Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1045 E. 2022/1502 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1045 Esas
KARAR NO: 2022/1502 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/832 E.
Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/832 ile birleştirilen
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/133 E. Sayılı Dosyası.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (TEDBİR)
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekilinin birleşen 2021/133 E-2021/600 K sayılı dosyasında; davacının yıllar önce bir araç alımı nedeniyle dava dışı … isimli şahıs ile tanıştıkları ve devamında söz konusu şahıs tarafından davacının sık sık aranarak borç istendiği, söz konusu şahsın varlıklı olduğunu bildiği davacı ile önce güvene dayalı bir ilişki kurmaya özen gösterdikten sonra dilekçede açıklanan sosyolojiye bağlı olarak davacı üzerindeki baskısını arttıran … ve yanındakiler tarafından davacıdan, … Restorantta tehdit ve ikrah altında önüne koydukları 70.000 Euro tutarındaki senedi elde ettikleri, davacının söz konusu senedi imzalayıp imzalamadığını hatırlayamadığı; davacının bundan 25 yıl kadar önce bir grup tarafından kaçırılıp 10 gün işkence gördükten sonra adli makamların titiz bir operasyonu ile kurtarıldığı, Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1995/107 Esas sayılı dosyası üzerinden kaçıranlar hakkında ceza davası açıldığı; yine bundan 7 yıl önce telefonla dolandırıldığı ve 60.000 TL’nin dilekçede belirtilen şekilde ve yere teslim edilmesi üzerine yapılan suç duyurusuna bağlı olarak açılan ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın 2013/115218 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden devam ettiği; bu olayların travmatik etkilerinin davacıda korku ve kaygıya dayalı derin bir iz bıraktığı, tansiyon ve şeker hastalıklarında etkisiyle 66 yaşındaki davacının psikolojik durumunun derinden sarsıldığı; davalı tarafından kendisine uygulanan manevi cebir, şantaj ve tehdidin davacıyı korkutup psikolojisini bozduğu; söz konusu senedi ele geçiren … ile kardeşi olan davalının ve yanındaki adamlarının …’te oteli basarak taşınmazın kendisine devri konusunda davacının kızının ve eşinin alıkonularak tehdit edildiği ve bu olaylar nedeniyle davacı ile kızı … tarafından suç duyurusunda bulunulduğu; soruşturmaların İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın 2020/119048, 2020/113662 Soruşturma sayılı dosyaları ile Bodrum Cumhuriyet Savcılığı’nın 2020/14889 ve 12463 Soruşturma sayılı dosyaları üzerinden devam ettiği; davacının söz konusu 11/06/2020 tanzim, 10/09/2020 vade tarihli ve 70.000 Euro bedelli senet nedeniyle borcunun olmadığı; söz konusu senedin lehtarı … hakkında açılan menfi tespit davası yönünden Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/230 Esas sayılı dosyası üzerinden 19/10/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı üzerine Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/832 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü ve davanın derdest olduğu ancak senet lehtarının söz konusu senedi kardeşi olan davalı …’ ya ciro etmesi nedeniyle 21/09/2020 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığı, ileri sürülen imza itirazının İstanbul Anadolu 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/256 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü; davacının yaşadığı süreçlere bağlı olarak sahip olduğu taşınmazları kızı …’ na devretmesi nedeniyle aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/627 Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü ve ayrıca İstanbul Anadolu 24. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2020/286 Esas sayılı dosyası üzerinden de ceza davası bulunduğu; senet lehtarına karşı irade sakatlığı nedeniyle hükümsüzlük iddiasına da dayalı menfi tespit davası derdest olduğu halde belirtilen şekilde hamil konumuna gelen davalının yasa hükümlerine göre haklı hamil durumunda olmadığı ve TTK. Madde 687 düzenlemesindeki koşulların mahkemece tartışılması gerektiği, davalı ile senet lehtarı …’nın kardeş olmaları nedeniyle eldeki bu davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunduğu ve dilekçede açıklanan sebeplerle davalının ağır kusurlu olarak senedi devraldığı ileri sürülerek öncelikle davanın Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/832 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ve söz konusu senedin iptali ile iadesine ve senet bedelinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının tazminata mahkumiyetine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
