Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1317 E. 2022/2045 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1317 Esas
KARAR NO: 2022/2045
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2019/587 E. – 2022/336 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/10/2018
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi ve Gelir Paylaşımına ilişkin protokol akdedildiğini, bu sözleşmelere göre dizinin yurtdışı satışından elde edilecek gelirin taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılacağını ve yurtdışı satışlarının da dava dışı … A.Ş tarafından yapıldığını, adı geçen şirketçe yapılan satışlara istinaden davalı şirketin KDV’si ile birlikte satış tutarını içeren faturayı … AŞ’ye düzenlediğini ve bu faturaya istinaden de sözleşmeye göre temsilci olan … AŞ’nin sadece satış tutarının davalı payı olan %50’si ile KDV tutarının tamamını davalıya ödediğini, geri kalan satış bedelinin %50’sinin müvekkiline ödendiğini, davalı şirketin iflas istemiyle dava açmasından sonra … AŞ’nin müvekkiline düşen tüm ödemeleri davalı şirkete yapmaya başladığını, davalının iflas davasını kötüniyetle açtığını, zira borca batıklığının tespit edilemediğini, iflas dosyasında muhafaza tedbiri bulunmadığını, davalıya gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, bu nedenle alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek anılan icra dosyasındaki haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tebliğinin yasaya aykırı olduğunu, tebligattan 06.12.2018 tarihinde haberdar olunduğunu, bu nedenle süresi içinde cevap verildiğini, müvekkilinin aktif husumetinin olmadığını, zira müvekkili şirketin İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/615 esas sayılı dosyasında açtığı iflas davasında mahkeme tarafından tedbir kararı verildiğini ve bu kararda … AŞ tarafından komisyon bedelleri düşüldükten sonra bakiye miktarın üçüncü şahıs … AŞ tarafından aynı şekilde … bank A.Ş Levent Şubesindeki hesaplara aktarılmasına, … TV’ye ödemelerin bu hesaptan yapılmasına denildiğini, buna göre tedbir kararında yapılacak ödemenin ne şekilde olacağının açıklandığını, müvekkilinin borç ilişkisinin tarafı olmayıp bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, protokol ve tedbir kararı gereğince borcun müvekkili şirketin borcu olmadığı gibi gelir-gider takibi açısından şirket adına açılan banka hesabına yatırılan paranın da müvekkilinin olmayıp … TV’ye ait olduğunu, bu para üzerinde herhangi bir tasarruf haklarının ve yetkilerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2018/908 Esas): İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.02.2019 tarih ve 2018/908 Esas – 2019/98 Karar sayılı kararıyla; “…30.12.2016 tarihli protokole göre, davacıya düşecek payın belirlenmesi için dizinin yurtdışında lisansının verilip verilmediği, satışının yapılıp yapılmadığı, lisans ve satıştan elde edilen gelirin ne olduğu belirlenerek davacının payının ve davacıya düşen bedelin tespiti gerektiği, davacıya düşecek bedelin içinde, dizi satışı ve lisanslama bedelinin bulunduğu, lisans bedelinden kaynaklanan alacağın da dava konusu olduğu açık olduğundan bu ihtilafın ihtisas mahkemesi olan İstanbul Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi zorunlu olduğundan, işbu davaya bakma görevinin mahkememize ait olmaması nedeniyle davanın dava şartı-görev nedeniyle usulden reddine.” karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizin 04/10/2019 tarih ve 2019/1265 Esas – 2019/1979 Karar sayılı ilamı ile; “Taraflar arasında Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi yanında bir de Gelir Paylaşımı Sözleşmesi bulunmaktadır. Yapım sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf gelir paylaşımı sözleşmesine uygun bir paylaşımın yapılıp yapılmadığı, iflas davasında verilen muhafaza tedbirlerinin gelir paylaşımı sözleşmesine nasıl bir etki yaptığı/yapması gerekeceği gibi tamamen işin parasal yönünden kaynaklanmaktadır.