Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1407 E. 2022/1729 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1407 Esas
KARAR NO: 2022/1729 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2022
NUMARASI: 2022/18 E. Sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili 16/03/2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tescil numaralı “… SİGORTA” markasının 11/01/2018 tarihinden beri tescilli olduğunu, müvekkilinin “SİGORTA” faaliyeti ile iştigal etiğini, dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıkladıkları gibi “… SİGORTA” markasının haklarının müvekkiline ait olduğunu, bu sebeple İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2021/188 D.İş sayılı dosyası üzerinden 09/12/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı verilerek “Talep dene ait … SİGORTA ve … ibarelerinin aleyhine tedbir istenen … A.Ş. Tarafından faaliyet gösterdiği tüm internet sitelerinden, sosyal medya hesaplarında kullanmalarının tedbiren yasaklanmasına, … http://www…com, www….com alan adlı internet sitelerine erişimin engellenmesine” dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini, yaptıkları araştırmaya göre davalı şirketin bu kez de … https://…com, https:..com alan adlaı internet sitelerinde “… SİGORTA” ve “…” ibarelerini halen kullandığını tespit ettiklerini belirterek, bu internet sitelerine de erişimin engellenmesi için ek ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul Anadulu 2. FSHHM’ sinin 09/12/2021 tarihli ve 2021/188 D.iş ve 2021/190 karar sayılı kararı ile; “ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 50.000,00 TL teminat karşılığında talep edene ait “… SİGORTA” ve “…” ibarelerinin, aleyhine tedbir istenen … A.Ş. tarafından faaliyet gösterdiği tüm internet sitelerinde, sosyal medya hesaplarında kullanmalarının tedbiren yasaklanmasına, www….com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, sair taleplerin reddine” karar verilmiştir.
EK İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/18 Esas sayılı dosyasında verilen 23/03/2022 tarihli ara karar ile; “Alınan bilirkişi raporu, davacıya ait marka tescil kaydı, İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 2021/188 D. İş sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporu ve verilen ihtiyati tedbir kararı birlikte değerlendirildiğinde, ek tedbir kararı verilmesi talep edilen internet sitesinde davalı şirketin ticari faaliyetlerinin tanıtımının yapıldığının tespit edildiği, alan adı kimlik bilgileri gizliyse de, firma adresinin dosya içine ticaret sicil kaydı getirtilen eski unvanı … Hizmetleri Limited Şirketi’nin adresi ile aynı olduğu, daha önce erişimin engellenmesine karar verilen internet sitelerinin de bu şirkete ait olduğunun tespit edildiği, davacının 11/10/2016 başvuru, 10/01/2018 tescil tarihli, … tescil numaralı “…” markasının 36. sınıfta “sigorta hizmetleri” için tescilli olduğu, davalı şirketin ise Ticaret Sicil kaydının 2019 yılında yapıldığı, davalı şirketin de sigortacılık alanında faaliyette bulunduğu, davacı marka sahibinin de sigortacılık konusunda ticari faaliyette bulunduğunun davalı tarafça da beyan edildiği, bu nedenle davalının internet alan adında ve internet sitesinin içeriğinde sigortacılık hizmetleri için “…” ibaresini markasal olarak kullanmasının davacının markaları ile iltibasa neden olabileceğine dair bilirkişi tarafından görüş bildirildiği, bu kullanımın devam etmesi halinde davacının zarara uğrama ihtimali bulunduğu, HMK’nun 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, daha önce erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilen diğer internet sitelerinin yanı sıra https://….com alan adlı internet sitesinin de davalının kullanımında olduğu anlaşılmakla, daha önce 50.000,00 TL teminat alınmış olduğundan bu teminatın ek tedbir kararına da teşmil edilerek, bu teminat kapsamında ek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; SMK’nun 159. maddesine aykırı olarak ispat edilmemiş bir iddiayla ilgili tedbir kararı verilemeyeceğini, öncelikle özel kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğini, nomlar hiyerarşisine göre öncelikle özel kanunun uygulanması gerektiğini, sınai mülkiyet hakkına tecavüz bulunup bulunmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerektiğini, alınan bilirkişi raporunun yalnızca internet sitesindeki içeriği ve kime ait olduğunu tespit ettiğini, bilirkişinin marka uzmanı olmayıp bilişim uzmanı olduğunu, bu nedenle rapora itibar edilemeyeceğini, müvekkilinin