Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1194 E. 2022/2043 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1194 Esas
KARAR NO: 2022/2043
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2022/25 2022/99
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin dünya çapında enerji içeceği üretimi ve pazarlaması sektöründe faaliyet gösteren ve yine bu alanda Avrupa’da tanınan “…” markasının sahibi olduğunu, “…” markasının müvekkili şirket tarafından uluslararası marka başvurusu ile koruma altına alınmasının yanı sıra, müvekkili şirket tarafından TPMK nezdinde de yapılmış bulunan bir başvurusunun mevcut olduğunu, müvekkili şirketin Türkiye distribütörlüğünün verilmesi için davalı şirket ile görüşmelerde bulunduğunu, davalının ileride kurulması muhtemel distribütörlük ilişkisine dayanarak http://…com.tr alan adını kendi adına tescil ettirdiğini, ancak davalı ile müvekkili arasında gerçekleşen görüşmelerin akabinde distribütörlük ilişkisinin kurulamadığını, bu durum sonrası müvekkilinin kendi rızası dışında davalı tarafından alınan alan adının silinmesine ilişkin talepte bulunulduğunu, ancak davalının bu talebe sıcak bakmadığını ve reddettiğini, davalı adına tescilli bu alan adının müvekkili şirket markasını tanıtıp ferdileştirdiğini, müvekkili şirketin tanıtma ve reklam fonksiyonunun davalı tarafça iyi bilindiğini ve davalının bu alan adının devrini istememesinin haksız rekabete sebebiyet verdiğini iddia ederek, davalının alan adı tescilinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini ve davalı adına olan …com.tr alan adının iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ilaç ve kimya alanında ticari hayatını sürdürdüğünü, müvekkili firmanın Türkiye genelinde tanınan bir firma olduğunu, müvekkili şirketin tescilini almış olduğu “…com.tr” alan adını davacı tarafın ticari faaliyetinden farklı bir alanda kullanma hazırlığında olduğunu, müvekkilinin davacı tarafın markasının ticari alanıyla tamamen farklı bir alanda ticari hayatını sürdürdüğünden, iki taraf arasındaki ayırt ediciliğin bu nedenle ortada olduğunu, müvekkili şirketin alan adı almasının kendisine verdiği hakkı kullandığını, yasal olmayan hiçbir davranış sergilemediğini ve bu nedenle de haksız rekabetin doğmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemenin 11/12/2018 Tarih, 2018/60 Esas ve 2018/398 Karar sayılı kararı ile, “Davacının davasının kabulüne, davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalı adına olan (…) olan http://www…com.tr alan adlarının iptaline, davacı şirket adına tesciline, karar kesinleştiğinde bir suretinin ÖDTÜ’ye gönderilmesine,” dair karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemiz 23/12/2021 Tarih, 2019/530 Esas ve 2021/2169 Karar sayılı ilamı ile,”…davacı tarafın yanılmasının dürüstlük kuralına aykırı olmadığı ve kabul edilebilir yanılgıya dayandığı kanaatiyle, mahkemenin taraf değişikliğine izin vererek davayı …’a yönelterek onun huzurunda yargılamaya devam etmesi gerekirken, alan adı sahibi olmayan davalı şirket huzurunda yargılamaya devam edilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin esasa yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın HMK 124/3 maddesi gereğince taraf değişikliğinden sonra yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, davalı vekilinin, esasa yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince, Mahkememizin 11/12/2018 tarihli 2018/60 E. ve 2018/398 K. Sayılı kararının kaldırılmasına” şeklinde karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 31/03/2022 tarihli, 2022/25E.-2022/99K. Sayılı kararı ile; “…HMK.’nın 124/3 maddesi uyarınca davacının taraf değişikliği talebi kabul edilebilir yanılgıya dayalı olduğundan dolayı kabul edildiğinden başlangıçta hasım gösterilen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin HMK 124 maddesi gereği davadan taraf olmaktan çıkarılmasına, karar vermek gerekmiştir. Davalı şirketin cevabı ihtarname ile alan adı üzerinde hak iddia etmesi karşısında aleyhine dava açılmasına sebebiyet verdiğinden lehine yargılama gideri ve avukatlık ücreti hükmedilmemiştir.1-Başlangıçta davalı gösterilen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin HMK 124 maddesi gereği davadan