Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/985 E. 2023/145 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/985 Esas
KARAR NO: 2023/145
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2020
NUMARASI: 2018/1112 2020/317
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekiledeni ile davalı arasında uygulanan faktöring işlemi ile … Bankası A.Ş’ye ait, keşidecisi … A.Ş olan, 14.11.2017 keşide tarihli, … çek numaralı 28.300,99-USD bedelli çek ve … Bankası A.Ş’ne ait, keşidecisi … A.Ş olan 22.12.2017keşide tarihli, … çek numaralı 40.873,79-USD bedelli çeklerin davalı şirkete temlik edildiğini, davalı şirket uyguladığı faktoring işlemi çerçevesinde teslim aldığı çeklere teslim tarihindeki kur oranına göre vekiledenine ödeme yaptığını, davalı tarafın vekiledenine ödeme yapmadan önce kur oranının düşmesinden dolayı ileride oluşabilecek zarar ve masrafların vekiledenine ait olacağına dair yazı imzalattığını, davalı faktoring firmasının 28.300,99-USD bedelli çek için 134.487,71-TL, 40.873,79-USD bedelli çek için 96.915,59-TL ödeme yaptığını, lakin çeklerin keşide tarihlerinde kur oranının arttığını, çeklerin keşide tarihlerinde kur oranının arttığını, davalı faktoring firmasının çeklerin keşide tarihindeki kur oranına göre tahsilatını yaptığını ve kur artışı sebepli farktan dolayı 26.276,70-TL fazladan ve haksız olarak kazanç sağladığını, kurun azalmasından doğan zararın vekiledenine ait olacağına göre, kur artışından kaynaklanan yararında vekiledenine ait olması gerektiğini, kur artışından kaynaklı olarak davalının uhdesinde kalan, talep edilmesine rağmen vekiledenine iade edilmeyen 26.276,70-TL ‘nin iadesi için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile takibe girişildiğini, davalının iş bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekiledeni ile davacı şirket arasında 05.08.2016 tarihli 55510 sayılı faktoring sözleşmesi imzalandığını, bu şekilde kurulan faktoring ilişkisi kapsamında vekiledeni şirket tarafından davacı şirkete faktoring hizmetleri sunulduğunu, davacı şirket tarafından ödeme vasıtası olarak verilmiş USD tutarlı iki adet çeki, vekiledeni şirket ile kurmuş olduğu faktoring ilişkisinde, dövize endeksli finansman kullanmak suretiyle, keşide tarihlerinden önce vekiledeni şirket ile yapmış olduğu faktoring işleminin ödeme vasıtası olarak vekiledeni şirkete devir ve ciro ederek, esasında alacağını vade tarihi gelmeden o esnada tahsil ettiğini, vekiledeninin, davacı tarafa ihtiyacı olan faktoring finansman hizmetini eksiksiz bir şekilde sunduğunu, dolayısıyla davacının zarara uğramış olduğu iddiasının tümüyle asılsız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1112E.-2020/317E. Sayılı kararı ile;”…davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen faktoring sözleşmesinden dolayı davacı tarafın davalı tarafa temlik ettiği çekler karşılığı alınan bedel ile çeklerin tahsili sırasında kurda artış olması nedeniyle tahsil edilen miktar arsındaki farkın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı davalı tarafından borca itiraz edildiği akabinde davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sırasında alınan 03.02.2020 tarihli raporda davacının davalıdan 17.855,22.-TL alacağının olduğunun tespit edildiği ancak Mahkememizin bilirkişi raporu ile bağlı olmadığı, taraflar arasında akdedilen faktoring sözleşmesinin incelenmesi neticesinde kurda artış olması halinde aradaki farkın davacıya aide edileceği yönünde hüküm bulunmadığı, davacı tarafından davalıya teslim edilen çeklerin karşılığının teslim tarihindeki kur üzerinden davalı tarafından davacıya ödendiği, davacının keşide tarihini beklemeden alacağına kavuştuğu bu noktada davacının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği de anlaşılmakla bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; borçlunun takibe itirazının haksız olup itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, faktoring işleminde kur azalmasından kaynaklı zararın müvekkkiline ait ise silahların eşitliği ilkesi gereğince kur artışından kaynaklı yararın da müvekkiline ait olması gerektiğini, müvekkilinin zarara uğramadığı iddiasının asılsız olduğunu, kurdaki artıştan dolayı müvekkilinin takip konusu tutar kadar zarara