marka kullanımının “…” şeklinde olduğunu, markanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin 2019 senesinde kurulduğunu, tarafların faaliyet gösterilen sektör itibariyle firmalarla ve işbu firmaların yöneticilerinden oluşan özel, uzman tüketici kesimine hitap ettiklerini, işbu tüketici kesimini oluşturan … sigorta, … Sigorta, … Sigorta, … Sigorta, … Sigorta, … Sigorta dahil birçok sigorta firması ile uzun yıllardan beri davacının müvekkili ile birlikte çalıştığını, dolayısıyla, özel tüketici kesimine hitap edilen tarafların markaları ve işletmeleri arasında iltibas bulunmadığını, davacının zamanında marka hakkını ileri sürmeyerek müvekkilinde güven oluşturduğunu, çelişkili davranma yasağına göre bu davayı açmasının kötü niyetli olduğunu, davacı vekilinin sunduğu ve dava tarihinden sonraki tarihli evrakın yasaya aykırı olarak elde edildiğini, bu davada delil olarak dikkate alınamayacağını belirterek, ihtiyati tedbir talebine ilişkin verilen 22/03/2022 tarihli karara itirazlarının kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/18 Esas ve 10/05/2022 tarihli ara karar ile; “İstanbul Anadaolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ni 2021/188 D.İş sayılı dosyasında marka uzmanı ve bilişim uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alındığı, raporda davacının tescilli … tescil numaralı “… SİGORTA+Şekil” markası ile davalı tarafça kullanılan “… +Şekil” markalarının karışıtırılmaya neden olacak derecede benzer olduklarına dair görüş bildirildiği ve davacıya ait www…com alan adının 04/09/2008 tarihinde tahsis edildiği, davalının kullandığı www….com alan adının kayıt tarihinin ise 25/10/2019 olduğunun tespit edildiği, Mahkememizce alınan 22/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ile ek tedbir kararı verilen https://..com/ alan adının da 25/10/2019 tarihinde kayıt edildiği, her iki internet sitesinin alan adında “…” ibaresinin kullanıldığı, içeriğinde de sigortacılık hizmetleriyle ilgili “… +Şekil” markasının kullanıldığının görselleriyle birlikte tespit edildiği, davacının 11/10/2016 başvuru, 10/01/2018 tescil tarihli, … tescil numaralı “… SİGORTA+Şekil” markasının 36. sınıfta “sigorta hizmetleri” için tescilli olduğu, davalı şirketin ise 2019 yılında tescil edildiği, her iki tarafın da sigortacılık konusunda ticari faaliyette bulundukları, bu nedenle davalının sigortacılık hizmetlerinde “…” ibaresini markasal olarak kullanması nedeniyle davacının zarara uğrama ihtimali bulunduğu, en son alınan 22/03/2022 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan bilişim uzmanı bilirkişinin marka benzerliği konusunda görüş bildiremeyeceği belirtilerek itiraz edilmişse de, internet sitesi alan adında ve içeriğinde tespit edilen “…” ibaresinin kullanımlarına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bilirkişi raporunun internet ortamından alınan görselleri de içermesi nedeniyle denetlenebilir olduğu, daha önce marka uzmanının da yer aldığı bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda tespit edilen kullanımların aynı oldukları, bu nedenle usul ekonomisi açısından yeniden marka uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına gerek olmadığı, davalının daha önce verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen yine https:/…com/ alan adında davacının markasının esas unsuru olan “…” ibaresiyle birlikte sigorta hizmetlerinden birisi olan “…” ibaresini kullanmaya devam ettiği, “…” ibaresinin tanımlayıcı bir ibare olduğu, bu nedenle davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, davacının alan adının davalının alan adından çok daha önce kaydedildiği ve kullanılmaya başlandığı, davalının bu şekilde alan adı ve marka kullanmasının davacının zararına neden olabileceği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla, davalının ek ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “… huzurdaki dava dosyası devam etmekte olup, davacının marka hakkına tecavüz olduğunun ispat edilemediğini, dolayısıyla, SMK’nın 159. maddesine aykırı olarak ispat edilmemiş bir iddiaya ilişkin tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin de usule aykırı olduğunu, SMK’daki sınai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispat etmek şartı huzurdaki dava dosyasında SMK’nın öncelikle değerlendirilmesi gerektiğini, bu durumda Sayın Mahkemece ittihaz edilen tedbir kararlarının ispat edilememiş bir iddiaya istinaden davanın esasına çözer mahiyette olduğunu, bu suretle işbu haklı istinaf