Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1095 E. 2022/1788 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1095 Esas
KARAR NO: 2022/1788
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
NUMARASI: 2021/175 2022/18
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 24/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili 16/01/2014 tarihinde dava dışı icra takip borçlusu … İnş. Taah. Tic. Ltd Şti’nin davalı … A.Ş ile imzalamış olduğu finansal kiralama sözleşmesinin temini amacıyla Ankara İli Etimesgut İlçesi … Mh. … Ada … Parselde bulunan taşınmazı üzerine 600.000 TL bedel ile davalı lehine üçüncü kişi olarak üst limit ipoteği tesis ettirdiğini, davalı genel kredi sözleşmesinin tarafı olan Alnıaçık….Ltd Şti firması kredi ödemelerini yerine getirmeyince müvekkiline ait taşınmazın satışı için davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile ipoteğin para yoluna çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlattığını, davalı tarafça taşımaz üzerine üst limit ipoteği tesis edildiğinden icra dosyasındaki limit ipoteğini aşan kısma yönelik borcun olmadığının tespit ve hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, müvekkili tarafından tarafın davalı banka ile akdedilmiş olan ipotek resmi senedi ve ipotek belgesinde müvekkilin dava dışı icra ve genel kredi sözleşmesinin tarafı olan Alınıaçıklar….Ltd Şti’nin kullanmış olduğu kredilerin temini için 600.000 TL üst limit ipoteği tesis edildiğini, ancak davalı tarafın davaya konu icra dosyasında ipotek limiti ile sınırlı olmak kaydıyla takip işlemleri yapması gerekirken icra faizi, icra gideri ve diğer ferileri talep etmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip işlemlerinin teminat aranmaksızın tedbiren durdurulmasını, üst limit ipoteğinden fazlaca talep edilen icra ferileri yönünden %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ipotek bedelini borcun ödenmediğini ve ipotek bedeli üzerinden takip yapıldığını kabul etmesine rağmen takibin durdurulması için tedbir talebinde bulunduğunu, davacı ödemediği borcun 1.000 TL harç ile tedbiren durdurulmasını istediğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, davacı her ne kadar ipotek bedelini aşan kısım için borçlu olmadığının tespitini istemiş ise de ipotek bedeli üstünde bir takip yapılamadığından talep ve davasının reddinin gerektiğini, davaya konu maddi ve hukuki vakalardan açıkça görüleceği üzere davacı haksız ve kötü niyetli olarak dava açtığını, icra takip dosyası, resmi senet ve dosya kapsamından açıkça görüleceği üzere müvekkili şirketçe haksız takip yapılması veya ipotek bedelini aşna bir alacak talebinin söz konusu olmadığını, davacının ipotek borcunu ödemediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… 6100 sayılı HMK’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır.Davacının dava açmaktaki yararı hukuki olmalıdır. Hukuki yarar dava açıldığı anda var olmalıdır. Davacının esasen alacak miktarına bir itirazının olmadığı takiple birlikte talep edilen faiz ve feriler bakımından ipotek limitinin üzerinde talepte bulunulamayacağından bahisle feriler bakımından borçlu olmadığının tespitini istediği, takibin asıl alacak tutarı ve ipotek limiti olan 600.000,00 TL üzerinden başlatıldığı, ipotek limitinin üzerinde takip başlatılmadığı, takiple birlikte işleyecek faiz ve feri talebi bakımından icra müdürlüğünce taşınmazın satışından elde edilecek para yada ödeme anında ipotek limitinin gözetilmesi gerektiği, icra müdürlüğünce ipotek limitinin üzerinde bir sorumluluk yüklenmesi halinde ise bunun icra prosedürü içerisinde çözüme kavuşturulmasının gerektiği dolayısıyla davacının genel mahkemede ipotek limitinin üzerinde sorumlu olmadığının tespiti yönünde menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılarak 6100 sayılı HMK 114/1-h, 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; Hukuki yararı olduğunu, Müvekkil ve diğer ilgililer aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas numarası verilen icra takibi ile; müvekkilin sosyal ve ekonomik yaşantısı, ekonomik sicili, ekonomik özgürlüğü, mal edinme ve üzerinde tasarruf edebilme gibi özgürlükleri de güncel olarak tehdit altında bulunmaktadır. Bu tehdidin, müvekkilin hali hazırdaki ve gelecekteki yaşantısına ve hürriyetlerine zarar verecek nitelikte olduğunun kabulü gerekmektedir. İşbu menfi tespit davasında yapılacak yargılama neticesinde verilecek olan menfi tespit hükmü ile fazlaca bedel ve faiz oranları ile bu tehdidin müvekkil yönünden bertaraf edilecek durumda olduğunu, Müvekkili aleyhine başlatılan yukarıda esas numarası verilen icra takibi neticesinde müvekkil cebri icra tehdidi altında kalsa da dosyaya ödeme yapmadığından menfi tespit davası şartlarından “borcun ödenmemiş olması” koşulu sağlanmış bulunduğunu, icra dosyasının güncel hesabını sunmakla birlikte müvekkili tarafından haciz ve fazlaca bedel talep tehlikesi devam ederken yerel mahkeme kararında hukuki yarar yokluğu nedeniyle davamızın reddine karar verilmesi usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, -dava tarihi itibariyle istanbul …İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında ipotek üst limitinin dışında kalan ve fazlaca talep olunan rakamlara ilişkin borçlu olmadığının tespitine; -müvekkilinin ekonomik özgürlüğüne ve kişilik haklarına zarar vermek amacıyla, ağır kusurlu ve kötü niyetli olan davalı/alacaklı bankanın üst limit ipoteğinden fazlaca talep edilen icra ferileri yönünden %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş istinaf dilekçesinde; hükmedilen vekalet ücreti avukatlık asgari ücret tarifesinin altında olduğunu, asliye mahkemelerinde takip edilen davalar için 5.100,00 TL vekalet ücreti öngörüldüğünü kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafından davacı ve dava dışı …Taah.Tic.Ltd.