Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1179 E. 2022/1718 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1179 Esas
KARAR NO: 2022/1718
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/94
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)|Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde birçok marka tescili bulunduğunu, 2016 yılından başlamak üzere … asli ibareli 9 adet marka tescili bulunduğunu, davalı tarafın … ibaresini tescili için başvuruda bulunduklarını, ancak başvurunun ayırt edici yönünün bulunmaması sebebi ile reddedildiğini, akabinde yaptıkları karara itiraz işleminin de reddedildiğini, yine davalı tarafın www…com web sitesi üzerinden faaliyet gösterdiğini, bu sitenin müvekkili faaliyetleriyle karışıklığa yol açtığını, davalı tarafın YİDK kararının iptali için dava açtığını, davanın reddedildiğini, yine davalının tanınmış marka başvurusunun reddi ile açmış oldukları davada alınan bilirkişi raporunda tanınmışlığa ilişkin somut delillerin bulunmaması sebebi ile davanın reddedildiğini, davalı tarafın müvekkili markalarına tecavüz ettiği gibi haksız rekabete sebebiyet verdiğini, adı geçen internet sitesinde bu faaliyetlerine devam ettiğini, davalının bu faaliyetlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu, müvekkilinin haksız rekabet sonucu zarara uğradığını, tüm açıklamaları sebebi ile, davalı tarafın www…com web sitesinin erişime engellenmesini, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL yoksun kalınan karın dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizine hükmolunmasını, müvekkilinin oluşan zararının telafisi kapsamında 20.000 TL manevi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı-karşı davalı … Ltd.Şti vekili 25/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde; davalı-karşı davacı … … Ltd.Şti adına kayıtlı olan internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının erişime engellenmesi talep etmiştir. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI: İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/94 Esas VE 17/06/2022 tarihli ara karar ile; “…asıl dava, davacı-karşı davalı … Ltd.Şti. adına tescilli … esas unsurlu markalara davalı-karşı davacı tarafından markalardaki esas unsuru olan … ibaresi kullanılmak sureti ile marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesine ilişkin olup; karşı dava ise, … esas unsurlu markalarda gerçek hak sahipliğinin … Ltd.şti.’ne ait olduğu iddiası ile gerçek hak sahipliği, markalar arasındaki benzerlik ve kötü niyetli tescil sebebi ile davacı-karşı davalı … Ltd.Şti adına kayıtlı … numaralı … com şekil, … nolu … kart, … nolu … com, … nolu … com, … nolu , … nolu …, … nolu … , … nolu … kart ve … nolu … markalarının hükümsüzlüğüne ilişkin olup, davacı-karşı davalı tarafından daha önce iki defa ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu, mahkememizce 11/09/2020 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verildiği, red kararının istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2020/1881 Esas 2020/1919 Karar numaralı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, davacı-karşı davalı tarafından yeniden tedbir talebinde bulunulması üzerine mahkememizce bu defa 02/02/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, bu red kararına karşı yapılan istinaf isteminin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 2021/644 Esas ve 2021/1064 karar numarası ile esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/466 Esas 2020/77 Karar sayılı dosyasında, dosyamız davalı-karşı davacısı … tarafından açılan YİDK kararının iptali istemli davanın reddine karar verildiğini. Ayrıca istinaf taleplerinin de red edildiğini, yine … 360 Ltd.Şti tarafından açılan YİDK kararının iptaline ilişkin Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/100 Esas ve 2020/206 Karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği, bu red kararları doğrultusunda davalı-karşı davacının … ibareli marka kullanımının hukuka aykırı olduğu iddiası ile yeniden tedbir talebinde bulunulduğu; bilirkişi heyetince sunulan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda asıl dava yönünden; marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olmadığı, karşı dava yönünden ise, karşı davalı … Ltd.