Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/101 Esas
KARAR NO: 2023/1425 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2021
NUMARASI: 2020/630 E. – 2021/390 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar aleyhine, alacaklısı … A.Ş olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 06/08/2013 vade tarihli 1 adet bonoya dayalı olarak 108.504,42-TL için icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleşmiş olduğunu, davalı tarafından, … A.Ş.’nin temlik alacaklısı olarak 02/06/2020 tarihinde Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/245 Esas sayılı dosyası ile davacı … aleyhine ” BK 19. Maddesine göre Tasarrufun İptali ile İİK 283/2 gereğince tazminat talebi” ile dava açılmış olduğunu, bu davanın dayanaklarından olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası için iş bu davayı açmanın zaruri olduğunu, takip dosyası incelendiğinde takip dayanağı bononun kambiyo vasfında olmadığını, asıl borçlunun bonoda imzasının olmadığını, bonoda sadece müşterek müteselsil kefil sıfatıyla davacıların imzasının bulunduğunu, keşidecinin imzası olmayan bu bononun kambiyo vasfında olmadığını, bu nedenle ilgili icra dosyası ile kambiyo vasfında olmayan bono için başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin iptali ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, dava konusu senedin en son işlem tarihinin 2014 yılı olduğunu, bu nedenle davacılar yönünden zaman aşımına uğradığını belirterek, sendin Kambiyo vasfında olmaması nedeniyle ve TTK’nun 778/1-h ve TTK’nun 279. Maddeleri uyarınca 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde takipsiz bırakılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibin iptaline, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde; davacıların borçlu olduğunun Genel Kredi Sözleşmesi ile sabit olduğunu, menfi tespit davasının, icra takibi borçlusunun borcunu ödemeden önce herhangi bir borcu olmadığını tespit ettirmek için açtığı dava olup, ancak, davacıların borçlu olduğunun ve davaya konu Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde borcun varlığının ortada olduğunu, bu nedenle, borçluların iş bu iddialarında hukuki bir yararı bulunmadığını, davacıların iddialarının ne olduğunun anlaşılamadığını, davacıların dava dilekçesinin konu kısmında İİK’nun 72. maddesine dayanarak menfi tespit talebinde bulunduklarını, ancak, netice-i talep kısmında ise takibin iptalini talep ettiklerini, bu nedenle, davacıların iddiaları anlaşılamadığından davacının davasını neye dayandırdığını açıklamasını talep ettiklerini, davacıların iddialarında haksız ve kötü niyetli olduklarını, hesap kat ihtarnamesine ve icra takibine herhangi bir itirazı bulunmayan borçlunun 8 yıl geçtikten ve aleyhine tasarrufun iptali davası açıldıktan sonraki iddialarının açıkça kötü niyetli olduğunu belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmişlerdir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2021 tarihli E. – K. sayılı kararıyla; “…Taraflar arasındaki ihtilafın; senedin kambiyo vasfının haiz olup olmadığı, zamanaşımı süresinin geçirilip geçirilmediğinin tespiti noktalarında toplandığı görülmüştür.Davacı tarafın talebinin İcra İflas Kanunu’nun 71/2 del. 33/a maddesi kapsamında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin olduğu, işbu hususta icra mahkemesinden talepte bulunulması gerektiği kanaatine varıldığından, davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığının incelenmediğini, bonoda keşideci imzasının bulunmasının, bononun mecburi unsurlarından olduğunu, takip dayanağı bononun kıymetli evrak vasfı taşıyıp taşımadığının araştırılması gerektiğini, TTK da yer alan unsurları taşımayan bir senedin “bono” sayılmayacağını, keşideci imzasını bulundurmayan bononun geçersiz olduğunu, bu belgeye dayalı olarak “kambiyo senetlerine” özgü icra takibi başlatılamayacağını, davacı borçlunun da bu kambiyo senetlerine özgü takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş bulunduğundan, menfi tespit istemine konu icra takibinin dayanağı olan senedin kıymetli evrak vasfı taşıyıp taşımadığının araştırılmasının gerekli olduğunu belirterek, bu nedenle takip dayanağı senedin kambiyo vasfı taşıyıp taşımadığı araştırılmadan ve incelenmeden verilen mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep ettiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Davaya konu edilen bononun onaylı örneği dosya içinde mevcut olmayıp, Mahkemece aslı getirtilerek Mahkeme kasasına alındığı anlaşılmıştır.Dava dilekçesinde ekli olan ve davacı tarafça sunulan bono fotokopisi incelendiğinde; tanzim yeri İstanbul, 01/06/2013 tanzim tarihli, 06/08/2013 vade tarihli, 750.000,00 TL bedelli, borçlusu … Dış Tic. Ltd. Şirketi, alacaklısı … Hiz. A.Ş.,olan bono olduğu, müşterek borçlu ve müteselsil kefillerin … ve … oldukları, bedelinin malen alındığının yazılı olduğu, bononun arka tarafının görüntüsü bulunmadığından başkasına ciro edilip edilmediğinin anlaşılamadığı görülmüştür. Yine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının da dosya içinde olmadığı, UYAP sistemi üzerinden dosyaya eklenmeye çalışıldığında, kaydının bulunamadığının belirtildiği, dava dilekçesinin ekinde davacı tarafça sunulan ödeme emrine ilişkin fotokopi belge incelendiğinde; 20/08/2013 tarihinde … Hiz. A.Ş. tarafından borçlular … Dış Tic. Ltd. Şirketi, … ve … haklarında 107.900,00 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 108.504,42 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığı, alacağın dayanağı olarak da 06/08/2013 vade tarihli, 750.000,00 TL bedelli bononun gösterildiği tespit edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit ve icra takibinin iptali davasıdır.Mahkemece davacı tarafın talebinin İcra İflas Kanunu’nun 71/2 del. 33/a maddesi kapsamında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin olduğu, işbu hususta icra mahkemesinden talepte bulunulması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili karara karşı tüm taleplerinin incelenmediği gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece dava dilekçesinde yer verilen her bir talep hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir.Dosya incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde takibe konu olan bonoda asıl borçlunun imzasının bulunmadığı, bu nedenle bono vasfını haiz olmadığı, kendilerinin bonoyu yalnızca müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, bu belgeye dayanılarak haklarında kambiyo senetlerine mahsus takip yapılamayacağını belirterek, bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini de talep ettiği halde, Mahkemece bu yönde hiçbir inceleme yapılmadan, yalnızca takibe konu bononun takip kesinleştikten sonra zamanaşımına uğradığının iddia edildiği ve İİK’nun 71/2 delaletiyle 33/a maddesi uyarınca İcra Mahkemesinden talepte bulunulacağının belirtilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebi yerinde olmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının dava dilekçesinde yer verdiği bonoda asıl borçlunun imzasının bulunmaması nedeniyle kefil olarak imzaladıkları bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin tüm talepleri hakkında deliller değerlendirilerek ve inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 31/05/2021 tarihli 2020/630 E. – 2021/390 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2- Yukarıdaki gerekçede açıklandığı şekilde yargılamaya devam edilmesi için dosyanın ilk derece Mahkemesine iadesine,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 43,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.