Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/977 E. 2023/149 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/977 Esas
KARAR NO: 2023/149
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2021
NUMARASI: 2018/898 2021/66
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28/01/2018 tarihinde … Mah. … Cad. … önüne park etmiş bulunan … plakalı beyaz renkli … marka araçtan sol arka kapı camı kırılmak suretiyle şahsına ait eşyaların ve şirket ile ilgili kıymetli evrakların bulunduğu siyah renkli deri kol çantasının çalındığını, çanta içinde bulunan evraklar arasında … San. Tic. Ltd. Şti’ne ait davaya konu edilen … numaralı çekin bulunduğunu, olay üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/30269 Soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, başka ilgili çek hakkında İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/120 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açılarak ödeme yasağı kararı aldırıldığını ve davanın halen devam ettiğini, sözü edilen çekin davalı tarafından bankaya ibraz edilerek İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/670 D.iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini ve … Tic. Ltd. Şti’ne yapılan haciz işlemi ile tahsil edildiğini, olayın haricen öğrenildiğini ve süresi içerisinde müvekkili …’ında taraf olduğu ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini, bunun üzerine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/120 Esas sayılı dosyasında taraflarına istirdat davası açmak üzere süre verildiğini, alacaklı olduğu iddiası ile ihtiyati haciz kararı alıp icra takibine girişen davalı ile müvekkili arasında hiçbir ticari işlem ya da para alışverişi bulunmadığını, çekin arkasında imzaları bulunan cirantalarla da bir bağlantı bulunmadığını, çekin müvekkilin elinden rızası dışında çıktığını, müvekkilinin maddi ve manevi zarar görmesine sebep olduğunu, hırsızlık sonucu müvekkilinin elinden çıkan ve açılan çek iptali davasında yargılama devam ederken davalı tarafça çekin bankaya ibraz edilerek icra takibine konu edilen çeki eline geçirmede ve bulunmada davalının kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu, faktoring firmalarının mevzuat gereği diğer ticari firmalara nazaran daha geniş sorumluluklarının bulunduğunu, davalının çeki alırken muhatap bankayı arayarak çek hakkında bilgi alması gerektiğini, bilgi alsaydı çek hakkında dava açıldığı ve ödeme yasağı kararı alındığının görüleceğini, zira çekin arkasına karşılıksız ibaresi yazılmadığını ve ödeme yasağı hususunun dercedilmiş bulunduğunu, uygulanmakta olan Yargıtay kararlarında bu konu hakkında çekin istirdadına ve bedelin rızası hilafına elinden alınan kişiye ödenmesine ilişkin görüş benimsendiğini, tüm bu nedenlerle … San. Tic. Ltd. Şti tarafından keşide edilen davaya konu … numaralı çekin istirdadı ile bedeli tahsil olduğundan bedelin ferileri ile birlikte dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu … Bankası Gebze Şubesi’ne ait … numaralı keşidecisi … San. Tic. Ltd. Şti olan cirantaları … San. Tic. Ltd. Şti , … Tic. Ltd. Şti ve … İnş. Paz. Ltd. Şti olan 25/06/2018 ödeme tarihli 25.000 TL bedelli çeke ilşikin alacağı ciranta … tic. Ltd. Şti’den usul ve yasaya uygun olarak Faktoring Sözleşmesi, alacak bildirim formu, fatura ile tavsik ederek devraldığını, müvekkili şirketin çekin son hamili olduğunu, takip konusu çekin vadesinde ve tutarında ödenmediğinden bahisle İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/670 D.iş sayılı dosyası ile alınan ihtiyati haciz kararına istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin iyi niyetli son hamil olduğunu, müvekkili şirketin alacağının usul ve yasaya uygun olarak üstlendiğini ve alacaklı sıfatı kazandığını, çekin zayii gerekçesiyle açılan iptal davasındaki ödemeden men kararı hasımsız olarak verildiği için davaya taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişiye karşı ileri sürülemeyeceğini, bu nedenle dava konusu çekte ödeme yasağı olmasının iyi niyetli hamilin ihtiyati haciz kararı alması ve icra takibi başlatmasına engel olmadığını, davalının İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/602 Esas sayılı dosyasında dava konusu çekle ilgili başlatılan takibe itiraz ettiğini, İstanbul 22. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1028 Karar sayılı ilamında borçlu davacının çeklerin rızası hilafı elinden çıktığı iddialarına karşı borçlu davacı tarafından bu hususunu ispatlar bir belge sunulmadığından bahisle davacının itirazının haksız olduğuna ve takibin iptali talebinin reddine karar verildiğini, tüm bu nedenlerle borçlu vekili tarafından iddiaların açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğinden haksız davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/898E.-2021/68K. Sayılı kararı ile; “…Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; dava konusu çeki davalı … Ltd. Şti. cirosu ile devredildiği, temlik eden cirantanın sunulan faturada alacaklı olarak görülen … Ltd. (faktoring sözleşmesinin tarafı olan müşteri), ondan bir önceki cirantanın ise faturada borçlu olarak görünen … Ltd. Şti. olup, fatura ile çek bedelinin de uyumlu bulunduğu bilirkişi rapor içeriğinden anlaşılmış ve böylece dava konusu çekin 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi hükmüne uygun şekilde faktoring şirketine devredilmiş olduğu mahkememizce anlaşılmıştır. TTK’nın 790. maddesine göre; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. Somut olayda dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilenin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından, davalı … A.