Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1306 E. 2022/1993 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1306 Esas
KARAR NO: 2022/1993 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2022
NUMARASI: 2021/162 E. – 2022/119 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Kullanmama Nedeniyle Marka İptali Talebinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının TPMK nezdinde … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” ibareli markaları kendi adına tescil ettirdiğini, ancak davalının huzurda bulunan davanın ikame edilmesinden geriye doğru beş yıllık süre içerisinde ve çok öncesinden bu yana dava konusu markaları kullanmadığını, davalının 6769 sayılı kanunun kendisine yüklediği markayı kullanma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, bu durumun davalı ile aynı sektörde olan müvekkili tarafından tespit edildiğini, bu sebeplerle davalı adına tescilli markaların kullanmama nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini iddia ederek, davalı adına … ve … sayı ile tescilli markaların kullanılmadığının tespit edileceği tarihten geçerli olacak şekilde iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sahibi ve yetkilisi …’nun 1978 yılında “… – …” isimli şahıs firmasını kurduğunu ve bu suretle “…” ibaresini kullanmaya başladığını, söz konusu markanın hukuka uygun kullanılması ve ibraze üzerinde hak sahibi olunması amacıyla 1985 yılında TPMK’ya başvuru yaparak “…” ibaresinin markalaşmasını sağladığını, şirketin isim ve nevi değişim sonucu “…” ibaresinin yanına “2004” sayısı da eklenmek suretiyle müvekkili şirketin kurulduğunu ve şahıs şirketin kapanışının yapıldığını, şirketin isim ve nevi değişikliği sonucu “…” ibaresinin de marka tescilinin gerçekleştirildiğini, müvekkilinin 1978 yılından itibaren markayı şahıs şirketinde tescilsiz biçimde, 1985 yılından itibaren ise tescilli olarak yaygın ve aralıksız olarak kullandığını ve davacının markaların kullanılmadığına ilişkin iddialarının mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/07/2018 Tarih, 2017/65 Esas ve 2018/268 Karar sayılı kararıyla; “Davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, … sayılı … + şekil markasının kullanımı olduğu tespit edilen banyo aksesuarları (havluluk, banyo tutanağı askılık, bardaklı, sabunluk ,porselen etejer, porselen kağıtlık) recor , maşon, dirsek ,t şeklinde boru dirseği, rediksiyon ,lipel , su tesisatlarında ekleme parçaları ,… sayılı … 2004 şekil markası yönünden boru ekleme parçaları, ( maşon, dirsek, recor,vana, radyatör köşe vanası, rediksiyon, T parçası, takım ,kombi ,bağlantı elemanları, hava ayrıcı , tortu ayrıcı , (banyo aksesuarları ,havlu radyatörü, emtiaları yönünden markaların kullanımı olup bu emtialar yönünden yerinde olmayan davanın reddine, -Markaların bu emtialar dışında kalan emtialar yönünden kullanmama nedeniyle kısmen iptali ile iptal edilen emtiaların TPMK.dan terkin edilmesine ” karar verilmiştir. Davacı vekili ile Davalı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Dairemizin 21/05/2021 tarihli 2018/2921 Esas ve 2021/1038 Karar sayılı ilamıyla; “…”Taraf vekilleri mahkemece alınan bilirkişi kök ve ek raporuna karşı itirazlarını bildirmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi kök ve ek raporunda, davalının markaları kullandığı tespit edilen ve cins, adet ve tutarı tablo halinde gösterilen emtialar tablo halinde gösterilmişse de, davalı markalarının tescilli olduğu emtialarla aynı olup olmadığı anlaşılamamış, raporda bu hususta teknik incelemeye yer verilmemiştir. Bilirkişi raporunda markaların kullanımının tespit edildiği emtiaların, markaların tescil sınıflarındaki hangi emtiaları karşıladığı denetime elverişli şekilde değerlendirilmemiş, kullanım adet ve bedelleri yönünden davalının ticari faaliyeti içerisinde, ciddi kullanım bulunmadığına yönelik davacı vekilinin itirazı değerlendirilmemiştir. Davaya konu her iki markanın ayrı ayrı kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi gerekirken, incelenmemiş mahkeme kararında da, bu husus tartışılmamıştır. İlk derece mahkemesince, eksik inceleme içeren yetersiz bilirkişi raporu ile karar verildiği” gerekçesiyle; taraf vekillerinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin başvurularının kabulü ile, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, tescil konusu emtialar konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyetten, inceleme günü