Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/996 E. 2023/416 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/996 Esas
KARAR NO: 2023/416
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2021
NUMARASI: 2017/574 E. – 2021/100 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin MESAM üyesi olduğunu, yaklaşık 14697 adet yedi eseri kataloğunda bulundurmakta olduğunu, davacı kataloğunda bulunan ve dava dilekçe ekli listede adları, besteci ve söz yazarları belirtilen eserlerin, davalılardan … tarafından, stüdyo ortamında seyircili bir şekilde gerçekleştirilen … adlı yarışma programlarında kullanılmış olduğunu, belirtilen şekilde seyirci ile gerçekleştirilen program eşzamanlı ya da olmak banttan olmak suretiyle televizyonda da yayınlanmış olduğunu, dava konusu eserlerden … hem söz hem de beste bakımından …’ya, diğer eserlerin tümünün …’ye ait olduğunu, … adlı eserin hem söz hemde besteci sıfatıyla …’ye ait olduğunu, diğerlerinin sadece sözlerinin …’ye ait olduğunu, eser sahibi …a ile davacı arasında imzalanan 02.04.2015, 01.01.2011 tarihli sözleşmeler ile …’nın dava konusu edilen eserlerinin mali haklarını davacıya devretmiş olduğunu, yine … ile imzalanan 13.01.2015, 04.11.2009 tarihli sözleşmeler ile dava konusu edilen eserlerin mali haklarının davacıya devredilmiş olduğunu, Kadıköy … Noterliğinin 31 Ekim 2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile izinsiz kullanımlara son vermesi ve kullandığı eserler bakımından geriye dönük olarak izin alması için davalıya ihtar edilmiş olduğunu, ancak davalının ihtarnameye cevap vermediğini, diğer davalı …’in ise yarışma programlarına ait videoları sahibi olduğu www…com adlı internet sitesinde erişime kılmak suretiyle kullanarak umuma iletmiş olduğunu, sonuçta davalıların kullanımı haksız ve hukuka aykırı olup, bu haksız kullanımı nedeniyle davacının mali haklarının ihlal edilmiş olduğunu, mali hakları kendilerine ait “…”, “…” adlı eserlerin izinsiz kullanıldığı ayrıca www…com web sitesinde izinsiz kullanılması nedeni ile FSEK 68.madde kapsamında şimdilik 20000TL + KDV + stopaj, … sitesindeki yayın nedeni ile 10000TL+ KDV + stopaj olarak maddi tazminatın tecavüz tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 27.11.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat istemlerini … HİZMETLERİ AŞ yönünden 195.000 TL olarak, … yönünden 201.000 TL olarak talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Meslek Birliği ile Sözleşmelerinin mevcut olduğunu, davacının hassasiyeti gözetilerek ilgili eserler yönünden ihtarname tebliğ edildikten sonra kullanılmadığını, ayrı bir tüzel kişiliğe ait olan …com internet sitesinden de hiçbir eserin yayının söz konusu olmadığını, taleplerin zaman aşımına uğramış olduğunu, ses yarışma programlarının kısa sürede güncelliğini yitirmekte olduğunu,, eserler için fahiş miktarlı telif bedelleri değil bu husustaki rayiç bedeller dikkate alınması gerektiğini, bu konudaki emsal ve beyanlarını delil listeleri ekinde sunulacağını,söz konusu videoların davalı şirkete ait www…com adresli web sitesinde yayınlanıp yayınlanmadığını, yayınlandıysa da süresinin tespit edilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/03/2021 tarih ve 2017/574 Esas – 2021/100 Karar sayılı kararıyla; “…Ticari sicil kayıtları celp edilmiş … HİZMETLERİ A.Ş.nin yetkililerinden olan …’nın … TEKNOLOJİ A.Ş.’de yetkili olduğu, kaldı ki her iki şirketin TİCARET unvanı dahi dikkate alındığında her iki şirket arasında organik bağ bulunduğu, davalı … HİZMETLERİ AŞ’nin yapımcısı olduğu programların internet üzerinden yayını için, “… A.