talebimizin kabulü ile ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Mahkemece ittihaz edilen 23.03.2022 tarihli kararda tedbir kararının gerekçesi ‘Davacının markaları ile iltibasa neden olabileceğine dair bilirkişi tarafından görüş bildirildiği’ şeklinde açıklandığını, oysa bilirkişi raporunda kullanımların iltibasa neden olacağı (ki bu husus davanın esasına ilişkindir) ibarelerin benzer olup olmadığı ile ilgili bir değerlendirmenin yapılmadığını, bu nedenle ek tedbir kararının bütünüyle hatalı olduğunu, Dava dosyasında bilirkişi tarafından düzenlenen raporda (…) ibaresinin kullanıldığının tespit edildiğini, ancak bilirkişi raporundaki bu tespitin Mahkemenin 17.03.2022 tarihli kararında mezkür bilirkişi raporunda … + ŞEKİL ibaresinin kullanıldığı şeklinde değerlendirildiğini, bu değerlendirmenin bütünüyle hatalı olduğunu, Ayrıca belirtmek isteriz ki, markaların karşılaştırılması yapılırken işaretlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinin esas olduğunu, müvekkilin markası bir bütün olarak (…) şeklinde olup, davalı tarafın markasından farklı olduğunu, buna rağmen bilirkişi raporundaki tespite aykırı olarak verilen tedbir kararının bütünüyle hatalı olduğunu, Tarafların faaliyet gösterdiği sektörün hitap ettiği tüketici kesimi ortalama dikkat seviyesine sahip tüketicilerden zayide uzman tüketici kesimine hitap ettiğini, bu nedenle uzman tüketici kesimine hitap eden taraf markalar arasında karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmayacağını, Ayrıca, davacının huzurdaki davayı ikame etmesi hakkın kötüye kullanılması olup, dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre hukuka aykırı davranışın önlenmesine ya da hukuka aykırı davranışa son verilmesine ilişkin talebin kullanılmasının Medeni Kanun 2.maddesi anlamında dürüstlük kuralına aykırı düşecek kadar geciktirilmemesi gerektiğini, davacının önceki davranışı ile çelişki oluşturup karşı tarafta yarattığı güven nedeniyle çelişkili davranma yasağı ilkesine aykırı surette dava ikame edildiğini.” beyanla ilk derece mahkemesinin 17.03.2022 ve 10.05.2022 tarihli tedbire itirazın reddi kararlarının kaldırılmasına karar verilmesi istenmiştir.
G E R E K Ç E: Dava, markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin talebi üzerine İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 09/12/2021 tarih ve 2021/188 D.İş, 2021/190 Karar sayılı ihtiyati tedbir kararı ile; ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 50.000,00 TL teminat karşılığında talep edene ait “… SİGORTA” ve “…” ibarelerinin, aleyhine tedbir istenen … A.Ş. tarafından faaliyet gösterdiği tüm internet sitelerinde, sosyal medya hesaplarında kullanmalarının tedbiren yasaklanmasına, www…com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, sair taleplerin reddine karar verildiği, bu karara davalı vekili tarafından yapılan itirazın İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17.03.2022 tarihli ara kararıyla reddedildiği; İlk derece mahkemesi tarafından bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra yapılan inceleme sonucunda ise 23.03.2022 tarihli ara kararla ek ihtiyati tedbir (https://…com/ alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine) kararı verildiği, davalı vekilinin bu karara yönelik itirazının ise mahkemenin 10.05.2022 tarihli ara kararıyla reddedildiği anlaşılmıştır. İtirazların reddine ilişkin her iki karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davadan önce davacı tarafın başvurusu üzerine İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/188 Değişik İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve işbu dava dosyasında ilk derece mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporu, davacıya ait marka tescil kaydı ve tüm dosya kapsamı ile; … SİGORTA+Şekil” markasının 2016 80876 tescil numarası ile 36. sınıfta “sigorta hizmetleri” için davacı adına tescilli olduğu, davalı şirketin ise 2019 yılında tescil edildiği ve sigortacılık alanında faaliyette bulunduğu, tarafların aynı sektörde faaliyette bulunması nedeniyle davalının sigortacılık hizmetlerinde “…” ibaresini markasal olarak kullanması nedeniyle davacının zarara uğrama ihtimali bulunduğu, alınan bilirkişi raporlarının denetlenebilir olduğu, mevcut delil durumu itibariyle ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararlarına yönelik davalı itirazlarının reddine dair 17.03.2022 ve 10.05.2022 tarihli kararlarının yerinde olduğu görülmekle, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.