Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1132 E. 2022/1797 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1132 Esas
KARAR NO: 2022/1797 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2022
NUMARASI: 2021/605 E. – 2022/365 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında akdedilen 15/05/2014 tarihli protokole göre, müvekkilinin davalıya 413.000,00 TL borcunun bulunduğunu, bu borca karşılık müvekkilinin davalı lehine 413.000,00 TL bedelli 15/05/2014 tarihli karz ipoteği tesis ettiğini, ayrıca aralarındaki anlaşmaya göre 30/09/2015 vade tarihli 413.000,00 TL bedelli senedi de davalıya verdiğini,tarafların aralarındaki anlaşmaya göre verilen senet ve tesis edilen ipoteğe karşılık olarak müvekkilinin şirketine ait olan her biri 82.000,00 TL bedelli 5 adet çekin davalıya verildiğini, bu şekilde protokol ile teslim edilen senedin bedelsiz kaldığını ve müvekkile iadesi gerekirken davalının iade etmediğini, davalının 15/05/2014 tanzim ve 30/09/2015 vade tarihli 413.000,00 TL bedelli senetten müvekkili aleyhine 14/10/2015 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığını, davalı tarafın da kabulünde olan 168.700,00 TL’nin davalı tarafa ödendiğini, müvekkiline ait olan taşınmaza ilişkin haciz ve satış işlemlerine başlanıldığını, bu aşamada satış baskısı altında satışın yapılacağı gün davalı tarafa 380.000,00 TL ödemenin yapıldığını, ayrıca icra takiplerinden sonra da 310.205,00 TL nin davalıya ödendiğini bu ödemelerin icra dosyalarına bildirilmediğini,dolayısıyla 413.000,00 TL’lik borca karşılık toplamda 858.905,00 TL ödeme yapıldığını beyanla, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan icra takibinde müvekkili adına tescilli olan İstanbul ili,Üsküdar ilçesi, … Mah.,… Ada,… Parsel sayılı,… Arsa paylı, B2 Blok kain taşınmaza ilişkin İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesi … talimat dosyasında satış yapılacağından öncelikle icra takibinin ve satışın dava sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasına ve davalarının kabulüne, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının icra takibindeki bütün borç için harca esas değeri bildirip onun üzerinden peşin harç yatırması gerektiğini, mahkemenin ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin ara kararındaki teminat miktarının da hatalı olduğunu, davanın ticari bir dava olması ve sadece Bakırköy … İcra Müdürlüğündeki icraya konulmuş kambiyo senedine hasredilecekse dava açılmadan zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerektiğini, borcun ana sebebinin Üsküdar ilçesi, Çengelköy … Mah.,… Ada, … Parsel sayılı,… Arsa paylı, B2 7 nolu bağımsız bölümün satış işleminden kalan bakiye borç için tapu sicil müdürlüğünde 413.000,00 TL miktarlı 15/05/2015 tarihli %18 akdi faizli ipotek tesis işlemi olduğunu, taraflar arasındaki tüketim ödüncü-ödünç verme işlemlerinden ve yine taraflar arasındaki icra dosyası alacağının temliki işleminden kaynaklanan ilişki durumları da gözetildiğinde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiğini, fakat davacının talebini sadece Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına hasretmiş olduğunu, taleple bağlılık ilkesi gereğince de mahkemenin diğer ilişkiler hakkında bir karar vermeyeceğini, 15/05/2014 tarihinde akdedilen anlaşmaya istinaden 413.000,00 TL bedelli senedin müvekkiline verildiğini, ayrıca yine anlaşmaya göre ipotek borcunu tasfiye etmek için 82.000,00 TL bedelli 5 adet çekin 30/06/2014 tarihine kadar müvekkiline verilmesi gerektiği halde verilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin de bakiye borcun ödenmesini istediğini, ödenmeyince de kambiyo senetlerine özgü takibe başladığını, davacının icra takibinden önce yaptığını beyan ettiği 168.700,00 TL’yi 413.000,00 TL’den düşerek Bakırköy …İcra Müdürlüğündeki dosyada takip başlattıklarını,icra takiplerinden sonra yapıldığı iddia edilen ödemelerinde bir kısmının müvekkilinin hesabına yapılmadığını,taşınmazın satılacağı gün yapılan ödemeleri de kabul etmediklerini, dava konu Bakırköy …İcra Müdürlüğündeki borcuna ilişkin hiçbir ödeme yapılmadığını beyanla,usule ilişkin itirazlarının,teminatın,harç konusunun karara bağlanmasını, davanın reddini ve alacağın %20 si oranında tazminata hükmedilmesini,yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 14/04/2022 T. 2021/605 E. 2022/365 K. sayılı kararında; “Taraflar arasındaki temel ilişki taşınmaz satım sözleşmesi olup, uyuşmazlık