Şti. adına kayıtlı … esas unsurlu markaların hükümsüz kılınması gerektiği yönünde görüş bildirildiği. Mahkememizce de dosya kapsamı ve bilirkişi raporu da dikkate alınmak sureti ile 29/04/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği. Bu red kararına karşı İstinaf yoluna başvurulmadığı, davacı- karşı davalı tarafından Ankara 4.FSHM.nin 2018/466 esas 2020/77 karar ve Ankara 3.FSHM. Nin 2019/100 esas, 2020/206 sayılı kararları ile tarafların … kullanımları yönünden iltibas sebebi ile lehlerine olacak şekilde karar verildiği, bu kararlar gerekçe gösterilerek yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı incelendiğinde; karşı dava açısından davanın … esas unsurlu marka üzerinde gerçek hak sahipliğine dayalı hükümsüzlük talebine ilişkin olduğu, davacı-karşı davalı vekilince tedbire dayanak gösterilen mahkeme kararlarının taraf markaları arasındaki benzerlik ve iltibas huhuki sebeplerine dayalı davalar olduğu, mahkememizde görülen … esas unsurlu markanın gerçek hak sahipliğine ilişkin yargılamanın halen devam ettiği, alınan bilirkişi raporunun da tedbir talebinde bulunan davacı-karşı davalı aleyhine görüş bildirdiği, her ne kadar bilirkişi raporlarına karşı itirazlar henüz değerlendirilmemiş ve bilirkişi raporlarının bu aşamada usul ve yasaya uygun olup hükme elverişli olup olmadığının taraf itirazları da alındıktan sonra değerlendirileceği anlaşılsa da daha önce üç defa tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş olması bu red kararlarından sonra mevcut dosya içerisinde tedbir kararı vermeyi gerektirecek koşulların bu aşamada oluşmamış olması, davacı-karşı davalı tarafından sunulan yukarıda belirtilen emsal mahkeme kararlarında yargılama içerisinde davamıza etkisi olup olmadığının değerlendirileceği bu aşamada tedbir için yeterli koşulların oluşmadığı kanaati ile, davacı-karşı davalı vekilinin tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkil şirketin 52 adet marka tescilinin bulunmakta olup, bunlardan birinin “…” markasıd olduğunu, … ibaresiyle 2016 yılından başlamak üzere 9 adet marka tescili bulunduğunu, … Organizasyon Şirketi 2022 yılında adres değişikliği yaparak müvekkille aynı adrese taşındığını, müvekkil şirket ile … Organizasyonu Şirketi’nin aynı şemsiye altında faaliyette bulunduğunu ve aralarında organik bağ bulunduğunu, Müvekkil Şirket önceki tarihli “…” esas unsurlu tescilli markaların sahibi olduğunu, müvekkile ait yukarıda yer alan “…” ibareli markaların, davalı tarafından birebir kullanıldığını, davalının bahsi geçen ibareye ilişkin marka tescil başvurusunun TÜRKPATENT tarafından müvekkile ait markalar gerekçe gösterilerek reddedildiğini, Bahsi geçen internet siteleri aracılığıyla müvekkilin hak sahibi olduğu ve ayırt edicilik kazandırdığı “…’ markaları ve müvekkilin ticari faaliyetleri haksız bir şekilde taklit edilerek kullanıldığını, “…” ibaresinin ilk kez müvekkil tarafından ihdas edilmiş ve eylemli olarak 2000 yılından beri kesintisiz kullanılmış bir marka olduğunu, davalı tarafından yapılan marka başvurularının en eski tarihlisinin ise 2018 yılına dayandığını, “…” ibareli markada 39. ve 35.sınıftaki hizmetler yönündenmüvekkilin SMK’nın 6/3 ve 6/6 maddeleri anlamında gerçek hak sahibi olduğunu, Taraflar arasında görülen ve müvekkil lehine sonuçlanan dava dosyaları hakkında gerekli bilgi ve belgelerin işbu dosyaya sunulduğunu, davalı bahsi geçen kurum ve mahkeme kararlarına rağmen tescil ettiremediği markayı kullanmaya devam ederek kötüniyetli davranarak marka ihlaline ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini, Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda karşı yanın müvekkilimin markasına tecavüz teşkil eden kullanımlarının önlenmesi için; ayrıntılı olarak belirtilen ve mahkemece