Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2022/100 E. 2022/460 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2022/100 Esas
KARAR NO: 2022/460 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2021
NUMARASI: 2021/267 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğü ve Tecavüzden Kaynaklanan Tazminat )
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP; Davacı vekilinin birleşen 2021/293 Esas sayılı dosyasında ibraz ettiği dava dilekçesinde; müvekkilinin “…” ibareli markasını TPMK nezdinde … tescil numarası ile, markanın baş harflerinin ters çevrilmesi ile oluşturulan … markasını … tescil numarası ile tescil ettirdiğini, her iki markanın koruma süresinin dolması ile … başvuru numarasıyla … markasını on yıl süreyle tescil ettirdiğini, müvekkilinin yıllardır “…” ibareli marka ile yıllarca ürün satışı gerçekleştirdiğini, tanınmış marka statüsüne kavurduğunu, davalının TPE’ye başvurarak … başvuru numarası ile “…” ibareli markasını 16 ve 35.sınıflarda tescil ettirdiğini, davalının bu tescilinin haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu, davalının tescil ettirdiği markayı müvekkili ile aynı sektörde kullandığını ve müvekkilinin markası ile ürün/hizmet satışını yoğun bir şekilde sürdürdüğünü, Mahkemenin 2021/267 Esas sayılı dosyasında, davalının … tescil numaralı “…” ibareli markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemli dava açtıklarını, davalının tüm bu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu iddia ederek, davalının müvekkilinin markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, ref’ini, şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın tecavüz tespit edildiği en eski tarihten başlayarak bankaların uyguladığı en yüksek reeskont faizi ile tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir. Mahkemenin 15/12/2021 tarihli 2021/293 Esas-2021/279 Karar sayılı kararıyla, davanın davacı tarafça davalı aleyhinde açılan … başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü talepli dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
TEDBİR KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/12/2021 tarihli 2021/267 Esas sayılı ara kararıyla; “Dava dilekçesinde ekli belgelerin HMK’nun 390/3 maddesi anlamında yaklaşık ispat için yeterli olmadığı, deliller toplanıp bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra talebin yeniden değerlendirilmesinin mümkün olduğu” gerekçesiyle; davacının ihtiyati talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin dava konusu markayı 10 yıl süre ile kullandığını, uzun yıllardır yaptığı yatırımlar sonucunda TANINMIŞ marka statüsüne kavuştuğunu, yüksek meblağlarda reklam harcamaları yaparak, “www…com.tr” adında web sitesi kurarak, Dünya’nın ve Türkiye’nin en tanınmış internet satış firmaları ile anlaşmalar yaparak( …, …, … vb.) “…” markası ile yıllarca ürün satışı gerçekleştirdiğini, davalının 16/35. Sınıflarda … tescil numaralı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu ve tescil ettirdiğini, … ve …’ya başvurarak, müvekkilinin satışını durdurduğunu ve bu sitelerden marka ile satışa başladığını, markanın gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, davalının kötüniyetli eylemleri nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davalının tescilinin tüm mal ve hizmetler yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, tanınmışlık yönünden TRIPS Sözleşmesi 16/2 maddesi gereğince “ilgili sektörde bilinir” olmasının yeterli olduğunu, marka hakkına tecavüzün tespiti meni, refini talep ettiklerini, devam eden kullanım yönünden tedbir talebinin koşullarının mevcut olduğunu, müvekkilinin davalının ürün satışı nedeniyle her geçen gün zarara uğradığını beyanla, dosyaya sundukları 50.000 TL bedelli teminat mektubu kapsamında, bu talep kabul edilmez ise teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında “…” markasının dünya çapında tanınan, Türkiye’de de kitapları satılan çocuk kitapları yazarının ismi (…) olup, müvekkilinin de bahsi geçen yazardan esinlenerek markasını oluşturduğunu, davacının müvekkilinin tescili olan 16. Sınıfta tescilinin bulunmadığını, davacının önceye dayalı kullanım hakkının hangi sınıflar için elde edilmişse sadece bu sınıflar için hükümsüzlük kararı verilebileceğini, müvekkilinin tescil sınıfına uygun olarak markasını kullandığını, TPE kayıtlarında … markasının üçüncü kişiler adına farklı sınıflarda tescilli olduğunun görüleceğini, davacının tanınmış marka kriterlerini taşımadığını, müvekkilinin tescilli markasını kullanmasının davacının haklarını ihlal etmediğini beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK kaydından … başvuru numaralı “…” markasının 14/20/21/24/27’nci sınıflarda davacı adına 12/06/2020 başvuru tarihinden itibaren tescilli olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan tescil kayıtlarından; … başvuru numaralı … markasının 18. Sınıfta 22/10/2010 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle, .. şekil markasının … başvuru numarası ile 02/01/2012 başvuru tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı şirket adına tescilli olduğu, davacı tarafça koruma süresinin bitiminden itibaren yenilenmediğinin beyan edildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan TPMK online kayıt örneğinden, 03/06/2021 başvuru numaralı … başvuru numaralı … markasının 16/35’inci sınıfta davalı adına tescil edildiği anlaşılmış, TPMK’dan celp edilen kayda dosyada rastlanılmamıştır.
G E R E K Ç E: Davacı tarafça asıl davada, gerçek hak sahipliğinden ve tescilli markasından kaynaklanan haklarına dayanarak, davalı adına tescilli … başvuru numaralı … markasının hükümsüzlüğünü, birleşen davada ise, davalının davacı markasına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, ref’ini, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalı markasının devrinin önlenmesi ve davalı markasından kaynaklanan hakların davacıya karşı kullanılmasının önlenmesi yönündeki davacı tedbir taleplerinin kabulüne, ancak markaya tecavüze yönelik dava açılmadığından, davalının satışlarının durdurulması şeklindeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bunun üzerine davacı tarafça birleşen dava açılarak davalının tecavüz teşkil eden eylemlerinin tedbiren durdurulmasına, men ve refine, davalının … esas unsurlu veya benzer ticaret unvanı kullanımının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince birleşen davada tedbir talebinin reddine karar verilmiş davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamında bulunan marka tescil kayıtlarından, her iki taraf markası … ibareli olup, davacının halen tescilli olan … başvuru numaralı markası önceki tarihlidir. Kaldı ki davacı tarafça önceki tarihli markaları bulunduğu, koruma süresi dolunca yenilenmediği, önceye dayalı hak sahibi olduğu ileri sürülmüştür. Taraf markalarının farklı sınıflarda tescilli olduğu anlaşılmakla birlikte, davalının, davacının da ürünlerinin satıldığı platformlarda … markalı ürün satışları nedeniyle satışlarının düştüğü ve zarara uğradığını, davacı markasının uzun süreli kullanım, yoğun tanıtım ve reklam faaliyetleri nedeniyle tanınmış marka olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Bu durumda davacının internet sitesi üzerinde ve davalının ürün satışlarının bulunduğu internet siteleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, davacı tarafın tanınmışlık iddiası da değerlendirilerek, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak, denetime elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken, inceleme yapılmaksızın tedbir talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22/12/2021 tarihli 2021/267 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda inceleme yapıldıktan sonra tedbir talebi hakkında karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 190,60 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.