Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1302 Esas
KARAR NO: 2022/1599
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/102
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2014 yılında Sırbistan’da kurulduğunu ve 2015 yılından bu yana “…” omlak üzere “…” ile başlayan çeşitli seri markalar altında kaş tasarımı dahil güzellik hizmetleri sunduğunu bu konuda eğitimler verdiğini ve ürün satışı yaptığını, müvekkilinin bu bağlamda ülkemizde de TPMK nezdinde “…” esas unsurlu birçok marka tescili bulunduğunu, hal böyle iken davalıların birlikte hareket ederek müvekkilinin markalarını ve logolarını kopyalayarak kullandıklarını, eğitimler verdiğini ürün satışı yaptıklarını, davalıların müvekkilinin markalarını kopyalayarak yeni marka başvuruları yaptığını, hatta müvekkilinin markaları kullanan ve hizmet sunan kişileri sosyal medya üzerinden kötüleyerek ihtarnameler gönderdiğini, davalıların bu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı … adına tescilli olan … tescil numaralı markanın 3.kişilere devrinin tedbiren engellenmesini, yine davalı … adıan olan … tescil numaralı markadan doğan hakların müvekkiline, müvekkilinin markaları altında hizmet sunan kişilere, müvekkilinin ürünlerin satışını ve hizmetlerinin sunumunu müvekkilinin bilgisi ve izni dahilinde yapanlara karşı ileri sürülmesinin önlenmesine ilişkin ve “…” , “…” , “…” , “…” , “…” , “…” , “…” ve “…” kelime markalarının, pergel ve göz şeklinden oluşan ürün ambalajlarının tüm kullanımlarını engellenmesini, internet üzerinden yapılanlar da dahil olmak üzere satışa sunulmasının, satılmasının, dağıtılmasının, dağıtımının, ithal ve ihracının önlenmesini, yine bu kelime markalarının, pergel ve göz şeklinden oluşan logo/şekil markalarının tüm markaları taşıyan hizmetlerin, ürünlerin ve ürün ambalajlarının her türlü ürün, basılı yayın, ambalaj, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıt, fatura ve sair her türlü ticari evrak üzerinde kullanılmasının önlenmesini, bu kelime markalarını, pergel ve göz şeklinden oluşan logo/şekil markalarını içeren ürünlerin ve ürün ambalajlarının, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıt, fatura ve sair her türlü ticari evrakın bulundukları yerlerden toplanarak yed-i emine teslimini, yine bu markaların, pergel ve göz şeklinden oluşan logo/şekil markalarının, tüm bu markaları taşıyan hizmetlerin, ürünlerin ve ürün ambalajlarının, alan adları, sosyal medya hesapları, çevrimiçi satış siteleri de dahil olmak üzere internet üzerinde kullanılmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/102 Esas ve 07/04/2022 tarihli ara karar ile; “Davacının hükümsüzlüğü istenen … tescil numaralı markanın 3.kişilere devrinin önlenmesine ilişkin tedbir talebinin, dosya kapsamı deliller ve davanın niteliğine göre takdiren teminatsız olarak kabulüne, sair tedbir taleplerinin bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra değerlendirilmesine” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/102 Esas ve 10/05/2022 tarihli ara karar ile; “Dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları ve aldırılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiğinden SMK 159 ve HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 200.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz teminat mektubu teminat karşılığı kabulüne” karar verilmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ: Davalı … Limited şirketi vekili 19/07/2022 tarihli tedbire itiraz duruşmasında; “öncelikle mahkemenizce yapılmış tahkikata itiraz ediyoruz. Zira biz mahkemenizce verilmiş tedbir kararını istinaf etmiştik. Bu istinaf üzerine hakimin dosyadan elini çekmesi gerekirdi. Ancak tahkikata devam olundu. Dosya istinaf gitse idi lehimize karar çıkması durumunda davacı yandan tazminat talep etme hakkımız doğacaktı. Ancak dosya istinafa gönderilmediği için müvekkilin tedbir kararından kaynaklı zararları devam etmektedir. Kök rapor müvekkil tarafa usulüne uygun bir şeklide tebliğ edilmemiştir. Kök rapor usulüne uygun tebliğ edilmemişken ek rapor alınması da usulüne aykırıdır. Bu nedenle ek raporu kabul etmiyoruz. Mahkemenizce başkaca bir işlem yapılmadan dosyanın istinafa gönderilmesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZIN REDDİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/102 Esas ve 19/07/2022 tarihli ara karar ile; “Dosyanın yapılan incelemesinde; davacının davaya konu ettiği fiillerin marka hakkına tecavüz olduğu, tedbir kararına dayanak mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun davacı iddialarını desteklediği, davalı tarafta bulunan ve incelenen “…” markasının davacıya ait tescilli marka arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıkların bulunmadığı yönünde görüş ve değerlendirmelerin yer aldığı görülmüştür. 