Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1228 E. 2022/1389 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1228 Esas
KARAR NO: 2022/1389 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/207 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı şirketin kurucularının … ile … olduğunu, şirket sözleşmesinin 9.maddesine göre …’in 25 yıllığına müdür olarak seçildiğini ve münferit imza ve temsile yetkili kılındığını, 15/12/2011 tarihinde …’in şirketteki hissenin tamamını sattığını, bedelini de nakden ve tamamen aldığını, …’in 10/10/2014 tarihli, 22/04/2011 tanzim tarihli, 950.000,00-TL bedelli senedi … adına tanzim ettiğini, şirketin kuruluşunun 31/03/2011 tarihinde kurulduğu göz önüne alındığında 22 gün sonra böyle bir senedi vermesi o tarih itibariyle faaliyetine başlayamamış ve hiçbir mal varlığı olmayan bu şirketin böyle bir senedi düzenlemesi için bir faaliyeti olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini, davalılar hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/107192 nolu dosyası ile şikayette bulunulduğunu, söz konusu senede dayanarak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine başlatıldığından bahisle, icranın mahkeme sonuna değin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, söz konusu takibin iptaline, haksız ve dayanaksız olarak açılan bu takibin % 20 si oranında icra tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı cevap dilekçeleri vermek suretiyle, davanın reddini talep etmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi18/02/2022 tarihli 2021/1656 E-2022/260 K sayılı kararıyla; davalı …’ye karşı açılan davanın sübut bulmadığından reddine, davalı …’in yargılama sırasında vefat ettiği, davacı tarafça davaya mirasçılara karşı devam edilmeyeceği yönünde beyanda bulunulduğu gerekçesiyle bu davalı bakımından davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dairemizin 18/02/2022 tarihli 2021/1656 E-2022/260 K sayılı kararıyla; davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturma ve sonrasında açılan ceza davası sonucunda; Bakırköy 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/505 Esas – 2021/451 Karar sayılı kararı; sanık …’in vefatı nedeniyle düşme, sanık … yönünden resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet kararı verildiği gözetilerek; davaya konu bononun sahteliğini tespit eden ceza mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması yönünden mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili 01/03/2022 tarihli dilekçesi ile Bakırköy … İcra Müd.nün … E sayılı dosyasının ve ayrıca bu icra müdürlüğü tarafından yazılan yazı sonrası Ferizli İcra Müd.nün … Talimat dosyası özelinde alınan taşınmazın açık artırma ilanına ilişkin işlemlerin ivedilikle tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2022 tarihli 2022/207 Esas sayılı ara kararıyla; “Davacı vekilinin talebinin tedbir talebinin kabulü ile işbu davaya konu Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinin HMK’nun 209 ve 389 maddeleri uyarınca DURDURULMASINA” karar verilmiştir.Davalı temlik alan … A.Ş. vekilinin tedbir kararının HMK 396. Maddesi gereğince kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemenin 11/05/2022 tarihli 2022/207 Esas sayılı kararıyla talebin reddine karar verdiği anlaşılmıştır. Davalı temlik alan … A.Ş. vekilinin; sanık … yönünden resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi’nin 06/06/2022 tarihli 2022/244 E-2022/1430 K sayılı kararıyla bozulduğu, bozma kararının dilekçe ekinde sunulduğu gerekçesiyle; tedbir kararının HMK 396. Maddesi gereğince kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarihli 2022/207 Esas sayılı ara kararıyla; talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı temlik alan … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; yargılama sürecini özetleyerek, mahkemece seçilen kanuni dayanağın hatalı olduğu, dava konusu senedin adi senet olmadığı, mücerretlik ilkesinin geçerli olduğu, HMK 209. Maddenin uygulanamayacağı, İİK hükümlerine değerlendirme yapılması gerektiği, tedbir kararının hatalı olduğu gerekçeleriyle, mahkemenin tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Dava İİK 72. Maddeye dayalı olarak, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararının Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarihli 2022/207 Esas sayılı ara kararı olduğu anlaşılmaktadır. Davalı temlik alan … A.Ş. vekilinin, Bakırköy 6.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/505 Esas – 2021/451 Karar sayılı kararı ile … hakkında verilen mahkumiyet kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi’nin 06/06/2022 tarihli 2022/244 E-2022/1430 K sayılı kararıyla bozulduğunu ileri sürerek, değişen durum ve koşullar nedeniyle HMK 396. Madde gereğince tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK’da kural olarak ara kararlara karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiş, bu tür kararlara karşı kanun yolu başvurusu ancak kanunda düzenlenen istisnai durumlar bakımından kabul edilmiştir. Ara kararlara karşı kanun yoluna başvurulabilmesi için bu hususu kanunun açıkça düzenlemesi gerekmekte olup, aksi takdirde ara kararlar ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna götürülebilir. Davalının talebi HMK’nın 396. maddesine dayalı, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle daha önce verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin olup, madde gerekçesinde de açıklandığı üzere, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın istinaf dahi edilememesi kanun koyucunun da açık ve bilinçli bir tercihidir. Zira durum ve koşulların değişmesi sebebiyle itiraz hakkında HMK’nın 396/2. fıkrasında, 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının kıyasen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Gerekçede de belirtildiği gibi ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, mevcut olan durum ve koşulların dava sırasında birden fazla değişmesi mümkün olabilir ve her seferinde itiraz edilebilir, her itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulması öngörülen istinaf yolundan beklenen amacın tam tersine bir sonuç doğuracaktır. Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabileceğinden, davalı temlik alan … A.Ş. Vekilinin istinaf başvurusunun HMK 396/2 , 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK 396/2 , 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince Davalı temlik alan … A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin USULDEN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davalı temlik alan … A.Ş. tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 13/09/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.