her iki taraf vekiline de bildirilerek, taraf vekillerinin itirazlarını giderecek şekilde rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/05/2022 tarihli 2021/162 E. – 2022/119 K. sayılı kararıyla; “…davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu 19. sınıftaki “su tesisatlarında ekleme parçaları” emtiası hariç olmak üzere tescilli olduğu diğer tüm emtia ve hizmet sınıfları yönünden tescil tarihinden beş yılın geçtiği 02/05/2000 tarihine kadar ve sonrasında kullanımının bulunmadığı… davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu 19. sınıfta “boru ekleme parçaları” emtiası hariç olmak üzere tescilli olduğu diğer tüm emtia ve hizmetler yönünden tescil tarihinden beş yılın geçtiği 07/11/2001 tarihine kadar ve sonrasında kullanımının bulunmadığı” gerekçesiyle; Davacı davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu 19. sınıftaki “su tesisatlarında ekleme parçaları” emtiası hariç olmak üzere tescilli olduğu diğer tüm emtia ve hizmet sınıfları yönünden 02/05/2000 tarihinden geçerli olmak üzere kullanmama nedeniyle iptaline, yine davalı adına tescilli … tescil nolu markanın tescilli olduğu 19. sınıfta “boru ekleme parçaları” emtiası hariç olmak üzere tescilli olduğu diğer tüm emtia ve hizmetler yönünden 07/11/2001 tarihinden geçerli olmak üzere kullanmama nedeniyle iptaline, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece istinaf kararından sonra bilirkişi raporu alınmışsa da, istinaf kararında yapılması gerektiği belirtilen incelemenin yapılmadığını, hükme esas alınan raporda ticaret unvanı kullanımının marka kullanımı sayılmışsa da bunun usul ve yasaya uygun bulunmadığını, bilirkişi raporunun 8. Sayfasında davalıya ait fatura görseline yer verilmişse de, faturanın üst kısmındaki ticaret unvanının bilirkişi heyetince markasal kullanım kabul edildiğini, bilirkişilerce dosyaya kullanıma ilişkin örnekleme fatura ibraz edilmediğini. -Bilirkişi raporunda bilirkişilerce kullanıldığı bildirilen emtialara ilişkin satış bilgilerinde “rekor” 2013 satışı 425,80 TL, 2017 yılı satışı 668,26 TL, “…” 2016 yılı satışı 58,49 TL, “nipel” 2016 satışı 3,30 TL, “dirsek 2016 yılı satışı 96,43 TL olup diğer yıllarda satışlarının bulunmadığını, “redüksiyon” ve “boru dirseğinin” ise 2013-2017 yıllarında hiç satışının bulunmadığını, emtiaların tamamının davalı firma tarafından kullanıldığına ilişkin tespitin kabul edilemez olduğunu.-Bilirkişi raporunun 12. Sayfasında “…Dosya içine sunulan deliller ve mali bilirkişi tarafından davalı yana ait defterler üzerinde yapılan mali incelemeler neticesinde; “denge kapları, hava ayırıcıları, hidrolik bağlantı setleri, pompa rekor setleri, tortu ayırıcıları, köşe radyötör vanasında” aktif olarak kullanımın olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu emtiaların 19. Sınıf içinde yer alan; “su tesisatlarında ekleme parçaları”, “boru ekleme parçaları” kapsamında yer alabilecekleri değerlendirilmektedir….” şeklinde zorlama açıklamalara yer verildiğini, bu hususun bilirkişilerin görevi kapsamında olmadığını, dosya kapsamında alınan önceki raporlarda kullanımlara konu emtiaların boru ekleme parçası yada su tesisatlarında ekleme parçası olarak kabul edilmediğini, davanın tümüyle kabulü gerektiğini. -Bilirkişilerin kullanım kabul ettiği emtiaların davalıya husumet yöneltildikten sonra, kötüniyetli olduğunu, 2016 yılından önce davalının dava konusu emtiaları kullanmadığının kabulüne rağmen aksi kanaate dayalı raporun kabul edilemeyeceğini. -Davalı tarafın, davanın SMK’nın yürürlük tarihinden 5 yıl sonra açılması gerektiğine yönelik iddiasının hukuki değer taşımadığını, müvekkilinin yetkilisi olduğu, … Yapı Elemanları Şirketinin 2016 tarihinde açtığı davanın usulden reddine karar verildiğini, davalının yakın zamanda gerçekleştirdiği kullanımların dikkate alınamayacağını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince makine mühendisi sektör bilirkişisi, marka-patent vekili ve mali müşavir bilirkişiden oluşan heyetten alınan 07/02/2022 havale tarihli raporda; radyatör rekoru, … köşe radyatör vanası ibareleri yazıldığı, 2016 yılından itibaren BOYLER ve … ürünlerinin önüne … markası gelmeden faturaların kesildiği, denge kapları, hava ayırıcılar hidrolik bağlantı setleri, pompa rekor setleri, tortu ayırıcıları, tortu tutucu, ürünlerin önüne … 2004 ve … ibaresini yazdıkları ve stok kodu bölümünde ürünlerin önüne … ibaresi yazıldığı, davalının 2013 yılı ile 2017 arası