Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/98 E. 2022/1954 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/98 Esas
KARAR NO: 2022/1954
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2019
NUMARASI: 2017/791 2019/516
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün tespiti, Ref’i, Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin uzun yıllardır bayan giyim tekstili alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, tüm marka ve endüstriyel tasarımlarını mevzuatın öngördüğü şekilde TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, bu anlamda 02-02 locarno sınıfında 17/02/2016 tarih ve … tescil numarası ile tescilli “…” ürünlerinin tasarımında tescilli münhasır hak sahibi olduğunu, davalı tarafın müvekkiline ait tescilli tasarım ile iltibas yaratacak derecede birebir benzeyen ürünleri haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ürettiğini ve sattığını, bu eylemin aynı zamanda haksız rekabete yol açtığını, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/105 D.iş sayılı dosyası ile davalıya ait ilgili adresteki “…” mağazasında yapılan tespitte davaya konu 1 adet taklit ürünün bulundurulduğunu ve satışının yapıldığının tespit edildiğini, tescilli tasarıma yönelik tecavüz olup olmadığının tespitini, tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılması ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi zararın tazminini, ele geçen ürünlerin imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiş ve duruşmalarada katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporları ve izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; davacının TPMK nezdinde 02-02 Lokarno sınıfında … no ile tescilli … adlı tasarımın sahibi olduğu, davalı işyerinde tespit edilen ürünlerin davacı adına tescilli tasarım ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu bilirkişi incelemeleri sonucu tespit edilmiş olmakla davalı tarafından satışa sunulan ürünlerin davacıya ait tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına bu kapsamda davalı uhdesinde olmak kaydıyla tecavüz teşkil ettiği tespit olunan ürünlere el konularak masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına karar vermek gerekmiş, maddi tazminat talebi yönünden yapılan mali incelemedeki hesaplama göz önünde bulundurulmak suretiyle (esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamalar doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmaması, tespit edilen miktarın hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun düşmediği dikkate alındığında BK 50. Maddesi gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmakla) paranın alım gücü ve hakkaniyet gözetilerek BK 50. Maddesi gereği takdiren 3.000,00 TL üzerinden talebin kısmen kabule karar vermek gerekmiş, yine manevi tazminat yönünden yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla eylemin ağırlığı tecavüze konu tasarım sayısı, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 3.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmuş ve hüküm özetinin ilanına karar verilmek gerekmiştir…” şeklindeki gerekçe ile neticeten -Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından pisaya sunulan ürünlerin davacıya ait … nolu tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE, TECAVÜZÜN DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA, bu kapsamda davalı uhdesinde olmak kaydıyla tecavüz teşkil ettiği tespit olunan ürünlere EL KONULARAK masrafı davalıya ait olmak üzere İMHASINA, infazda 1. FSHHM’nin 2017/105 değişik iş dosyasında yer alan 15/10/2017 tarihli ve dosya içerisinde yer alan 28/08/2018 tarihli raporların dikkate alınmasına, raporların hüküm eki sayılmasına, 2-Davacının SMK 151/2-a kapsamındaki maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; takdiren 3.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; takdiren 3.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıya ait olmak üzere traji en yüksek üç gazeteden birinde bir defaya mahsus olmak üzere ilanına….” karar vermiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının vekili olmamasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmasının yerinde olmadığını, Bilirkişi incelemesi neticesinde zararın tespit edilememesi nedeni ile BK kapsamında taleplerin hesaplanması istenmiş ise de mahkemenin sektörel bilirkişi ile müvekkiilinin yaaklaşık zararını sektörel olarak değerlendirmesi gerekirken 3000TL tazminata hükmetmesinin hatalı olduğunu, gerekçesinin olmadığını, ticartin olağan akışına davalının iş hacmine ve karlılık oranalrına aykırı belirlenen tazminat miktarı nedeni ile kararın bozulması gerektiğini, Mahkemenin kararda 5000TL maddi 5000tl manevi tazminat talebini kısmen kabul ile 3000Tl maddi, 3000TL manevi taminat akarar vermiş ise de kararın yerinde olmadığını, Müvekkilinin tescilli tasarımına tecavüz oluştuğu gibi aynı zamanda haksız rekabette oluştuğunu, rapor ile tecavüzün açıkça ispatlandığını, aynı ürünü daha düşük kalitede yapan davalının, müvekkilinin müşteri kitlesini etkilediğini, müvekkilinin müşterilerinden kendi firmasına çektiğini, karın etkilendiğini, müşterilerin azaldığını, Hükmolunan tazminatın hakkaniyete uygun bir miktar olmadığını, tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını, kısmen kabul edilen tazminat talebinin tam kabulünü talep etmiştir.
