktan sonra söz konusu delillerin teknik bilirkişilerce incelenmesi, davacıların tasarımlarla ilgili hak sahibi olup olmadıklarının yargılamayı gerektirdiği, sunulan yeni delillerin daha önce verilen kararda değişiklik oluşturacak nitelikte olmadığı anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Her iki kararda da davacının davaya konu olan tasarımlar üzerinde hak sahibi olup olmadığının yargılama sonucunda belirlenebileceği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddine karar verildiği, davalının agresif davranışlarda bulunduğuna dair sunulan delillerin önceki kararların aksine bir karar verilmesini sağlayabilecek deliller olmadığı, davacının hak sahipliği konusunda yaklaşık ispat koşulunun halen gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “04.07.2022 tarihli tedbir talebimizin konusu ile dava dilekçemizde ileri sürülen tedbir taleplerimizin konusunun farklı olup, farklı taleplere ilişkin olarak daha önce verilen kararların emsal gösterilmesi ve bu kararlara atıf yapılmasının mümkün olmadığını, dava dosyasındaki delillerin 04.07.2022 tarihli talebimiz doğrultusunda yeniden ele alınmasının gerektiğini, 04.07.2022 tarihli dilekçe ile ‘Davalının ve ticari haleflerinin, dava konusu … sayılı faydalı modelden doğan haklarını davanın kesinleşmesine kadar müvekkilimize ve müvekkilimizin ticari haleflerine karşı kullanılmasının ihtiyaten engellenmesine karar verilmesi’nin talep edildiğini, Davalının ve ticari haleflerinin 2 nolu mahkemede açtıkları davalarda müvekkiller ve ticari halefleri aleyhine tedbir kararları verilirken, işbu dosyada taleplerimizin reddedilmesinin hakkaniyetsiz olduğunu ve yargı süreci boyunca tarafların piyasadaki ticari konumları bakımından büyük bir dengesizlik yarattığını, Dava dosyasına dava konusu sınai hakkın müvekkiller tarafından yaratıldığı ve üretildiğine ilişkin yüzlerce delil konmuşken, davalı tarafından dava dosyasına sınai hakkın kendisi tarafından yaratıldığına ve üretildiğine ilişkin tek bir kaydın sunulmadığını, Dosyaya yeni delilleri sunulmuş olup, bu delillerin incelenmesi gerektiğini; davalı …’ın kendisine ait instagram hesabında yayınladığı videoların sunulduğunu, davalının işbu yargılamaya konu olan ve kendisince gaspedilen sınai haklar bakımından haksız ve asılsız beyanlarda bulunduğunu, dolaylı olarak müvekkillerin taklit ürün ürettiği intibaını uyandırdığını, davalının bu eylemlerinin yargılama süresince devam etmesinin işbu yargılama sonucunu etkisiz hale getireceğini, İşbu davada ihtiyati tedbir talebimiz bakımından gerekli koşullar bulunduğunu, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159/1.maddesine göre ‘faydalı model hakkını gasp etmek’ fiilinin tecavüz fiilleri arasında sayıldığını, Dava dosyasına sunulan delillerin, 04.07.2022 tarihli talebimize ilişkin yaklaşık ispat koşulunu sağladığını, ihtiyati tedbir kararı verilmesi için kanunen aranan şartlar bulunmasına rağmen mahkemece tedbir talebinin reddedilmesinin usule aykırı olduğunu..” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava faydalı model isteme hakkının gasp edildiğinin ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davacının davaya konu olan tasarımlar üzerinde hak sahibi olup olmadığının yargılama sonucunda belirlenebileceği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle daha önce davacıların tedbir taleplerinin iki kez reddine karar verildiği, davalının agresif davranışlarda bulunduğuna dair sunulan delillerin önceki kararların aksine bir karar verilmesini sağlayabilecek deliller olmadığı, davacının hak sahipliği konusunda yaklaşık ispat koşulunun halen gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Karar ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacıların bu dava ile, davacılar … ve … tarafından meydana getirilen faydalı modelin davalı tarafından tescil ettirilmeye çalıştığı iddiasıyla gasbın tespiti ile dava sonuna kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin 17.09.2021 (tescil hakkının üçüncü kişilere devredilmesi yönündeki tedbir talebi kabul edilerek) ve yeni talep üzerine 22/09/2021 tarihli ara karar ile; yargılamanın geldiği aşamada henüz delillerin tam olarak toplanamamış olması ve bilirkişi aracılığıyla incelemelerinin de yapılmadığını bildirmek suretiyle yaklaşık ispat koşulunun oluşmaması nedeniyle “davalıya faydalı model verilmesi işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulması” yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği; davacılar vekilinin 04.07.2022 tarihli dilekçesi ile “Davalının ve ticari haleflerinin, dava konusu faydalı modelden doğan haklarını davanın kesinleşmesine kadar müvekkilimize ve müvekkilimizin ticari haleflerine karşı kullanılmasının ihtiyaten engellenmesine karar verilmesinin” talep edildiği, mahkemenin istinaf incelemesine konu 18/07/2022 tarihli ara kararı ile “Sunulan delillerin önceki kararların aksine bir karar verilmesini sağlayabilecek deliller olmadığı, davacının hak sahipliği konusunda yaklaşık ispat koşulunun halen gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verildiği, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle bu aşamada talebin reddine karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2022