Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/108 E. 2022/461 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/108 Esas
KARAR NO: 2022/461 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2021
NUMARASI: 2021/653 E.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında müvekkili şirket adına tescilli “…” markasının, davalı şirket tarafından kullanılması amacı ile 01.09.2013 tarihli marka ve lisans sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği davalının ödemesi gereken bedeller olduğunu, davalı şirkete öncelikli olarak Bakırköy …Noterliği’nin 11.05.2021 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname keşide edilerek Mayıs 2021 itibari ile biriken cari hesap borcunun ödenmesi talep edilerek temerrüde düşürüldüğünü, ihtarnameye rağmen borçlu şirket tarafından ödeme yapılmaması sebebi ile İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu şirkete gönderilen ödeme emrine borçlu şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takibe ve borca itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalı borçlu şirketin Yönetim Organı olmaması ve mal varlığını kaçırma girişiminde olması sebebi ile mal varlığı üzerine İhtiyati Tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2021 tarihli 2021/653 E. sayılı ara kararıyla; “Dosya kapsamı ve delil durumuna göre henüz davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edilmediği, HMK 381/1.fıkrası gereğince ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu hakkında olmadığı” gerekçesiyle; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; sürekli edimli hukukî ilişkilerdeki menfaatlerin dengelenmesi ve bu amaçla menfaatlerin düzenlenmesi için mahkemeden İhtiyati tedbir talep edilmişse de, reddine karar verildiğini, davalı şirketin iç ilişkide yönetim problemi oluşturduğunu, ortakların tümünün birbirinden mal kaçırma girişiminde bulunduklarını, Mayıs 2021 tarihinde şirkete ihtarname keşide edilerek, Marka ve Lisans sözleşmesinin feshedildiğinin bildirilmesine rağmen bugüne kadar geri dönüş sağlanmadığını, bu durumun davalı şirketin mal kaçırma girişiminde olduğunu ortaya koyduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; müvekkilinin yeni öğretim yılında Covid-19 tedbirlerinin kaldırılması sebebiyle faaliyetlerine devam ettiğini ve öğrenci kayıtlarının yapıldığını, müvekkilinin mallarını gizleme hileli işlemlerde bulunmasının söz konusu olmadığını, ihtarnamelere cevap verildiğini, iç ilişkide yönetim sorunu da yaşamadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının örneğinin incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine, 122.709,13 TL marka ve lisans sözleşmesinden doğan toplam alacağın %16,75 değişen oranlarda avans faiziyle tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlu vekilinin borca, ferilerine ve faiz oranına itiraz ettiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, davacı vekili davalı borçlu şirketin Yönetim Organının olmadığını ve mal varlığını kaçırma girişiminde olduklarını gerekçe göstererek, davalı şirketin mal varlığı üzerine İhtiyati Tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK 389/1 maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” düzenlenmiştir. HMK 390/3 maddesinde; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükümü düzenlenmiştir. Yasal düzenlemeler kapsamından, mahkemelerce ancak davanın konusu olan hak ve şeylere ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilebileceği ve tedbir talep eden tarafın haklılığını yaklaşık ispat ölçüsünde ispat edecek deliller sunması gerektiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, üzerinde tedbir talep edilen davalı şirketin malvarlığı dava konusu olmadığı gibi, davaya konu edilen Lisans alacağının varlığı da yargılamayı gerektirmekte olup, mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.