Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1281 E. 2022/1384 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1281 Esas
KARAR NO: 2022/1384
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2022
NUMARASI: 2021/253 2022/434
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Müvekkili …’nin gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini ve … markası ile Türkiye ve birçok yabancı ülkede Türk ve Yabancı Gerçek ve tüzel kişilere Franchise verdiğini ve hala da vermekte olduğunu, davalılar … ile …’un müvekkili şirkete gelerek Ümraniye ilçesinde bir mağaza açma taleplerinin olduğunu belirttiklerini, bunun üzerine taraflar arasında mutabakat sağlanarak 18/06/2019 tarihinde … markasının davalıların tayin ettiği … AVM … Mah. … Cad. No:… Dudullu Ümraniye İstanbul adresli mağazada davalılar tarafından 5 yıl boyunca kullanılmasını ve benzeri hak ve yükümlülükleri içeren Franchise Sözleşmesi imzaladıklarını, Müvekkilinin sözleşmesel bütün yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak davalı taraflar sözleşmeyi hukuken kabul edebilecek sözleşmesel yahut yasal olarak hiçbir dayanak öne sürmeden ihlale yöneldiklerini, mağazasını açmamaya ve müşteri şikayetlerine neden olmaya başladıklarını, işin başında durmamış ve ortaklar arası anlaşmazlıklar nedeni ile devam eden süreçte mağazasında sürdürme yükümlüğü bulunan faaliyetlerini tek taraflı olarak sözleşmeye aykırı şekilde sonlandırdıklarını, davalıların sözleşmeyi ihlale yönelen davranışlarının çekilmez hal alması nedeniyle müvekkili tarafından 19/08/2020 tarihinde Kadıköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ilk olarak ihlal edilen sözleşmesel yükümlülüklerin davalının kendisine hatırlatıldığını ve işbu sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi amacıyla 15 günlük süre tanındığını, tüm bu tanınan süre içerisinde ahde vefa ilkesine aykırı olarak ihlali sürdürdüklerini, davalıların mağazanın faliyetini tek taraflı olarak sonlandırması nedeni ile 09/11/2020 tarihinde Kadıköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıların sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeni ile sözleşme haklı nedenle fesih edildiğini, müvekkili davacıya herhangi bir geri dönüş yapılmadığı gibi ihtarnamelerde ileri sürülen aykırılıkların da düzeltilmemesi ve borçlu olunan faaliyetlerin sürdürülmemesi üzerine müvekkilinin 06/01/2020 tarihinde İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu’na Arabuluculuk başvurusunda bulunularak sözleşmesel hak ve alacaklar ile cezai şart nedeniyle bir uzlaşma sağlanmak istendiğini ancak davalıların görüşmelere katılmadığını bu nedenle herhangi bir sonuç alınamadığını beyan ederek taraflar arasında bulunan Franchise Sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak feshi sebebiyle fazlaya ilişkin haklarının ve arttırma haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL cezai şart ile 3.000,00 TL mahkum kalınan kar’ın Ticari temerrüt faizi ile birlikte müvekkili davacıya ödenmesi ile davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, Müvekkilinin kısmen veya tamamen bir ticari işletmeyi kendi nam ve hesabına işletmediğini, … AVM’deki işletmenin müvekkili tarafından değil … Limited Şirketi ile diğer davalı … Adi Ortaklığı tarafından işletildiğini, Dolayısıyla müvekkilinin tacir olduğundan bahsedilemeyeceğini, Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde ticari dava olarak sayılan hususlardan hiçbirinin müvekkili bakımından geçerli olmadığını, buna bağlı olarak ticari davadan bahsedilemeyeceğini, bu nedenle Ticaret Mahkemeleri’nin işbu uyuşmazlığa bakmakla görevli olmadığını ileri sürerek davanın görev nedeni ile reddini talep etmiştir. Davalı … vekili, Müvekkili davalıya sözleşmenin feshedildiğine dair ihtarname keşide edildiğini belirtmiş ise de; müvekkili davalıya usul ve yasaya uygun tebligat yapılmadığından ihtarname içeriğinde belirtilen hususların kabulünün mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; ” HMK 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir denilmekle; ve görevle ilgili olarak yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası içeriği incelendiğinde; davacı tarafça, Franchise Sözleşmesi uyarınca franchise alan davalıların sözleşmede belirtilen yükümlülüklerine uymadıklarını ileri sürerek, sözleşmenin feshi sebebiyle cezai şart ve mahrum kalınan kar bedelini talep etmiştir. Franchise sözleşmesinin incelenmesinde davacının tescilli markası olan “…” markasını davalının kullandırılması taahhüt edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/8316 esas sayılı ilamıda dikkate alındığında davanın 5846 sayılı yasadan kaynaklanan uyuşmazlık olduğu dikkate alındığında mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; sözleşmenin ticari nitelikte bir sözleşme olduğunu bu nedenle görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin sözleşmede taraf olmadığını bildirmiştir. Davacı tarafından dosyaya franchise sözleşmesinin bir fotokopisinin sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, frenchise sözleşmesinin davalılar tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiği iddiasına dayalı cezai şart ve mahrum kalınan karın tazmini talebine ilişkindir. Davacı taraf davasında davalıların sözleşmeyi ihlal ettiklerini bu konuda ihtarname çekerek davalıları uyardıklarını ancak sonuç alınamaması üzerine sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini iddia etmiş, sözleşmenin 12/6 maddesi uyarınca tazminat talebinde bulunmuştur. Somut olayda, marka haklarından kaynaklanan bir hak sahipliği veya markaya tecavüz ya da lisans vb. diğer hususlardan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu iddia edilmemiştir. Uyuşmazlık gerek 556 Sayılı KHK, 6269 Sayılı SMK ile 5846 Sayılı FSEK kapsamında bulunmamaktadır. Bir başka deyişle uyuşmazlığa bahsi geçen mevzuat hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda görevli mahkeme davanın açıldığı ticaret mahkemesi olup, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih, 2021/253 E 2022/434 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı … iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan istinaf yoluna başvurma harcı olan 220,70-TL nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/09/2022