İNCELEME Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu … adlı tasarımın 02-02 Lokarno sınıfında, 17/02/2016 tarihinde tescil edildiği ve … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece Tekstil tekn. Tasarım fakültesi öğr üyesi Doç Dr …, muhasip …, Endüstri ürünleri tasarım bölümü öğr üyesi …’den alınan raporda bilirkişiler; davalıya ait …’nda tespit edilen 1 adet kaban üzerinde, davalıya ait … nolu kaban tasarımının iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerinin kullanıldığı, davacıya ait … nolu kaban tasarımının tescilli olduğu, yenilik ve ayırt edici özelliklere sahip olduğu, dosya kapsamında yenilik vasfının devam ettiği, tasarım hakkına tecavüzün mahkemenin takdirinde olduğu, bu konuda hüküm kılınması halinde, dava konusu tasarıma ilişkin davacının talep ettiği 151/2-a bendi kapsamında maddi tazminat hesaplandığında, 1.990,00 TL’si maddi tazminat tutarının makul sayılabileceğini, ancak davalı tarafın ticari defterlerinin incelenememesi, dava konusu tasrımdan ne kadar satış yaptığının tespit edilememesi, bununla birlikte davacı tarafın dava konusu tasarıma yönelik net satış ve karlılık oranlarının tespit edilememesi nedeniyle, davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, hususlarında görüş bildirildiği anlaşılmıştır. İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/105 D.iş sayılı dosyaya ait 15/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalıya ait …’nın bulunduğu iş yerinde; 1 adet olarak tespit edilen kabanın tespit isteyen … San ve Tic. Ltd. Şti adına … tescil nolu endüstriyel tasarım belgesindeki 1 nolu kaban modeli ile karşılaştırmasında, tasarımın kullanıldığı ürün grubunun aynılığı, bilgilenmiş kullanıcı açısından, ürünlerin genel izlenimlerinin ayırt edilemeyecek derecede benzerliği hususlarının tümü ve tasarım tarifnamesindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, davacının tasarım hakkının ihlal edildiği, hususunda görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, meni, durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilinin istinaf istemi; tazminat miktarına ve davalı lehine hükmolunan vekalet ücretinin hatalı olduğuna ilişkindir.Davacı vekili öninceleme duruşmasında tazminatın SMK 151/2-a maddesi gereğince hesaplanmasını talep etmiştir. SMK madde 151.maddesinin 2.fıkrası; “Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” şeklinde düzenlenmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davalı defterlerini sunmamış, davacının kendi defter kayıtlarına göre faaliyet karlılık oranın çok düşük olacağı tespit edilerek ortalama piyasa karlılık oranına göre hesaplama yapılarak bilirkişilerce muhtemel kazanç 1.990,00TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde maddi tazminatın BK 50, 51 md gereğince belirlenmesini talep etmiş, mahkemece TBK 50,51 maddeleri gereğince 3000TL maddi, 3000TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Bu durumda; karara karşı davalı yanın istinaf kanun yoluna başvurmadığı, davalının işyerinde yapılan delil tespitinde davacı tasarımına tecavüz oluşturan 1 ürünün satışına rastlandığı, tecavüz süresi de dikkate alındığında mevcut delil durumuna göre davacı vekilinin tazminata ilişkin istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir.Ancak davalının yargılama sırasında vekille temsil olunmamış olmasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi yerindedir. Açıklanan nedenle davacının istinaf isteminin kısmen kabulü ile kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına, diğer kısımlar aynen korunarak ve kazanılmış haklar dikkate alınarak HMK 353/1.b.2 md gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05.12.2019 Tarihli, 2017/791 Esas, 2019/516 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,A-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından pisaya sunulan ürünlerin davacıya ait … nolu tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE, TECAVÜZÜN DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA, bu kapsamda davalı uhdesinde olmak kaydıyla tecavüz teşkil ettiği tespit olunan ürünlere EL KONULARAK masrafı davalıya ait olmak üzere İMHASINA, infazda 1. FSHHM’nin 2017/105 değişik iş dosyasında yer alan 15/10/2017 tarihli ve dosya içerisinde yer alan 28/08/2018 tarihli raporların dikkate alınmasına, raporların hüküm eki sayılmasına, B-Davacının SMK 151/2-a kapsamındaki maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; takdiren 3.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, C-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; takdiren 3.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, D-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıya ait olmak üzere traji en yüksek üç gazeteden birinde bir defaya mahsus olmak üzere ilanına, E-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 409,86 TL karar harcından peşin yatırılan 170,78 TL’nin mahsubu ile kalan 239,08 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, F-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tecavüz talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, G-Davacı tarafından yapılan: 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 176,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.276,70 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 1.306,02 ve 202,18 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.508,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,H-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,3- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan 54,40TL istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 61,63 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 210,23 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 4-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.