Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1212 E. 2022/1679 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1212 Esas
KARAR NO: 2022/1679
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2017
NUMARASI: 2014/1280 2017/708
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/10/2022
Dairemizin 17/11/2020 tarihli, 2017/5056 E. – 2020/1929 K.sayılı kararı, Yargıtay 11.HD’nin 12/05/2022 tarihli, 2020/8512 E. – 2022/3803 K.sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde; Müvekkillerinin Silivri … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının borçlusu olan müteveffa …’nın kızları ve tek mirasçısı olduğunu, müvekkiller dosyayı incelediklerinde; alkolik olan, bu sebeple algılama yeteneğinden yoksun olan ve hayatını yardımla idame ettiren merhum babalarının; senet tanzim tarihinde, öncesinde veya sonrasında hiçbir mal almamasına rağmen bedeli malen ahzolunmuş gibi, …’na 100.000,00TL borçlandırılarak dolandırıldığını ve senedin icra takibine konulmasıyla İcra Müdürlüğü de aracı yapılarak sahtekârlık yapıldığını anladıklarını, …, vefat etmeden önce yıllardır alkol bağımlısı olup idrak yeteneğinden yoksun müşkül bir hayat sürmekte, çalışmamakta olduğunu, müvekkillerinin 08.01.2010 tarihinde babalarının alkol bağımlılığı nedeniyle kısıtlanmasını talep etmek zorunda kaldıklarını, bahsedilen dava devam ederken 14.10.2011 tarihinde babaları …nın vefat ettiğini, Sağlık raporu borçlunun alkolizm derecesini ve buna bağlı olarak akli dengesinin yerinde olmadığını kanıtlamaktadır dediğini, bu sebeplerle, Müvekkillerin Silivri … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının müstenidatı olan 02/12/2009 tanzim tarihli, 07/12/2009 tediye tarihli, 100.000,00TL bedelli senetten ve dolayısıyla bahsedilen icra takibi ve ferilerinden davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine; %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır. – İlk derece mahkemesinin 2014/1280 E. – 2017/708 K sayılı, 10.07.2017 Tarihli kararı ile; “..senedin ihdas nedenini nakden para verdim diyen davalı ta’lil edilmiş senetle ilgili ispat külfeti yer değiştirdiğinden ispat yükünü üzerine alarak davalılardan alacaklı olduğunu ispat edemediği gibi mahkeme dışı ikrarına ilişkin beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında kambiyo senedinin tarafları arasında gerçekte temel ilişki bulunmadığı senedin gerçekten bedel hususunu ihtiva etmediği davalının talil nedenini değiştirdiği için bunu yazılı delille ispat edemediği anlaşıldığından davacıların bu senetten dolayı davalı ifadesinden de anlaşılacağı üzere davacıların ve murisinin borçlu olmadığı anlaşıldığından Davacıların Silivri … İcra Müdürlüğünün … senetten dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve Davacılar aleyhine senet bedeli tahsil edilmeyen ve mal satışını doğrulamayan senetten dolayı bilerek takip yaptığından sebebiyle kötü niyet tazminat taleplerini de kabulüne…” şeklinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş olup istinaf isteminde özetle; mahkemenin senet nedeninin talil edildiğine ilişkin kabulünün hatalı olduğunu, müvekkilinin Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/57 Esas sayılı dosyasında dava konusu senedin tarla satışı olduğunu, bu satışa istinaden verildiğini beyan ettiği, bunu ceza dosyasında davacıların da ısrarla beyan ettiğini, ceza mahkemesindeki beraat kararının fiili olayların değerlendirilmesi hususunda hukuk mahkemesini bağladığını, müvekkilinin dolandırıcılık yapmadığı, tarafları kandırmadığını, murisin senedi kendi rızası ile verdiğini, icra takibinde de murise ait 442 parselin haciz ve satış işlemlerinin infazı için başvurulduğu, murisin vefatı ile işlemlerin yarım kaldığını, mahkemenin kötüniyet tazminatına hükmetmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. -Davalı vekilinin istinaf istemi üzerine Dairemizin 2017/5056 Esas, 2020/1929 Karar sayılı, 17.11.2020 Tarihli kararı ile; “…Somut uyuşmazlığa konu 100.000TL bedelli bonodaki malen kaydı bedelin mal teslimi suretiyle ödendiğine karine teşkil eder. Karinenin aksini iddia eden yahut ihdas sebebini talil eden tarafın iddiasını kesin delille kanıtlaması gerekir. Davaya konu bonoda keşideci olarak yer alan davacıların murisi … Silivri Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki beyanında; taşınmazı senet karşılığında sattığını beyan ettiği, Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/57Esas sayılı dosyasında ise davacı …’nin babasının taşınmazı sattığını bilmediğini, annesinden bu durumu öğrendiğini beyan ettiği dikkate alındığında davacıların senet metnini talil ettiğinden söz edilemeyecektir. Davalı … Sokullu ceza soruşturmasındaki ifadesinde; … ile taşınmaz alımı için anlaştıklarını kendisine 24.500TL verdiğini, ancak hisse satışı yapılamadığından devralamadığını, bunun üzerine … ile 100.000TL bedelli bir bono düzenlediklerini, bu bononun satın aldığı hisseye konu taşınmazın haczi ve satışının sağlanarak hissesinin devralınması amacına ilişkin olduğunu, “100.000TL değerinde senet alacağı olmadığını” beyan