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi özel görevli bir ihtisas mahkemesi olarak kanun kapsamında düzenlenen fikri hakların özüne yönelik davalarda görevlidir. Eldeki davada hakkın özü ve kullanımı ihtilaflı olmayıp, sadece elde edilen gelirin ödenip ödenmediğinden ibaret bir uyuşmazlık bulunmakla, davaya bakma görevi Ticaret Mahkemesine ait olduğundan davacı yanın istinaf başvurusu yerinde görülmekle kabulüne” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2019/587 Esas): İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.03.2022 tarih ve 2019/587 Esas – 2022/336 Karar sayılı kararıyla; “Davacının gelir paylaşımına dair protokolden kaynaklı alacak miktarının ne kadar olduğu, taraf defterlerindeki mutabakatsızlığın hangi hususlardan kaynaklandığının tespiti için yaptırılan son bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve denetime elverişli bulunan 01.03.2022 tarihli heyet raporundan; usulüne uygun tutulan davacı defterlerinde kayıtlı 8 adet toplamı 5.461.639,83 TL (1.384.135,10 USD) tutarlı faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi olan 29.06.2018 itibari ile şüpheli alacaklar ve müşteri hesapları toplamı ile davalıdan 6.665.226,23 TL. (6.788.362,88 -123.136,65) 1.172.996,02 USD alacak bakiyesi bulunduğu, taraflar arasında yapılan dövizli ödeme tutarlarının birbirini teyit ettiği, mutabakatsızlığın ise davalı tarafından yapılan ödemelerin taraflarca farklı kurlar üzerinden kayıtlara alınmasından kaynaklandığı, bu durumun düzeltilmesi hâlinde davacının takip tarihi itibari ile asıl alacağının 1.172.996,02 USD olduğu, kendi kayıtlarına göre 1.172.996,02 USD borçlu olduğu tespit edilen davalı tarafından alacağın ödendiğinin ispat edilememesi karşısında davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava dilekçemiz ekinde surduğumuz ihtarname ve tebliğ şerhinde görüleceği üzere davalının temerrüde düşürüldüğünü, buna rağmen faiz alacağımızın hesaplanmaması ve hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, Bunun yanında taraflar arasında sözleşmenin 8.2 maddesinde alacağımızın ne zamarı muaccel olacağının açıkça hüküm altına alındığını, bu madde uyarınca borçlu şirket sözleşmede belirtilen tarih olan yurt dışı satış bedelinin tahsilat tarihini izleyen en geç 7 (yedi) gün içinde borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünü; taraflar tacir olup taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri uyarınca kesin vade düzenlendiğinden davalının temerrüde düştüğünü, Dava dilekçemiz ekinde sunulan faturalar ve sözleşmeden görüleceği üzere alacağımızın likit olduğu konusunda tartışma bulunmadığını, hal böyle iken mahkemece icra inkar tazminatımızın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesinin belirtilen yönlerden kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişiler …, … ve … tarafından sunulan 19.10.2020 tarihli raporda; “Davacı şirket ile davalı (Yapımcı) arasında 19.12.2014 Televizyon Dizisi Yapım sözleşmesi ve anılan Sözleşme doğrultusunda taraflar arasındaki gelir paylaşımının düzenlendiği 30.12.2016 tarihli Protokol akdedilmiş olup, Taraflar arasında, televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi ve 30.12.2016 tarihli Protokolün varlığı ve içeriği konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkide … A.Ş. tarafından yapılan satışlardan …’in (Temsilci) Komisyonu düşüldükten sonra kalan kısım taraflar arasında akdedilen protokolün 3, 4.2, 4.3, 4.4, 4.6 ve 4.7 maddeleri uyarınca %50’şer oranında pay edilerek ödenmesi gerekmekte olup, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … No’lu Muhafaza Tedbir Kararına ilişkin ek kararı “Yönetim kayyımları heyeti ve … bank Levent Şubesi tarafından Mahkememizce verilen muhafaza tedbir kararının uygulanmasında tereddüte düşülmüş olmakla; Mahkememizce evveliyatta verilen özellikle 18.12.2017 tarihli “Muhafaza Tedbirleri 2. kararının 4. maddesi ve 2. paragrafına göre, “…” dizisine ait olmak üzere sözleşmeler ve özellikle 30.12.2016 tarihli protokol kapsamında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas saylı dosyası da nazara alınarak, … Yapımcılık Tic. A.