Ş.’nin, çeki, yasaya uygun olarak aldığının ve yasal hamil olduğunun kabulü gerekir. TTK’nın 792. maddesine göre; “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.” 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen yönetmeliğin 8. maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, TTK’nın 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Faktoring şirketinin temlik aldığı çek ile ilgili banka nezdinde araştırma ve inceleme yükümlülüğünden söz edilemez.Tekmil dosya kapsamından somut olay bakımından, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalı … A.Ş.’nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, davanın reddine..” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin yetkilisi olan diğer müvekkilinin otomobilinden dava konusu çekin çalındığını ve ücret karşılığında davalı faktoring şirketine ciro edildiğini, konu ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını ayrıca çek iptali davası açtıklarını, davalı … A.Ş’nin ise ihtiyati haciz kararı alarak müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattıığını, daha sonra icra hukuk mahkemesinde takibin iptali davası açtıklarını, İstanbul BAM 23 HD’nin 2019/1086E./2020/1071K, sayılı ilamı ile takibin iptaline kesin olarak karar verildiğini, yargılama sırasında da alınan bilirkişi raporunda ortaya konduğu üzere müvekkilinin çalınan çekte kendisinden sonra gözüken dava dışı … ile aralarında bir ticari ilişki bulunmadığının tespit edildiğini, … tarafından ise kendisinden sonraki ciranta … şirketine fatura kesildiğini ancak faturada irsaliyenin mevcut olmadığını davalı varlık yönetim şirketinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, faktoring mevzuatından kaynaklanan hususlara dikkat edilmediğini, dolayısıyla çekin faktoring şirketinden geçmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin gerekçeli kararda bu hususu göz ardı ettiğini, normal bir vatandaşın dahi basit bir araştırma ile söz konusu çekin çalıntı olduğunu anlayabileceğini bildirmiştir.
DELİLLER: Dava konusu çekin 25/06/2018 tarihli 25.000,00 TL bedelli, keşidecisinin dava dışı …Ltd.Şti, lehtarın davacı …Ltd.Şti, sonraki cirantaların dava dışı …LtdŞti., …Ltd.Şti., hamilin ise davalı … A.Ş. olduğunu, çekin 25/06/2016 tarihinde ibraz edildiği, mahkemenin ödeme yasağı kararı nedeniyle işlem yapılmadığının belirtildiği görülmüştür.Faktoring şirketi tarafından sunulan belgelerin incelenmesinde; faktoring şirketi ile dava dışı … Ltd.Şti arasında faktoring sözleşmesi bulunduğu, 31/01/2018 tarihinde söz konusu çekin faktoring şirketine tevdi edildiği, konu ile ilgili ayrıca … şirketi tarafından … şirketine düzenlenen 10/01/2018 tarihli 25.075,00 TL bedelli faturanın da sunulduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 20/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı tarafından incelemeye sunulan 2018-2019 yılları ticari defterlerinin 3102 Sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, dava dışı …’un incelemeye katılmadığı, ticari defter ibraz etmediği, davacının ticari defterlerinde ciro silsilesinde kendisinden sonra görünen dava dışı … ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davaya konu çekin davacı taraf alıcısı dava dışı keşideci … tarafından davacı tarafa ödeme olarak verildiği, davaya konu çekin dava dışı … tarafından ” Alacak Bildirim Formu Ödeme Araçları Tevdii Bordrosu” ile 31/01/2018 tarihinde davalı …’e teslim edildiği, Alacak Bildirim Formu Ödeme Araçları Tevdii Bordrosu ve ekleri üzerinde yapılan incelemede dava dışı … tarafından bir önceki ciranta olan dava dışı …’a düzenlenen 10/01/2018 tarihli … numaralı 25.075,00 TL tutarlı fatura fotokopisinin davalı …’e ibraz edildiği, davaya konu çek bedelinden faktoring hizmet bedeli ve sair masraflar dışında kalan tutarın davalı … tarafından dava dışı …’e ödenerek çekin faktoring işlemine tabi tutulduğu, dosya kapsamında davalı …’in çeki elinde bulunduran son hamil olduğunun anlaşılığı…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf dava konusu çekin çalındığını ve davalının meşru hamil olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilince istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususları gözetilerek yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde dava konusu çekin keşidecisinin dava dışı … şirketi olduğu, davacı şirketin çekte lehtar olup, davacı şirketten sonra dava dışı … Şirketi ile … Şirketinin cirolarının yer aldığı, hamilin ise faktoring şirketi olduğu görülmüştür. TTK’nın 792. Maddesi uyarınca çek istirdadı davalarında davacının çekin meşru hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ve ayrıca davalının çekin iktisabında ağır kusurlu ya da kötü niyetli olduğunu ispatlaması gerekir. Davacı gerçek kişinin çekte sıfatı bulunmamaktadır. Davacı şirketin ise çekte lehtar sıfatı bulunmakla birlikte davalı hamilin çeki düzgün bir ciro silsilesi ile devraldığı görülmüştür.Somut olay bakımından yapılan değerlendirilmede davalı hamilin çekin iktisabında ağır kusurlu ya da kötü niyetli olduğu hususu usulüne uygun deliller ile ispatlanamamıştır. Öte yandan davalı hamilin faktoring şirketi olduğu gözetildiğinde bu açıdan yapılan değerlendirmede de faktoring mevzuatına uygun hareket ettiği anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/02/2023