kestiği tüm irsaliyeli faturalarda … 2004 markasının yer aldığı, dosya içine sunulan deliller ve mali bilirkişi tarafından davalı yana ait defterler üzerinde yapılan mali incelemeler neticesinde; “denge kapları, hava ayırıcıları, hidrolik bağlantı setleri, pompa rekor setleri, tortu ayırıcıları, köşe radyatör vanasında” aktif olarak davaya konu markaların kullanımının olduğunun tespit edildiği, söz konusu emtiaların 19. Sınıf içinde yer alan; “su tesisatlarında ekleme parçaları”, “boru ekleme parçaları” kapsamında yer alabileceklerinin değerlendirildiği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı adına tescilli … sayılı … + şekil markası ile … sayılı … şekil markasının 5 yıl süre ile kullanılmadığından bahisle, tescilli olduğu ve kullanılmadığı tüm emtialar bakımından iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Dairemizin 21/05/2021 tarihli kararı ile, mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun usulüne uygun ve yeterli inceleme içermediği gerekçesiyle, yeniden rapor alınması yönünden mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece alınan heyet raporunda; davalının şirket merkezinde 2013 ila 2017 yıllarına ait defterler üzerinde yaptıkları incelemede, bu yıllara ilişkin satış faturalarında dava konusu … ve … 2004 ibareli markaların kullanıldığının tespit edildiği, davalının 2016 yılından itibaren … ve … ürünlerinin önüne … markası gelmeden faturaların kesildiği, denge kapları, hava ayırıcılar hidrolik bağlantı setleri, pompa rekor setleri, tortu ayırıcıları, tortu tutucu, ürünlerin önüne … 2004 ve … ibaresini yazdıkları ve stok kodu bölümünde ürünlerin önüne … ibaresi yazıldığı, davalının 2013 yılı ile 2017 arası kestiği tüm irsaliyeli faturalarda … 2004 markasının yer aldığı, dava konusu marka altında yapılan satışlara ait faturaların resmi yevmiye ve defteri kebirlere kayıt edildiği yıllar itibari ile satış adetlerinin ve satış hasılatının incelenmesinde, dava konusu marka altında yapmış olduğu toplam satışların içindeki payın %8,29 olduğunu beyan ettikleri, söz konusu emtiaların 19. Sınıf içinde yer alan; “su tesisatlarında ekleme parçaları”, “boru ekleme parçaları” kapsamında yer alabileceklerinin değerlendirildiği beyan edilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporundaki tabloda emtialara ilişkin satış bilgilerinde “rekor” 2013 satışı 425,80 TL, 2017 yılı satışı 668,26 TL, “manşon” 2016 yılı satışı 58,49 TL, “nipel” 2016 satışı 3,30 TL, “dirsek 2016 yılı satışı 96,43 TL olup diğer yıllarda satışlarının bulunmadığını, “redüksiyon” ve “boru dirseğinin” ise 2013-2017 yıllarında hiç satışının bulunmadığını, emtiaların tamamının davalı firma tarafından kullanıldığına ilişkin tespitin kabul edilemez olduğunu ileri sürmüştür. Davaya konu markaların, 12.7.1995 Tarih ve 95/7094 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile taraf olunun Markalardaki Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Nice Anlaşmasından önce başvurularının yapıldığı, emtia listelerinin herhangi bir sınıflandırma olmaksızın marka tescil kayıtlarında yer aldığı anlaşılmıştır. Bilirkişilerin davalı tarafın markasını kullandığı, denge kapları, hava ayırıcılar hidrolik bağlantı setleri, pompa rekor setleri, tortu ayırıcıları, tortu tutucu ürünlerinin, 19. Sınıfta “su tesisatlarında ekleme parçaları”, “boru ekleme parçaları” kapsamında yer alabileceğini beyan ettikleri, bu emtialardaki kullanımın toplam satışlara oranının %8,29 oranında olduğunu tespit ettikleri anlaşılmakla, ciddi kullanım teşkil ettiği kanaatine varılmıştır. Davacı vekili davalıya müvekkilinin yetkilisi olduğu şirket tarafından 2016 yılında markanın kullanılmaması nedeniyle dava açıldığını, usulden reddedildiğini, husumet yöneltildikten sonra davalının kullanmaya başladığını, bu kullanımların dikkate alınamayacağını ileri sürmüşse de, başkaca şirket tarafından açılan ve usulden reddine karar verilen davanın dikkate alınamayacağı, bu dava tarihinden önceki kullanımların dikkate alınması gerektiği, bilirkişi raporu 8. Sayfadaki tablodan davalı tarafça 2013-2017 yılları arasında denge kapları, hava ayırıcılar hidrolik bağlantı setleri, pompa rekor setleri, tortu ayırıcıları, tortu tutucu ürünlerinin satışının yapıldığı, dosyada faturaların örneklerinin bulunduğu ve faturalardaki kullanımın markasal kullanım olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 25/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.