Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1238 Esas
KARAR NO: 2022/2092
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2022
NUMARASI: 2021/397 2022/291
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 23.03.2007 tarihli FK sözleşmesi düzenlenerek bir adet EKSKAVATOR müvekkiline verildiğini, müvekkilince sözleşme süresince sigorta işlemlerini yerine getirdiğini, ancak 27.08.2009 tarihinde sigorta kapsamında meydana gelen hasar sonucunda makinanın kullanılamaz hale geldiğini, davalının isteği üzerine müvekkilinin makinayı davalıya teslim ettiğini, davalının ise müvekkilinden nakliye faturası ile beraber tüm dökümanları alarak sigorta şirketinden nakliye bedeli hariç toplam 114.968,00 TL tahsil ettiğini, nakliye bedeli olan 6.490,00 TL’nin müvekkili tarafından ödendiği halde davalının bu tutarı da sigorta şirketinden tahsil ettiğini, davalının müvekkiline ödemesi gereken 25.000 TL ile nakliye ücretini ödememesi üzerine davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının 18.537,99 TL dosyaya ödeme yaptığını, kalan kısım 27.611,68 TL’ye itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin zamanaşımına uğradığını, davacı kiracının borcundan ödenen hasar tazminatı ve soltaj bedelinin karşılığından mahsup edilerek 10.249,00 TL’nin davacıya ödendiğini, davacının takibinde istediği 25.000 TL asıl alacağın 18.537,99 TL’sinin kabul edilerek icra dosyasına ödendiğini, asıl alacağın haksız olarak talep edilen 6.462,01 TL sine itiraz edildiğini, davacının istediği nakliye bedelinin dayanağının bulunmadığını, sözleşme gereğince çıkabilecek tüm masraflardan davacının sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu ekskavatörün hasara uğradığı, araç sürücüsü …’ın % 100 kusurlu olduğu, masraflar hariç davalının davacıya 39.533,00 TL iade etmesi gerekirken 10.249,00 TL takipten önce, 18.537,99 TL ‘de takipten sonra davacıya iade ettiği, bakiyenin 10.746,34 TL olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının kısmi itirazının kısmen iptaline ”takibin 25.000 TL asıl alacağa işletilen 11.638,36 TL faiz ile davalının 09/03/2015 tarihinde yapmış olduğu ödeme olan 18.537,99 TL’lik ödeme dikkate alınarak tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere takip tarihi olan 17/02/2015 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasınca kısa vadeli reeskont kredilerine uygulanan yasal faiz üzerinden ödeme gününe kadar işleyecek faiz ile” devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemiz 20/05/2021 tarihli, 2018/3165E.- 2021/1017K. Sayılı ilamı ile; “…Öte yandan mahkemece verilen hüküm yazılış şekli itibariyle infazda tereddüte yol açacak nitelikte olduğundan bu konudaki yanlışlığa da değinmek gerekmiştir. Hal böyle olunca taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kısmen reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI SONRASI İLK DERECE KARARI: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/04/2022 tarihli, 2021/397E.-2022/291K. Sayılı kararı ile; “…Yine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin kararında açıkça belirttiği üzere davalının nakliye bedelini de 5.500,00 TL olarak dava dışı sigorta şirketinden tahsil ettiği anlaşılmış olup davacının 6.490,00 TL nakliye bedeli talebinin dava dışı sigorta şirketinin ödemiş olduğu 5.500,00 TL yönünden kabulü gerekmiştir. Bu nedenlerle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının 6.462,00 TL asıl alacak, 11.638,36 TL işlemiş faiz, 5.500,00 TL fatura alacağı ve 2.564,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.164,87 TL üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle ve takip talebindeki diğer koşullarla devamına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulüne karar verilen alacak miktarının kayıtlara dayalı likit yani belirlenebilir bir alacak olduğu kanaati ile, İİK’nın 67/2. maddesi gereğince itirazın iptaline karar verilen 26.164,87 TL toplam alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde; huzurdaki davanın zamanaşımına uğradığını, kararda hüküm altına alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik bir şekilde düzenlendiğini, dosyadaki hesaplamalarda nihai ödeme planının baz alınması gerekirken bilirkişiler tarafından nihai ödeme planının hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, taslak ödeme planına göre bilirkişi raporunun son derece hatalı ve eksik hesaplamalarla düzenlendiğini, davada karara esas alınan bilirkişi raporunda davacının ödemesi gereken alacak kalemlerinin dikkate alınmadığını, müvekkil şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve kesin delil niteliğinde olduğu hususları dikkate alındığında 233,50-tl ruhsat masrafı, 2.986,30-tl ihtar masrafları, 200,75-tl tebligat masrafı, 730,36-tl kanuni takip masrafını, 1.800-tl sovtaj faturası kdv’sini ve ayrıca kiraların geç ödenmesi nedeniyle tahakkuk etmiş temerrüt alacaklarını hesaplamaya dahil etmediklerini, müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, nitekim yerleşik içtihat kararlarının da bu yönde olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLER:Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 46.149,67 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, 25.000 TL’nin asıl alacak ve 6.490,00 TL’nin fatura alacağı olarak gösterildiği, davalının 6.462,01 TL’lik alacak miktarına ve fer’ilerine itiraz ettiği, sonuçta 27.611,68 TL itiraz ettiklerini belirttiği, davalı tarafça icra dosyasına 18.537,99 TL’nin ödendiği görülmüştür. Dava dışı firma tarafından davacıya düzenlenen 01.09.2009 tarihli 6.490,00 TL bedelli faturanın aracın kaza mahalinden kurtarılması ve İstanbul’a nakli konulu olduğu görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 23.06.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; ekskavatörün kaza sonucu hasara uğradığı, masraflar dahil edilmeden 31.12.2009 tarihi itibariyle davalı tarafından davacıya iade edilmesi gereken tutarın 39.533,00 TL olduğu, davalının icra takibinden önce 31.12.2014 de 10.249,00 TL ve icra takibinden sonra 09.03.2015 tarihinde 18.537,99 TL ödediği, buna göre davacıya iadesi gereken tutarın 10.746,34 TL olduğu, takipten sonra ödenen tutarın tenzilinden sonra bakiye 6.462,01 TL tazminatın davalıdan talep edilebileceği, takipte yer alan 14.12.2009 tarihli ihtarnameden itibaren işleyen faiz olarak belirtilen 11.638,36 TL’den davalının sorumlu olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan 31.07.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; davacının, kaza sonrasına kadar olan dönemde ödemesini gerçekleştirmediği, 45.321,80 USD borcunun bulunduğu bu borcun TL karşılığı 68.241,03 TL olduğu, ayrıca davalı kayıtlarına göre 4.523,46 TL sigorta poliçe borcunun bulunduğu, buna göre davacının mahsubu gereken toplam borcunun 72.764,49 TL olduğu, davalının sigorta şirketinden toplam 114.968 TL tahsil ettiği, buna göre davalının davacıya 42.203,51 TL iade etmesi gerektiği ancak 03.12.2014 de 10.249,00 TL ödediği, buna göre davalının bakiye 31.954,51 TL borcunun kaldığı, ancak taleple bağlılık ilkesi gereğince 25.000,00 TL asıl alacak istediği, davacının ayrıca 14.12.2009 tarihli ihtarname ile 6.490,00 TL nakliye bedelini istediği, nakliye ücretinin hasar dosyası ile hasar tazminatı içinde hesaplanarak sigorta şirketi tarafından davalıya ödendiği, bu itibarla takibin 25.000 TL asıl alacak üzerinden devamı ile 14.12.2009 ihtar tarihi ile 17.02.2015 takip tarihi arasındaki işlemiş faizin 11.825,00 TL tuttuğu, ancak takipte 11.638,36 TL istendiği, taleple bağlılık gözetildiğinde davacının takip tarihi itibariyle alacağının 25.000 TL asıl alacak 11.638,36 TL işlemiş faiz, ayrıca mahkemenin nakliye alacağını kabul etmesi halinde 6.490,00 TL fatura alacağı ile bu tutara isabet eden 3.021,32 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 46.149,67 TL alacağı bulunduğu kök raporda 6.490,00 TL nin sehven değerlendirmeye alınmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davalı vekilince 20.04.2018 tarihli dilekçe ile rapora itiraz dilekçelerinde belirttikleri masraflara ilişkin belgeleri sunduklarını beyan ettikleri ve