Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/1040 E. 2022/1544 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1040 Esas
KARAR NO: 2022/1544
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/92 Esas, 12.04.2022 tarihli ara karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gıda sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olup üretim yaptığını, müvekkili şirketin “…” markası adı altında bir marka ailesi kurduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin marka hakkını ihlal ettiğini, müvekkili şirkete ait “…” ibareli markaları ile davalı şirkete ait “…” ibareli markaların marka hukuku anlamında benzer nitelikte olduğunu, müvekkili şirkete ait marka ile davalı şirkete ait markanın müşterek ve asli unsurunun “…” ibaresi olduğunu, taraf markalarının benzer olduğu gibi bu markaların tescil edildiği mal/hizmetlerin de aynı/benzer olduğunu, ürünlerin benzer alıcı çevresine hitap ettiğini ve benzer ihtiyaçları karşıladığını, söz konusu ürünlerde hammadde-mamul ilişkisinin bulunduğunu, taraflara ait markaların hedef tüketici kitlesi açısından karıştırılmaya açık olduğunu, davalının davaya konu … ibarele marka(ları)yı; müvekkilinin uzun yıllardan itibaren faturalarında ve markalarında kullandığı şekilde üreterek, karıştırılmaya yol açacak şekilde tescil ettirdiğini, bu durumun yazılı deliller ile ispat edildiğini, müvekkilinin uzun yıllardan itibaren ülkemizde … markası ile işini yaptığı, davalının … markası(ları) ile müvekkilinin satış yaptığı marketlere girerek tüketicilerde karışıklığa yol açtığını, bu durumun Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/339 E. 2021/270 K.sayılı kararı ile de taraflarınca ispat edildiğini, bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar teminat karşılığında müdahalenin men’ine karar verilmesi gerektiğinin açık olduğundan ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, dava konusu 28/11/2019 tescil tarihli …, 11/04/2019 tescil tarihli … … Quick, 24/09/2018 tescil tarihli …, 06/05/2016 tescil tarihli … ve 27/01/2015 tescil tarihli … markalarının hükümsüzlüğü ile markalara tecavüz teşkil eden fiilerin önlenmesi, tespiti ve durdurulmasına, tecavüz teşkil eden ürünlerin piyasadan toplatılmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının içinde … ibaresi geçen markalarının Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/174E, 2018/76 k sayılı ilamı ile kullanmama veya tescil edildiği şekilde kullanmama neden ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının … markası ile müvekkilinin …, …,…, … markaları arasında benzerlik olduğu iddiasının yerinde olmadığını, markaların aynı veya benzer sınıfları kapsadığı iddiasının yerinde olmadığını, markaların ortalama tüketici nezdinde karıştırılma olasılığının söz konusu olmadığını, kötüniyet iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın ve tedbir isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DEREC EMAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinin 12.04.2022 Tarihli ara kararı ile; “…dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtlarına göre taraf markalarının tescil tarihi ve uzun yıllardır piyasada birlikte var olmaları gözetildiğinde, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğinden ilerde deliller toplanıp bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra yeniden değerlendirilmek kaydıyla davacının ihtiyati tedbir talebinin bu aşamada reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesini tekrar ederek özetle; Davalının davaya konu … ibareli markaları müvekkilinin uzun yıllardır faturalarında ve markalarında kullandığı şekilden üreterek, karıştırılmaya yol açacak şekilde tescil ettirdiğini, bu hususun raporlar, mütalaa, mahkeme ilamı ve faturalar ile sabit olduğunu, Müvekkilinin … markası ile davalının … markasının marka hukuku anlamında benzer nitelikte olduğunu, asli unsurun … olduğunu, … kelimesinin Türkçe olmayıp tüketici zihninde kalıcılığı olmadığını, yazı puntosu ve konumlandırma bakımından da ayırt edici özelliklerinin bulunmadığını, Markaların tescil edildiği mal ve hizmetlerin aynı /benzer olduğunu, markaların hedef tüketici kitlesi açısından karıştırılmaya açık olduğunu, hedef tüketici kitlesinin dikkat ve algısının düşük olduğunu, ürünlerin marketlerde aynı reyon ve raflarda satıldığını, Davalının davacı markası ile benzeştirme çabası olduğunu, davalının markadaki … kelimesini … ifadesiyle 2013 den beri eşitlemeye, 2015 sonrasında da önplana çıkarmaya başladığını, artık müşterilerin markayı sadece … olarak algılamakta olduğunu, müvekkilinin üstün hakkı olduğunu, davalı şirketin sonradan yaptığı başvuru ve tesciller ile davacı markalarına yakınlaştırarak iltibasa yol açtığını, Davalının davacı markası ile benzeştirme çabası sabit olduğundan kazanılmış hakka dayanamayacağını, yargıtay’ın kararlarında seri marka oluşturma isterken iltibasa yol açılmaması gerektiğini belirttiğini, Davalının markasını yakınlaştırma gayreti içine girmesi ile uyuşmazlıklar yaşandığını, müvekkilinin sessiz kalmadığını, Ankara 1.FSHHM’nin 2018/399E sayılı dosyada markaların benzer olduğunun tespit edildiğini, karar örneğinin sunulduğunu, uzman görüşü de sunulduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleşmediğine ilişkin gerekçenin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılarak ihtiyati tedbire hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün meni, tespiti, markaların hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbir isteminin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ile; marka kayıtları, uzman görüşü, karar örneklerini sunmuştur. Ankara 1.FSHHM 2018/399 E, 2021/270 Karar sayılı karar örneği incelendiğinde; …Gıda ..Aş tarafından TPMK ve ..AŞ aleyhine kurum kararının iptali istemi ile dava açıldığı, kentcafe ibaresinin 30.sınıfta tescili isteminin reddine karar verildiği görülmektedir. Davacı vekili tarafından sunulan uzman görüşünde; Doç Dr … neticeten … ve … markalarının yaklaşık 40 yıldır birlikte var olduğunu, … AŞ’nin sonradan adım adım … ibareli markaların … AŞ’ye ait … markalarına yakınlaştırmasının iyiniyetle bağdaşmayacağı yönünde görüş belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta; markaların tescil tarihleri, uzun yıllardır her iki tarafın markalarının piyasada olması, davalının savunmasında davacının bir kısım markalarının hükümsüzlüğüne karar verildiğini de iddia ettiği dikkate alındığında dosyada mevcut delil durumuna göre bu aşamada ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiş, davacı vekilinin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 29/09/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.