Ş.”ye izin verenin de yine davalı şirket olması, internet yayınlarından dolayı davalı … şirketinin de sorumluluğunun mevcut olduğu, ayrı tüzel kişiliklerin farklı mecralardaki kullanımlarının ayrı ihlal teşkil ettiği ve 2 nolu davalı yönünden 1.raporda 61.000 TL 2.raporda 68.000 TL hesaplandığı, davacı tarafından da ıslah ile 67.000 TL talep edildiği, davacı yanca ıslah ile belirlenen 67.000 TL’nin 3 katının eserlerin yayınlandığı mecra ve kullanım süresine göre mahkememizce yerinde bulunduğundan 1 nolu davalı için 65.000 TL 2.davalı için 67.000 TL rayiç bedel olarak belirlenmiş bu bedellerin 3 katı tazminat olarak takdir edilmiştir.Taraf iddia ve savunmaları, davacı yanca yayına ilişkin flash bellek içindeki video görüntüleri, davalı yana ait ticari sicil kayıtları, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları bir arada incelendiğinde; davalıların izinsiz kullandığı dava konusu eserlerin kullanım şekli, süresi ve kullanıldığı mecraya göre FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 65.000 TL nin 3 katı olan 195.000 -TL nin davalı … HİZMETLERİ AŞ ‘den, 67.000 TL nin 3 katı olan 201.000 -TL nin davalı … AŞ ‘den 31.12.2016 ihtar tarihi haksız fiili öğrenme tarihi olarak kabul edilerek bu tarihten itibaren ticari reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; “Dava konusu 8 şarkı olduğunu, bu şarkılardan ikisinin söz ve beste yazarı aynı olup, diğer 6 şarkının bestecileri farklı olup davaya dahil olmadıklarını, bilirkişilerin bestecilere raporda değinmeyerek FSEK 10/2. maddenin amir hükmüne aykırı davrandıklarını,Bu durumda, dava dışı besteciler ile davacı arasında birlikte eser sahipliği söz konusu olup, eser sahipleri arasında adi ortaklık ilişkisi olduğundan davacının tek başına tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, bu nedenle, dava şartlarından olan aktif dava ehliyeti konusunda bir değerlendirme yapılmaksızın davanın esasına girilerek hüküm tesisi doğru olmadığını, Davacı … şirketi olup tarifesinin mevcut olduğunu, davacının 04.02.2016 tarihli mahkemeye sunduğu tarifeye göre davacının 300 TL tarifesi mevcutken 1.000 TL emsal belirlenmesinin içtihatlara aykırı olduğunu, davacı ile diğer 20 program gibi tarifesi gereği anlaşılsaydı 300 TL bedel ödeneceği için, içtihatlar gereği emsal bedelin 300 TL olması gerektiğini, …com internet sitesinde dava konusu ile ilgili olarak bir yayının mevcut olmadığını, buna rağmen Mahkeme kararında; ‘USB/Flash Bellek içerisinde toplamda 49 adet ekran görüntülerin olduğu, USB bellek içinde sunulan videoların güncel olarak “…com” da yayında olmadığı, ancak ekran görüntülerinden yola çıkılarak ilgili eserlerin “…com” isimli internet sitesinde geçmişte yayınlanmış olunduğu ve sonrasında yayından kaldırılmış olunduğu’nun belirtildiğini, Kararda sıhhati olmayan flash belleğin dayanak alınmasının hatalı olduğunu, asıl yayından daha fazla internet tekrar yayını tespit edilmiş olup bunun imkansız olduğunu, bu durum kolayca oluşturulabilecek davacının flash bellek içeriğinden kaynaklandığını, İnternette tekrar yayın ile prime-time yayınına aynı bedel biçilmesinin hukuka aykırı olduğunu; prime-time (20.00 – 23.00 arası) kuşağında yayınlanan “…” yarışmasına 1.000 TL, bu programın internette tekrar yayınına da aynı bedel olan 1.000 TL üzerinden karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, internet sitelerindeki yayınların ise sadece arşiv veya tekrar yayınları olduğunu, internet yayınları için emsallerin tıklanma oranlarına göre tespit edildiğini,Mahkeme eksik ve çelişkili raporla karar verdiğini; tekrar yayına asıl programdan daha fazla bedele hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişilerin internetten yayın tespit etmedikleri halde davacının tek taraflı flash belleği ile tespit yaptıklarını, TV yayını 48 iken internet yayını bunun bir fazlası 49 olarak tespit edildiğini, internetten tekrar yayınlanan bir TV programının internet yayınının TV yayınından fazla olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, her 2 rapor arasında sayısal anlamda çelişki oluştuğu için, 3. bir raporun alınması gerektiğini, Dava dilekçesinde davacının talebine dayanak 68. maddenin 1.fıkrasında “sözleşme yapılmış olması halinde” düzenlemesi ile farazi sözleşme talep edildiğini, böylece farazi sözleşme ilişkisi ile, “…” yayınlanan dava konusu eserlerin “hak sahibi” diğer davalı … olduğunu, Yargıtay