Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/117 E. 2022/424 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/117 Esas
KARAR NO: 2022/424
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/07/2021
NUMARASI: 2021/459 2021/454
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz isteyen vekili; borçlular tarafından keşide edilen çekin süresinde ibraz edildiğini, ancak karşılıksız çıktığını ayrıca borçlular aleyhine takip başlattıklarını, borçluların kaçma teşebbüsü içinde bulunduğunu belirterek 140.000-TL lik alacağın tahsilini temin için ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece 28/07/2021 tarihinde dosya üzerinden yapılan inceleme ile, %15 teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti vekili dilekçesinde özetle; Mahkemenin 28/07/2021 ihtiyati haciz kararı taraflarına tebliğ edilmediğini, haricen öğrenildiğini, ihtiyati haczi öğrenme tarihi itibari ile yasal süresi içerisinde yetkisiz mahkeme tarafından verilen karara karşı itiraz ettiklerini, borçlulardan ilki müvekkili …’nin adresi Mersin ili olduğunu, dosyaya sundukları vekaletnamede de görüleceğini, … Limited Şirketi’nin merkezi de Mersin ili olduğunu, dosyada borçlu olarak görünen diğer kişi …’un ise yerleşim yeri Gaziantep olduğunu, çekin keşide edildiği yer ve muhatap bankanın bulunduğu yer Gaziantep ili olduğunu, ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olan mahkeme Mersin ve Gaziantep Mahkemeleri olduğunu, mahkememizin ihtiyati haciz kararı için yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkillerinin karşı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilerinin yakın tarihte imzalamış olduğu sözleşmeler ve imza sirkülerindeki imzalar, takibe dayanak olan çekteki imzadan gözle görülebilecek şekilde farklı olduğunu, müvekkili …’nin, yaşı ve sağlık sorunları sebebiyle eli şiddetli bir şekilde titrediğini, çekte yer alan imza gibi düzgün bir imzayı da atması mümkün olmadığını, … Limited Şirketi adına atılmış olan imza da müvekkili şirketin ortaklarına veya yetkililerine ait olmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasında takibe dayanak olan çekteki imzaya, İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/1050 E. Sayılı dosyası ile itiraz edildiğini, ihtiyati hacze ilişkin yetkisizlik kararı verilmesine, kambiyo vasfını yitirmiş çekle ilgili verilmiş olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını istemiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili ihtiyati hacze itiraza ilişkin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Faktor ile müşteri/ dava dışı borçlu … arasında 27/02/2020 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme neticesinde fatura ile tevsik edilmiş olan … Bankası A.Ş Gatem Şubesine ait … seri no’lu 140.000,00 TL’lık 30.06.2021 keşide tarihli çek, müvekkiline cirolandığını, cirolanan çekin vadesi gelmiş olmasına rağmen ödenmediğini, alacaklıların mal kaçırma ihtimaline istinaden İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/459 D.İş ve 2021/454 K sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talep edildiğini, mahkememizce alacaklıların mal kaçırmasının engellenmesi amacıyla ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip ile için kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, İhtiyati hacze itiraz eden tarafın hukuki mesnetten yoksun bu yetkisizlik iddiasının reddedilmesi gerektiğini, dava dışı borçlu … arasında 27/02/2020 tarihinde imzalanan faktoring sözleşmesinde çeşitli hükümler başlığı altında 26 numaralı bendinde “İşbu sözleşmen doğacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İstanbul (Çağlayan) İcra Müdürlükleri yetkilidir.” maddesi yer aldığını, icra dairesinin yetkisi hakkındaki kuralların kesin yetki kuralı olmaması sebebiyle icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapılmasına bir engel olmadığını, ihtiyati haciz kararına ilişkin olarak itiraz edilebilecek hususlar icra iflas kanununda sayıldığını, ihtiyati hacze itiraz eden taraf kanunda sayılı hususlara ilişkin olarak itiraz etmediğini, ihtiyati hacze itiraz eden tarafından bu itiraz yapılmışsa da dosya borçlu diğer borçlu/ müşteri tarafından ödendiğini, mahkememizde görülmekte olan davada, ihtiyati hacze itiraz edenlerin itiraz etmelerinde herhangi bir hukuki yararları bulunmadığını, ihtiyati haciz kararına karşı itirazın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini mahkememizden talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; “İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, bu madde de ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1. Maddesi gereğince uygulanamaz. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ayrıca, muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliği kazanır ve HMK’nın 10. maddesi uyarınca ifa yeri olarak BK.’nın 89.madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. Bu husus dikkate alındığında ihtiyati haciz talep eden alacaklının ikametgahının İstanbul/Şişli olduğu, ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemine tabi tutulması nedeniyle aranacak borç vasfını yitirip götürülecek borç haline dönüştüğü, dolayısıyla alacaklının ikametgahının bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemelerinin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemelerden olduğu ve muaccel olan para borcu için İİK’nın 257/1. maddesindeki yasal koşulların gerçekleştiği anlaşılmakla ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin yetki itirazına itibar edilmemiştir. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde ihtiyati hacze dayanak çekteki imzaya itiraz etmiş ise de, bu itiraz sebebinin İİK’nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı dolayısıyla ihtiyati hacze itiraz yoluyla incelenemeyeceği, çekişmeli nitelikteki esas davada dikkate alınacağı kanaatine varılmakla bu yöndeki itiraza itibar edilmemiştir. Bu nedenlerle ihtiyati hacze itiraz sebepleri yerinde görülmediği” gerekçeleriyle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar vermiş, ihtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti vekili istinaf etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti vekili vekili istinaf dilekçesinde; İstanbul mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, HMK’nın 6. Maddesi gereğince davalının yerleşim yerinin yetkili olup, müvekkillerinin ikametgahları itibariyle Mersin mahkemelerinin yetkili olduğunu, diğer borçlu …’un ise ikametgahının Gaziantep ilinde bulunduğunu, ayrıca müvekkillerinin karşı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkillerinin imzasının çekteki imzada gözle görülebilecek şekilde farklı olduğunu, icra hukuk mahkemesinde bu konuda dava açtıklarını, ayrıca icra hukuk mahkemesi tarafından yetki itirazlarının kabul edilerek İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu kararının verildiğini ortada iki farklı karar bulunduğunu bildirmiştir. İhtiyati hacze konu çekin 30/06/2021 tarihli 140.000-TL bedelli keşidecisinin …, lehtarın … Ltd. Şti, sonraki cirantanın diğer borçlu …, hamilin ise ihtiyati haciz isteyen olduğu, çekin karşılıksız çıktığı görülmüştür. İhtiyati haciz isteyen ile diğer borçlu … arasında 27/02/2020 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 26. Maddesinde İstanbul Çağlayan, İstanbul Anadolu ve İstanbul Bakırköy Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu ayrıca HMK’nın 6. Maddesi gereğince genel yetki kuralının geçerliliğinin saklı kaldığının belirtildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati hacze ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. İhtiyati haciz isteyen taraf çeke dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş olup, dayanak çekin keşide yerinin Gaziantep olduğu anlaşılmaktadır. İhtiyati hacze itiraz edenler vekili ihtiyati hacze dayanak çekteki imza yönünden itirazda bulunmuş ise de, ihtiyati hacze itiraz sebepleri İİK’nın 265. Maddesinde sayılmış olup, imza ile ilgili itiraz madde metninde sayılmamıştır. Bu husus açılacak menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlardandır. Dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde veya ödeme yerinde ihtiyati haciz isteyebilecektir. Dosyanın incelenmesinde itiraz edenlerin ikametgahının Mersin ili olduğu, diğer borçlu …’un ise ikametgahının Gaziantep olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda ihtiyati haciz İstanbul Mahkemelerince verilmiş olup İstanbul Mahkemeleri yukarıda belirtilen kural gereğince yetkili değildir. Çekin ibrazının borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyonu yoktur. Dolayısıyla çekin bankaya ibrazıyla borçlunun ödeme yapacağı kimseyi tespit ettiği ve aramanın tüketildiğini kabul etme ve bunun sonucu olarak da çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünü kabul etme olanağı yoktur. Yine kambiyo senetlerinde ve bu bağlamda çekte hak doğrudan doğruya çeke ait kayıtları ihtiva eden evrakta tecessüm ettiği için çekteki borcu tek başına para borcu sayma olanağı da yoktur. Bu yönüyle TBK’nun 89/1 maddesine göre çekteki borcun götürülecek borç olduğunu kabul etme imkanı bulunmamaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde karşı taraf vekilinin ihtiyati hacze itirazının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca İhtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti vekili vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/459 D.İş E – 2021/454 D.İş K Sayılı 07/10/2021 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddi kararının KALDIRILMASINA, 3-Karşı taraf vekilinin ihtiyati haciz kararına yetki yönünden yaptığı itirazının kabulüyle, 28/07/2021 tarihli İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/459 D.İş E – 2021/454 D.İş K Sayılı tarihli ihtiyati haciz kararının itiraz edenler … ve … Ltd. Şti yönünden KALDIRILMASINA, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde ihtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti iadesine, 5- İstinaf aşamasında ihtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 61,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 223,60-TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden … ve … Ltd. Şti alınarak talep edene verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/03/2022