Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/111 E. 2023/1597 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/111 Esas
KARAR NO: 2023/1597
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/03/2021
NUMARASI: 2018/478 2021/67
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde … no’lu, … no’lu, … no’lu, … no’lu “…” ibareli marka tescillerinin bulunduğunu, müvekkilinin … no’lu “…” markasının tanınmış markalar siciline kayıtlı olduğunu, … tescil no’lu “…” ibareli markanın davalı adına tescil edildiğini, anılan markanın SMK m.5/1-ç uyarınca tescil kriterlerine haiz olmadığını, davalıya ait markanın müvekkili şirkete ait marka tescilleriyle aynı sınıfta ayak giysilerinde tescilli olduğunu, bu durumun ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline sebebiyet verdiğini ileri sürerek, davalının tescil başvurusunun kötüniyetli olduğunun tespiti ile … tescil no’lu davalı markasının hükümsüz kılınmasını ve sicilden terkin edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait “…” markasının kelime + kelime şeklinde formüle edilebileceğini, “…” ibaresi ile “…” ibaresi arasında görsel, işitsel ya da anlamsal olarak herhangi bir benzerlik bulunmadığını, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etkinin dikkate alınması gerektiğini, davacıya ait marka ile müvekkiline ait marka arasında ilişkilendirilme ihtimali bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının “…” markasının tanınmış marka olduğu, her iki taraf markalarının da 25. sınıfta aynı veya benzer mal ve hizmetler için tescilli olduğu, davalının markasında yer alan “…” kelimesinin İngilizce ayakkabı anlamını taşıdığı, bu nedenle davalının “…” markasının tescilli olduğu ayakkabı ve ayak giysileri için tanımlayıcı nitelikte olduğu, davalının markasının esas unsurunun “…” kelimesi olduğu, davacının markasının ise “…” kelimesinden oluştuğu, her iki markanın da iki hece ve dört harften oluştuğu ve benzer harf karakteri ve rengi ile yazıldığı, her iki markanın ilk harflerinin farklı olmasına rağmen “uma” harflerinin ortak olarak yer aldığı, davacının markasının ilk harfinin “…”, davalının markasının ilk harfinin ise “Z” olması dışında markalar arasında başkaca bir farkın bulunmadığı, tarafların markalarındaki tek bir harfin farklı olması nedeniyle ortalama tüketicilerin markaları karıştırıma ihtimallerinin bulunduğu, markaların sescil ve görsel benzerliğinin mevcut olduğu, davacının markasının SMK’nun 6/4. ve 6/5. maddeleri kapsamında tanınmış marka oldukları, SMK’nın 6/1,6/4. ve 6/5. maddesinde yer alan hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalıya ait … Tescil numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Markalar arası benzerlik bulunmamakla birlikte hitap edilen tüketici kitleleri ve üretilen ürünlerin nitelikleri, görünümleri vb. yönlerden birbirinden tamamen farklı olduğunu,- Markaların benzerliğine yönelik tespitlerin hatalı olduğunu, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı markasının olması, markalrın aynı sınıf emtialarda tescilli olması, markaların ilk harf dışındaki diğer harflerinin aynı olması, görsel ve işitsel olarak benzer olması nedeniyle iltibas riski ve davacı markasının tanınmışlığından yararlanma ihtimalinin arttığı, Dairemizin 2019/559 Esas 2021/2182 Karar sayılı ilamı ile; taraflar arasında görülen ve … numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine dair mahkeme kararına karşı davalının istinaf isteminin esastan reddedildiği; davacı tarafından benzer mahiyette açılan hükümsüzlük davasında “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ilişkin kararın, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2013/16898 E- 2014/6121 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf aşamasında davacı avansında kullanılan 11.00 TL (posta-teb) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2023