benzer bir olayda; farazi sözleşme ilişkisi nedeniyle, kullanımına izin verilen mali hakların niteliği itibariyle eserin umuma arzına da muvafakat edildiğinin kabulü gerektiğini içtihat ettiğini, Görüldüğü üzere gerek içtihatlar ve doktrin, gerekse 80. madde kapsamında müvekkil … farazi sözleşme ile hak sahibi olacağından, internet tekrar yayını dahil her tür hakkına sahip olacağını, bu nedenle internetten tekrar yayını için ayrı bedel belirlenmesinin yanlış olduğunu, Dava konusu eserin umuma iletiminin …’de gerçekleştiğini, internette yayınlandığı taktirde …’den alınarak tekrarının yeniden yayınlanması suretiyle umuma iletildiğini, böylece program daha önce alenileştiği için yayma hakkının tükendiğini, bu yönden de davacının internet tekrarı için bedel isteyemeyeceğini, Bilirkişilerin yayınların tarih ve hangi tv’de yayınlandıklarını yazmadıklarını, bunun denetim açısında çok önemli bir eksiklik olduğunu, nitekim bu durumun internet tekrar yayınının ana yayından fazla olmasına sebep olduğunu, ayrıca bütün program, şarkı ve mecralar için aynı bedelin taktir edilmesinin de hatalı olduğunu, programların hepsinin ratingi, geliri ve popülaritesinin farklı olduğunu, Dava konusu yayınların 2013-2014-2015 ve 2016 yıllarını kapsayacak şekilde 4 yıllık olduğunu, Ülkemizde yaşanan enflasyon dikkate alındığında 4 yıl boyunca aynı rayicin olamayacağını, her yıl için ayrı rayiç belirlenmesi gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişiler …, …, … 21/06/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; “Davaya konu 8 adet şarkının melodi ile yarattığı ahenk, sıra bağlılık ve ritim yönüyle hususiyet arz eden FSEK 3 anlamında müzik eseri oldukları, dosyada mübrez flash bellek kayıtları, meslek birlikleri yazı cevapları dikkate alındığında …’nin ‘…” isimli eserin hem bestecisi hem söz yazarı olduğu, “…”, “…”, …”, …”, “…”, “…” isimli şarkıların güftelerinin FSEK 11’deki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu, …’nın da “…” isimli şarkının söz ve bestesinin FSEK 11/1 de ki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu, dosyaya mübrez sözleşmelere göre …’nin davaya konu eserleri üzerinde mali hak takibi için koruma süresi sonuna kadar davacı adına eserlerin haklarının takibi yetkisini 13.01.2015 tarihli Edisyon Sözleşmesi ile, aynı şekilde …’nın da 02.04.2015 tarihli edisyon sözleşmesi ile davacı şirkete vermiş olmakla davacı şirketin … ve … adına edisyon sözleşmesi çerçevesinde izin vermeye yetkili mali hak sahibi olduğu, ihlal edilen mali hakkın FSEK 24 çerçevesinde temsil hakkı olduğu, davalı …’ya yönünden takdiri mahkemeye ait olmak kaydıyla ödeyebileceği bedelin 65.000 TL davalı … İnternetin ise 61.000 TL olabileceği ve bu bedelin FSEK 68.madde çerçevesinde 3 katının talep hakkının söz konusu olabileceğini” bildirilmişlerdir. *Bilirkişi heyetinin 21/02/2020 havale tarihli ek raporunda: “Kök rapordaki görüşlerinin geçerli olduğunu, bu kapsamda davacının ihlal edilen mali haklarının FSEK 24 çerçevesinde temsil hakkı olduğunu, davalı … yönünden rayiç bedelin 65.000 TL davalı … yönünden 61.000 TL olabileceğini ve bu bedelin FSEK 68 çerçevesinde 3 katının talep hakkının söz konusu olabileceğini.” bildirmişlerdir. *Bilirkişiler …, …, … 25/08/2020 havale tarihli raporunda; “Dava konusu şarkıların FSEK m.3 kapsamında musiki eseri kapsamında olduğu, bu eserler üzerinde davacının hak sahibi olduğu, davacı vekili tarafından USB Bellek olarak sunulan dava konusu eserlere ilişkin “48 adet” farklı videonun bulunduğu ve bu video kayıtlar incelendiğinde “…” isimli eserin toplamda “18″ farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “13” farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “7” farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “4” farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “2” farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “2″ farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “1” kişi tarafından ve “…” isimli eserin toplamda “1” kişi tarafından seslendirildiğine dair videoların olduğu, videoların “43 adet – …” ve “5 adet – …” isimli TV de yayınlanmış ses yarışma kayıtlarına ait olduğu, USB/Flash Bellek içerisinde toplamda “49 adet” ekran görüntülerin olduğu ve görüntülerin “…com” isimli internet sitesinde yayınlanmış ses yarışma kayıtlarına ait ekran görüntüleri olduğu, USB bellek içinde sunulan videoların güncel olarak “…com” da yayında olmadığı, ancak ekran görüntülerinden yola çıkılarak ilgili eserlerin “…com” isimli internet sitesinde geçmişte yayınlanmış olunduğu ve sonrasında yayından kaldırılmış olunduğu, İlgili eserlerin “…com” isimli internet sitesinde geçmişte yayınlanmış olunduğu anlaşılan ekran görüntü kayıtları incelendiğinde “…” isimli eserin toplamda “18″ farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “14″ farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “7” farklı kişi/kişiler tarafından, “…” İsimli eserin toplamda “4” farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “2” farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “2″ farklı kişi/kişiler tarafından, “…” isimli eserin toplamda “1″ kişi tarafından ve “…” isimli eserin toplamda “1” kişi tarafından seslendirildiğine dair kayıtların olduğu, bu eserlerin eser sahiplerinden izinsiz olarak yayınlanmasının eser sahibinin mali haklarından temsil hakkının ihlali niteliğinde olduğu, bu ihlal sebebiyle davacının talep edebileceği tazminatın; davalılardan … yönünden 65.000-TL, davalılardan … yönünden 68.000-TL olduğunu, davacının bu bedelin 3 katını davacının talep hakkının bulunduğunu.” bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, eserin izinsiz kullanılması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “FSEK 68. maddeye göre hesaplanan 65.000 TL nin 3 katıolan 195.000 -TL nin davalı … REKLAM HİZMETLERİ AŞ ‘den, 67.000 TL nin 3 katıolan 201.000 -TL nin davalı … TEKNOLOJİLERİ AŞ’den 31.12.2016 ihtar tarihi haksız fiili öğrenme tarihi olarak kabul edilerek bu tarihten itibaren ticarireeskont avans faizi ilebirlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine.” karar verilmiştir.Hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, hak sahibi olduğu müzik eserlerinin izinsiz olarak kullanılması nedeniyle davalılardan tazminat isteminde bulunmuş; davalılar ise, iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Dava konusu şarkıların (…, …, …, …, …, …, …, …) FSEK m.3 kapsamında musiki eseri kapsamında olduğu ve bu eserler üzerinde davacının hak sahibi olduğu, davacının tazminat talebi konusunda zamanaşımının sözkonusu olmadığı sabittir. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları ve toplanan tüm deliller ile; davacının hak sahibi olduğu sekiz müzik eserinin davalı … Hizmetleri A.Ş.’ye ait … kanalında “…” ve “…” isimli TV programlarında izinsiz olarak yayımlandığı, eserlerin aynı şekilde diğer davalı … Teknolojileri A.Ş.’ye ait www…com internet sitesinde izinsiz olarak kullanıldıkları, inceleme tarihi itibariyle videoların internet sitesinde yayında olmadığı, ilgili eserlerin “…com” isimli internet sitesinde geçmişte yayınlanmış olunduğu ve sonrasında yayından kaldırılmış olduğu, eserlerin kullanım sayılarına ve rayice göre yapılan hesaplama ile davacının davalı … Hizmetleri A.Ş.’ye ait yönünden 65.000-TL, davalı … Teknolojileri A.Ş.’ye yönünden 68.000-TL’nin FSEK 68.madde çerçevesinde 3 katını tazminat olarak talep hakkının bulunduğunun tespit edildiği, mahkemece belirlenen rayiç değerin, müzik eserlerinin kullanımı konusunda taraflar arasında sözleşme yapılacak olsaydı somut olaydaki kullanım karşılığı olabilecek bedel gözününe alınarak ve hakkaniyete uygun olarak yapıldığı, tüm bu hususlar dikkate alındığında mahkemece verilen kararın isabetli olduğu görülmekle davalılar vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 27.050,76 TL harçtan, peşin alınan 6.763,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.287,16 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2023