Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1379 E. 2022/1615 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1379 Esas
KARAR NO: 2022/1615
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2022
NUMARASI: 2022/168
DAVANIN KONUSU: İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: davacılar vekili; davalılardan …’ ya, 30.06.2019 keşide tarihli, … Çek No’lu, 2.000.000,00 TL bedelli çek, Adana … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve bu dosyaya dayanak olarak açılan Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2018/524 esas sayılı iflas dosyasında dava dışı “İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde Müflis … Ltd. Şti.” nin borçların tasfiyesi amacıyla 27.02.2019 tarihli protokole dayanarak ve borçlu oldukları zannı ile müvekkiller tarafından keşide edildiğini, taraflar arasında …’in sahtecilikle ele geçirdiği Ukrayna Savunma Bakanlığı Devlet İşletmesi … nın mümessili olduğunu, Ukrayna Ticaret Odası Uluslararası Ticari Tahkim Mahkemesinin AC44T/2004 tarihli Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından tenfiz edilen kararına yönelik Adana … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası dışında hukuki veya ticari başka bir ilişki olmadığını, bu icra takibine dayanarak Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/524 E. Sayılı iflas davası müvekkillerinin paydaş oldukları … Tic. Ltd. Şti.’ne karşı açıldığını, Adana … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasındaki ihtilafı sonlandırmak için …ın iflasına karar verilmesinden sonra Karşılıklı Anlaşma Protokolü başlıklı sözleşme tanzim ve imza edildiğini, (27.02.2019 tarihli Karşılıklı Anlaşma Protokolü) … ve … arasındaki temel ilişkide müvekkillerin şahsi olarak borçlu olmadığını beyan ederek davanın kabulü ile davalı … lehine keşide edilen 30.06.2019 keşide tarihli, … no’lu, 2.000.000,00 TL’lik çekin bedelsiz kaldığının, çekin dayandığı temel ilişki açısından …’ nın çekin keşide ve teslim tarihinden sonra öğrenildiği üzere Ukrayna Savunma Bakanlığı kuruluşu olan …ya ait alacağı sahte belgelerle temlik almış gibi göstererek mahkeme, icra müdürlüğü ve müvekkilleri yanılttığı, iflastan sonra yapılan bir ödeme olması nedeniyle çek bedelini müvekkillerin veya ortakları oldukları … Ltd. Şti. nin iflas masasına veya …ya mükerrer ödemeleri söz konusu olduğu, iflastan sonra iflas kararını bildiği halde ödeme kabul edemeyecek olan …’nın ve tek hissedarı olduğu şirketi mükerrer tahsilat için kullanıldığının ispatlandığından menfi tespit ve borçlu olmadığının tespiti ile, dava konusu çekin tahsile girişildiği dikkate alınarak, müvekkillerin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/344 Değ. İş. Sayılı dosyası ile Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki ilgili değişik iş dosyasının dosyanız içinde birleştirilmesine karar verilmesini, her iki davalının da açık bir şekilde kötü niyetli olduğu dikkate alınarak her birinin ayrı ayrı takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili 30/05/2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafça arabulucuğa başvurulacağından bahisle ilk olarakBakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/344 D.iş sayılı dosyası kapsamında tedbir talebinde bulunulduğunu, verilmiş olan tedbir kararından sonra da kanuni sürelerin hiçbirine riayet edilmediğini, hal böyle olunca verilen tedbir kararının hükümsüz olduğunu, HMK m.397.maddesine göre davacılar yasal süresinde dava açmamaları nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararı hükümsüz kaldığı gibi dava tarihine bakıldığında da davaları icra takibinden sonra ikame edilmiş hale de geldiğinden icra takibinden sonra açılacak menfi tespit davasına ilişkin İİK 72.maddesinin 3.fıkrasına ilişkin tedbir kararı ancak ve ancak uygulama alanı bulabileceğinden, İİK72/2 kapsamında verilen tedbir kararı usule aykırı olduğunu beyan ederek itiraz etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket yetkilisi … cevap dilekçesinde; Kendisine husumet düşmediğini, şirket yetkilisi olmasına rağmen taraf gösterilmesinin hatalı olduğunu, dava konusu 30/06/2019 tarihli çekin kendilerine keşide edilmekle birlikte davacı tarafça yalvaç bölgesinden bir şahısla anlaşılarak çek zayi davası açıldığını, davacı tarafın alacağın tahsilini engellemeye çalıştığını ancak bu konuda yalvaç ve Isparta mahkemelerine yaptığı başvuruların reddedildiğini, davacı tarafın delil sunmadığını bildirerek davanın husumet nedeniyle reddine ve %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Davacı tarafça ilk olarak Bakırköy 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2019/344 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talep edildiği ve mahkemenin de 12/07/2019 tarihli 2019/344 d.iş-2019/357K. Sayılı kararıyla dava konusu çekin teminat karşılığında icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verdiği görülmüştür.Huzurdaki davanın ilk olarak 26/08/2019 tarihinde harçları