6769 sy. SMK’nun 159/1.md’sine göre; Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Buna göre, alınan rapor ve tüm dosya kapsamına göre davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi için yaklaşık ispat koşulları oluşmuş olmakla davalının mahkememizce verilmiş ihtiyati tedbir kararına karşı yapmış olduğu itirazın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; “İstinaf talebimizin reddine dair 24.05.2022 günlü karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduklarını, mahkemenin tedbire ilişkin ara kararında kanun yolu olarak istinafı gösterdikten sonra kararın itiraza tabi olduğu yönündeki değerlendirmesinin usule aykırı olduğunu, bu nedenle tedbir kararının istinaf yoluyla incelenmesini talep ettiklerini.” beyanla ilk derece mahkemesinin istinaf taleplerinin reddine dair kararının kaldırılması istenmiştir. Davalılar … ve … San. Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; “Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına karşı itirazlarımızı değerlendirmeye almadığını, Mahkemece bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmişse de ek rapor taraflara tebliğ edildikten kısa süre sonra ek rapora olan itiraz süresi henüz sona ermeden ilk derece Mahkemesi tarafından karar verildiğini, Tedbir kararına esas alınan bilirkişi raporu eksik inceleme sonucu tanzim edildiğini, bilirkişilerce yalnızca internet üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmiş olup Yargıtay içtihatlarına göre ‘markanın yoğun kullanım arz ettiğine’ ilişkin bir karar verilebilmesi için markaların tescil tarihleri, kesilen faturalar, katalog ve dergi ilanları, yine fuar vb. etkinliklere katılım tarihleri vs. incelenerek yoğun kullanımın ve öncelik hakkının hangi markada olduğunun daha ayrıntılı bir araştırma ile tespit edilmesinin gerektiğini, Bununla birlikte, gerek bilirkişi gerekse ek bilirkişi raporunda müvekkil …’un … markası için yapmış olduğu ancak … şirketi tarafından itiraz edilmek suretiyle yayınlanmamış olan markası üzerinde araştırma yapılarak marka ihlali değerlendirilmişse de müvekkil markasının … şirketi ile benzerlik göstermesini hiçbir zaman amaçlamamış olup bu nedenle … markasını yeniden tasarlayarak – bilirkişilerce benzerlik gösterdiği iddia edilen hususları marka tasarımından çıkarttığını, Bununla birlikte müvekkilin yapmış olduğu marka başvuruları uzman benzerlik sürecinden geçerek ilan edilmişse de davacı marka yayın kararına itiraz ettiğini, müvekkilin markası yayın kararına itiraz sebebiyle daha tescil edilemediğini, yeni markası için ise başvurunun henüz yapıldığını, bu sebeple söz konusu açılan dava bu Yargıtay kararına göre erken açılmış bir dava olduğunu, HMK.114uyarınca açılmış olan bu davada hukuki yarar bulunmadığını, Ayrıca davacı taraf sunmuş olduğu beyan dilekçesinde Müvekkil …’un davalı … şirketi adına kargo yoluyla gönderimler yaptığını söylemiştir. Müvekkil … Holding ile yapmış olduğu … müşteri numaralı sözleşme çerçevesinde türkiye’nin her şubesinden, bayileri ve taşeron çalışanları tarafından kendi ismi verilerek kargo çıkışı yapılabildiğini, müvekkil ürün gönderimlerini aynı tarihlerde farklı şehirlerde bulunarak yapması hayatın olağan akışına uygun olmayacağından söz konusu gönderimlerin müvekkil tarafından yapıldığı söylenemeyeceğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Marka uzmanı bilirkişinin 21/04/2022 havale tarihli raporunda; “Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08.10.2019 tarih ve 2018/73 E., 2019/405 K. sayılı kararı ile, 1 no’lu davalı şirketin 04.08.2016 koruma tarihli … numaralı markasının tescilli olduğu 44. sınıf yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ve davalı unvanından “…” ibaresinin terkinine hükmedildiğinin anlaşıldığı, kararda, huzurdaki davacının 44. sınıfta yer alan güzellik bakım hizmetleri yönünden gerçek hak sahibi olduğu, davalı markasının kötü niyetle tescil ettirildiği ve 1 no’lu davalı şirket unvanından “…” ibaresinin terkini gerektiği kabul edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 31.12.2021 tarih ve 2020/567 E., 2021/1711 K. sayılı kararı ile huzurdaki 1 no’lu davalı …’nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararın kesinleştiğine dair dosyada bilgi bulunmadığı, davacının, hükümsüzlüğünü talep ettiği davalı markasının (… tescil no.lu markası, 35 ve 41. sınıflar) koruma tarihinden önce koruma altına alınan markaları sadece … tescil no.lu (3 ve 10. sınıflar) ve … tescil no.lu (3 ve 35. sınıflar) markalar olduğunu, 1 no’lu davalıya ait olduğu belirtilen …com.tr alan adlı internet sitesinde 44. sınıf kapsamındaki güzellik ve bakım hizmetlerinde ve bu kapsamdaki ürünlerde …, …, …, … ibarelerinin marka olarak kullanıldığı, … şeklinde açıklama ve marka kullanımlarının olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, … ve … ibarelerinin markasal kullanımında “…” harfinin, davacıya ait ve kullanımının 2015 yılına kadar geriye gittiği dosyadaki delillerden tespit edilen biçimindeki şekil markasına çok benzer şekilde stilize edildiği, yine … markasal kullanımında da söz konusu şeklin kullanıldığı görülmüştür. Davacıya ait … no.lu, … no.lu ve … no.lu tescilli markalarında da incelenen şeklin bulunduğu tespit edilmiştir. Yine, bir yerde, … şeklindeki marka kullanımında … ibaresindeki “…” harfinin, davacının marka kullanımındaki “…” harfi gibi femina işaretine benzer bir işaret kullanılarak stilize edildiği görülmüştür. İncelenen internet sitesindeki markasal kullanım doğrudan 44. sınıfta güzellik ve bakım hizmetinde ve bununla ilintili emtialarda olup, dosyadaki delillerden, güzellik bakım hizmetleri, bu kapsamda verilen eğitimler, düzenlenen kurslar vs. ve yine bu kapsamda davacının microblading işlemleri sırasında kullanılan ürünlerde ve markalarını kullanımının 2015 yılına kadar geriye gittiği; … markasının-tanıtıcı işaretinin davacı tarafından 44. sınıfta güzellik ve bakım hizmetlerinde ve bununla bağlantılı emtialarda kullanımının davalıdan önceye dayandığı, ibarenin davacı tarafından ihdas ve istimal edildiği ve kullanımının belirli bir yoğunluk arz ettiği, davacı, 3 no’lu davalı …’un (…’un ticaret unvanından … ibaresinin silinmesi talep edilen 2 no’lu davalı şirketin tek ortağı olduğu dosyadaki ticaret sicil kaydından anlaşılmaktadır.), 1 no’lu davalı şirket ile arasındaki ilişkiyi gösteren …com.tr/internet sitesinden alınan çıktıları sunduğunu, …’un, internet sitesinde “…” kısmında “…” olarak tanıtıldığının görüldüğünü, Ayrıca, “…” ifadesine de rastlanıldığını, işbu raporun tanzimi sırasında internet sitesinde bu açıklamaların görülmediği” kanaati bildirilmiştir. *Bilirkişinin 08.07.2022 tarihli ek raporda görüşlerini tekrarladığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markanın hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması ve maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına yöneliktir. Dava dilekçesindeki talep üzerine mahkemece bilirkişi raporu aldırılmak suretiyle “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, takdiren 200.000,00 TL teminat alınmasına.” karar verilmiş, davalı tarafın tedbire itirazı duruşmalı inceleme sonucunda reddedilmiş, bu karar davalılar tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemenin 10/05/2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 200.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz teminat mektubu teminat karşılığı kabulüne karar verildiği, bu karara karşı davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, mahkemenin 24.05.2022 günlü kararı ile “İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz kanun yolunun açık olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve davalı vekilinin tedbire itirazının 19.07.2022 tarihinde duruşmalı inceleme yapılarak reddedildiği görülmüştür. Her ne kadar davalı vekili “Tedbire ilişkin ara kararında kanun yolu olarak istinafın gösterildiğini” beyanla istinaf incelemesi yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de; kanun yolunun kararda yanlış gösterilmesi usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından davalı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Mahkemece aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları dikkate alındığında davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi için yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu düşüncesiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığından, davalılar … ve … Şirketi vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 2-Davalılar … ve … San. Şirketi vekilinin istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE, 3-Taraflarca harç peşin yatırıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.05/10/2022