Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/135 E. 2022/130 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/135 Esas
KARAR NO: 2022/130 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2021/191 E. – 2021/370 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin ruhsat başvurusunun sonuçlanmasının ardından “…” markasını yoğun bir şekilde kullanmaya başladığını, markanın tescili için yaptığı başvurunun davalı adına tescilli … no’lu “…” ve … no’lu “…” markalarının gerekçe gösterilerek reddedildiğini, davalı markalarının hükümsüzlüğü için açılan davalar sonucunda markaların hükümsüz kılındığını, davalıların marka tescillerini, müvekkilinin ticari faaliyetlerini engellenmek için gerçekleştirdiğini, ciddi kullanımlarının bulunmadığını, davaya konu … no’lu “…” markasının da davalı tarafından hiçbir suretle kullanılmadığını belirterek, davalı adına tescilli … no’lu “…” markasının kullanmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin 1953 yılında faaliyetine başladığını, ilaç konusunda üretim ve pazarlama faaliyetlerini gösterdiğini, dava konusu … sayılı markanın yenileme işlemi dosyalanmadığından 23/04/2020 itibariyle hukuken geçersiz bir marka olduğunu, iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI:İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 05.11.2021 tarihli 2021/191 E.- 2021/370 K.sayılı kararıyla; “…Her ne kadar davanın açıldığı tarih itibari ile dava konusu markanın yenilenmediğinden davalı adına hüküm teşkil etmediği TPMK kayıtlarından görülmüş ise de TPMK kayıtlarında müddet bilgisinin işlenmediği, güncel kayıtlara güvenilerek davanın açıldığı, davalının da davanın açılmasına bu nedenle sebebiyet vermediği, kurum kayıtlarının güncellenmemesi nedeni bağlı işbu davanın açıldığına kanaat getirilmekle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, taraflara vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığı görüşüne varılarak” davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın baştan itibaren konusuz olduğunu, davacının konusu olmayan bu davayı açmakta hukuki bir yararı olmadığını, dava konusu markanın dava tarihinden önce hükümsüz hale geldiğini, davanın açıldığı Haziran 2021 tarihinde kurum siciline bakıldığında markanın koruma süresinin 23.04.2010 olarak yazıldığını, 10 yıllık koruma süresinin 23.04.2020 tarihinde dolduğunu, yenilenmemiş olduğunun açıkça görüldüğünü, dava açıldığı tarihte markanın hukuken hükümsüz olduğunun sicil kayıtlarından anlaşıldığını, hukuki yararın dava şartı olduğunu, bu nedenle dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, mahkeme kararı hukuka uygun kabul edilecek olursa hükmün düzeltilerek taraflarına vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesini, davanın reddine karar verilmesi halinde TPMK kayıtlarına göre davanın açıldığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığı dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumunun … sayılı yazılarında; dava konusu markanın süresi içinde yenilenmediğinden hükümden düştüğünü ve sahibi adına hüküm ifade etmediğini bildirdiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü talepli davada, ilk derece mahkemesince, dava tarihi itibarıyla markanın yenilenmediğinden hükümden düştüğü gerekçesiyle davanın konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, taraf vekillerine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilerek, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi talebiyle, istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 23. maddesinde; “(1)Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre onar yıllık dönemler halinde yenilenir. (2) Yenileme talebinin marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki altı ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması gerekir. Bu süre içinde talebin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulmaması hâlinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde ek ücretin ödenmesi şartıyla da yapılabilir. (3) Marka, tescil kapsamında bulunan mal veya hizmetlerin bir kısmı için de yenilenebilir. (4) Ortak markanın yenilenmesi için gruba dâhil işletmelerden birinin talebi yeterlidir. (5) Yenileme, önceki koruma süresinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren hüküm ifade eder. Yenileme, sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır.” hükmü düzenlenmiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan Türk Patent çevrimiçi araştırma uygulaması üzerinden alınan kayıttan, hükümsüzlüğü istenen … başvuru numaralı … markasının, 23/04/2010 başvuru tarihli olduğu anlaşılmıştır. Markanın on yıllık koruma süresinin 23/04/2020 tarihinde dolduğu, koruma süresinin dolmasından önce yenileme talebinde bulunulmadığı gibi, altı aylık ek süre içerisinde de yenileme talebinde bulunulmadığı anlaşılmıştır. Davanın altı aylık ek yenileme süresinin dolduğu 23/10/2020 tarihinden sonra 02/06/2021 tarihinde açıldığı ve dava dilekçesi ekinde sunulan çevrimiçi kayıttan da yenilenmediği anlaşılan markanın hükümsüzlüğünü istemekte davacının hukuki yararı bulunmadığından, mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan, HMK 114/1-a-h maddesi ile HMK 115. Madde gereğince davanın usulden reddine karar verilerek, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, hukuki yarar yokluğundan, HMK 114/1-a-h maddesi ile HMK 115. Madde gereğince davanın usulden reddine karar verilerek, tarafların kazanılmış hakları korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 05.11.2021 tarihli 2021/191 E.- 2021/370 K.sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davanın hukuki yarar yokluğundan, HMK 114/1-a-h maddesi ile HMK 115. Madde gereğince USULDEN REDDİNE, 4-Davacı tarafça yatırılan 23/06/2021 tarihli, 7.000,00 TL tutarındaki teminatın iadesine, 5-İlk derece yargılaması yönünden; a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, b-Kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince 7.375,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, d-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 32,00 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.