yatırılmak suretiyle açıldığı ve dosyanın Bakırköy 7, Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/621 esasına kaydının yapıldığı görülmüştür. Mahkemece 27/08/2019 tarihli tensip tutanağında tedbir hususunun delillerin gelmesinden sonra değerlendirilmesi şeklinde ara karar verildiği görülmüştür.Mahkemece 01/10/2019 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme ile davalıların tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği,Yine davalı tarafın tedbirin kaldırılmasını talep etmesi üzerine mahkemece 08/11/2019’da yapılan tensip tutanağında tedbirin kaldırılması talebinin ön inceleme duruşmasında değerlendirilmesine karar verildiği, Mahkemenin 01/10/2020 tarihli duruşmada 7 No’lu ara karar ile davalı şirket temsilcisinin tedbirin kaldırılması talebinin reddine , 01/10/2019 tarihinde verilen kararın aynen devamına karar verdiği görülmüştür. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/07/2021 tarihinde 2019/621 E.-2021/680K. Sayılı kararı ile davanın … şirketinin iflasından sonra açılması nedeniyle İİK’nın 177/4 maddesi gereğince Bakırköy 1,2,3 Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle esasın kapatılarak dosyanın tevzi bürosuna gönderilmesine karar verildiği, dosya kendisine gelen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ise 03/02/2022 tarihli 2021/1971E.-2022/116K. Sayılı ilamıyla davanın İİK’nın 72. Maddesi kapsamında açılan menfi tespit davası olduğu, İİMK’nın 177/4 maddesinin uygulanmadığı gerekçesiyle dosyanın görevli Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
DAVALILAR VEKİLİNİN TALEBİ: Davalılar vekili dosyaya sundukları 28/04/2022 tarihli dilekçe sunarak icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası sonrasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, tedbir kararını değişik iş dosyasından verildiğini ancak davanın bu karardan 1,5 ay sonra ve icra takibi başlatıldıktan sonra açıldığını dolayısıyla İİK’nın 72. Maddesine göre takibin durdurulması kararı verilemeyeceği, bu hususları birçok kez dile getirdiklerini ancak mahkemenin olumlu ya da olumsuz bir karar vermediğini, vekilen görevsizlik kararları neticesinde davanın sürümcemede kaldığını, aradan geçen zaman içinde alacağın tahsili hususunda yol alamadıklarını, müvekkilinin zararının artmakta olduğunu, çekin vade tarihinin 30/06/2019 olup, o tarihte USD kurunun 5,78 TL olduğunu, şimdi ise 14,805 TL olduğunu, müvekkilinin hali hazırda zararının 212.012 USD olduğunu, her geçen gün dolar kurunun artması nedeniyle müvekkilinin zararının artmaya devam ettiğini, huzurdaki davada ileri sürülen iddiaların müvekkili firmadan bağımsız olduğunu, sonrasında çekin müvekkili …’ya ciro edildiğini, davacı tarafın bir kısım ceza dosyaları dile getirilse de henüz bir mahkumiyet kararının bulunmadığını, ancak müvekkilinin alacaklı olduğuna dair birçok mahkeme kararının bulunduğunu, mahkemeye sunmuş oldukları İstanbul Bam 23. HD’nin 2020/919 E.-2021/1970K. Sayılı ilamında çekin ödeme aracı olarak verildiği, teminat niteliğinde olmadığı, davacının borca itirazının reddi gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu yolunda karar verildiğini, bu kararın da Yargıtay 12. HD tarafından onanarak kesinleştiğini, dolayısıyla davacı tarafın çekle ilgili iddialarının asılsız olduğunun ortaya çıktığını, davacı tarafın daha önceden çekle ilgili tedbir taleplerinin Isparta mahkemelerinde reddedildiğini ancak Bakırköy 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/344 D.iş sayılı dosyasında talebin kabul edildiği, kararların birbirlerine zıt olduğunu, tedbirin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle kaldırılması gerektiğini, şayet bu talepleri kabul görmez ise müvekkilinin haklarının güvence altına alınması adına tedbirin İİK 72/3 maddesi doğrultusunda değiştirilmesi yönünde karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince duruşmalı yapılan inceleme sonunda 06/07/2022 tarihli ara kararı ile; “…Somut olayda, davalılar vekili her ne kadar ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş ise de; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, tedbir kararının kaldırılmasını gerektirir değişen bir durum tespit edilemediğinden talebin reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalılar vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; fetö/pdy örgütüne üye olma suçuna ilişkin borçlu davacıların ve vekillerin mahkemeyi vesayet altına almaya çalıştığını, konu ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunduklarını, mahkemece verilen 06/07/2022 tarihli verilen kararın hatalı olduğunu, İ… isimli kişinin Yalvaç jandarma komutanlığında çeki kaybettiğine dair ifade verdiğini, daha sonra Yalvaç Asliye Hukuk mahkemesinde çek iptal davası açıldığını, Isparta 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 2019/109. D.İş, Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/61D.İş, Isparta 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/62 D.