Şti. hakkında Ankara İli Etimesgut İlçesi, … mah… ada, … parselde kayıtlı taşınmazın paraya çevrilmesi amacıyla 600.000,00 TL Asıl alacak üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür. Dosyada mevcut ipotek resmi senedi incelendiğinde; Ankara İli Etimesgut İlçesi … Mh. … Ada … Parselde bulunan taşınmazın …Tic.Ltd.Şti.nin borçlarına karşılık 600.000,00 TL üst sınır ipoteğinin davacı tarafından davalı lehine verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davacı, davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte 600.000 TL’lik ipotek bedeline itirazda bulunmamış, ancak, ipoteğin üst limit ipoteği olduğunu, davalı tarafın davaya konu icra dosyasında ipotek limiti ile sınırlı olmak kaydıyla takip işlemleri yapması gerekirken icra faizi, icra gideri ve diğer ferileri talep etmesinin yasaya aykırı olduğunu iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davacı, iddiası kapsamında şikayet yoluna başvurabileceği gibi genel mahkemede menfi tespit davası açmasını engelleyen bir husus olmayıp davacının iddia kapsamına göre hukuki yararı olduğu kabul edilerek esasın incelenmesi gereklidir. (Benzer yönde Y.19HD, 2011/2530, 2011/12870 k, 19.10.2011 Tarihli karar) Davaya konu İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafından davacı ve dava dışı …Taah.Tic.Ltd.Şti. hakkında Ankara İli Etimesgut İlçesi, … mah…. ada, … parselde kayıtlı taşınmazın paraya çevrilmesi amacıyla 600.000,00 TL Asıl alacak üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, 600.000TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri vekalet ücreti takip tarihinden itibaren işleyecek (600.000TL yıllık %60,00) faiz ile tahsili talep edildiği görülmektedir. Dosyada mevcut; ipotek senedine göre ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu sabittir. Limit (üst sınır) ipoteğinde tescil edilmiş alacak miktarı, faiz ve diğer giderler dahil olmak üzere hiçbir şekilde aşılamaz. Bu durumda takip talebinde alacağın ipotek bedeli ile sınırlı olduğu belirtilmemesi yerinde değil ise de; İstanbul 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/402 E, 2021/995 K sayılı 04.11.2021 Tarihli kararı ile davacı …’ın açtığı davasının takipten önce muacceliyet ihtarı gönderilmediği gerekçesi ile kısmen kabulü ile, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline karar verildiği, davalı … Kiralama AŞ vekilinin 06.06.2022 Tarihli yeni takip talebinde; “600.000,00 TL asıl alacak üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, 600.000TL tutarındaki toplam alacağın icra gideri vekalet ücreti takip tarihinden itibaren işleyecek (600.000TL yıllık %60,00) faiz ile” tahsilini talep ettiği ancak yeni takip talebinde “takip bedeli ve ipotek bedeli ile sınırlıdır” şeklindeki açıklamayı ekleyerek davacının itirazına konu eksikliği giderdiği görülmekle bu durumda takip ipotek bedeli ile sınırlandırılmış olup davacının ipotek bedeli yönünden bir davası, itirazı da bulunmadığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken davanın usulden reddi yerinde görülmemiş, davacının istinafının kabulüne, kararın kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenle davacının istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış olmakla davalı vekilinin vekalete ilişkin istinaf isteminin reddine vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2- İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/175 E. – 2022/18 K. Sayılı, 18.01.2022 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 md gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,3-Dava konusuz kalmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4- İlk derece yargılaması yönünden yargılama giderleri; Alınması gereken 80,70TL harçtan peşin alınan 59,30 Tl harcın mahsubu ile bakiye 21,40Tl harcın davalıdan alınarak Hazine ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan 59,30Tl harç masrafı, 51,50-TL tebligat,posta masrafı olmak üzere toplam 110,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, – Dava fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1000TL üzerinden harçlandırılmış olmakla 1000TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri, harç yönünden; Davacı tarafça yatırılan 80,70Tl harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine, Davalıdan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yatırılan peşin harç tutarı olan 220,70 TL ile 63-TL posta,tebligat masrafı toplam; 283,70-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.