Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1378 E. 2023/1244 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1378 Esas
KARAR NO: 2023/1244
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2022
NUMARASI: 2019/490E, 2022/366 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirketin CNC ve benzer nitelikli makinaların alım satım işi ve kendi atölyesinde bu makinelerle çeşitli kurumlara resmi olarak parça ürettiğini, davalı tarafla aralarında cari hesap üzerinden süren bir ticaretlerinin mevcut olduğunu ve yılların getirdiği ticarette karşılıklı güven tesis edildiğini, 2018 yılı içerisinde …’ın sahibi olduğu grup şirketler adına, taraflar arasında davalının sahibi olduğu şirketler üzerinden yurt dışından 14 adet CNC tezgahın ithal edilerek davalı şireket satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını, anlaşmaya göre davalı tarafın grup şirketlerinden biri ithalatı gerçekleştirecek ve müvekkili şirkete satacağını, davacı şirketin ise bu satışa ilişkin olarak ödeme yerine geçmek üzere; toplam değeri 503.000 Euro olan 25 adet makine ile 80.000 Euro tutarında bir takım çekler ve nakit olmak üzere; aralarındaki yılların getirdiği karşılıklı güven ilişkisine dayanarak, henüz satın alacağı mallar ithat edilip, kendisine teslim edilmeden önce, yukarıda dökümü yapılan makinaları , çekleri ( 5 adet ) ve nakit parayı vererek, bu ticarete ilişkin kendi edimlerinin tamamını yerine getirdiğini, davacı şirketin bu makinelerin araçlarla sevkiyatlarını yaptığını, hatta bu sevkiyatı yapılan makinelerin …’ın sahibi olduğu grup şirketleri tarafından, henüz kendi ithalat edimlerini yerine getirip müvekkili şirkete teslim etmeden; … Makina / … – … Mah. … Cad. No: … … / Beyşehir / Konya adresinde kain, … Tic. Ltd. Şti. Ankara’da kain, … / Beyşehir/ Konya adresinde kain, … -… / Beyşehir / Konya adresinde kain, …-( … Makina ) KAYSERİ’ adresinde kain, haricen tespit edebildiği bu kadar olmak üzere başkaca firma ve şahıslara sattıklarını, bu satışa ilişkin davacının edimini yerine getirdiği bu sevkiyatlar ve sonrasında yapılan satışlarla sabit olup, ihtilaf konusu olmadığını, davacı şirketin bu ticaret kapsamında vermiş olduğu ve aralarında dava konusu olan 5 çekinde davalı grup şirketlerinin yedinde olduğunu, çeklerin … ve kardeşi …’ın sahipleri olduğu grup şirketler yedinde olduğu ihtilafsız olduğunu; Buna karşın davalı tarafın sahibi olduğu grup şirketlerden hiçbirisinin ithalatı yapılacak 14 adet CNC tezgahı ithal etmediğini, davacı şirketin edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirmesine karşın kendi edimlerini yerine getirmediği gibi aldığı makineleri başkaca kimlere sattığını, bu ticaret için ödeme yerine geçmek üzere kendilerine teslim edilen çekleri , kendileri edimlerini yerine getirmediğinden bedelsiz kalan çekleri , kendi şirketleri arasında ciro yapmak suretiyle – (açılacak bir menfi tespit davasında verilebilecek tedbirlerin önüne geçmek adına ) ve hatta ciro silsilesinin kopmuş olduğunu da bile bile kötüniyetli olarak tedavüle çıkardıklarını, bu ciro silsilesindeki şirketlerin resmi kayıtlardaki sahibi ve yetkililerinin kardeş/ akraba olması da ( … – … ) yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, bu durumun “Dürüstlük İlkesine” aykırı olduğunu, muvazaalı işlemler olarak kabul edildiğini , İstanbul Anadolu …İcra Müd. … E.sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmesini, takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddinin gerektiğini, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile … Bankası Maltepe Şubesi … seri nolu 26.500,00 TL bedelli çekin icra işlemlerine başlandığını, davalının , çekte son yetkili hamil konumunda olduğunu, davalının davacının taleplerinin hiçbirinin muhatabı olmadığını, davalının davacının dilekçesinde bahsetmiş olduğu ticari alışverişte hiçbir dahlinin bulunmadığını, davacının kimlerle nasıl bir alışveriş yaptığı konusunda en ufak fikir sahibi olmadığını, davalının borç ilişkisine konu sebepten bağımsız şekilde dava konu çek kendisine ciro edilen iyiniyetli 3. Kişi yetkili hamil konumunda olduğunu, bedelsizlik definin şahsi bir defi olması nedeniyle sadece temel borç ilişkisinin karşı tarafına yöneltilebileceğini, davacının muhatabının temel borç ilişkisini kurmuş olduğu davaya konu çek lehine düzenlenmiş olan … San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı şirket olduğunu, davalının lehtar ve diğer cirantalarla birlikte hareket ettiği ve kötüniyetli olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu, çekin