İş sayılı dosyasında dava konusu çekle ilgili olarak ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini, dava konusu çekin 12/07/2019 tarihinde müvekkili şirket tarafından B.Çekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konulduğunu, davacının talebi üzerine Bakırköy 1. Ticaret Mahkemesinin 2019/344 D.İş sayılı dosyasında çekin takibe konulmaması için ihtiyati tedbir kararı verildiği, B.Çekmece 2. İcra HM’nin 2019/1257 sayılı dosyasında davacıların davasının kabulü ile takibin iptaline karar verildiğini, İstanbul BAM 23 HD’nin 2020/919 E. Sayılı ilamıyla icra hukuk mahkemesi kararını kaldırıp davacıların şikayet yetki ve borca itirazlarının reddine karar verdiğini, kararın Yargıtay 12. HD tarafından 05/04/2022 tarihinde onandığını, Bakırköy 7. ATM’nin 2019/621 E. Sayılı dosyasında dosyayı Bakırköy 1,2 ve 3 ATM’lere gönderdiğini, Bakırköy 2 ATM’nin de görevsizlik kararı verdiğini ve İstanbul BAM 17. HD’nin istinaf başvurusunun reddine karar verdiğini, müvekkili …’nun Bakırköy C.Başsavcılığına 21/06/2022 tarihinde davacılar ile diğer şüpheliler aleyhine fetö/pdy üyeliğinden ihbarda bulunduğunu ve mahkemenin en son olarak istinafa konu kararı verdiğini, davacıların yetkilisi olduğu şirketin iflasına karar verildiğini ve iflas kararı açılmasından sonra borçların ödenmesi için 27/02/2019 ve 28/02/2019 iki protokolün yapıldığını, protokolün 3. Maddesinde dava konusu çekin ödeme amacıyla verildiğinin belirtildiğini ancak karşı tarafın borcu ödememek için çeşitli yollara başvurduğu ve bunda da başarılı olduklarını, müvekkilinin her geçen gün mağduriyetinin arttığını, değişik iş dosyasında verilen tedbir kararından sonra davacı tarafın sürelere uymadığını, süresinde dava açılmadığını, ayrıca takibin de davadan önce açıldığını, mahkemenin HMK’nın 397/1 ve 393/1 maddelerini göz ardı ettiğini, yine İstanbul BAM 23. HD’nin kararıyla da çekin borcun ödenmesi için verildiğinin anlaşıldığını ve bu hususun yargıtay onamasından geçtiğini bildirerek tedbir kararının kaldırılmasını, bu mümkün olmaz ise tedbirin İİK 72/3 olarak düzeltilmesini istemiştir.
DELİLLER: Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında davalı şirket tarafından davacılar aleyhine çeke dayalı olarak toplam 2.215.753,42 TL’inn tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı görülmüştür.Takip konusu çekin 30/06/2019 tarihli keşidecisinin davacı …, avalin davacı …, lehtarın ise davalı … olduğu, hamilin davalı şirket olup, çekin 10/07/2019’da ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK7nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. Dava dosyasının incelenmesinde dava açılmadan önce Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/344 D.İş sayılı dosyasında dava konusu çekin icra takibine konulmaması yönünden ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalı tarafça bu ihtiyati tedbire itiraz edildiği ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasının istenildiği, ancak mahkemece bu itirazın duruşmalı yapılan inceleme sonunda reddedildiği, kararın da davalılar vekilince istinaf edildiği görülmüştür. Davalılar vekilinin itiraz sebepleri davanın tedbir kararından 1,5 ay sonra ve icra takibi başlatıldıktan sonra açıldığı, bu nedenle İİK’nın 72. Maddesi gereğince takibin durdurulması yolunda ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği ile ayrıca çekin ödeme aracı olarak verildiği, tedbirin usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına ilişkindir. Mahkemenin kararı incelendiğinde “tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre tedbir kararını kaldırılmasını gerektirir, değişen bir durum tespit edilemediğinden talebin reddine” şeklinde gerekçeye yer verildiği görülmüştür. Az önce de belirtildiği üzere davalılar vekili itirazında davanın süresinde açılmadığı ve takip başlatıldıktan sonra davanın açıldığı yolunda itirazlarda bulunmuş olup söz konusu itirazlar konusunda somut bir gerekçeye yer verilmeden sadece ihtiyati tedbirin esasına yönelik olarak değerlendirme yapıldığı görülmüştür. Yukarıda belirtilen somut itirazların yerinde olup olmadığı hususu mahkemece değerlendirilmemiş olup, davanın süresinde açılmadığı ve icra takibinden sonra açıldığı hususundaki itirazların karar yerinde değerlendirilmesi gerektiğinden bu yönlerden itirazların değerlendirilmesi için mahkemece verilen 06/07/2022 tarihli kararın bu yönlerden kaldırılması gerekmiş ve açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2022 tarih, 2022/168 E. Sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere değerlendirme yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,4-İstinaf peşin harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalılara iadesine,5-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 130 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 350,70 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK’nın 353/1-a-6 ve 362/1-f maddeleri uyarınca kesin olarak karar verildi.06/10/2022