tespit edilecek diğer internet adresleri üzerinde erişimin engellenmesine ilişkin tedbir talebimizin mevcut olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Mahkemece alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının davaya mesnet gösterdiği; … dosya numaralı … dosya numaralı ….com ibareli markaların tescil harcının ödenmemesinden kaynaklı müddet olduğu, davacının davaya mesnet gösterdiği; … dosya numaralı markanın, dava dışı … adına “trsel” adına tescilli olduğu, davacının davaya mesnet gösterdiği; … dosya numaralı … kart ibareli markanın, davalının faaliyet alanında tescilinin bulunmadığı, davacının davaya mesnet gösterdiği; … dosya numaralı …. ibareli markanın davalı marka kullanımı olan … ibaresiyle benzerlik göstermediği, davalı markasının bu marka ile karşılaştırılması sonucu ayırt ediciliği bulunduğu, davacının davaya mesnet gösterdiği; … dosya numaralı … dosya numaralı … kart … dosya numaralı … com … dosya numaralı … param ibareli markaların, davalı tarafın faaliyet alanında tescilinin bulunduğu, davalın web sitesinde kullandığı … ibaresinin, davacıya ait ve tescilli, … dosya numaralı .. dosya numaralı … kart … dosya numaralı … dosya numaralı … param ibareleriyle ortalama hizmet alıcıları açısından benzerlik teşkil ettiğine ve karıştırılabileceği, davalı faaliyetlerinin davacı markalarının tescil kapsamında bulunması sebebi ile ortalama hizmet alıcıları açısından karıştırılmaya sebebiyet vererek iltibas yarattığı, davalının marka kullanımının haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda, davalı adına TÜRKPATENT nezdinde … ibareli ve henüz tescil veya red kararı verilmemiş iki markasının bulunmasının haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu hususunda rapor sunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, marka hakkına tecavüzün tespiti ve fiillerin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “…davacı- karşı davalı tarafından bazı mahkeme kararları gerekçe gösterilerek yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de; davacı-karşı davalı vekilince tedbire dayanak gösterilen mahkeme kararlarının taraf markaları arasındaki benzerlik ve iltibas hukuki sebeplerine dayalı davalar olduğu, mahkememizde görülen … esas unsurlu markanın gerçek hak sahipliğine ilişkin yargılamanın halen devam ettiği, alınan bilirkişi raporunun da tedbir talebinde bulunan davacı-karşı davalı aleyhine görüş bildirdiği, daha önce üç defa tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş olması bu red kararlarından sonra mevcut dosya içerisinde tedbir kararı vermeyi gerektirecek koşulların bu aşamada oluşmamış olması, davacı-karşı davalı tarafından sunulan yukarıda belirtilen emsal mahkeme kararlarında yargılama içerisinde davamıza etkisi olup olmadığının değerlendirileceği bu aşamada tedbir için yeterli koşulların oluşmadığı kanaati ile, davacı-karşı davalı vekilinin tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.Karar ihtiyati tedbir isteyen davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece aldırılan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ve mevcut delil durumu itibariyle ilk derece mahkemesi tarafından “…daha önce üç defa tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş olması bu red kararlarından sonra mevcut dosya içerisinde tedbir kararı vermeyi gerektirecek koşulların bu aşamada oluşmamış olması, davacı-karşı davalı tarafından sunulan yukarıda belirtilen emsal mahkeme kararlarında yargılama içerisinde davamıza etkisi olup olmadığının değerlendirileceği bu aşamada tedbir için yeterli koşulların oluşmadığı kanaati ile, davacı-karşı davalı vekilinin tedbir talebinin reddine” karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı/karşı davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı/karşı davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davalı/karşı davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 70,50-TL istinaf masrafının davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.19/10/2022