Ş. tarafından, …A.Ş. adına … bank Levent Şubesindeki hesaplara gönderilen ve ilgili banka tarafından 23.07.2018 tarihinden itibaren … A.Ş. adına blokeli olduğu bildirilen miktarların ve süregelen … TV payının … A.Ş.’ne ödenmesinde yasal engel bulunmadığına, Kayyımlar heyetine ve … bank levent şubesine işbu kararın tebliğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 22.11.2018” hükümlerini içermekte olduğu, anılan Sözleşme, Protokol Hükümleri ve Kesin Delil Hükmündeki 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2018 Tarihli 2 No’lu Muhafaza Tedbir Kararına İlişkin EK KARARI uyarınca, davacı adına … Levent Şubesine gönderilen tutarların, davalı şirket tarafından dava dışı bankaya yazılacak talimat ile ödenmesinin sağlanması gerektiği, dava dışı … ile davacı ve davalı arasında üçünün de taraf olduğu bir hukuki ilişkinin bulunmadığı, dava konusu edilen blokeli olduğu belirtilen tutarlar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisinin yukarıda izah olunduğu üzere sadece davalı şirkete ait olduğu, davacının davalı şirketten olan alacağının yukarıda gösterildiği şekilde 1.120.058,93 USD olduğu, davacıya ödenmesi gereken tutara hesaba geçtiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi durumunda davacı alacağının 1.120.058,98 USD asıl alacak, 15.805,61 USD işlemiş faiz hesaplanmakla birlikte taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı olduğundan 940 USD işlemiş faiz olmak üzere 1.120.998,93 USD olduğu, davacı şirketin icra takip tarihinden itibaren tahsiline kadar, 1.120.058,93 USD asıl alacak üzerinden tahsiline kadar Kamu Bankalarınca Mevduatlara Fiilen uygulanan Azami Faiz Oranları – 1 yıla kadar Vadeli USD Mevduat faizi üzerinden faiz talep edebileceği, tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirleri içinde kaldığı yönünde görüş ve kanaati bildirilmiştir. *Aynı heyetin 12.01.2021 tarihli ek raporunda; “Davacı şirket ile davalı (Yapımcı) arasında 19.12.2014 Televizyon Dizisi Yapım sözleşmesi ve anılan Sözleşme doğrultusunda taraflar arasındaki gelir paylaşımının düzenlendiği 30.12.2016 tarihli Protokol akdedilmiş olup, sözleşme ve protokol hükümlerinin geçerli olduğu ve tarafları bağladığı, anılan sözleşme, protokol hükümleri ve kesin delil hükmündeki 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2018 Tarihli 2 No’lu muhafaza tedbir kararına ilişkin ek kararı uyarınca, davacı adına … Levent Şubesine gönderilen tutarların, davalı şirket tarafından dava dışı bankaya yazılacak talimat ile ödenmesinin sağlanması gerektiği ve söz konusu blokeli olduğu belirtilen tutar üzerinde tasarruf yetkisinin davalı şirkete ait olduğu yönündeki kanaatlerini yinelediklerini, anılan sözleşme, protokol hükümleri ve kesin delil hükmündeki 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2018 Tarihli 2 No’lu muhafaza tedbir kararına ilişkin ek kararı uyarınca, davacı adına … Levent Şubesine gönderilen tutarların, davalı şirket tarafından dava dışı bankaya yazılacak talimat ile ödenmesinin sağlanması gerektiği, dava konusu edilen blokeli olduğu belirtilen tutarlar üzerinde tasarruf yetkisinin davalı şirkete ait olduğu, Tv Dizisinin yurt dışı satışlarından, davacının payı olarak dava dış ı… bank A.Ş. ‘nin Levent Şubesi nezdindeki “… Ltd. Şti.’nin TR… IBAN numaralı USD hesabına gelen tutarlar 1.120.058,93 USD olduğundan kök raporda hesaplandığı üzere davacı şirket alacağının 1.120.058,93 USD asıl alacak, 15.805,61 USD işlemiş faiz hesaplanmakla birlikte taleple bağlılık ilkesi gereği 940 USD işlemiş faiz olmak üzere (1.120.058,93 + 940 USD) = 1.120.998,93 USD olduğu yönündeki kanaatlerinden ayrılmayı gerektirecek bir hususa rastlanılmadığı, diğer hususların kök raporda açıklandığı gibi olduğu, tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirleri içinde kaldığı.” kanaati bildirilmiştir. *Bilirkişiler …, … ve … tarafından sunulan 14.