iyi niyetli hamil davalı tarafından iktisap edildiğini, şahsi nitelikteki bu def’inin artık davalıya karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığını, davacının bedelsizlik yönündeki talebinin muhatabının davalı olmadığını TTK 687 hükmünün davalı için geçerli olduğunu ve uygulanması gerektiğini, davalının iyiniyetli üçüncü kişi yetkili hamil olduğunu, Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceğini, davalının iyiniyetli olmadığını ve diğer cirantalar ile birlikte hareket ettiği hususunun sadece bir iddia olduğunu, bu iddiaların ispata muhtaç olduğunu, davalının mağduriyetine yol açabilecek hususlar olduğunu, Davalının kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma yükümlülüğünün bulunmadığını, Davalının iyiniyetle kendisine ciro edilerek verilen davaya konu çeki iyiniyetle aldığını, bunun dışında kendisinden beklenecek bir özen yükümlülüğünün bulunmadığını, ayrıca , davacı tarafından borçlu olmadığının tespiti talebi ile birlikte takibin iptalinin de talep edildiğini, bu yönde talepte bulunmasının menfi tespit davası ile bağdaşmadığını; davacı keşideci borçlunun temel borç ilişkisinden kaynaklı kişisel defileri nedeniyle çekin iptali ya da takibin iptalini talep etme hakkının olmadığını, davada davalının iyiniyetli 3. Kişi ve yetkili hamil olduğunun düşünüldüğünde kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik kamu güveni imzaların bağımsızlığı ilkelerinin zedelenmesi ve ihlali anlamına geleceğini, davacının haksız surette davalıya ikame etmiş olduğu davasının reddine karar verilmesinin gerektiğini, davalının iyiniyetli 3. Kişi ve davaya konu çekte yetkili hamil olduğunu, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, davalı açısından davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Davacı tarafın ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olma niteliğinde olduğu mahkememizce kabul edilmiş olup davacının incelenen 2018 ve 2019 ticari defter kayıtlarında dava dışı … Tic. Ltd. Şti’ne düzenlenmiş olan 1 adet faturanın kayıt görmüş olduğu ve bakiyesinin 1.639.609,31 TL. borç bakiyesi olduğunun kayıtlarla örtüşmesi karşısında davacının dava dışı “… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi””ne borçlu bulunmadığı bu haliyle davacının çek lehtarından alacağının olduğu ve davaya konu çekin bedelsiz olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Davalının, dava dışı lehtar şirketin tek ortağı ve yetkilisi ile yakın akrabalık bağının (kardeş olması) bulunması sebebiyle davacı ve dava dışı şirket arasındaki ilişkiyi bilecek olup(TK md. 690 gereği uygulanması gereken TTK md. 599 hükmü anlamında) temel ilişkiden kaynaklanan savunmaları (avans ve bedelsizlik savunması) bilmediğini ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olup, dava dışı(lehdar) şirket tarafından davalıya ( hamil) dava konusu çekin ciro edilmesi nazara alındığında lehdarın kardeşi durumunda bulunan hamilin iyiniyet iddiasında da bulunamayacağı(Yargıtay 12.HD. 19.10.2006 tarihli, 2006/16507 Esas,2006/19626 Karar sayılı ilamı) ve bu durumun tek başına bilerek davacının zararına hareket olgusunun ispatı için mahkememizce yeterli görüldüğünden davanın kabulüne, davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi nedeniyle ve … Maltepe şubesine ait, keşidecisi … Tic. Ltd. Şti olan … seri nolu, 30/01/2019 tarihli 26.500,00 TL bedelli çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla 29.342,76 TL nin %20 si oranında kötüniyet tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline ..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davalının çekte son yetkili hamil konumunda olduğunu, müvekkil davalının davacının taleplerinin hiçbirinin muhatabı olmadığını, davacının bedelsizlik yönünden iddialarının müvekkili davalı yönünden dinlenebilir bir tarafı bulunmadığını, müvekkili davalının davacının dilekçesinde bahsetmiş olduğu ticari alışverişte hiçbir dahli bulunmadığı gibi, davacının kimlerle nasıl bir alışveriş yaptığı konusunda en ufak bir fikir sahibi olmadığını, müvekkil davalının borç ilişkisine konu sebepten bağımsız şekilde davaya konu çek kendisine ciro edilen iyiniyetli 3. kişi yetkili hamil konumunda olduğunu, bedelsizlik def’inin şahsi bir def’i olması nedeniyle, sadece, temel borç ilişkisinin karşı tarafına yöneltilebileceğini, burada davacının muhatabı temel borç ilişkisini kurmuş olduğunu, davaya konu çek lehine düzenlenmiş olan … Paz. Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı şirket olduğunu, çeki ciroyla devralan, bu davada müvekkil davalı 3. şahıs yetkili hamile karşı bu def’inin ileri sürülebilmesi için, müvekkilin çeki devralırken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun da ispatlanması gerektiğini, davacının sadece iddiada bulunduğunu, müvekkili davalı açısından, İİK m.72/1 anlamında bir menfi tespit davası açmasında hukuki bir yararının olup olmadığı hususunun sorgulanması gerektiğini, davacının iddiasının ispatlayamadığından davanın ve davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelemesinde; Davalı tarafından davacı aleyhine “30/01/2019 vade tarihli 26.500,00TL miktarlı çek” sebebine dayanılarak 26.500,00TL asıl alacak,113,26TL işlemiş faiz,2.650,00TL %10 tazminat,79,50TL %0,30 komisyon olmak üzere toplam 29.342,76TL alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. – Davaya konu çek incelendiğinde; … Maltepe Şubesine ait, 31/01/2019 tarihli, 26.500,00TL bedelli, … numaralı,keşidecisinin davacı şirket olduğu, dava dışı …Ltd.Şti emrine düzenlendiği ve davalı …’a ciro edildiği görülmüştür. Davacı şirket için 2018-2019 yıllarına ilişkin BS formlarının Dava dışı … Tic. Ltd Şti için 2018/2019 yıllarına ilişkin BA formlarının ilgili vergi dairelerinden celbedilmiştir. Dava dışı şirketin defterleri yönünden alınan bilirkişi raporunda; Dava dışı şirketin 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu ve davalı lehine delil niteliği taşıdığı; davalı yan ticari defterlerinde, dava konusu 4541124 seri nolu 26.500 TL bedelli 11.07.2019 vadeli çekin defter kayıtlarında olmadığı, dava dışı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davacı şirket ile 2018-2019 yıllarında ticari ilişkisinin bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı şirketin 2018/2019 yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtları ile birlikte inceleme yapılan 06/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişiler PROF Dr … ile smm … müşterek raporlarında özetle;Davacı … Makine San. ve Tic. Ltd. Şti ‘nin incelenen 2018-2019 yılları hesap dönemi yasal ticari defterlerinin; sahipleri lehine delil olma niteliklerinde olduklarının tespit edildiği, davacı … Makine San. ve Tic. Ltd. Şti’nin nezdinde 2018 ve 2019 yılları muavin defteri hareketlerinde davalı …’ın muavin kayıtlarının olmadığı görülmüş olup; dava dışı … Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti muavin defteri hesap hareketlerinin ticari defter kayıtlarıyla örtüştüğü ve muavin defterinin davalı aleyhine 1.639.609,31 TL borç bakiyesi verdiğinin tespit edildiği, KDV hariç aylık toplam satışın 5.000,00 TL üstünde olması durumunda; mükellefi bulunulan vergi dairesi müdürlüğü ‘ne bildirimin zorunlu olduğu yasaya göre; davacının 2018/Mayıs dönemi KDV öncesi toplam satışının 1 adet belge ve 10.000,- TL olduğu, Bs ile beyanda bulunduğu, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin aynı adet ve tutarda alımını mükellefi bulunduğu Selçuk vergi dairesi müdürlüğü ‘ne Form Ba ile beyan ettiği, tarafların beyanlarının bir biriyle örtüştüğü ve sayın mahkemenin söz konusu vergi dairelerinden celp ettirdiği ve dosya kapsamında görülen beyanlarıyla da örtüştüklerinin tespit edildiği, davalının dava dışı lehtar şirketin tek ortağı olan … ile yakın akrabalık bağının olması halinde TTK 690 ve 599 md anlamında taraflar arasında ilişkiyi bilmesi gerektiği, kendisine karşı temel ilişkiden kaynaklanan savunmaları ileri sürebileceği, bu haliyle dava konusu çek sebebiyle davacının dava dışı lehtara karşı borçlu bulunmadığının ticari defterlerinden anlaşıldığı belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu çek davacı tarafça dava dışı …LTD ŞTİ’ye keşide edilmiş, lehtar tarafından davalı …’a ciro edilmiştir. Davacı iddiasında davalı hamilin lehtar şirketin tek ortağı ve yöneticisi olan …’ın kardeşi olduğunu, çekin avans çeki olduğunu, davalının da bunu bilebilecek durumda olduğunu, muvazaalı işlemler yapıldığını ileri sürmüştür. Dosyadaki mevcut delil durumu, sicil ve nüfus kayıtlarına göre davalı, kendisinden önceki ciranta şirket yetkilisi ile kardeş olup senedin avans çeki olduğunu bilebilecek durumdadır. Bu durumda mahkemece davanın kabulü ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yerindedir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinafının esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.810,22-TL harçtan, peşin yatırılan 555,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.255,22-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/09/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.