etmiş olmakla senedin muvazaalı olduğuna ilişin iddiası ile birlikte senedin ihdas sebebini talil etmiştir. İlk derece mahkemesinin; kambiyo senedinin tarafları arasında gerçekte temel ilişki bulunmadığı, senedin gerçek bedel ihtiva etmediğine ilişkin gerekçesi yerinde ise de, malen kaydının nakden olarak talil edildiğine ilişkin gerekçe yerinde görülmemiştir. Bununla birlikte davalının soruşturma aşamasındaki ifadesi dikkate alındığında davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi de yerinde değildir. Açıklanan nedenle; davalının istinaf isteminin reddine, ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararı yerinde ise de, gerekçesinin düzeltilmesi gerekli olmakla HMK 353.1.b.2 maddesi gereğince hükmün kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına” şeklinde karar vermiştir. – Dairemizin kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2020/8512 Esas, 2022/3803 Karar sayılı, 12/05/2022 tarihli ilamı ile; “Dava, murisin imzaladığı bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Senette lehdar sıfatını taşıyan … 23.10.2014 tarihli emniyet ifadesinde murisle yaptığı hisse alımına yönelik görüşmeler sonucu 24.500,00TL nakit para verilmesi karşılığında gayrimenkul hissesinin devrini mümkün kılmak maksadıyla 100.000,00TL tutarındaki bononun muris … tarafından keşide edilerek kendisine verildiğini beyan etmekle senet toplamı kadar olmasa da 24.500,00TL tutarın karşılıklı akdi ilişki çerçevesinde verildiği gözetilerek bu tutar üzerinden davanın reddi, aşan tutar yönünden kabulü gerekirken tamamı yönünden kabul kararı verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Takibe dayanak bonoda keşideci davacıların murisi …, kefil …, lehtar … olup 100.000TL bedelli 02.12.2009 düzenleme, 07.12.2009 Vade tarihli bonoda malen kaydı mevcuttur. Dairemizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; senette lehtar sıfatını taşıyan davalı …’nun 23.10.2014 tarihli emniyet ifadesinde murisle yaptığı hisse alımına yönelik görüşmeler sonucu 24.500,00TL nakit para verilmesi karşılığında gayrimenkul hissesinin devrini mümkün kılmak maksadıyla 100.000,00TL tutarındaki bononun muris … tarafından keşide edilerek kendisine verildiğini beyan ettiği, bu durumda senet bedeli olan 100.000TL kadar olmasa da; 24.500,00TL tutarın karşılıklı akdi ilişki çerçevesinde verildiği gözetilerek 24.500TL üzerinden davanın reddi, aşan tutar (75.500TL) yönünden ise menfi tespit isteminin kabulüne, yine davalının soruşturma aşamasındaki ifadesi dikkate alındığında senedin 75.000TL’lik kısmı yönünden takipte haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilerek 75.000TL’nin %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenle davalının istinaf isteminin kısmen kabul, kısmen reddi ile ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasına, kazanılmış haklar korunarak HMK 353/1-b-2,3 md gereğince davanın kısmen kabulüne dair Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabul kısmen reddine ,-Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2017 Tarihli, 2014/1280 Esas, 2017/708 Karar sayılı ilamının HMK 353/1.b.2,3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,2- Davanın KISMEN KABULÜNE, -Davacılar … murisleri olan mirasçıların Silivri … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasındaki 02/12/2009 düzenleme tarihli 07/12/2009 tediye tarihli 100.000 TL bedelli senetten dolayı 75.500-TL kısmı ile takipte istenen 399,92TL işlenmiş faiz yönünden icra takibindeki ferilerle birlikte davalıya karşı borçlu olmadıklarının TESPİTİNE, -Davalının 75.500 TL asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine -492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 5184,72 TL nispi karar harcından peşin alınan 1716,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 3467,92 TL nispi ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 10.792,22 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 9200,00Tl vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,-Davacı tarafından yapılan 25,20 başvurma harcı, 3,80 TL vekalet harcı ve 1716,80 TL peşin harç olmak üzere 1745,80 TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve ATK rapor ücreti olmak üzere toplam 1591,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1202,62TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,3- İstinaf yargılama giderleri ve harç masrafı yönünden,- Davalının istinaf istemi kısmen kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan 1716,76Tl istinaf peşin harcının istek halinde davalıya iadesine,- Davalı yanın istinaf isteminin kısmen kabul edilmesi, davalı vekilinin duruşmaya katılmadığı dikkate alınarak davacı ve davalı lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından bozma öncesi ve sonrası kullanıldığı anlaşılan; 53,30 TL (posta-teb-müz) masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, b) Davalı tarafça bozma öncesi ve sonrası yapılan 121,70 TL posta gideri ile 85,70TL istinaf harcı ki toplam; 207,40TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.12/10/2022