Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/115 E. 2023/1395 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/115 Esas
KARAR NO: 2023/1395
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2020
NUMARASI: 2018/572 2020/769
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında itiraz süresi kaçırıldığından takibin kesinleştiğini, dava ve takip konusu çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, davalının bunu bile bile kötü niyetle takip başlattığını beyanla takip ve dava konusu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve davalının kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyası ile ilgili olarak hazırlanan ödeme emrinin davacı /borçluya usule uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, davacının borcu ve fer’ilerini zımni olarak kabul ettiğini, davanın kötü niyetle açıldığını beyanla beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:Bilirkişi raporu ve dosyadaki delillere göre senetteki imzanın davacı eli ürünü olmadığı, lehdar davalının keşideci imzasının sahteliğini bilebilecek durumda olması nedeni ile kötüniyetle takip başlattığı gerekçesi ile neticeten; “davanın kabulüne, davacının dava konusu alacaklısı … borçlusu … LTD Şti olan 29.08.2017 düzenlenme tarihli 21.000TL bedelli senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK 72/5 md gereğince davacının %20 oranında kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine” karar verilmiştir.Davacı vekilinin tavzih talebine istinaden mahkemenin 04.12.2021 tarihli tavzih kararı ile; kararın 1 nolu bendi incelendiğinde; ” İİK 72/5 md gereğince davalının %20 oranında kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişinin raporu denetime elverişli, Yargıtay kararlarına uygun bir rapor olmadığından hükme esas alınamayacağını, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2002/20210 Esas, 2002/21886 Karar sayılı kararında denetime elverişli bilirkişi raporun nasıl olması gerektiği açıklandığını, karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarını fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi gerektiğini raporda grafolojik ve grafomeetrik metotların uygulandığının belirtilmesi yeterli olmadığını, Çatalca … Noterliği’ne ait 23/01/2014 Tarih … sayılı evrak aslının celp edilmediğini, davacı yetkilisine ait yeterli miktarda imza örneği toplanmadan rapor düzenlendiğini, Tarafsızlığı konusunda şüphe bulunmayan ATK ‘dan rapor alınması gerektiğini, Müvekkilinin senedin sahte olduğunu bilmediğini, bu hususuta dosyada kötüniyet tazminatın hükmedilmemesi gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, müvekkilinin imzalı senette hakkını kullandığını, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, imza inkarı nedeni ile İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İmza defi mutlak defi olup senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğunu ispat yükü senet hamili davalıdadır. Davalı, delil listesi sunmamıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava konusu 29.08.2017 tarihli senet aslı ile birlikte senedin tanzim tarihinden önceki tarihli belgeler de (2009 tarihli sirküler aslı, 2016 tarihli limited şirket pay devri sözleşmesine ilişkin noter belgeleri) incelenmiş olup raporun yeterli ve hükme elverişli olduğu dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.Davacı senette keşideci, davalı lehtar konumundadır. Bu durumda davalının imza sahteliğini bilebilecek durumda olduğu gerekçesi ile davalı aleyhine tazminata hükmedilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1434,51-TL harçtan, peşin yatırılan 358,63-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.075,88-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 16,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/10/2023