TEDBİR RED KARARI; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/04/2022 tarihli 2020/832 E. sayılı ara kararıyla; “…İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında alacaklı … tarafından borçlular … ve … hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı anlaşılmakla, menfi tespit davasının takipten önce açılmış olması halinde İİK. 72/2 maddesi uyarınca delil durumu değerlendirilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün ise de, HMK 389.maddesi gereği mevcut delil durumunun da dikkate alındığı” gerekçesiyle; tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin eksik ve yetersiz inceleme ile karar verdiğini, mahkemenin İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibin iptal edildiğini, yerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosya ile takip yapıldığının belirtilmesine rağmen, takip dosyasının dahi yanlış yazıldığını. – Birleşen dosya bakımından takibin durdurulması yanında İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesindeki paranın davalıya ödenmemesine ilişkin taleplerinin değerlendirilmediğini, istinaf yolu ile kaldırılmasını talep ettikleri tedbirin reddi kararının birleşen dosyaya ilişkin olduğunu, birleşen dosyanın davalısı ve lehtarın kardeşi …’nın senedi bile bile borçlu zararına iktisap ettiği ve kötü niyetli olduğu iddiasıyla açılan davada icranın durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilmesinin yanı sıra İİK 72/3 gereği icra veznesine giren paranın davalıya ödenmemesinin de talep edildiğini. – Dosya delil durumuna göre ihtiyati tedbir kararı yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluştuğunu, taraflar arasında temel bir borç ilişkisi bulunmadığını, davalının davacıyı korkutması ve tehditleri sonucu davacıdan senet elde edildiğini, taraflar arasında hukuki ilişkinin geçerli olarak doğmadığını, senet lehtarı …’nın Savcılık aşamasında ve davaya cevap dilekçesinde çelişkili beyanlarda bulunduğunu. – Davalı …’nın TTK hükümlerine göre yetkili hamil olmadığının gözden kaçırıldığını, iki kardeşin bile bile borçlu zararına hareket ederek kötüniyetli olduklarını. -Dosyaya Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. …’ten aldıkları bilimsel görüşü sunduklarını, mütalaaya göre iki kardeşin davacıdan herhangi bir alacağının olmadığının ortaya çıktığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak takibin durdurulmasını veya icra veznesindeki paranın davalıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; … tarafından davacı ve davalı aleyhine senede dayalı olarak toplam 70.210, 96 Euro’nun tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takip dayanağı senedin 11/06/2020 tanzim 10/09/2020 vade 70.000 Euro bedelli nakden kaydıyla düzenlenmiş keşidecisinin davacı, lehtarın …, hamilin ise … olduğu görülmüştür. İstanbul Anadolu 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/256 Esas 2021/120 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı tarafından … aleyhine imzaya ve borca itiraz davası açıldığı, mahkemenin imzanın davacıya ait olduğu yolunda bilirkişi raporu ile İİK 169/a maddesi kapsamına göre davayı reddettiği görülmüştür. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/1113662 Soruşturma Sayılı dosyasında, Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma, Hakaret, Tehdit ve Yağma suçlarından verilen 03/02/2021 tarihli 2021/14646 Sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karara müştekiler … ve … tarafından itiraz edilmesi üzerine; İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/02/2022 tarihli kararında, Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma ve yağma suçlarından verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu, şüphelinin üzerine atılı tehdit ve hakaret suçundan verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararın kaldırılması gerektiği gerekçesiyle itirazın kabulüne, kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Asıl dosyada talep edilen ihtiyati tedbirin mahkemece reddedilmesi üzerine, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu, Dairemizin 16/03/2022 tarihli 2022/53 Esas-2022/411 Karar sayılı kararı ile ihtiyati tedbir talebi yönünden HMK 389. Madde gereğince, yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, birleşen davada, mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı vekilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasında takibe konulan senedin kendisinden asıl davanın davalısı tarafından tehdit ve korkutma ile alındığını, kardeşine verilerek takibe konu edildiğini, iki kardeşin bilerek borçlu zararına hareket ettiklerini, kötüniyetli olduğunu ileri sürmüştür. Davacı tarafın senedin korkutma ve tehdit ile alındığına dair iddiasının yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, mahkeme kararında icra dosya numarasının hatalı yazılmasının sonuca etkili olmadığı, mahkemece İİK 72/2-3 maddeleri gereğince tedbir koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verildiği, birleşen davanın takipten sonra açılan dava olması nedeniyle İİK 72/2 maddesinin uygulanarak takibin durdurulmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı, İİK 72/3 maddesi gereğince de yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, tedbir talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak;Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/09/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.