Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1249 E. 2022/1473 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1249 Esas
KARAR NO: 2022/1473
BAŞKAN: APDULLAH KAYA (37161)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2022
NUMARASI: 2022/126 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin “… Kargo – …” unvanı ve mavi – turuncu renklerinin birlikte kullanılmasından oluşan tanınmış logosu ile 1982 yılında kurulmuş olup, Dr. … liderliğinde ve … çatısı altında, Türkiye’deki ilk kargo firması olarak faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkili şirket tarafından haricen tespit edildiği üzere davalı şirketin, müvekkili şirkete ait olan tescilli logosunu iltibas yaratmanın ötesinde ayniyet içerecek şekilde ve tüketiciler yanıltacak şekilde müvekkili şirketin asli faaliyet konusu olan kargo ve taşımacılık faaliyetleri ile birebir aynı faaliyet konusunda haksız bir şekilde kullandığını, davalı şirketin markasına ilişkin TPMK nezdinde yapılan sorgulama neticesinde “…” marka adlı, 39 sınıfında … nolu başvuru yapılmış markasının bulunduğunu, davalının marka başvurusunun tescil edilmemiş olduğunu tescil başvurusuna 3.kişiler tarafından da itiraz edildiğinden tescil sürecinin devam ettiğini, müvekkili şirket ile aynı hizmet sınıfında marka başvurusu yaptığını, davalının kullanmakta olduğu logosu ile halkı yanıltacak derecede ayniyet içerdiği, kavramsal ve görsel açıdan iltibasın da ötesinde müvekkili şirket logo ve markasıyla benzerlik oluşturduğu ve her iki şirketin de aynı taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiği ele alındığında tüketiciyi yanıltma olasılığının kuvvetle muhtemel olduğunun görüldüğünü, davalının internet sitelerinde bulunan logolara ilişkin delil tespiti yapılmış olup, Beyoğlu …Noterliğinin 26/05/2022 tarihli … ve … sayılı e-tespit tutanakları ile de davalının işbu logolarının faal olarak kullandığının ispatlandığını belirterek davalının müvekkili şirketin markalarına tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, men’ine ayrıca davalının haksız marka kullanımı sebebi ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davanın haksız olarak açıldığını, davacı tarafça çekilen ihtarnameye cevap verdiklerini, müvekkiline ait logonun kendine özgü bulunduğunu, davacı tarafça ayniyet kavramının anlaşılamadığını, müvekkilinin 10 yıl gibi uzun bir süredir kargo taşımacılığı yaptığını, davacının tanınmışlığından yararlanma ihtiyaca bulunmadığını, davacının iddia ettiği şekilde marka tecavüzü ve haksız rekabetin bulunmadığını bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk mahkemesi 2022/1249 E., 30/05/2022 tarihli ara kararı ile; “… mevcut deliller arasında bir tespit ve rapor bulunmadığı, davacının talepleri arasında delil tespiti ve rapor alınmasına yönelik bir talebi olmadığı, mahkememizin taleple bağlı olduğu ve mevcut aşamada yaklaşık ispat kurallarının bulunmadığı anlaşıldığından ileride alınacak rapor sonrası yeniden değerlendirilmek üzere ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir için yasada aranan yaklaşık ispat okşulunun gerçekleştiğini, ancak mahkemenin herhangi bir gerekçe göstermeden talebi reddettiğini, müvekkilinin uzun süredir kullandrığı ve tanınmış bir marka haline getirndiği logonun birebir aynısını davalı tarafından haksiz ve izinsiz kullanılmakta olduğunu, ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğunu, tarafların aynı alanda ticari faaliyet gösterdiklerini dolayısıyla müvekkilinin zarara uğradığını ve ileride bir kısım zararlara da muhtemel olduğunu, müvekkilinin markalarının mavi turuncu renklerden oluşan Y K harflerinin özel olarak tasarımı sonucu logo oluşturulduğunu, bu logonun tescilli olduğunu, müvekkilinin Türkiye çapında tanınmışlık düzeyine sahip olup, markasının da ayırt edici bir marka halinde olduğunu, davalının ise gerek resmi olarak kullandığı sosyal medya hesapları incelendiğinde müvekkilinin logosu ile ayniyet derecesinde mavi ve turuncu renklerin birleştirilerek X harfine benzeyecek şekilde kullandığını, davalının tescil başvurusunda ise … ibaresinin bulunduğunu, sınıfın ise taşımacılık hizmetleri olan 39. Sınıf olduğunu ancak bu marka başvurusunun itiraza uğradığını, davacının müvekkilinin tanınmışlığından yararlanmak istediğini, ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Mahkemece TPMK’dan celp edilen marka tescil belgelerinin uyap ortamında incelenmesi sonucunda davacıya ait … tescil numaralı markanın 39. Sınıfta … tescil numaralı markanın 41. Sınıfta … tescil numaralı markanın 39. Sınıfta, … tescil numaralı markanın 7,8,9,16,21,36 ve 38. Sınıflarda, … tescil numaralı markanı 39. Sınıfta, … numaralı markanın da 39. Sınıfta tescilli olduğu, markaların esas unsurunun … Kargo ibarelerinin içerdiği ve şekil markası olduğu; Davalıya ait … numaralı … ibareli markanın ise 39. Sınıfta başvurusunun yapıldığı, itiraz inceleme aşamasında olduğunun bildirildiği görülmüştür. Dava dilekçesi ekinde Beyoğlu … Noterliğinin 26/05/2022 tarihli e-tespit tutanağının sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve men’i taleplerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Somut olay bakımından yapılan değerlendirmede, dosyada bilirkişi raporunun bulunmadığı, sunulan deliller itibariyle de henüz bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği kanaatine varılmakla, davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.22/09/2022