uğradığını, davalı tarafın sunduğu cevap dilekçesi ile kur riskinin davacıya ait olduğunu kabul ettiğini, buna rağmen kur artışından kaynaklı getirinin müvekkiline ait olmadığının kabulünün haksızlık olduğunu, kaldı ki davacı tarafın kur riskine katlanması gerekenin müvekkili olduğunu defalarca belirtmesine rağmen kur artışından kaynaklanan farkın da müvekkiline ait olmamasını açıklayamadığını, mahkemenin tacirin basiretli olması gerektiğinden bahsettiğini ancak gabin hususunu görmezden geldiğini, dava konusu iş müvekkilinin faal olarak yaptığı bir iş olmadığını, dolayısıyla bu konuda bir uzmanlığının olmadığını, gabin hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davaya konu sözleşmeye açıkça hukuka aykırı maddeler koyarak müvekkilini mağdur edenin davalı olduğunu, kur farkından dolayı zararın müvekkiline getirinin davalıya ait olduğuna dair sözleşme hükmünün gabin niteliğinde olup geçersiz olduğunu, bu durumun MK’nın 2. Maddesine de aykırı olduğunu bildirmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 26.276,70-TL alacağın tahsili için 10/07/2018 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin 12/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 17/07/2018 tarihinde süresinde borca, faize itiraz edildiği, takibin durduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 03.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak: ”…Taraflar arasında Ticari ilişkileri düzenleyen faktöring hizmet sözleşmesi olduğu, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … dosya numarası ile davalı aleyhine yaptığı icra takibinde davalıdan 17.855,22.-TL alacağı olduğu, mevcut dosya kapsamında davalının 17.855,22.-TL tutarı kadar icra dosyasına yaptığı itirazın ispata muhtaç olduğu…” tespit ve rapor edilmiştir. Taraflar arasında 05/08/2016 tarihinde faktoring sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 24. Maddesinde taraflarca kararlaştırılması halinde müşteriye dövize endeksli olarak finansman kullandırılabileceği, bu halde finansmanın taraflarca mutabık kalınan döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrileceği, finansman ve ferilerinin geri ödenmesi sırasında geri ödeme tarihindeki TC Merkez Bankası’nın alış/satış kurunun esas alınacağı, bu suretle kısmen veya tamamen geri ödeme sırasında oluşabilecek ana para kur farklarının müşteriden tahsil olunacağı hükmünün yer aldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.Davacı taraf davalıya verilen USD cinsi çeklerden dolayı kurların artması nedeniyle davalının haksız kazanç sağladığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur.Yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.İstinaf incelemesi istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dosyanın incelenmesinde davacı ve davalı arasında faktoring sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen 2 adet USD cinsi çekin davalı tarafından tahsil edildiği, davacının çeklerin tahsil edildiği tarih itibariyle kurların artmış olması nedeniyle davalının haksız olarak kazanç sağladığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.Her ne kadar çeklerin davalıya verildiği tarih ile davalı tarafından çeklerin tahsil tarihi arasında kur artışı nedeniyle davalı lehine bir durum oluşmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmede bu artışın davacıya iade edileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca davacı tarafça sözleşmede kur değişimi nedeniyle davalının zarara uğraması durumunda bu zararın davacıdan tahsil edileceğine dair hüküm bulunduğu, dolayısıyla artış halinde de ortaya çıkacak fazlalığın davacıya ait olması gerektiği ileri sürülmüş ise de az önce de belirtildiği üzere sözleşmede bu artışın davacıya iade edileceğine dair bir düzenleme bulunmadığı görülmekle bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin gabin nedeniyle geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de somut olay bakımından gabinin unsurları gerçekleşmediğinden bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir.Kaldı ki davacı taraf söz konusu çekleri davalıya temlik etmek suretiyle vadesinden önce kendisine finansman sağladığı, davalının da bu konuda risk üstlendiği görülmekle davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/02/2023