dilekçe ekinde bir kısım belgeler sunulduğu görülmüştür.Dairemiz kaldırma kararı sonrası 10/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; “…6.490,00 TL nakliyat bedeli harcamasının davalı firma tarafından yapılmadığı, ancak nakliyat bedeline ilişkin 5.500,00 TL’nin sigorta şirketi tarafından davalı tarafa ödendiği, davacı şirketin nakliyat bedelini ödemiş olması nedeni ile, davalı şirketin sigorta şirketinden tahsil ettiği 5.500,00 TL’yi talep etme hakkı doğduğu, dosyada mübrez belgeler incelendiğinde; 02/11/2019 tarihinde 45,00 TL iş makinesi tescil masrafı yapıldığı, iş makinesine ilişkin 18/11/2019 tarih 23289 sayılı fatura kapsamında 8,50 TL iş makinesi kayıp ilan masrafi yapıldığı, muhasebe fişi kayıtlarında yer alan otopark fişi olarak kayıt altına alınan masrafların davaya konu olay ile ilişkilendirilemediği, muhasebe fişi kayıtlarında yer alan ve İstanbul … İcra Dairesi’nin … olarak kayıt altına alınan masrafların dava ile ilişkilendirilemediği, davalı tarafın 730,36 TL kanuni takip masrafı beyan ettiği, bu masrafların davaya konu İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyaya istinaden yapılmış olduğunun kabulü halinde, davalı şirketin icra takip dosyasında borçlu olarak yer aldığı ve davacı tarafa yapması gereken bir kısım ödemenin bulunduğu dikkate alındığında, yapılan icra masraflarının hesaplamada dikkate alınamayacağı, davalı … şirketinin davacı şirkete Beyoğlu … Noterliğinin 05/04/2007 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ettiği ve ihtarnamenin kira sözleşmesinin ödeme planının yeniden düzenlendiği ve ödeme planının muhataba ihtarına ilişkin olduğu, finansal kiralama sözleşmesi gereğince kiralanan iş makinesine ilişkin zorunlu masraf kapsamında olmadığı ve bu nedenle değerlendirmeye alınmadığı, davalı şirketin sovtaj KDV’sine ilişkin fatura ibraz etmediği ve değerlendirmeye alınmadığı, bu itibarla takibin 44.649,37 TL’si üzerinden devamı ile 25.000,00 TL asıl alacak ve 5.500,00 TL nakliye bedeli alacağı doğrultusunda 30.500,00 TL’lik asıl alacağa davalının 09/03/2015 tarihinde yapmış bulunduğu 18.537,99 TL’lik ödeme de nazara alınmak sureti ile 17/02/2015 takip tarihinden itibaren işleyen yasal faizin tahakkukunun uygun olacağı…” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.Davacı taraf finansal kiralama konusu malın hasarlandığını ve kullanılamaz hale gelmesi üzerine davalının isteği üzerine davalıya iade edildiğini, davalının da sigorta şirketinden tahsilat yapmasına rağmen müvekkiline eksik ödeme yaptığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak 25/04/2018 tarihinde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine dairemizin 20/05/2021 tarihli kararı ile taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar verilerek dosyanın yargılamaya devam edilmesi bakımından ilk derece mahkemesine HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca iade edilmiş olup, yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul, kısmen reddi karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Dairemiz kaldırma kararında davalı vekilinin bilirkişi raporuna eksik hesaplama bulunduğu gerekçesi ile itiraz ettiği ve itirazında bir kısım belgeler eklediğini belirtilerek bu itirazların karşılanmasının istenildiği, ilk derece mahkemesinin de bu yöndeki kaldırma kararı gereğini yerine getirdiği ve bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, alınan ek raporun davalı vekilinin itirazlarını karşılar mahiyette bulunduğu, ayrıca raporun bu haliyle ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli görüldüğü, bu nedenle hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca alacağın likit nitelikte bulunması nedeniyle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1787,32 TL istinaf harcından peşin alınan (366,13TL+80,70TL)=446,83 TL’nin mahsubu ile 1340,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf aşamasında davacının yatırdığı gider avansından kullanıldığı anlaşılan 73,50 TL posta ve tebligat masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/12/2022