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı şirket ile davalı şirket (Yapımcı) arasında 19.12.2014 tarihli Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi ve anılan Sözleşme doğrultusunda taraflar arasındaki gelir paylaşımının düzenlendiği 30.12.2016 tarihli Protokol akdedilmiş olup, taraflar arasında, Televizyon Dizisi Yapım Sözleşmesi ve Protokol’ün varlığı ve içeriği konusunda bir uyuşmazlık ve/veya çekişmenin bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkide … A.Ş. tarafından yapılan satışlardan …’in (Temsilci) komisyonu düşüldükten sonra kalan kısmın, taraflar arasında akdedilen Protokol’ün 3, 4.2, 4.3, 4.4, 4.6 ve 4.7 maddeleri uyarınca yüzde 50’şer oranında pay edilerek ödenmesi gerekmekte olup, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin “2 No’lu Muhafaza Tedbir Kararına İlişkin ek kararı “Yönetim kayyımları heyeti ve … bank Levent Şubesi tarafından Mahkememizce verilen muhafaza tedbir kararının uygulanmasında tereddüte düşülmüş olmakla Mahkememizce evveliyatta verilen özellikle 18.12.2017 tarihli “Muhafaza Tedbirleri 2.” kararının 4. Maddesi ve 2. Paragrafına göre, “…” dizisine ait olmak üzere sözleşmeler ve özellikle 30.12.2016 farihli Protokol kapsamında İstanbul … lcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası da nazara alınarak, … Yapımcılık Tic. A.Ş. tarafından, … Medya Hizmetleri A.Ş. adına … bank Levent şubesindeki hesaplara gönderilen ve ilgili Banka tarafından 23.07.2018 tarihinden itibaren … TV Medya Hizmetleri A.Ş. adına blokeli olduğu bildirilen miktarların süregelen aylık … TV payının … A.Ş.’ne ödenmesinde yasal engel bulunmadığına, Kayyımlar Heyetine ve … bank Levent şubesine iş bu kararın tebliğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi. 22.11.2018” hükümlerini içermekte olduğu, anılan Sözleşme, Protokol hükümleri ve kesin delil hükmündeki 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2018 tarihli “2 No’lu Muhafaza Tedbir Kararına İlişkin ek kararı uyarınca, davacı adına … Şubesine gönderilen tutarların, davalı şirket tarafından dava dışı bankaya yazılacak talimat ile ödenmesinin sağlanması gerektiği, dava dışı … bank ile davacı ve davalı arasında üçünün de taraf olduğu bir hukuki ilişkinin bulunmadığı, dava konusu edilen ve blokeli olduğu belirtilen tutarlar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisinin yukarıda izah olunduğu üzere anılan mahkeme kararına istinaden sadece davalı şirkete ait olduğu, davacının takip tarihi itibariyle alacaklarının fazlaya ilişkin (244.754,63 TL) 52.937,09 USD (1.173.936,02- 1.120.998 935) reddi durumunda, takip tarihinden başlamak üzere 1.120.058,93 USD (5.178.592,46 TL) asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar 3095 sayılı Kanunun m. 4/a hükmü uyarınca yıllık %4 oranında işleyecek temerrüt faizi ile birlikte istenilebileceği.” kanaati bildirilmiştir. *Bilirkişiler … , … ve … tarafından sunulan 01.03.2022 tarihli raporda; “Defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden; tacir olan tarafların 213 sayılı Vergi Usul Kanununun … sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-defter kullanan mükelleflerden olduğu, dava konusu 2017-2018-2019 yılları Defteri Kebir ile Yevmiye defterlerini GİB onaylı beratlarını süresinde almış olduğu görüldüğünü, dava konusu olan 8 adet toplamı 5.461.639,83 TL (1.384.135,10 USD) faturaların davacı ve davalı defterlerine kayıt edildiği, takip tarihi olan 29.06.2018 itibari ile Şüpheli Alacaklar ve Müşteri Hesapları toplamı ile davalıdan 6.665.226,23 TL. (6.788.362,88 -123.136,65) 1.172.996,02 USD alacak bakiyesi olduğu, dava konusu fatura ödemelerinin takip tarihine kadar yapılmadığı tespit edildiğini, taraflar arasında yapılan dövizli ödeme tutarları birbirini teyit etmekle birlikte farklı kurlardan kayıtlara alınmasından kaynaklı kur farkından TL karşılığındaki bakiyelerin birbirini tutmadığı tespit edildiğini, dava dışı … A.Ş. tarafından … TV Payı olarak davalının … bank Levent Şubesi nezdinde bulunan USD hesabına gönderilen tutarların toplamının 1.120.058,57 USD olduğu, davacının takip tarihi itibari ile asıl alacağının 1.172.996,02 USD olduğu, … bank nezdinde bulunan 1.120.058,57 USD’nin davacıya ödenmesi durumunda 52.937,45 USD (1.172.996,02 — 1.120.058,57) alacak bakiyesinin kalacağının tespit edildiği.” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından, “-Davanın kısmen kabulüne, Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 1.172.996,02-USD asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacağa devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı (%9,75’i geçmemek kaydı ile) yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Asıl alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama, denetime elverişli bulunan 01.03.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve tüm deliller uyarınca; davacı defterlerinde kayıtlı 8 adet toplamı 5.461.639,83 TL (1.384.135,10 USD) tutarlı faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi olan 29.06.2018 itibari ile davalıdan 6.665.226,23 TL. (6.788.362,88 -123.136,65) 1.172.996,02 USD alacaklı olduğu, taraflar arasında yapılan dövizli ödeme tutarlarının birbirini teyit ettiği, mutabakatsızlığın ise davalı tarafından yapılan ödemelerin taraflarca farklı kurlar üzerinden kayıtlara alınmasından kaynaklandığı, sonuç olarak davacının takip tarihi itibari ile asıl alacağının 1.172.996,02 USD olduğu, kendi kayıtlarına göre 1.172.996,02 USD borçlu olduğu tespit edilen davalı tarafından alacağın ödendiğinin ispat edilememesi karşısında davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davacı vekili “Davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliği ile temerüdün oluştuğunu” ileri sürerek, işlemiş faize hükmedilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de; davacı tarafından gönderilen ihtarnamede genel ifadelere yer verilmiş olup, ödenmesi gereken bir bedele yer verilmediğinden ihtarnamenin tebliğinin davalının temerrütünü sağlamayacağı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Sözleşmenin 8.2.maddesinde de kesin vade anlamına gelebilecek içerikte bir düzenleme bulunmadığından, mahkemece davacının işlemiş faiz isteminin reddine karar verilmesi yerindedir. Ancak kabule göre; davacı alacağının davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu hususu gözetildiğinde likit ve davalı tarafından bilinebilir olmasına rağmen davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması hatalı olduğundan davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2022 tarih, 2019/587 E. 2022/336 – K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE,a)Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 1.172.996,02-USD asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacağa devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı (%9,75’i geçmemek kaydı ile) yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, b)Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen 1.172.996,02-USD asıl alacağın takip tarihi olan 29.06.2018 itibariyle Merkez Bankası efektif satış kuru (1 USD= 4,5758 TL olmak üzere) karşılığı Türk Lirası karşılığı olan 5.367.395,18 TL’nin %20’si oranındaki (1.073.479,03 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 4-Davalının, davacıdan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,5-Tahsili gereken harç 492.753,13 TL olduğundan peşin alınan 95.755,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 396.998,01 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,6-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 95.755,12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,7-Davacı tarafından yapılan 25.000,00 TL bilirkişi masrafı, 396,60 TL posta ve tebligat masrafı toplamı 25.396,60 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 25.355,94 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 6. maddesi kapsamında hesap ve takdir edilen 160.702,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’nin 6. maddesi kapsamında hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 11- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 77,10 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 297,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/12/2022