Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1313 E. 2022/1448 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1313 Esas
KARAR NO: 2022/1448
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2022
NUMARASI: 2022/14 E. – 2022/17 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Tedbir ve tespit isteyen vekili dilekçesinde özetle; İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/109 Değişik İş sayılı delil tespit dosyası ile gerçekleştirilen incelemeler ve dosya kapsamındaki 28.11.2021 tanzim tarihli rapor uyarınca, aleyhine ihtiyati tedbir kararı tatbik edilmesini talep ettikleri … A.Ş.’nin (“…”) Müvekkil … A.Ş. (“…”) aleyhine sınai mülkiyet haklarına tecavüz niteliğinde ve haksız rekabet teşkil edecek eylemler gerçekleştirdiğinin tespit edilmiş olduğunu, rapor içeriği ve açıklanan nedenlerle SMK’nın 149. maddesi uyarınca tecavüz fiillerinin durdurulması, tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulması ve TTK’nın 61. maddesi uyarınca haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması ve haksız rekabetin önlenmesi amacıyla, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve açılacak olan davalar öncesinde müvekkil …’in sınai mülkiyet hukuku ve haksız rekabet hukuku kapsamında ihlal edilen haklarının ivedilikle koruma altına alınması için; davalı’nın “değirmenbayırı mevkii … köyü …Susurluk / Balıkesir / Türkiye” adresinde … markalı taklit ambalajlı ton balığı konserve ürünlerin üretiminin, pazarlamasının, dağıtımının ve satışının durdurulmasına ve tüm taklit ambalajlı ürünlerin muhafaza altına alınmasına, … markalı taklit ambalajlı ton balığı konserve ürünlerinin, halihazırda satışının yapılmakta olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilen “…”, “…”, “…” dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tüm marketlerde satışının durdurulmasına, ürünlerin toplatılmasına ve toplatılan ürünlerin muhafaza altına alınmasına, karşı tarafa ait https://… alan adlı internet adresinde yer alan taklit ambalajlı … markalı ton balığı konserve ürünlerinin, sergilenmesinin ve satışının durdurulmasını, mevcut deliller göz önüne alınarak, ihtiyati tedbir kararının, hmk m. 392/1 uyarınca teminat alınmaksızın temin edilmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde uygun bir teminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/14/ D.İş – 2022/17 Karar ve 07/06/2022 tarihli ara karar ile; itiraz üzerine alınan 03/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda, tespit isteyen tarafa ait … -1, 2, 3, 4 ve … – 4 numaralı tesciller ile aleyhine tespit istenen tarafa ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, kök raporda yer alan görüşlerde bir değişiklik olmadığının bildirildiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde; “İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/109 Değişik İş sayılı delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda, karşı tarafça müvekkil … aleyhine haksız rekabet teşkil eden ve müvekkilimizin sınai mülkiyet haklarına tecavüz niteliğinde eylemler gerçekleştirildiğinin hiçbir şüpheye mahal vermeksizin tespit edildiğini, tedbir talebimizin mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerden ibaret bilirkişi raporları gözetilerek hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini, Müvekkil şirketin, uzun yıllar boyunca üretimini gerçekleştirdiği ton balığı konserve ürünlerini zaman içerisinde çeşitlendirmiş olup halihazırda “…” adlarıyla tanınan farklı içeriğe sahip konserve ton balığı ürünlerini, ürünlerin kendine has özelliklerini temsil etmesi ve ortalama tüketicinin tercihlerinde kolaylık sağlaması bakımından farklı türden ambalajlarla satışa sunduğunu, Karşı taraf, … markası adı altında satışa sunduğu ton balığı konservelerinde; Müvekkil …’in üretimini gerçekleştirdiği farklı içeriğe sahip ton balığı konservelerinde ürünlerin içeriğini yansıtarak tüketiciler tarafından kolaylıkla ayırt edilebilmesi sağlamak amacıyla her bir ürün için farklılaştırarak kullanmakta olduğu ambalajlara mahsus ayırt edici özellikleri, ürünün ve üretimin doğasından ileri gelen hiçbir zorunluluk bulunmamasına rağmen, benzetme yoluyla taklit ederek müvekkil …’in tüketiciler nezdindeki yüksek prestij ve tanınırlığından haksız bir şekilde yararlandığını, … markalı ürünlerde müvekkil … tarafından kendi ürünlerinde tercih edilen ambalaj konsept ve kompozisyonun, en ince tonajına kadar kullanılan renk ve görsellerin (kırmızı biber, yapraklı yeşil zeytin vb.), yazı fontlarının, ürün çeşidi-renk ve görsel eşleştirmesinin, ürün çeşidi isimlendirmelerinin (…), büyük harfli … vurgusu ve yazı tipinin açıkça kopyalandığı görülebilmekte olup müvekkil şirkete ait ambalajlarla iltibas yaratıldığını, Müvekkil …’in uzun yıllardır kullanmakta olduğu ambalajlara ayırt edilemeyecek derecede benzetilerek haksız menfaat elde edildiği ve bu ambalajlarla iltibas yaratıldığı hususu, İstanbul 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/109 Değişik İş sayılı dosyasında tespit edildiğini, Yargıtay’ın benzer bir olayda ‘Davalının başka renk ve şekil kullanma imkanı var iken, gerekli tedbirleri almayarak ürünlerini davacınınkine benzer şekilde üretmek suretiyle haksız rekabette bulunduğuna’ karar verdiğini, Bir mal veya hizmet için tüketicinin tercihlerine yönelik olarak gerçekleştirilen her türlü faaliyet, emek ilkesi çatısı altında hukuken korunmaya değer nitelik taşımakta ve bunlar üzerinden haksız kazanç sağlanması, dürüstlük kuralına aykırılık taşıyarak haksız rekabet ortamı oluşturduğunu, Müvekkil …’e ait ambalajların taklit ve kopya edilerek kullanıldığı … ton balığı konserveleri, genel tüketicinin yoğun olarak tercih ettiği market ve süper marketlerde satışa sunulduğunu, hatta marketlerde, ton balığı konservelerinin satıldığı reyon ve raflarda, bilhassa Müvekkil …’e ait ürünlerle iç içe yerleştirilerek pazarlanmakta olduğu ve bu vesileyle tüketicilerin yapacakları seçimlerde yanılgıya düşmelerine neden olunduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Talep, endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları dikkate alındığında, tespit isteyene ait ürünlerle aleyhine tespit istenen tarafa ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları anlaşıldığından tedbir talebinin reddine. ” karar verilmiştir. Karar ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece bilirkişiler marka uzmanı Prof.Dr. …, endüstri ürünleri tasarımcısı Doç.Dr. … ve gıda mühendisi (sektör uzmanı) …’dan oluşan heyet tarafından düzenlenen 05.04.2022 tarihli kök rapor ile 03.06.2022 tarihli ek rapor uyarınca; tespit isteyen tarafa ait … -1, 2, 3, 4 ve … – 4 numaralı tesciller ile aleyhine tespit istenen tarafa ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından tedbir isteyen vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.21/09/2022