taraf olmaktan çıkarılmasına, 2-Davacının davalı …’a yönelik davasının KABULÜNE, bu davalının davacı adına tescilli … tescil nolu marka ve ticari unvanının ayırt edici unsuru olan “…” ibaresini alan adı olarak tescil edip kullanmasının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalı adına olan “…com.tr” alan adının iptaline, davacı adına alan adı tescili mümkün olmadığından tescile yer olmadığına, karar kesinleştiğinde karardan bir örneğinin gereği için Orta Doğu Teknik Üniversitesi Alan Adları Yönetimi’ne bildirilmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, kararın eksik inceleme ile verildiğini, müvekkili şirket yetkilisine ODTÜ tarafından gönderilen yazı ile www…com.tr alan adına dava dışı … LtdŞti tarafından itiraz edildiğini ve 1 ay içinde alan adının iptal edileceğinin bildirildiğini, bu nedenle adı geçen şirketin alan adı ile ilgisinin araştırılmasını ve ODTÜ’den alan adının son durumunun sorgulanmasını istediklerini, mahkemenin ise bu talebi değerlendirmediğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, dava konusu alan adının müvekkili tarafından hukuka uygun olarak tescil edildiğini, davacının rızasına gerek bulunmadığını, müvekkilince bedelinin ödendiğini, ODTÜ’nün gerekli incelemeyi yaptığını, bu durumun davacının marka haklarını ihlal etmediğini, tarafların farklı ticari alanlarda faaliyet gösterdiğini, bu durumun yeterli ayırt edicilik sağladığını, müvekili tarafndan salt alan adının tescil edilmesinin davacının Türkiye’de markalaşmasına ve rekabet ortamına ilerlemesine engel teşkil etmediğini, davanın bu nedenlerle reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin yazı cevabından; “…comtr” alan adının 09/09/2015 tarihinde … adına yapılan başvuru sonrası tahsis edildiği, bu tahsis başvurusu sırasında davalı adına … başvuru numaralı “…” marka başvuru evrakının eklendiği, dava dilekçesine ekli online kayıttan davalı başvurusunun durum bilgisinde “feragat edildi/geri çekildi” yazıldığı görülmüştür. Davacı şirket adına 32. Sınıfta “alkolsüz içecekler” emtiasında, 13/05/1998 başvuru tarihli … başvuru numaralı”…+şekil” markasının tescilli olduğu anlaşılmıştır. 198210 tescil numaralı …+ŞEKİL markasının 32. Sınıfta 13/05/1998 tarihinde davacı adına tescil edildiği görülmüştür. Davacı vekili tarafından mahkemeye sunulan 23/07/2018 tarihli dilekçe ile dava açılırken davalı olarak şirketin gösterildiği, …’ın tek yetkili temsilcisinin olduğu hususları ile HMK’nın 124/4 maddesi uyarınca hata yaptıklarını beyan ettiği görülmüştür. Davacı tarafından sunulan İstanbul Ticaret Odası sicil müdürlüğü kayıtlarında davalı şirketin yetkilisinin … olduğu, faaliyet alanının bilumum kimyasal maddeler ve her türlü yardımcı kimyevi maddeler ve bunların üretiminde kullanılan mamul yarı mamul ham maddelerin imalat ve ticaretinin gösterildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davalının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiği iddiası ile davalının alan adı tescilinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ve davalı adına olan alan adının iptali talebine ilişkindir. Yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde daha önceden dairemizin istinaf incelemesinden geçtiği, dairemiz kaldırma kararında işaret edildiği üzere …’ın davalı olarak kabul edildiği anlaşılmıştır. Dosya içeriğinden davacının adına … numaralı tescilli markasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere alan adları ülkemizde ODTÜ tarafından tahsis edilmekte olup, davalının alan adı başvurusu sırasında TPMK’ya “…+ŞEKİL” markası için başvuru yaptığına dair belgeyi de eklediği, ancak davalının daha sonradan marka başvurusundan feragat ettiği anlaşılmıştır. Davacı şirketin Türkiye’de uzun yıllardan beri faaliyetlerinin bulunduğu ve … tescil numaralı “…+ŞEKİL” markasını 13/05/1998 tarihinden beri davacı adına tescilli olduğu ve söz konusu markanın halen geçerliliğinin devam ettiği, davalının söz konusu eyleminin markaya tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde bulunduğu, bu itibarla yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf aşamasında davacının yatırdığı gider avansından kullanıldığı anlaşılan 22 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/11/2022