bonodan değil, taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, Dosyadaki bilgi ve belgelere göre taraflar tacir olmadığı gibi taraflar arasındaki sözleşmede ticari satım sözleşmesi de olmadığını, bu nedenle davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’nın 5/3. maddesi uyarınca görev ilişkisi olduğunu, Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olduğunu, Dava şartlarının kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nın 115/2. Mad. gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle mahkemenin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/1(c).b.115 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde ; Mahkemenin davanın usulüne veya esasına ilişkin görevinin peşin harç yatırıldıktan sonra başlayacağını,davacının davaya konu ettiği olayları açık ve anlaşılır şekilde bildirmesi gerektiğini, ticaret mahkemelerinde açılan menfi tespit davalarında öncelikle zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerektiğini,borcun ana sebebinin Üsküdar ilçesi, … Mah.,.. Ada, … Parsel sayılı,… Arsa paylı, B2 7 nolu bağımsız bölümün satış işleminden kalan bakiye borç için tapu sicil müdürlüğünde 413.000,00 TL miktarlı 15/05/2015 tarihli %18 akdi faizli ipotek tesis işlemi olduğunu , taraflar arasındaki tüketim ödüncü-ödünç verme işlemlerinden ve yine taraflar arasındaki icra dosyası alacağının temliki işleminden kaynaklanan ilişki durumları da gözetildiğinde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiğini, fakat davacının talebini sadece Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına hasretmiş olduğunu, taleple bağlılık ilkesi gereğince de mahkemenin diğer ilişkiler hakkında bir karar vermeyeceğini, davacının aynı iddialar ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını sonrasında 2021/303 E. sayılı dosyadan feragat ettiğini, davadan feragatin bahsi edilen ödemelerin yapılmadığının maddi hukuk bakımından da kabulü anlamına geleceğini,davacının açıkça kambiyo senetlerine ilişkin yapılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini istediğini,genel ilişkinin tamamına dayanmadığını, iş bu nedenlerle görevsizlik kararının hatalı olduğunu ama ondan önce davanın usulü talebi ile ilgili sorunların incelenip karara bağlanması gerektiğini, bu kapsamda zorunlu arabuluculuk, harç, dava dilekçesinde olması gereken açıklık, derdestlik veya kesin hüküm durumlarınım gözetilerek karar oluşturulması gerekirken doğrudan kambiyo senetlerine dayalı takipten görevsizlik kararı verilmesinin HMK’ya aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak duruma göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini,yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Dava, İİK’nun 72. maddesi uyarınca kambiyo senedine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. Mahkeme, uyuşmazlığın bonodan değil, taraflar arasındaki taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklandığı, davayı görmeye Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, göreve ilişkin usul kurallarının da dava şartı olduğundan bahisle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Diğer yandan aynı Kanunun 776 ve devamı maddelerinde “bono ve emre yazılı senetler” hususunda düzenleme sevk etmiş olup, 30.06.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngören 6335 sayılı Kanun gereğince açıkça bu tür işlerde ticaret mahkemesi görevli kılınmıştır. Somut olayda,Taraflar arasında yapılan taşınmaz satım sözleşmesi gereğince 30/09/2015 vade tarihli 413.000,00 TL bedelli senedin davalıya verildiği,davalının 15/05/2014 tanzim ve 30/09/2015 vade tarihli 413.000,00 TL bedelli senetten davacı aleyhine 14/10/2015 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığı, davacının da takip konusu senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senedinden kaynaklanmakta olup, TTK’nın 4. maddesine göre ticari dava niteliğinde olduğundan davanın, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. İş bu nedenle mahkemece Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olup ,görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle,ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dava ile ilgili olarak yargılama yapmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/04/2022 tarihli 2021/605 E. – 2022/365 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 88,60 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/10/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.